Adaletin ‘Barut atığı’ çıkmazı! Murat’ın 12 yıldır bitmeyen acı kıssası

Diyarbakır’ın Dicle İlçesinde Kartal–1 ve Kartal–2 polis noktasına 5 Kasım 2011 günü teröristler hücum düzenlendi.

Bir terörist yanındaki roketatarla meyyit ele geçirildi. Kaçan teröristler takip edilirken, elinde kalaşnikof tüfekle öbür bir terörist manav dükkânı önünden geçip ağaçlık alanda polislere ateş açtı. Polisler ikinci defa çatışmaya girdi, terörist karanlıkta izini kaybettirdi.

Çatışma manav dükkanı önünde yaşanınca iki ateş ortasında kalarak başından yaralanan manav çırağı Murat Geneş can havliyle kendini dükkanın önündeki brandalı kamyonetin kasasına gizledi.

Kafa ve bedeninden ağır yaralanıp kan kaybettiği için şuuru kapalı halde bulunan Murat hastaneye kaldırıldı.

ELİNDE BARUT ARTIĞI VAR TERÖRİST OLABİLİR

Savcı, tedavisi tamamlanan Murat’ın tek kanıt olarak elindeki barut artığını münasebet gösterip hücumda kaçan ikinci terörist olabileceği gerekçesiyle tutuklama istedi, Murat 20 Aralık 2011 günü tutukladı.

Hakkında 7 sefer ağırlaştırılmış müebbet mahpus istemiyle Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Hakim karşısına çıkan Murat dükkânın önünde ansızın çatışma çıkınca can havliyle kendini park halindeki pikabın kasasına gizlediğini, başından kan aktığı için eliyle başına dokunduğunu, sonrasında da bayıldığını söyledi.

ÖZEL TİM: ÇOK KORKMUŞTU, YARALIYDI VE BİTKİNDİ

Çatışmaya giren ve şahit olarak dinlenen 3 polis Murat’ın ateş ettiğini görmediklerini, teröristlerin Murat’ın bulunduğu yerden ağaçlık alana kaçmak istedikleri için çatışmanın yaşandığını belirterek, “Pikabın olduğu yere yakın bölgeden bize ateş açıldı. Karanlıktı, projektör kullandık. Tenteli araçta Murat’ı yaralı bulduk. Korkmuş ve bitkindi. Tedavisini yapmaya çalıştık. Kendisi olayı görmüştür kanısıyla bilgi almak niyetiyle onu yaralı bulduk. Ona saldırgan üzere değil, yaralı vatandaş muamelesi yaptık. Yanında silah da yoktu” dediler.

BABASI MAKÛS ARKADAŞ EDİNMESİN DİYE YANIMA GÖNDERDİ

Yanında çıraklık yaptığı Manavın sahibi H.A da şahit olarak alınan sözünde, “Dükkânım büyüktür. İlçede memur sayısı çok olduğu için konutlara servis hedefli “Ayakçı” dediğimiz 2 çırak çalıştırıyorum. Bunlardan biri Murat’tır. Babası berbat arkadaş etrafı edinmesin diye onu yanıma çırak olarak verdi ve ‘Gerekirse maaş bile verme. Ortalık bozuk, makûs arkadaş etrafına takılmasın” dedi. Dükkândayken çatışma çıkınca apar topar kapatıp konuta gittik. Aklım Murat’ta kaldı. Sokaklar boşaldı. Çatışmadan sonra jandarmadan beni arayıp Murat’ın dükkânın önünde vurulduğunu söylediler” dedi.

KRİMİNAL RAPOR: YARAYA DOKUNURSA ELDE ATIŞ ARTIĞI ÇIKAR

Diyarbakır Kriminal polis laboratuarından istenen uzmanlık raporunda ise, ateşli silah yarasına dokunulması halinde, elde barut artığı olabileceği bildirilince mahkeme Murat’ın beraatına karar verdi.

