GüncelGündem

Araştırma: Dokuzuncu gezegenin sırrı Uranüs’te gizli olabilir

Paylaş:

Uranüs eliptik bir yörüngeye, benzeri olmayan hava sistemlerine ve sıra dışı halkalara sahiptir ve yörüngesindeki uydular yer altı okyanusları barındırıyor olabilir. Bu uzak gezegene yolculuk yaparken toplanan veriler, Neptün’den daha ötedeki bir yörüngede döndüğünden şüphelenilen ve bulunması güç olan dokuzuncu gezegenin bulunmasına yardım edebilir.

İsviçre’de bulunan Zürih Üniversitesi’ndeki doktora öğrencilerinin oluşturduğu bir araştırma ekibine kalırsa, sahip olduğumuz teknolojilerle, olası bir araştırma görevinin Jüpiter’den Uranüs’e yolculuk aşamasında derlenen konumsal veriler, arama penceresini bin kat küçültebilir ve yüksek güçlü teleskoplarla gezegeni avlamayı çok daha mümkün bir hale getirebilir. Ekibin ulaştığı sonuçlar, NASA’nın Uranüs’e yapılmasını önerdiği öncü misyonun, Uranüs sisteminin ötesine uzanan bilimsel keşiflerin önünü açabileceğini ortaya koyuyor.

İki gökbilimci, 2016 yılında Güneş Sistemi’nin dış kesimlerindeki birkaç küçük buzul gök cisminin birbirinin yörüngelerini rastgele olamayacak kadar iyi takip ettiğini keşfetti. Bilgisayar modellemesi ve ardından yapılan gözlemler, Neptün’ün yörüngesinin çok ötesindeki görünmeyen bir cismin kütleçekimsel olarak bu cisimleri hizalanmaya yönlendirebileceğini ortaya koydu. Gökbilimciler, varsayımsal gök cismini ‘dokuzuncu gezegen’ diye adlandırdılar ve o zamandan beridir yerini bulmak için çabalıyorlar. (Öte yandan, tüm gökbilimciler onun varlığı hususunda hemfikir değil.)

Gezegen, eğer orada bir yerlerdeyse, fazlasıyla loş olmalı. Buna karşın, onu tespit edebilecek düzeyde yüksek bir güce sahip olan teleskoplar, geniş kapsamlı aramalardan ziyade nokta hedeflemeye uygun, dar görüş alanlarına sahipler. Araştırmanın ortak yazarı Jozef Bucko, gökbilimcilerin tam olarak nereye bakacaklarını bilmeleri gerektiğini ve şu andan itibaren büyük önem taşıyan teleskop gözlem zamanını kazanmak için arama ızgarasının fazlasıyla geniş bir gökyüzü alanını kapsıyor olması gerektiğini belirtiyor: “Gözlemsel gökbilimcileri bir teleskopa odaklanmaya ve dokuzuncu gezegeni aramaya ikna etmek ziyadesiyle pahalı bir iş ve güçlü gerekçelere yaslanmanız gerekiyor.”

NASA’nın önerdiği Uranüs Yörüngesi ve Araştırma Görevi’nin devreye gireceği yer de işte burası. Dış Güneş Sistemi’ne doğru gerçekleştireceği seyahat esnasında, merkezde görevli teknisyenlere nerede olduğunu, hangi hızlarda yol aldığını ve yerleşik sistemlerin durumunu bildirmek için arada sırada Dünya’daki bir alıcı istasyona sinyal gönderebilir. Standart prosedür böyledir. Görev ekipleri, bir uzay aracını rotasında tutmak için bunun gibi mesafe tayin verilerini kullanırlar; zira gezegenler, asteroitler ve kuyruklu yıldızlar gibi yeterli kütleçekimi etkisine sahip olan herhangi bir cisim onu güzergâhından saptırabilir.

Araştırma yazarlarından Deniz Soyuer, “Eğer Güneş Sistemi’nde bir kütleçekimsel anomali mevcutsa, bu durumda 9. Gezegen uzay aracının yörüngesini etkileyecektir” diyor. Gezegenin kütleçekimi, uzay gemisinin Uranüs’e doğru 10 ilâ 15 yıllık seyahati esnasında sürat ya da istikamette yaşanan küçük bir değişim biçiminde kaydedilen etkisiyle, uzay aracını ustaca kendisine doğru çekebilir. Dokuzuncu gezegen, teorik olarak Dünya’nın kütlesinin 6.3 katı büyüklüğe sahip ve Güneş’e olan mesafesi Dünya-Güneş arasındaki mesafenin 460 katı olabilir. Tüm bunlar hesaba katıldığında, gezegenin “bir uzay aracının yörüngesi üzerinde şüphesiz biçimde yadsınamaz bir etkisi olacaktır” diyor.

