Ataerkil Ne Demek? Patriyarki Ne Anlama Gelir?

Ataerkillik ya da patriyarki, erkek otoritesine dayanan bir tür toplumsal örgütlenme düzenidir. Bu düzenin temelini erkeğin üstünlüğü fikri oluşturur. Ataerkillik (patriyarka), soyda babayı temel alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden, toplumda ve yönetimde erkeklerin güç sahibi olduğu, kadınların çoğunlukla dışta tutulduğu düzeni ifade ediyor.
Ataerkil Aile Yapısı Ne Demek?
Ataerkil aile yapısı, aile içinde babanın egemen olduğu aile tipidir. Soy baba tarafından devam eder. Miras genellikle babadan çocuklarına bazı toplumlarda ise sadece babadan erkek çocuklara geçer. En yaygın aile tipidir. Ataerkil ailenin yapısının ortaya çıkması yerleşik yaşama geçilmesine dayanmaktadır. Erkeklerin sadece avcılıkla kalmayıp kadınların görevi olan toplayıcılığa da el atması, zanaatkârlığa başlaması gibi sebeplerden dolayı ürün fazlalıkları çıkmaya başlamıştır. Bu ürün fazlalıkları erkeklere aittir. Miras yoluyla aktarımlar yapılması uygun görülmüştür. Üretim fazlalığı erkeklerde olduğunda dolayı bu durumun ataerkil aileyi doğurduğu söylenebilir. Kadınların çalışması giderek azalmış ve ev hayatına itilmişlerdir. Gücü kendilerinde toplayan erkeler ailenin reisi konumuna gelmişlerdir. Bu durum yaygınlaşarak ataerkil toplumu doğurmuştur.
Türkiye Ataerkil Bir Toplum Mu?
Türkiye’de ataerkil bir toplum yapısına sahip aileler çoğunluktadır. Ancak bu durum bölgeden bölgeye değişiklik göstermektedir. 1975-2000 döneminde üniversite mezunu kadın sayısı 56 binlerden 910 bine kadar yükselirken, okuma yazma bilmeyen kadın sayısı, hala oldukça yüksek. 2000 yılı itibarıyla Türkiye’de 25 yaşın üzerinde okuma yazma bilmeyen kadın sayısı 4 milyon 625 bini buluyor. Bu sayı erkeklerde 1 milyon 176 bin kişide kalıyor.
Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranları son derece düşüktür. 2021 yılında verilere göre, Türkiye’de kadınların %56’sı ev kadınıdır. Kadınların %16’sı işçi veya esnaf, %8’i beyaz yakalı, %6’sı emekli, %8’i öğrenci, %4’ü işsiz, %2’si ise çalışamaz haldedir. Kadın istihdamı hususunda 2011’den beri özellikle işçi ve esnaf kategorisinde büyüme meydana gelmiş ve ev kadınlarının oranı azalmıştır.
Kadınlar siyasi hayatta da var olma mücadelesine ilk kez 1923 yılında başladı. Kadınlar, ilk kadın partisi Kadınlar Halk Fıkrası’nı, Nezihe Muhittin’in başkanlığında 1923 yılında kurmak istedi. Ancak partinin kuruluşuna, kadınlara oy hakkı tanımayan 1909 tarihli Seçim Kanunu gereğince valilikçe izin verilmediği için parti girişimi dernekleşme ile sonuçlandı.
Ataerkil Ülkeler
Fas
Bu ülkede kadınların iş gücüne katılımı yüzde 27, okuryazarlık oranı yüzde 58, parlamentoya katılımı ise yüzde 17 ile sınırlı. Ayrıca, iş gücüne katılan sınırlı sayıdaki kadınların yıllık ortalama geliri yaklaşık 3.000 dolarken, erkeklerin yıllık geliri yaklaşık 11.000 dolar.
Ürdün
Kadınların iş yaşamına katılım oranı yüzde 16, parlamentoya katılımları ise yüzde 12. Erkeklerin yıllık geliri yaklaşık 19.000 dolarken, kadınlarınki yaklaşık 3.000 dolarla sınırlı.
Lübnan
Lübnan’da kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 26, parlamentoya katılım oranı ise yüzde 3’te sınırlıdır. Bu nedenle Lübnan da ataerkil bir topluma sahip diyebiliriz.
İran
Kadınların iş gücüne katılımının yüzde 17 olduğu ve sadece yüzde 3’lük bir kısmın siyasi hayata atılabildiği İran da ataerkil toplum yapısına sahip ülkelerin başında gelir.
Mali
Kadınların ortalama yaşam sürelerinin 48 yıl olduğu, hem erkeklerin hem de kadınların okuryazarlık oranının en düşük olduğu ülkelerin başında gelen Mali de ataerkil bir yapıya sahiptir.
Suriye
Suriye’de kadınların evlenme yaşı ortalama 25, doğurganlık oranı ise 3,3 dolayında. Kadınlar için yasal evlilik yaşı 17, erkekler için 18. Ancak kırsal kesimde dini nikahlı erken evlilikler yaygın. Yasalar önünde kadın ile erkek eşit ancak bu durumun her zaman pratiğe yansıdığı söylenemez. Örneğin namus cinayetleri, istismar, şiddet olgusu, Suriye’de de mevcut.
Pakistan
Pakistan’da kadının mirastan elde edeceği hak, erkek kardeşlerin sekizde biri. Boşanırken, imam nikahı sırasında kendisi için biçilen değer kadar para alabiliyor. Kadınlarda okuma yazma oranı yüzde 20’lerde kalıyor. Çalışan kadın sayısı ise toplam kadın nüfusunun binde 5’i kadar.