Kafa ve bedenine aldığı 3 kurşun yarasıyla fizik tedavi gören ve başındaki mermi nedeniyle konuşma bozukluğu yaşayan Murat iki kere beyin ameliyatı geçirdi. Bipolar teşhisiyle ruhsal tedavi gördü.

SAVCI TEMYİZ EDİNCE YARGITAY BERAATI BOZDU

Duruşma savcısı tek kanıt elindeki barut artığı olan ve bunun da kriminal raporla başına dokunduğu için çıktığı belirlenmesine karşın Yargıtay barut artığını münasebet gösterip beraat kararını bozdu ve olayda 6 polisin akına uğraması nedeniyle 7 kere ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasını istedi.

NÜFUS CÜZDANIMA BAKTILAR BEN DE BABAMI ARAYIN DEDİM

İkinci sefer hâkim karşısına çıkan Murat Geneş, “Patron kahveye gidince ben, işverenin kardeşi ve öbür çırak dükanın önünde oturuyorduk. Hava kararınca çok yakınımızdan silah sesleri geldi. Korktum ve kendimi dükkânın önünde park halindeki pikabın kasasına gizledim. Ateş kesilince polislerle göz göze geldim. Elimi havaya kaldırmamı istediler. Bana gerçek gelirken ateş açtılar ve iki mermi daha ayağıma isabet etti. Kaygı ve panikle pikabın art tarafına kaçmaya çalışınca bu kere pikabı taradılar. Bana ‘İn aşağıya gölgen görünüyor’ dediler. Ben de manav çırağı ve vatandaş olduğumu yüksek sesle söyledim. Sonra cebimdeki nüfus cüzdanıma baktılar. Babamı arayıp haber vermelerini istedim. Sonrasını çok kan kaybettiğim için hatırlamıyorum. Birinci vurulduğumda elimi yarama attım. Vurulduğum günden beri fizikî yürüme bozukluğu ve başımdaki mermi nüvesinden ötürü da konuşma bozukluğu yaşıyorum. Terörist değilim” diyerek gözyaşı döktü.

SOMUT HİÇBİR KANIT YOK KARARIMIZ DOĞRU

Mahkeme heyeti, Murat’ın savunma bile yapamayacak kadar fizikî ve ruhsal mahzuru bulunduğunu gözlemledikten sonra her türlü kuşkudan uzak, kesin, somut ve inandırıcı kanıt elde edilemediğini, aksine olayda yaralanıp mağdur olduğunu, tekrar alınan uzmanlık raporuna nazaran, ateşli silah yarasına dokunulması halinde elde barut artığı çıkabileceğini belirtti.

Mahkeme, şahit polis sözleri ile manav sahibinin de tabirleri de bir bütün olarak değerlendirildiğinde Murat’ın mahkûmiyetine kâfi ispat bulunmadığından daha evvel verilen beraat kararının yerinde olduğunu belirterek Yargıtay kararına direnerek ikinci kere beraat kararı verdi.

GENEL KONSEY OY ÇOKLUĞUYLA “MÜEBBET VERİN” DEDİ

Yargıtay kararına karşı beraat kararında direnen mahkeme kararı üzerine belge kesin kesin karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Şurası’na gönderildi.

Genel konsey ise oy çokluğuyla aldığı kararında Murat’ın 7 defa ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi.

BABASIYLA GELDİ TUTUKLANDI 

Genel Şura kararı üzerine babasıyla birlikte duruşmaya gelen ve hala tedavi gören Murat Geneş, sözü alındıktan sonra tutuklanarak tekrar cezaevine konuldu.

Geneş’in avukatı Velat Alan, yaşanan durumun bir hukuk faciası olduğunu, iki ateş ortasında kalan müvekkilinin 12 yıl geçmesine karşın hala fizikî ve ruhsal tedavi gördüğünü, olayın mağduru iken “Terörist” olduğu gerekçesiyle cezalandırılması tarafındaki karara hiçbir mana veremediklerini, iç hukuk yollarının tükettikten sonra Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat yapacaklarını söyledi.