GüncelGündem

Akdeniz’de rekor kıran deniz suyu sıcaklığı kasırgalara yol açabilir

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – AA’nın Akdeniz ekosisteminin durumu hakkında hazırladığı 2 haberden oluşan dosyanın ilk haberinde, iklim değişikliğinin etkisiyle deniz suyunda yaşanan sıcaklık artışları ve bunların atmosfer olayları ile deniz ekosistemine etkileri ele alındı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, AA muhabirine, Akdeniz’in iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölge olduğunu söyledi.

İklim değişikliğinin Akdeniz’in yüzey suyu sıcaklıklarındaki etkisine değinen Salihoğlu, “Son 40 yılda Mersin Körfezi, İskenderun Körfezi gibi bölgelerde 2 derecenin üzerinde bir artış gözlemliyoruz. Bu, ülkemiz denizleri için ciddi bir sıcaklık artışı olarak öne çıkıyor. Akdeniz’deki sıcaklık artışı ortalama 1,5 dereceyi buluyor. Antalya Körfezi’nin açıklarında da benzer şekilde 1,5 derece sıcaklık artışları yaşanıyor.” dedi.

Aralık ayı ortasında deniz yüzey suyu sıcaklığının Mersin Körfezi’nde 22, İskenderun ve Antalya Körfezi’nde ise 21,5 derece ölçüldüğü bilgisini veren Salihoğlu, bu değerlerin, bu dönemde ölçülen en yüksek rakamlar olduğunu vurguladı.

Ocak ayı içinde de rekor değerler ölçüldüğünü belirten Salihoğlu, “Bu yıl ocak ayında İskenderun, Mersin ve Antalya körfezlerinde 19 derece olması gereken sıcaklık ortalaması 20 dereceye yükseldi. Bu rakamlar söz konusu körfezler için tüm zamanların en sıcak ocak ayı deniz yüzey suyu sıcaklıkları oldu. İskenderun ve Mersin Körfezi’nde kasım ayı ortalaması 23 dereceyken geçen yıl kasımda 25 dereceyi, ortalaması 22 derece olması gereken Antalya ise yine kasımda hiç görmediğimiz 24,5 dereceyi gördü.” diye konuştu.

Artan sıcaklıkların deniz canlılarına etkisi

Yüzeyde artan tuzlulukla yoğunlaşan suyun batarak derinlerde de etki oluşturduğunu anlatan Salihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Derin deniz genelde dengeli bir yapıya sahip, küçük sıcaklık değişimleri bile tüm yapıyı etkiliyor ve küçük değişimlerin büyük etkileri olabiliyor. Daha da korkutucusu, dünyadaki büyük akıntı sistemlerindeki genel döngüler gibi Akdeniz’de de döngüler var ve bu döngüler artan sıcaklıklarla giderek değişecek. O zaman durum ekosistem açısından daha da tehlikeli bir boyuta ulaşacak çünkü artan sıcaklıklar canlıların yaşam alanlarını değiştirmeleriyle sonuçlanabiliyor.”

Salihoğlu, iklim değişikliğinin denizde asitlenmeye yol açtığını, bunun da özellikle bünyesinde kalsiyum içeren türlerin ya yapılarını değiştirmelerine ya da ölümlerine neden olduğunu, hatta balıkların göçlerini, üreme alışkanlıklarını değiştirdiğini aktardı.

Salihoğlu, şu önerilerde bulundu:

“İklim değişikliğinin denizler üzerindeki fiziksel etkisine bir çözümümüz yok, sıcaklıklar arttı, okyanus asitlendi. En iyi senaryoda, sıcaklık artışlarını 1,5-2 derecede durdursak bile artış bir süre daha devam edecek. Burada deniz ekosistemini güçlendirmemiz gerekiyor ve bunun tek yolu diğer baskıları azaltmak. Kirlilik, avcılık, yapılaşma gibi baskıları azaltmak, biyoçeşitliliği ve ekosistem direncini artırmak gerekiyor. Bunun yollarından biri de koruma alanlarını artırmak. Biz, ‘Mevcudu koruyalım.’ değil, ‘Mevcudu daha sağlıklı hale getirelim.’ diyoruz, çünkü mevcut sağlıksız.”

“Akdeniz’de 2040 yılında 2,2 derecelik artış öngörülüyor”

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe, denizler ve okyanusların yerküre iklim sisteminin çok önemli bir parçası olduğunu ve iklim düzenleyici rolleri bulunduğunu kaydetti.

İnsan faaliyetleriyle üretilen ısının yaklaşık yüzde 90’ının denizler tarafından emilerek akıntılar yoluyla dağıtıldığını ifade eden Beşiktepe, ısının bir kısmının atmosfere geri salındığı, geri kalanının denizin derin katmanlarına doğru taşındığı, bütün bu sürecin iklim sisteminin dengesinin korunması için hayati anlam taşıdığı tespitinde bulundu.

Bu süreç içinde yaşanan birtakım dengesizliklerin denizlere zarar verdiğine dikkati çeken Beşiktepe, “Sanayi öncesi döneme göre atmosfer sıcaklığı 1,1 derece daha fazlayken Akdeniz’de bu değer 1,5 derece. Bu eğilim devam ettiği sürece 2040 yılında 2,2 dereceye ulaşacağı öngörülüyor. Akdeniz’in batısı son 10 yılda 0,35 derece, Doğu Akdeniz ise 0,5 derece ısındı, Atlantik Okyanusu’nda ise 0,25 derece bir ısınma var. Küresel ısınmayla birlikte denizdeki buharlaşma artıyor, bu da buluttaki su miktarını ve yağışları artırıyor. Ancak Akdeniz bu genel durum içerisinde bir istisna teşkil ediyor ve Akdeniz’in genelinde özellikle kış yağışlarında azalma olacağı tahmin ediliyor.” değerlendirmesini paylaştı.

Akdeniz’i, aşırı hava ve deniz olaylarının daha fazla olduğu batı ve daha çok ısınan doğu olarak ikiye ayırdıklarını bildiren Beşiktepe, şunları söyledi:

“Batı Akdeniz’de Afrika’dan gelen sıcak ve kuzeyden gelen soğuk hava kütlesi etkileşim halinde olduğu için aşırı hava olayları görülüyor ve bunun denize etkisi çok şiddetli oluyor. Bu nedenle Akdeniz’de daha önce gözlenmeyen kasırgaları gözlemlemeye başladık, okyanustakine benzer şekilde oluyorlar. Bunlar zaman içerisinde bize daha güçlü hale gelecek çünkü deniz suyu sıcaklığı arttıkça siklon şeklinde olan kasırganın şiddeti de artıyor. Akdeniz’de 150-160 kilometre hızında kasırgalar sürpriz olmayacak, Batı Akdeniz’de görmeye başladık, yakında bizim kapımızı çalacak. Şu anda bizde görülmemesinin sebebi kıyıdaki dağların dağılımıyla alakalı.”

Doğu Akdeniz tropikleşme süreci yaşıyor

Denizdeki aşırı ısınmanın balıkların yumurtlama mevsimlerini ve stoklarını etkileyeceği, mercan kayalıklarının ve deniz çayırlarının bozulmasıyla kıyılarda su kalitelerinin bozulacağı uyarısında bulunan Beşiktepe, “Doğu Akdeniz, batıya göre daha fazla ısındığı için bir tropikleşme süreci yaşıyor. Burada yaşayan mercan kayalıkları ‘soğuk su mercan kayalıkları’ diye adlandırılıyor ve deniz suyu 26-27 derecenin üzerinde çıktığı zaman uyum sağlayamayarak ölmeye başlıyorlar. Akdeniz’e özgü mercan kayalıklarının önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde yok olacağı tahmin ediliyor. Bu da bütün ekosistemi tümüyle mahvedecek.” ifadelerini kullandı.

Fırtınalar ve denizdeki taşkınlara karşı kıyılardaki yapıların ve altyapıların elden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Beşiktepe, sözlerini şöyle tamamladı:

“Küresel ısınmayı durduramadığımız sürece çok ciddi dönemler yaşayacağız, buna karşı bireysel ya da ülke olarak önlem almamız çok zor. Tek yapabileceğimiz hava olaylarına karşı tahmin mekanizmasını geliştirmek. Bunlarla yaşamayı öğrenmeliyiz, yaşam şartlarımızı düzenlememiz lazım. Doğayla baş etmemiz mümkün değil, ancak ona uygun yaşarsak hayatta kalacağız.”

Muhabir: Gülseli Kenarlı

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu