
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Taliban güçleriyle bir sıkıntılarının olmadığını” vurgulayan sözleri Taliban cephesinde karşılığını buldu. “Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmayı arzu ettiklerini” belirten örgütün Sözcüsü Zabihullah Mücahid, “Türkiye bizim kardeşimiz, inanca dayalı pek çok ortak noktamız var” dedi. Mücahid, bununla birlikte, Kabil Havalimanı’nın, diplomatik misyonların ve elçiliklerin güvenliğinin Afganların sorumluluğunda olduğunu, aksi bir tutumu ülkenin içişlerine müdahale olarak değerlendireceklerini kaydetti. Erdoğan ve Taliban cephesinden gelen karşılıklı mesajlar sosyal medyada tepkiyle karşılanırken konuyla ilgili değerlendirme yapan Siyaset Bilimci ve Yazar Barış Doster, “Afganistan’da kalmak tamamen ABD emperyalizminin talebidir” dedi.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, TRT Arabi’ye yabancı güçlerin Afganistan’dan çekilmesi, Kabil Havaalanı’nın işletilmesi ve Doha’da yürütülen Afganlar arası barış müzakereleri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Mücahid, Afganistan’da sorunun çözümünün kapsayıcı bir İslam hükümetinde olduğunu savunarak, barış ve güvenliği yeniden canlandırmak ve yeniden inşa sürecini başlatmak için diğer ülkelerle çalışmak istediklerini ifade etti. Mücahid, “Türkiye ile iyi ilişkiler istiyoruz, Türkiye’nin geçmişi bırakıp bugüne ve geleceğe dönmesini istiyoruz. Ondan sonra diyalog isteyebiliriz” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da yapılması arzu edilen barış konferansı konusunda, Afganistan’ı ve bölgeyi barışa kavuşturacak her fırsatı değerlendirdiklerini söyleyen Taliban Sözcüsü, Kabil havaalanının, diplomatik misyonların ve elçiliklerin güvenliğinin Afganların sorumluluğunda olduğunu, aksi bir tutumu ülkenin içişlerine müdahale olarak değerlendireceklerini kaydetti
Mücahid, Katar’ın başkenti Doha’daki Afganlar arasında müzakerelerin yeniden başlamasından iyi sonuçlar alınacağını ümit ettiğini de sözlerine ekledi.
Taliban ile AKP arasında yaşanan gelişmeleri BirGün’e değerlendiren Siyaset Bilimci Doster, “Birincisi ABD emperyalizminin ihtiyaçlarından bağımsız değil. Türkiye’nin Afganistan’la tarihsel olarak da bağları güçlüdür. Çünkü bu bağlar Kurtuluş Savaşı’na kadar gider. Afganistan, TBMM’yi tanıyan ilk devletler arasında yer alır” ifadelerini kullandı. ABD emperyalizminin işgal ve saldırı aygıtı olan NATO, Afganistan’dan çekilmişken Türkiye’nin kalmasının büyük bir yanlış olduğunun altını çizen Doster, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taliban şu anda Afganistan’ın yüzde 80-85’ini kontrol ediyor kısa bir süre sonra bu yüzde 100 olacak. Afganistan’da NATO adına kalmak Türkiye’nin tarihsel olarak Afganistan’da edindiği saygınlığı da azaltır. Diğer ülkelerle olan ilişkilerini de zayıflatır. Bu durum Türkiye’nin başta Çin ve İran’la da arasının açılmasına neden olacaktır. Şunu da unutmamak gerekir; dış politika devlet kapasitesinden, egemen sınıfların ihtiyaçlarından, coğrafyadan bağımsız düşünülemez. Türkiye’nin Afganistan’la ne sınırı ne ticari ilişkileri güçlüdür, ayrıca Afganistan’ın coğrafi konumu Türkiye’nin öncelikli ilgi alanına da dahil değildir.”
Taliban rejiminden kaçarak Afganistan’dan Türkiye’ye gelen binlerce göçmenin Diyarbakır’daki bekleyişi sürüyor.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Afganistan’da süren savaş ve ekonomik kriz nedeniyle binlerce göçmenin İran üzerinden Türkiye’ye geçişleri devam ediyor.
Kavurucu sıcaklıkta Diyarbakır otogarında bekleyen göçmenler, ağaçların gölgesinde serinlemeye çalışıyor. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken göçmenlerin arasında 15, 16, 17 yaşlarında çocuklar da bulunuyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afganistan’daki Kabil Havaalanı’nın işletilmesi için Türkiye’nin şartlarını açıklamıştı.
Kuzey Kıbrıs’ta Lefkoşa’daki Hala Sultan Camii’nde kıldığı bayram namazı sonrasında konuşan Erdoğan, “Şartlarımız sağlanabilirse, Türkiye olarak Kabil Havaalanı’nın işletimini ele almayı düşünüyoruz” demiş ve ABD’den talep edilen üç şartı şu şekilde sıralamıştı:
Diplomasi noktasında, diplomatik ilişkilerde bizim yanımızda yer alacak.
Lojistik noktasında imkanlarını bizim için seferber edecek, hangi gücü varsa lojistik anlamda bunu Türkiye’ye devredecek.
Bir de mali ve idari noktada sıkıntılar olacak. Bu noktada gerekli desteği Türkiye’ye verecek.
Erdoğan ayrıca, ‘inancından dolayı’ Taliban’ın Türkiye ile görüşmesinin daha kolay olacağını savunmuştu.
Birgün
Sodyum Lignosulfonat suda çözünebilen anyonik yüzey aktif maddedir, iyi sörf aktivitesine ve dağılma kapasitesine sahip, yapı kimyasallarında yoğun olarak kullanılan bir hammaddedir.
Sodyum Lignosülfonat aşağıdaki durum ve uygulamalarda kullanılır.
• Sodyum Lignosülfonatın en büyük kullanım alanı, beton kimyasallarında betonun su ihtiyacını düşürerek akışkanlığını arttırmaya yönelik kimyasal katkı üretimlerindedir. Böylece dayanımı yüksek daha güçlü beton üretilmesine olanak sağlanır.
• Sodyum Lignosülfonat, Çimento üretimi sırasında, çimento değirmeninde öğütme kolaylaştırıcı ve hammadde hazırlamada ham bulamaç çamurunun viskozitesini azaltarak öğütme yardımcısı olarak işlev görür.• Sodyum Lignosülfonat, betonun su ihtiyacının azalması ile daha akışkan beton üretmeye olanak sağlar ve hidrasyon hızını düşürür. Gözenekliliği azaltarak, beton yoğunluğunu arttırır, böylece betonun mukavemetini ve geçirimsizliğini büyük ölçüde iyileştirir.
DMRSÜREN Kimya Ltd Şti
0216 4421200-05523307100
Grafit tozu,Çinko Tozu,Kurşun Tozu,Mürdesenk,Sülyen,Kurşun Oksit,Bakır Sülfat,Çinko Sülfat,Çinko Oksit,Kaolin,altın mühür,sepiyolit,zeolit,potasyum silikat,sıvı kükürt,kalsiyum polisülfür,pars lime sülfür,hadjin yılan kovucu,sunmag yem katkısı,sunsep yem katkısı,aripad hayvan altlığı,sunshield sıvı kaolin,kalsiyum oksit,potasyum hidroksit,kalsiyum ligno sülfonat
Jurnalci.com