Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1 yıldır görülen “FETÖ çatı davasının” bugünkü celsesinin başlangıcında Mahkeme Başkanı Selfet Giray gelen evrak ve birleştirme kararlarını okudu. Başkan Giray başka bir davada gizli tanık olan “Toprak“ın hakkında ifade verdiğini belirterek sanıklardan Av. Abdülkadir Aksoy’un beyanını aldı. Av. Aksoy,“İsmimi bilmiyor, herhangi bir suç isnat etmiyor. Bu iddianamenin reddedilmesi gerekirdi” derken Avukatı Süleyman Kavak, bu ifadenin sona yaklaşan davada müvekkili aleyhine davayı uzatmaktan başka bir amaç gütmediğini savundu.
Başkan Giray, Adil Öksüz, Mahmut Akpınar ve Mustafa Yeşil hakkında başka mahkemelerde görülen davaların bu dava ile birleştirme kararlarını okurken, Mustafa Yeşil ve Cemal Türk’ün davanın sanıklarından AKP eski milletvekili İlhan İşbilen’in kullandığı belirtilen telefon hatlarıyla ByLock iletişiminin tespit edildiğini söyledi.
Dijital delillerde suç unsuruna rastlanmadı
Başkan Giray sanıklardan elde edilen dijital deliller üzerinde yapılan incelemeye dair Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden gelen rapora göre, Dilaver Azim’e ait harddiskte Fethullah Gülen’in iki resmi ve Zaman.com.tr’den bazı çıktılar dişında suç unsuruna rastlanmadığını, sanık Kazım Avcı’ya ait harddiskte de hizmet ve cemaatle ilgili çeşitli yazılar, Fethullah Gülen’e ait fotoğraflar, internet sitelerinde yayınlanan konuşmalarının video kayıtlarının tespit edildiğini bildirdi. Başkan Giray iki yazı örneğini gösterip, sorduğunda Avcı bunların kendisine ait olmadığını belirterek, “imajlar alınmadı, reddediyorum” dedi. Başkan Giray, sanıklardan Abdülkadir Aksoy ile Ali Çelik’e ait dijital delillerde ise suç unsuruna rastlanmadığını kaydetti.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde avukatlar ve sanıkların gelen evraklara ilişkin beyanları alındı. Mağdur müşteki avukatlarından Hüseyin Buzoğlu, Akın İpek’in ByLock yazışmalarının getirtilmesini istedi. Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak’ın ByLock yazışmalarından Kazım Avcı ve Alaaddin Kaya hakkındaki ifadeleri okuyan Av. Buzoğlu, “Bu yazışmalara konu edilmeleri, konumlarını belli etmektedir” dedi.
“Hiçbir zaman ByLock indirmedim ve kullanmadım”
Sanıklardan Av. Ali Çelik de BTK’dan gelen yazıyla telefonunda ByLock bulunmadığının ortaya çıktığına dikkat çekerek, “İlk günden itibaren hiçbir zaman ByLock indirmediğimi ve kullanmadığımı söyledim” diye konuştu. Buna karşın gelen yazıda bir bylock IP adresiyle bağlantısından söz edildiğini belirten Çelik, şöyle konuştu:
“Bu IP adresini sadece ByLock değil 7 farklı adres daha kullanıyor. Girdiğim bir başka adresin ByLock gözükmesinin birinci izahı bu olabilir. İkincisi, bilişim uzmanı Koray Peksayar bazı programların arkasına gizli ByLock reklamı konulduğunu, bu sitelere girildiğinde ByLock bağlantısı yapılmış gibi gözüktüğünü tespit etti. Müzik, namaz programlarını örnek verdi. Benim telefonumun ekranına bakarsanız, hem müzik hem namaz programı var. ByLock konusu bazı insanların canını yakıyor. Canı yananlardan biri de benim. At izinin it izine karıştırılması hedeflenmiş ve bu başarılmıştır.”
“Amaç bu dosyayı sulandırmak ve gölgelemektir”
Cami-Cemevi projesinde görev almakla da suçlanan Ali Çelik, tutuklanmasının üzerinden 17 ay sonra resmi yazının geldiğini ve bunun da yalan olduğunun ortaya çıktığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Sabah gazetesinde yayınlanan o yalan haberle hiçbir alakam olmadığını defalarca anlattım. Ama size de savcılığa da emniyete de kırgınım. Bu ulaşılamayacak bir bilgi ve belge değildi. Zeki Üçok buraya geldi, kumpasların nasıl olduğunu anlattı. Bir gazete yazar, biri ihbar eder, bir polis tutanak tutar, bir soruşturma açar, bir mahkeme de tutuklar diye. Hayatımızı yakıyorsun, ne yaptığınızın farkında mısınız? Amaç nedir? Bu dosyayı sulandırmak ve gölgelemektir.” (odatv)
Jurnalci.com
