Babacan’dan Erdoğan’a ‘kader’ karşılığı

DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, 41 madencinin hayatını kaybettiği facianın akabinde gittiği Amasra’da “Toplum olarak artık itiraz etme vakti geldi. Can kayıplarına, yaralanmalara itirazımız var” dedi. Babacan, ayrıyeten “Kadere hepimiz inanırız lakin evvel tedbir” diye konuştu.

DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Kurum Müdürlüğü’ne bağlı bir kömür madeni ocağında yaşanan ve 41 madencinin hayatını kaybettiği facianın akabinde Bartın’ın Amasra ilçesine gitti.

Hayatını kaybeden madencilerin cenazelerine katılan ve ailelerle görüşen Babacan yaşanan facia hakkında bilgi aldı. Babacan, Amasra’da yaptığı açıklamada şu tabirleri kullandı:

“Acımız çok büyük. İçimiz yanıyor. 41 evladımızı, madenci kardeşimizi kaybettik. Üçünün şehit cenazesindeydik. Toprağa verdik. Ailelerle buluştuk, dertleştik. Acı çok büyük. Hepsine Allah rahmet eylesin. Ruhları şad olsun. Allah ülkemizi, tüm çalışanlarımızı tekrarından korusun.

Bugün acıyı paylaşma günü lakin birebir vakitte bu acıların tekrar yaşanmaması için ne yapılması gerektiğinin artık çok yeterli çalışılması gerekiyor. Önlemde nerede kusur edildi? Eksikler neredeydi? İş güvenliği konusunda nerelerde ihmal var? Hepsinin üzerine gidilmesi lazım.

Bunun bağımsız kontrolle yapılması lazım. Güçler ayrımı, denge-denetleme sistemleri olmayınca, bağımsız kontrol yapılmayınca bu kazaların sebepleri yeterinde anlaşılamıyor. Önlenmesiyle ilgili önemli, sağlam bir duruş ortaya konmuyor.

“DEMOKRASİNİN YETERLİ İŞLEDİĞİ ÜLKELERDE KAZA VE CAN KAYIPLARI DAHA AZ”

Güçler ayrımının olduğu, demokrasinin güzel işlediği ülkelerde de maden ocakları var. Hangi ülkede demokrasi âlâ işliyorsa, bakıyorsunuz o ülkelerde bu çeşit kazalar çok daha az oluyor, can kayıpları çok daha az oluyor.

Çünkü bağımsız kontrol düzenekleri çalışıyor. İşi yapan, yaptıran tıpkı vakitte da denetliyorsa oradan maalesef yanılgılar bulunamıyor. Eksik ve ihmaller tespit edilemiyor. Tekrar tekrar tıpkı kazaları, can kayıplarını yaşıyoruz.

Burada madenci kardeşlerimizin aileleriyle tek tek dertleştik. Babalarla, analarla, kardeşlerle dertleştik. Her birinin tespitleri, argümanları var. Buradaki ihmallerle ve önlem eksikliğiyle ilgili tezler var. Bunların kesinlikle üzerine gidilmesi lazım.

“MECLİS KONTROLÜ ÇALIŞTIRILMALI”

Bir idari kontrol, bir yargı kontrolü bir de Meclis kontrolü var. Burada kesinlikle yasama kontrolünün, yani Meclis kontrolünün bağımsız bir biçimde çalıştırılması gerekiyor. Ne olduğunun anlaşılması gerekiyor ki tekrarı önlensin. Olanlardan ders çıkarmazsak Allah korusun can kayıpları devam eder.

Ülkemiz maden zengini. Maden kaynaklarımızı kullanmamız, yer üstüne çıkarmamız kuşkusuz ülkemizin pahaları açısından değerli ancak bir canın maliyetle karşılaştırılması mümkün olmaz. Önlem konusunda ne kadar maliyet gerekiyorsa, ne gerekiyorsa kesinlikle harcanmalı. Tek bir kişinin bile canının korunacağı bir önlem ve iş güvenliği sistemiyle madenlerimiz işletilmeli.

Savcılık süreci var. Bu savcılık sürecinin bağımsız ve tarafsız yürümesi gerekiyor. Meclis’te bu hususla ilgili araştırma ve soruşturma komitelerinin sürecini başlatmak gerekiyor.

“TOPLUM OLARAK İTİRAZ ETME VAKTİ GELDİ”

Soma’da kaybettiğimiz canlarımızın acısı daha tazeyken Amasra’da büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. Biz bahta inanırız ancak evvel önlem, sonra Allah’ın takdiri… Önlem bizden, takdir Allah’tan. Önlem almayıp gerisinden takdirle, yazgıyla olaya bir çerçeve çizmeye çalışırsak bu son derece yanlış olur.

Allah’ın takdiri her şeyin üstündedir. Bahta hepimiz inanırız lakin evvel önlem. Önlem almayıp ihmaller sonucunda olan bu kayıpları, bu kazaları belirli bir yazgı, takdir çerçevesinde geçiştirirseniz bu büyük yanılgı olur. Üstelik istismar olur.

Onun için daima bir arada, toplum olarak artık itiraz etme vakti geldi. İtirazımız var deme vakti geldi. Can kayıplarına, yaralanmalara itirazımız var. Bunun bağımsız, tarafsız kontrol sistemiyle üzerine gidilmesi lazım.

İdari kontrolün hiçbir değeri yok. Aslında devletin kendi işlettiği tesis. Devlet kendi yapıyor, kendi denetliyor… Bir şey beklemeyin. Yargı kontrolü kıymetlidir lakin yargının üzerinde baskı var. Bağımsız ve tarafsız bir yargı kontrol sürecinin çalıştırılması gerekiyor. Meclis açıldı. Milletvekillerimizin vakti var. En azından araştırma komitesinin kurulup tarafsız ve bağımsız bir halde maden kazalarının üzerine gidilmesi ve önlenmesi lazım.

Kardeşlerimiz, alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken hayatlarını kaybettiler. Helal yararın peşindeyken canlarını kaybettiler. Bu çok üzücü. Bir yandan ülkede fecî bir israf var. Sayın Erdoğan’ın söylediği üzere yolsuzluk var. Bir yandan vahim bir haksız yarar var. Bir yandan da alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken, yerin 300 metre altında helalinden kar uğraşı verirken canını kaybeden vatandaşlarımız var. Bu adalet değil.

Toplumsal adaleti sağlamak, olanlardan ders almak zorundayız. Artık bunlara bir dur demenin vakti geldi. İnşallah toplum olarak ayağa kalkıp ‘İtirazımız var’ demenin vakti geldi.”