MESAFE ARTTIKÇA ETKİSİ DE ARTIYOR

2016 yılında 9. Gezegen fikrini ortaya atan bilim insanlarından biri ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde astronom olan Mike Brown, dokuzuncu gezegeni bulmak amacıyla uzay aracı menzil verilerini kullanma fikrinin birkaç yıldan beridir tartışıldığını aktarıyor. Gökbilimciler, gezegeni tam anlamıyla saptayabilmek amacıyla NASA’nın Cassini görevinin Satürn’e varıncaya kadarki mesafe tayin verilerine başvurmayı denediler; ne var ki araştırılması gereken çok geniş bir alan söz konusu.

Araştırmaya dahil olmayan Brown, “Bu makale, uzay aracını çok geniş mesafelerde gözlemleyerek bu fikre güzel bir bakış açısı sağlıyor” diyor. Uzay aracının Jüpiter ve Uranüs arasında 2 milyar kilometreden fazla yol kat etmesi gerekecek. “İyi haberlerden biri şu ki, (Dünya’ya olan) mesafe ne kadar büyük olursa, dokuzuncu gezegenin etkisi de o kadar büyük olur; hâl böyleyken mesafeyi Uranüs’e kadar uzatmak size bir avantaj sağlar” diye ekliyor.

Araştırmacılar, Cassini döneminin teknolojisini kullanan bir Uranüs misyonunun seyir aşamasında toplanan verilerin arama ızgarasını 0,2 kare dereceye dek daraltabileceğini hesapladılar. Araştırma ekibi, hâlâ gökyüzünde geniş bir alanın söz konusu olduğunu, buna karşın Cassini’nin Satürn’e yaptığı yolculukla daha önce mümkün olandan bin kat fazla gelişme yaşandığını belirtiyor.

Ekip, eğer daha modern teknolojiler değişen verilerdeki parazit düzeyini azaltabilirse, arama aralığının şimdikinden 20 kat daha küçülebileceğinin altını çiziyor. Soyuer, “Dokuzuncu gezegeni, insanları teleskoplarını ona doğrultmaya ikna edebileceğiniz bir yere konuşlandırabilmek için aslında çok fazla ilerlemeye ihtiyaç yok” diyor. Yeni araştırma, 2023 Avrupa Yerbilimleri Birliği Genel Kurulu’nda sunuldu ve Kraliyet Astronomi Derneği’nin aylık bülteninde yayınlanmak üzere önerildi.

YARATICI ÇÖZÜMLER

Araştırmanın ortak yazarı Lorenz Zwick, mesafe tayin verilerinin dokuzuncu gezegeni tam olarak nasıl ortaya çıkarabileceğine ilişkin büyük belirsizliğin, uzay aracındaki teknolojiden ziyade Dünya’daki sınırlamalarla alâkalı olduğunu belirtiyor. Uzun bir seyir sırasında, çoğunlukla maliyetlerde tasarruf sağlayan bir tedbir olarak mesafe tayin verileri nadiren toplanır.

Zwick, mesafe tayin verilerini ne kadar sık toplarlarsa, bilim insanlarının dokuzuncu gezegene o kadar kesin bir şekilde odaklanabileceklerini ve Uranüs’le bağlantısı olmayan diğer araştırmaları gerçekleştirebileceklerini ifade ediyor. Araştırmacılar, sık biçimde veri toplamanın sağladığı faydaların, mevcut maliyetlerden çok daha fazla olacağını savunuyorlar.

Bucko, kendi modellerinin sadece Güneş’in ve dış Güneş Sistemi gezegenlerinin kütleçekimsel etkilerini hesaba katan basit bir kavramsal kanıt olduğunu kabul ediyor. Soyuer, araştırma ekibinin diğer Güneş Sistemi nesnelerinin neden olduğu etkileri de içeren daha karmaşık hesaplamalar gerçekleştirmeyi planladığını ve NASA’nın ‘New Horizons’ [Yeni Ufuklar] görevinden elde edilen ve Plüton’a kadar olan verileri kullanarak modellerini bir testten geçirmeyi umduklarını dile getiriyor.

Brown, “İnsanların, nihayet Güneş Sistemi’nin kıyısındaki bu saptanması güç gezegeni takip edebileceğimiz farklı yollara ilişkin böyle yaratıcı şekilde düşünmeleri muhteşem” diyor.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu