GüncelGündem

Adnan Oktar suç örgütü iddianamesinde “İsrailli siyasetçilerle görüşme” tespiti

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik 72 sanık hakkında hazırlanan yeni iddianamede, örgüt üyesi bazı sanıkların İsrailli siyasetçilerle görüşmeler yaptıkları, bu kapsamda bir sanığın örgütü temsilen İsrail’e gidip siyasetçi Yehuda Glick ile görüştüğü bilgisine yer verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu, 42’si firari 72 sanık hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

Oktar’ın bir numaralı sanık olduğu 1017 sayfalık iddianamede, 72 kişi “şüpheli”, 21 kişi “mağdur”, 9 banka ise “suçtan zarar gören” sıfatıyla yer aldı.

Örgütün kuruluş amacı ve faaliyetleri anlatılan iddianamede, haklarında dava açılan sanıkların eylemleri detaylı olarak ele alındı.

İddianamede tutuklu sanık Ali Sadun Engin’in örgüt içinde “Sado” lakabını kullandığı, özellikle ABD ve İsrail ile örgüt arasında köprü vazifesi gördüğü, örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın talimatıyla İsrail’de düzenlenen ve örgüt tarafından organize edilen konferanslarda konuşmacı olarak yer aldığı belirtildi.

Sanığın yurt dışından gelen bürokrat ve yabancı siyasetçilerin rehberliğini üstlendiği, ayrıca Oktar’ın A9 TV’deki yayınlarında konuşulacak konuları belirleyip, kanalın para transferini organize ettiği kaydedildi.

Örgütün Yehuda Glick ile görüşmesini anlattı

İddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen Altuğ Revnak Eti’nin, sanık Engin’in İsrail’in eski Likud Partisi Milletvekili radikal haham Yehuda Glick ile bağlantılarını anlatması dikkati çekti.

Eti, ifadesinde, tutuklu sanık Ali Sadun Engin ile örgütsel konferans verdiklerini, bu konferansta “tapınakçılar”dan olan Timothy Hogan başkanlığındaki 9 kişilik ekiple tanıştıklarını söyledi.

Ekibin sanık Sinem Tezyapar tarafından Türkiye’ye getirtildiğini ve yol parası dahil tüm masraflarını örgütün karşıladığını anlatan Eti, “Ali Sadun Engin ve ben bu misafirlere İstanbul’da tarihi mekanları gezdirdik. Gelen Mason ekip, tapınakçıların kuruluş yeri olan Küçük Ayasofya’da bize tapınakçılık hikayesini anlattı.” ifadelerini kullandı.

Sanık Engin’in, Adnan Oktar ve mason ekiple birebir yaptığı görüşmelere katıldığını, İsrail ve dünyada dini anlamda en güçlü haham organizasyonu olan Sanhedrin Meclisi ile Oktar’ın talimatı üzerine “Bacılar Grubu” aracılığıyla bağlantıya geçtiklerini aktaran Eti, yine masrafları örgütçe karşılanan ve aralarında Ben Abrahamsın ile Yesheyahu Hollander’in de bulunduğu 8 kişilik ekibe İstanbul’da tarihi ve kendileri için kutsal olan yerleri gezdirdiklerini kaydetti.

BM toplantısına katıldılar

Oktar’ın bu ekiple toplantılar yaptığı ve sonrasındaki süreçte sanık Engin’in davetli olarak örgütten birkaç kişiyle İsrail’e gittiği bilgisini veren Eti, ifadesine şöyle devam etti:

“Orada önce Sanhedrin ekibi aracılığıyla siyasette söz sahibi olan Likud Partisi Milletvekili Yehuda Glick ile tanıştırdılar. Yehuda Glick de siyasiler ile tanıştırdı. Sanhedrin ekibi ise dindar olan Shas Partisine yakındı. Likud Partisi İsrail’de o dönem ana muhalefet partisiydi. Shas Partisi ise her zaman yüzde 10 oy oranına sahip dindar bir partiydi.”

