Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6’lık iki depremden etkilenen 10 kentte bilanço ağırlaşıyor. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Hatay’dan Halk TV’deki Şirin Payzın‘ın Sözüm Var programına bağlanarak afet bölgesindeki son durumu aktardı.
Babacan konuşmasında şunları söyledi:
“Biz bugün sabah saatlerinde Adana’ya geldik. İskenderun’un yakınlarından geçip Antakya’ya vardık öğlen. Antakya’da durum gerçekten çok çok kötü. Televizyon ya da cep telefonu ekranlarından anlaşılması mümkün olmayan kötü bir tabloyla karşı karşıyayız şu anda. Ekranlarda genelde kurtarma faaliyetleri görünüyor. Ama bir binada kurtarma faaliyeti varsa, bunun karşısında en az 100 binada da hiçbir faaliyet yok. Yıkılmış, enkaz duruyor, faaliyet yok. Çünkü depremin büyüklüğü karşısında kamunun ya da sivil inisiyatifin bu enkazı kaldırma kapasitesi çok çok zayıf ve çok geniş bir alana yayılmış bir depremden bahsediyoruz. Dünyada çok az örneği vardır herhalde.
Gerçekten bir insanlık dramı. İnsanlar çok üzgün ama aynı zamanda kızgın. Haklı olarak yanlarında yardım istiyorlar, bekliyorlar. Ama kamunun bu afet karşısındaki çözüm kapasitesi çok çok zayıf. Temel ihtiyaçlar sözkonusu. Hava akşamları çok soğuk oluyor. Malatya’da gündüz -5, gece daha soğuk oluyor. Antakya’da da öyle. Isınma, barınma büyük ihtiyaç. Kılık kıyafet, battaniye büyük ihtiyaç. Su inanın büyük bir sıkıntı oluyor. Ve iletişim özellikle Antakya’da telefon sistemi çok zor çalışıyor. Belki 20 defa deniyorsunuz, bir kere arayabiliyorsunuz. Bazı bölgelerde hiç çalışmıyor. Acilen mobil baz istasyonları gerekiyor. İş makinaları da büyük ihtiyaç. Bütün iş makinalarının deprem bölgesine sevk edilmesi gerekiyor.”
‘Twitter’ın kısıtlanması akıl alır gibi değil’
Öğleden sonra Twitter’da bant daraltılması konusuna da değinen Babacan bu duruma, “Akıl alır gibi değil gerçekten. En temel haberleşme hakkı. İnsanlar derdini sosyal medyaya yazıyor. Acil yardıma ihtiyacı olanlar derdini oradan duyuruyor. Yardım yapabilecek olanlar sosyal medyadan insanlara ulaşabiliyor. Bu dönemde sosyal medyayı karartmanın hiçbir anlamı yok. En temel özgürlük alanını, haberleşme hakkını elinden almış oluyorsun. Büyük bir yanlış olarak görüyoruz bunu. Sosyal medyanın derhal açılması gerekiyor. Platformu kötü kullananlar mı var? Onlar hakkında işlem yapılır nasıl olsa” diyerek tepki gösterdi.
Erdoğan’a ‘Nefret dilini bırak’ çağrısı
Babacan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da seslenerek, “Dün başlattığı ve bugün dozunu artırdığı nefret ve öfke dilini de bırakması gerekiyor. Milletçe birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gereken bir dönemdeyiz. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla aklı selimi hakim kılmak lazım. Nefret dilini de Cumhurbaşkanı’nın bırakması lazım” dedi.
‘Enkaz kaldırma konusunda istenilenin yüzde birine ulaşılabildiğini sanmıyorum’
Yardımın her yere ulaşılıp ulaşılmadığı sorusuna Babacan, “Neyi kast ettiğinize bağlı. Herhangi bir yerleşim merkezine eğer bir vinç, dozer, kepçe göndermeyi ulaşmak sayıyorsanız evet bugün itibarıyla afetten etkilenen bütün yerleşim merkezlerine bir şekilde ulaşılmış olduğunu ben de düşünüyorum. Ben bugün sokak sokak, cadde cadde dolaştım. Bir gayret var ama ne kadar? Ekranlarda kurtarma faaliyetlerini görüyorsunuz ama her bir kurtarma faaliyetinin yanında en az 100 tane hiçbir şey yapılamayan bina yıkılmış vaziyette duruyor. İnsanlar, akrabaları, yakınları o binanın etrafında çaresizce bekliyorlar. Enkaz kaldırma konusunda en azından Antakya açısından ulaşılabilenin yüzde birini bulabildiğini bile düşünmüyorum” yanıtını verdi.
