Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı canlı yayınında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Seçim kanununda yapılan değişikliklerin uygulanma tarihine ait kamuoyundaki değerlendirmeler sorulan Bozdağ, seçimlerle ilgili değerli düzenlemelerin hem Anayasa’da hem de seçim kanunlarında yer aldığını söyledi.
Anayasanın 67. unsurunun çok açık olduğunu, “seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” sözünün yer aldığını anlatan Bekir Bozdağ, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çok açık ve net. Bu mevzuda bizce tartışma yok. YSK noktayı koymuş. Bir yıllık müddet seçimin yapıldığı tarihe nazaran belirlenir. Seçim kanunlarındaki değişiklikler nisanda yürürlüğe girdi. Seçimle ilgili mayıs ayına ait kıymetlendirme yapılıyor. Hasebiyle her halükarda mayısta belirlenecek tarih bir yılı aştığı için YSK’nin verdiği karar açık, ortada, kesin karardır. Seçim kanunlarında yapılacak değişiklikler motamot uygulanacaktır.”
SEÇİM TARİHİNİN İLANI
Bakan Bozdağ, “Biz erken seçime mi yoksa olağan bir seçime mi gidiyoruz. Yoksa bir takvim ayarlaması mı yapıldı?” sorusu üzerine, bu seçime “erken seçim” denilemeyeceğini, “vaktinden biraz öne çekilmiş seçim” tabirinin daha gerçek olacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim tarihinin ne vakit ilan edileceğine ait soruya Bozdağ, “Tarihle ilgili herkes bir kıymetlendirme yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, muhtemelen mart ayında bu istikamette bir karar alacağını varsayım ediyorum. Gün takdiri ona aittir. Mart ayı başı üzere olur diye değerlendiriyorum.” karşılığını verdi.
Bir öbür soru üzerine Bakan Bekir Bozdağ, AK Parti’nin seçim beyannamesine ait, seçim strateji grubu, parti üniteleri ve kabinenin çalışmalarını sürdürdüğünü lisana getirdi.
Bozdağ, gelecek 5 yıla ait taahhütleri içerecek seçim beyannamesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacağını anlatan Bozdağ, “Hazırlıklar konusunda en ileride olan biziz. Halkımız bu seçim beyannamesini duyduğu vakit Türkiye yüzyılının birinci iktidar periyodunun nelerle geçeceğini görecektir.” diye konuştu.
“ABD’DEN AVRUPA KONSEYİ’NDEN FONLANIYORLAR”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın, Baykar’a yönelik açıklamalarına ait değerlendirmeleri sorulan Bozdağ, yapılan açıklamaları bağımsız bir yaklaşım olarak görmediğini kaydetti.
ABD Lideri Joe Biden’ın, Türkiye’de açıktan muhalefete dayanak vereceği tarafındaki kelamlarına işaret eden Bozdağ, Türkiye’de ABD’den, Avrupa Kurulundan, birçok yerden fonlanan ve çalışan yerler bulunduğunu söyledi.
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2023 seçimini kazanmasını engellemek için alabildiğine manipülasyonlar, çarpıtmalar, iftiralar ve algılar yürütüldüğünü belirtti.
Muhalefetin idareye gelmesi durumunda, Türkiye’nin bilhassa savunma endüstrisi alanındaki kazanımlarını koruma edemeyeceğini kaydeden Bozdağ, “Ben bunu ağzından kaçırılan bir cümle olarak düşünmüyorum. Şuurlu söylenen bir cümle olarak düşünüyorum. niyetlerinin de o olduğuna inanıyorum ancak ne o ne de onun gerisinde duranlar buna güç getiremeyecektir.” sözlerini kullandı.
“ANAYASA’NIN VERDİĞİ HAK, GEÇMİŞTE KULLANILDI DİYE GELECEKTEN MAHSUP EDİLEMEZ”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, muhalefetin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi için Meclis’in seçim kararı alması” gerektiğine ait tenkitlerin hatırlatılması üzerine, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığının anayasal hakkı olduğunu, Anayasaya karşıt bir durumun kelam konusu olmadığını, yalnızca muhalefetin menfaatine muhalif bir durumun bulunduğunu söyledi.
Anayasaya nazaran, vazifedeki ve evvelki cumhurbaşkanlarının iki sefer daha seçilme hakkından istifade edebileceğini söz eden Bozdağ, şöyle konuştu:
* Geçmişte bu hakkı bir kere kullandı diye gelecekte doğan iki başka hakkı kullanma hakkından da yoksun edemezsiniz. Zira bir hakkın geçmişte farklı bir sistem içerisinde kullanılmış olması, gelecekte, Anayasa’nın verdiği yeni bir haktan mahsup edilemez. Anayasa Mahkemesi geçmişte yapılan bu tartışmayı bitirmiş, kapatmış. Hem de CHP’nin başvurusu üzerine bu mevzuda karar vermiş. Kaldı ki bu husus Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komitesinde da görüşüldü.
* Görüşme sırasında, Anayasa Komitesi raporunda motamot şu sözler yer alıyor; ‘Teklifin kanunlaşması ile iki periyot seçilebilme imkanında bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden evvel vazife yapmış cumhurbaşkanlarının misyon periyotlarının hesaba katılmayacağı tartışmasızdır.’ Meclis Genel Kurulu’nda da Anayasa Komitesinde da bu Anayasa değişikliği görüşülürken hiç kimse mevcut ve evvelki cumhurbaşkanları bundan yararlanamaz diye bir tez dahi ileri sürmemiştir.
Bozdağ, Erdoğan’ın parlamento çoğunluğu sağlandığı takdirde 2028’de yine aday olma imkanının doğacağını bildirdi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı sorusuna karşılık Bekir Bozdağ, “Kılıçdaroğlu’nun, istek göstermeseler bile aday olacağını düşünenlerdenim.” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçimin ikinci tipe kalması halinde kendi etrafında ittifak oluşacağını hesap ettiğini belirten Bekir Bozdağ, “Bence kim ne derse desin, Sayın Kılıçdaroğlu adaydır, aday olmaya da bence mecburdur. Zira son talihi.” diye konuştu.
AYM’YE FERDÎ MÜRACAAT YİNE DÜZENLENECEK
Anayasa Mahkemesinin ferdi müracaatlarda aldığı birtakım kararların eleştirildiği hatırlatılan Bozdağ, şunları kaydetti:
* Anayasa Mahkemesi anayasa ve yasanın çizdiği yetki sonunu zorlarsa yahut yorumla yetkisini genişletirse o vakit yargısal aktivizme hakikat evrilebilir. Tenkitlere biz de katılıyoruz. Birinci derece mahkemelerini ve Yargıtayı anlamsız hale getiren bir durum oluyor. Ferdi müracaatla ilgili Anayasa Mahkemesi kuruluş ve yargılama yolları hakkındaki kanunda kimi değişiklikler yapmamız gerekiyor. Bakanlık olarak bunu çalıştık. Kimi kararların yetki genişliğine kapı aralama durumu var.
* Bu kısımda değişiklik yaptığımız takdirde bu alanda işi biraz daha zorlaştırmış olacağız. Orada bir düzenleme yapma gereksinimi var. Anayasa Mahkemesi ile de görüşerek, onlarla da istişare ederek önümüzdeki devirde Meclis’e sevk edeceğimiz maddelerden birisi de bu olacaktır. Maalesef vakit zaman bu oluyor. Benim de anayasaya, maddelere karşıt gördüğüm kararlar. Anayasa Mahkemesinin kararları eleştirilmez diye bir şey yok. Ben de bu kararları yetki sonunu aşan, yargı aktivizmine yol açan bir karar olarak değerlendiriyorum. (AA)