Eti, Sanhedrin ekibinin daha sonra örgüt elemanlarını ABD’deki Ortodoks Yahudiler ile bağlantıya geçirdiğini ve bu sayede kendisinin ve Engin’in New York’taki Birleşmiş Milletler Merkezi’nde toplantılara katılma imkanı bulduğunu belirtti.

Örgütün sözde Ankara sorumlusu olduğu bildirilen sanık Ayfer Gökmenli’nin bazı milletvekilleri, siyasiler ve yazarlarla Adnan Oktar’ın vekili olarak görüşmelere katılıp lobi faaliyetleri yürüttüğü bilgisi de iddianamede yer aldı.

İddianamede, sanığın ayrıca şahsi evini örgüt evi olarak kullandırdığı ve eşinin ölümünden sonra mal varlığını örgüte devrederek örgütü fonlamayı amaçladığı tespitinde bulunuldu.

Örgütten ayrılan kişi “şüpheli” oldu

İddianamede, örgütten 2017’de ayrılan ancak soruşturmaya konu olaylarla ilgili dönemde örgütte yer aldığı gerekçesiyle soruşturulan Ceylan Özgül’e de “şüpheli” olarak yer verildi.

Aynı örgütten ayrılan Ümit Kurucu ile evli olan Özgül’ün, soruşturma safhasında pişmanlığını dile getirip kendi iradesiyle teslim olması, örgüt içindeki kişiler ve örgüt yapılanmasıyla ilgili bilgiler vermesi, verdiği bilgilerin örgütteki konum ve faaliyetlerine uygun nitelikte faydalı bilgiler olması nedeniyle, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılması talep edildi.

İddianamede, firari sanıklardan Emre Çalıkoğlu’nun ailesiyle yaşadığı için evinde kasa bulundurduğu, örgüte ait paraların bir kısmını bu kasada tuttuğu, maddi durumunun iyi olmasından dolayı örgütte güven sağladığı anlatıldı.

Örgüt yöneticisi Adnan Oktar tarafından örgüte gelen paraları saklamakla görevlendirilen Çalıkoğlu’nun örgütte “İmam Kardeşler” olarak adlandırılan grupta yer aldığı kaydedilen iddianamede, sanığın, Oktar’ın talimatı doğrultusunda, askerlik yapmak istemeyen örgüt üyelerinin durumlarıyla alakalı çözüm bulunması konusuyla ilgilendiği aktarıldı.

AİHM’den kazandığı tazminatı örgüte aktardı

İddianamede sanığın, Oktar’ın da aralarında bulunduğu bir grup örgüt üyesinin 1999’da gözaltına alındıklarında işkence gördükleri iddialarıyla ilgili dönemin emniyet görevlileri hakkında açılan dava kapsamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) şikayette bulunduğu ve kazandığı tazminatı “infak” adı altında örgüte aktardığı kaydedildi.

Tutuklu sanıklardan Erol Şimşek’in, kendisine yüklü miktarda miras kalan örgüt üyelerinin mal varlıklarının örgüte aktarılması noktasında faaliyet gösterdiği belirtilen iddianamede, sanığın özellikle Kazakistan’da olmak üzere yurt dışında örgüte finans sağlayan şirketler kurup, örgüt içi para transferini yönettiği ifade edildi.

İddianamede “Adliye İmamı” olarak anılan sanıklardan Fatih Kılıç’ın, örgütün hukuki işlerini takip eden ve ana dosyada yargılanan Gülcan Karakaş’a ait avukatlık bürosunda faaliyet gösterdiği, ayrıca örgütle ilgili dosyalarda görevli yargı ve emniyet mensuplarını araştırmakla görevli olduğu, sanığın verdiği bilgiler itibarıyla etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması gerektiği bildirildi.

Askere gitmek istemeyenler Rusya ve Cezayir’deki şirketlere gönderildi

Firari sanıklardan Harun Özyaşar’ın örgüt adına Rusya’da faaliyet gösterdiği kaydedilen iddianamede, örgüt içerisinde vakti gelmesine rağmen askere gitmek istemeyen kişilerin Rusya’ya gönderildiğinde sanığın şirketinde çalıştıklarına işaret edildi.

Firari sanık Tufan Gürlek’in ise örgüt içerisinde “Yasin” olarak bilindiği ve “evrim” konferanslarında konuşmacı olarak bulunduğu iddianamede yer aldı.

İddianamede, sanığın örgüt adına Cezayir’de faaliyet gösterdiği, vakti gelen ancak askere gitmek istemeyen örgüt üyelerinin Cezayir’e gönderildiklerinde bu sanığın şirketinde çalıştıkları belirtildi.

Sanığın örgüte yönelik gerçekleştirilen operasyon tarihinden itibaren firari konumda olduğu ve Cezayir’de güncel faaliyetlerine devam ettiğinin değerlendirildiği kaydedildi.

İddianamede, firari sanık Hasan Basri Güner’in, örgüt üyelerine farklı basın yayın organlarında görev aldırarak, örgütten ayrılan ya da örgüte karşı olan kişilere karşı karalama faaliyetleri gerçekleştiren grup imamı olduğu bildirildi.

Örgütün 1990’da giriştiği yapılanmada ilk imamlarından biri olan sanığın, örgüt faaliyetinden tutuklu kişilerin itirafçı olmalarını engelleme, dışarıdaki örgüt sempatizanlarının motivasyonunu koruma ve örgütün çözülmesini önleme çalışmaları yaptığı kaydedilen iddianamede, sanığın bir adreste örgüt ideolojisini aktarmak amacıyla dersler verdiği anlatıldı.

İddianamede, Oktar ile özel diyalog kuran sanığın örgüte finans sağlaması için Oktar tarafından Çin’e gönderildiği, örgütsel talimat kapsamında kıyılan imam nikahlarını organize ettiği ve örgüte ait “Tedbir Evi”nin liderliğini yaptığı bilgisi verildi.

Firari sanıklardan Hüseyin Cenk Yavaş’ın, Oktar’a düzenlenen ilk operasyon sonrası gazeteciler, politikacılar, yazarlar, bürokratlar, vakıf ve derneklerle görüşen ve kamuoyu oluşturmaya çalışan ekipte yer aldığı ve örgüt adına Dubai’de faaliyet gösterdiği iddianamede yer aldı.

İddianamede, örgüt üyelerinden Oktar Babuna tarafından kanser hastalığı sebebiyle başlatılan ve sonraki dönemde amacı dışında kullanıldığı tespit edilen kan kampanyasında yurt dışına çıkarıldığı tespit edilen kanların sanığın refakatinde götürüldüğü belirtildi.

Firari sanık İbrahim Özçelik’in örgüt adına lobi faaliyetleri kapsamında tarikat ve cemaatlerle görüşmeler yaptığı bilgisine yer verilen iddianamede, sanığın örgütte “Çelikçi İbrahim” olarak anıldığı aktarıldı.

İddianamede, sanığın, devlet tarafından el konulmasına karar verilen Maye Grup Çelik Sanayi Şirketi’nin dolandırıcılık suçu kapsamında kalan eylemlerine katıldığı anlatıldı.

Sahte taşıma evrakıyla ülkeye sokulan çelik boruların gümrükten çıkarılarak sanığa ait depoya götürüldüğü ve buradan piyasaya sürülerek düşük bedelle satılıp elde edilen kaynağın örgüte aktarıldığına dikkat çekildi.

İddianamede, elebaşı Adnan Oktar’ın, A9 TV’nin RTÜK’e bağlı olmadan yayın yapılabilmesinin sağlanması amacıyla “Reji İsmail” olarak anılan firari sanık İsmail Gülsunar’a talimat verdiği, sanığın çözüm olarak Kosova’da kanal açma fikrini sunduğu, bunun için Kosova’ya gönderildiği fakat daha sonra kanal açma fikrinden vazgeçildiği belirtildi.

Firari sanık Muhammet Cihat Gündoğdu ile ilgili bölümde, bir kişinin sanık hakkında “Örgütün şu andaki sosyal medya üzerinden yürüttüğü karalama faaliyetlerinin başında firari yönetici İbrahim Seral Köprülü ve Cihat Gündoğdu bulunmaktadır. Bu kişilere Mehmet Akın yardım etmektedir.” şeklinde ifade verdiği kaydedildi.

İddianamede, Adnan Oktar’ın özellikle Suriye Mason Locasıyla yaptığı görüşmelere diğer örgüt üyeleriyle birlikte sanığın katılım sağladığı, Mason locasına mensup kişileri Türkiye’de ağırlama görevini üstlendiği ifade edildi.

Firari sanık Mustafa Üstün’ün örgüt yöneticisi ve üyelerinin tutuklanması sonrası özellikle duruşma günlerinde örgüt üyelerinin duruşmaya katılabilmeleri için araç temin ettiği, yiyecek, içecek, kıyafet gibi ihtiyaçların taşınmasında rol aldığı, sosyal medya üzerinden de örgütü övücü paylaşımlarda bulunduğu iddianamede yer aldı.

Miras örgüte aktarılsın diye sahte evlilik

İddianamede, firari konumda bulunan Neşe Tuncer’e babasının ölümünden sonra yüklü miktarda miras kaldığı, bu mirasın örgüt içine aktarımını sağlamak amacıyla örgüt yöneticisi İbrahim Tuncer ile sahte evlilik yaptığı tespitinde bulunuldu.

Sanığın bu şekilde örgütü finanse ettiği, 30 yıla yakın süredir örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın yanında bulunduğu ve günlük şahsi işlerini de yaptığı belirtildi.

İddianamede, firari sanık Oben Karatepe’nin örgüt içerisindeki para transferinde etkin rol aldığı ve her ay düzenli olarak, örgüt adına kurulan ve örgütün finans kaynağını oluşturan şirketler aracılığıyla örgüte para aktardığı, Adnan Oktar’ın emriyle İstanbul’da “yaratılış” konulu “Yaşamın ve Evrenin Gerçek Kökeni” isimli üç konferans düzenlediği bildirildi.

Yurt dışındaki paraları, şirketler üzerinden Türkiye’ye aktardı

İddianamede, sanık Orkun Şimşek’in kendisine yüklü miktarda miras kalan örgüt üyelerinin mal varlıklarının örgüte aktarılması noktasında faaliyet gösterdiği, özellikle Dubai’de olmak üzere yurt dışında örgüte finans sağlayan şirketler kurup örgüt içi para transferini yönettiği ve Kazakistan’daki şirketlerden elde edilen geliri Dubai’deki şirketi aracılığıyla Türkiye’ye aktardığı bilgisine yer verildi.

Sanık Şimşek’in “turnike” sistemine girecek kadınları tespit ettiği değerlendirmesine yer verilen iddianamede, kadınların kimlerle görüşeceklerine karar verdiği, özellikle örgüt yöneticisi Adnan Oktar ile tanıştırdığı, dönem dönem kadınların kaldığı evlerden sorumlu olduğu, örgüt içi deşifrenin önlenmesi amacıyla özellikle turnike sistemine giren kadınlara örgütsel yemin ettirdiği belirtildi.

İddianamede, firari sanık Tahsin Akkaş’ın “Aslan” kod adını kullandığı, kendisine ait silahları bulunduğu, örgüt içerisindeki diğer üyelerle arasında silah devri yaptığı kaydedildi.

Akkaş’ın yurt dışı işlerden sorumlu “imam” olduğu değerlendirilen iddianamede, ayrıca Oktar’ın kişisel ihtiyaçlarını karşıladığı, yurt dışından A9 TV’ye gelen mankenlerden sorumlu grupta yer aldığı, Kazakistan, Suudi Arabistan ve Rusya’da örgüte finans sağlamak amacıyla bulunduğu belirtildi.

İddianamede, sanığın her ne kadar firari olsa da avukatlar vasıtasıyla örgütten ve yargılama safahatından bilgi aldığı ve güncel olarak eylemlerine devam ettiği aktarıldı.

Sanık Tuğba Yılmaz’ın reklam ajansı görünümündeki şirket vasıtasıyla örgüte uygun olduğunu düşündüğü kadınlarla iletişim kurduğu ve belli bir dönem güvenlerini kazanınca örgüt üyesi erkeklerle buluşmalarını sağladığı anlatıldı.

Sanığın, örgütün siyasilerle olan görüşmelerinde ve siyasi lobi kapsamındaki faaliyetlerinde yer aldığına işaret edilen iddianamede, bulunduğu “Kız Kardeşler” grubunun finans sorumlusu olduğu, örgüt evlerinde örgüte üye kadınların kaldığı, örgüt tarafından ihtiyaçlarının karşılandığı ve örgüt içerisinde “Türkan” lakabını kullandığı ifade edildi.

İddianamede, sanık Yılmaz’ın örgütteki kadınlar dışarı çıkacağı zaman örgütsel teamül gereği “şahit” adı altında onlara eşlik ettiği ve örgütün ana çatı dosyasında ismi geçen şüphelilerle operasyon anına dek, olağan akışa uymayan çok sayıda görüşme trafiği olduğu belirtildi.

Firari durumdaki Uğur Örmen’le ilgili değerlendirmelere yer verilen iddianamede, sanığın “yabancı kızlar imamı” olarak görev yaptığı, örgüte ait evlerde kalan kadınlarla ilgilendiği ve bu evlerin ihtiyacını giderdiği bildirildi.

İddianamede Örmen’in örgütsel saikle ve Oktar’ın talimatıyla Aylin Örmen ile örgüt içi evlilik yaptığı, evli çiftlerin konutunda örgütsel toplantıların daha rahat yapıldığı, olası polis baskınında evdeki kişilerin misafir olarak lanse edildiği kaydedildi.

Sanığın konsolosluklarla lobi faaliyeti yürüttüğü belirtilen iddianamede, Oktar’ın kitabını konsolosluklara hediye ettiği ve bir dönem örgütün karargahı olarak kullanılan villanın kira sözleşmesinin üzerine yapıldığı, dolayısıyla şüphelinin örgüt içerisinde güven veren örgüt üyelerinden olduğu anlatıldı.

Ceza istemi

İddianamede, Adnan Oktar, Ulviye Didem Ürer, Tarkan Yavaş ve Alev Babuna’nın aralarında bulunduğu 13 sanığın, diğer 59 sanığın eylemlerini örgüt kapsamında gerçekleştirmesi ve yöneticilerin bu suçlardan ayrı ayrı sorumlu olması gerektiğinden çok sayıda kişiye karşı birden fazla kez “nitelikli cinsel saldırı”, “çocuğun cinsel istismarı”, “cinsel taciz”, “basit cinsel saldırı”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak”tan 1938 yıl 5’er aydan 2 bin 758 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

59 sanığın “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak”tan 2,5 yıldan 6’şar yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, ayrıca bu sanıklardan 27’sinin “nitelikli cinsel saldırı”, 8’inin ise “cinsel taciz” suçundan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.

İddianamede, sanıklardan İbrahim Özçelik’in ayrıca “nitelikli dolandırıcılık” ile “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından da 12 yıldan 34 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Bazı sanıklar hakkında “kaçakçılık” ile “evrakta sahtecilik” suçlarından ayrı bir soruşturma başlatıldığı, bu soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.

İddianamede, örgüte yönelik operasyonda ele geçirilen paraların, oluşturulan fon kapsamında ilgili yöneticiler tarafından örgüt amaçları ve ihtiyaçları doğrultusunda örgüt yöneticileri ve üyelerine paylaştırılmak üzere kullanıldığı ve şüphelilerin firari oldukları dönemde herhangi bir iş yapmadığı, gelir getirici herhangi bir faaliyetleri bulunmadığı belirtilerek, 261 bin 991 lira ile 310 avro ve 10 bin 465 doların müsadere altında tutulması istendi.

Firari sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, bu karardan itibaren kanun gereği infaz için 5 yıl beklendiği aktarılan iddianamede, sanıklar yakalanmadığından haklarında dava açıldığı belirtildi.

İddianame, gönderildiği İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanıklar ileriki günlerde hakim karşısına çıkacak.

Muhabir: İrem Demir,Başak Akbulut Yazar

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu