Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalar

Bakanlar Kurulu toplantısı, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bu darbe teşebbüsü neyi hedefliyorsa tam tersi oldu, olmaya devam edecek” dedi. Türkiye’nin normalleşmesi ve bir daha darbe girişimi yaşanmaması için çalışmaların sürdüğünü söyleyen Kurtulmuş, “Türkiye’deki kamu yönetiminin işleyişinin demokratikleşmesi, sivilleşmesi için gerekli adımlar atılacaktır. Kamu diplomasisi vatandaşlara açık hale getirilecektir. Ehliyet, liyakat ve millete sadakat” dedi.

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtuluş açıklama yapıyor:

“TÜRKİYE İÇİN ÖVÜNÇ MESELESİ”

“15 Temmuz 200 yıllık tarihin en önemli dönüm noktalarından biridir. Korkusuzca tankların önüne çıkan milletimizi tebrik ediyorum. Muhteşem bir diriliş destanıydı. Bu geceyi bize yaşatan bütün milletimize teşekkür ediyorum. Bir kere daha bu gecenin kahramanlarını saygıyla anıyorum.

Bundan sonra Türkiye kararlılıkla, akılla, izanla, hızla 15 Temmuz sonrasından çıkacaktır. Bu darbeyi yapan FETÖ elemanları ve arkasındaki akıllar, darbe teşebbüsünün tam tersi olacaktır. Darbeciler ne istedilerse tam tersi oldu. Bunlar bu darbe ortamıyla siyasette çatışma ortamı çıksın istediler. Bunların istediğinin tam tersine çok daha yakın bir dayanışma ortamı ortaya çıkıyor. TBMM’de 4 partinin ortak deklarasyon yayınlaması Türkiye için övünç meselesidir. Beştepe’deki toplantı da son derece değerli ve anlamlıdır.

“ŞİMDİ TAM TERSİ OLUYOR”

Sayın Başbakanımız CHP ve MHP genel başkanlarını ziyaret edecek. Bu samimiyet ve iyi niyetimizin göstergesi. KHK’ların ne anlama geldiği ve TSK’nın yeniden yapılanmasının ana çerçevesi muhalefet liderleriyle paylaşılacaktır. Destek istenecektir.

Baskıcı, otokratik yönetim ortaya çıksın istediler. Şimdi tam tersi oluyor. Daha demokratik, daha şeffaf bir dönem çıkıyor. Bunlar darbeyle birlikte ekonomik kriz çıkmasını istediler. Türkiye bu süreci çok az hasarla geçti. Bir takım olumsuz tepkiler oldu ama bütün göstergeler olumlu anlamda yukarı doğru yükselmiştir. Bunlar çeşitli vesilelerle, bir takım derecelendirme kuruluşları üzerinde lobi faaliyetleri yaparak ‘Türk ekonomisi kötüye gidiyor’ algısı yaratmaya çalışacaklar. Türkiye ekonomisi çok daha iyi bir noktaya gidecek. 65. Hükümetin ortaya koyduğu adımlar atılmaya devam edecektir.

Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlayacak adımlardan birisi TSK’nın darbe sonrası yeniden yapılanmasını sağlayan 669 nolu KHK’nın sağladığı imkanlardır. Bu darbe teşebbüsü neyi hedefliyorsa tam tersi oldu, olmaya devam edecek.

TSK’NIN YENİDEN YAPILANMASI

TSK’nın yeniden yapılanmasıyla ilgili gelişmeleri, çok iyi hazırlanmış, çok iyi planlanmış bir çalışmanın sonucu. Sivil iradenin daha güçlü olması. YAŞ’ın sivilleşmesi bu yönde atılmış adımlardan birisidir. Yeni düzenlemeler silah günün tek bir elde toplanmasını önlemek için atılan adımlardır. Bu bakımdan, Jandarma ve Sahil Güveliğin İçişleri Bakanlığı’na, Kuvvet Komutanlığının Milli Savunma Bakanlığı’na ve Genelkurmay’ın Cumhurbaşkanı’na bağlanması bu yönde atılmış adımdır. Askeri okulların kapatılması sağlanmış, TSK’ya gelişin farklı yönlerden sağlanmasının adımları atılmıştır. Uzman bir orduya geçilmesi için hazırlıklar yapılmaktadır.

Buradaki amacımız TSK’nın darbe için zemin olarak kullanılmasının önüne geçilmesidir. Türkiye’de darbelere zemin hazırlayan bir sistem, yapı var. Amacımız öyle bir sistem kuralım ki, TSK içerisinde hiç kimse bir daha darbe yapmayı aklının ucundan dahi geçiremesin. TSK, yeniden modernize edilerek, çok daha güçlü, bu çevrede vatan savunmasını sağlayan gözde bir kuruluşumuz haline getirelecektir.

“EHLİYET, LİYAKAT VE MİLLETE SADAKAT”

Türkiye’deki kamu yönetiminin işleyişinin demokratikleşmesi, sivilleşmesi için gerekli adımlar atılacaktır. Kamu diplomasisi vatandaşlara açık hale getirilecektir. Ehliyet, liyakat ve millete sadakat.

Önümüzdeki 1 yıllık süre içerisinde Türkiye’deki bütün adımları hızlandırıp tamamlayacağız. Birisi normalleşmedir. Ama şimdi bunu ne unutturacağız, ne tamamen bununla meşgul olacağız. OHAL millete karşı yapılmış bir OHAL değil, devlet içindeki çetelere karşı yapılan bir OHAL’di. Süratle normalleşmeyi sağlayacağız.

Yapısal reformların sağlanması. 65. Hükümet’in almış olduğu kararlar uygulanmaya devam edilecek. Ekonomi, siyasal hayatı daha ileri bir seviyeye yükseltilecek. Türkiye’de yatırım ortamının geliştirilmesi, yüksek teknoloji ürünleri ve istihdam alanının genişletilmesi için çalışmalar sürdürülecektir. Bölgesel sorunların azaltılmasına ilişkin dış politikada yeni açılmalar çerçevesinde Türkiye’nin düşmanlarını azaltıp, dostlarını çoğaltacağız.

MARMARİS’TEKİ ARAMALAR

37 kişilik bir timin arama çalışmaları sona gelinmektedir. Bu timin içerisindeki herkes gönüllü, seçme olarak oluşturulmuş ama planları yapanları yapanların üzerinde bir plan yapıcı olduğunu unutmuşlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın kılına zarar gelmeden bu suikast başarısız olmuş. Gece yapılan operayonlar sırasında 11 kişi yakalandı. 37 kişiden 36’sı yakalandı. Sadece 1 astsubay aranıyor, onu da yakalayacağız. O Pensilvanya’daki çete reisi de güvenlik güçlerinin eline geçecektir.

“MAŞALLAH ALMAN ADALETİNE”

Köln şehrinde fevkalede görkemli bir miting düzenlendi. O alanı dolduranlara çok teşekkür ediyorum. Ancak maalesef Alman makamlarının çifte standartlarını da görmezden gelemeyiz. 4 bin 500 terörist için davalar var, NSA davası senelerdir devam eder. Bu mahkemeler uzatılır, karar alınmaz, hala devam eder. Bu mahkemeler karar almakta zorlanırken, ne hikmetse Alman Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanımızın mitinge katılmasını 24 saatte yasakladı. Maşallah Alman adaletine. Bu açık bir çifte standarttır. Demokratik olarak izin alınmış mitinge Sayın Cumhurbaşkanımızın telekonferansla katılması nasıl engellenir? Dünyanın her yerinde kendi ülkelerinin diasporasına hitap etmek isteyen yöneticiler bu tür toplantılara katılırlar. Almış oldukları kararın hiçbir rasyoneletisi olmadığını ifade ederim.

“TÜRKİYE DARBELERE KARŞIDIR”

Şunu söylemek hakkımızdır: Türkiye çok ağır bir darbe tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Her ağızlarını açtıklarında batılı standartlardan bahsedenler bu darbecilere karşı konuşabilselerdi. Demokrat olmak bunu gerektirir. Biz dünyanın neresinde olursa olsun darbe ve darbe girişimlerine karşı olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Ancak Türkiye’nin 79 milyon halkı dünyanın en demokrat halkı olduğunu tescillemiştir.

SORU-CEVAP

Kamudan çıkarmalar: 15 Temmuz akşamındaki darbe teşebbüsü gerçekleşmiş olsaydı, FETÖ’cüler dışında hiç kimseye hayat hakkı olmayacaktı. Bu örgütle herhangi bir şekilde ilişkisi olan herkes kamudan ayıklanacaktır. İlişkisi olmayan hiç kimseye en ufak zarar gelmeyecektir. Bu çete mensuplarına adalet prensibi içerisinde, kurunun arasında yaş da yanmamasına dikkat edeceğiz. Eğer herhangi bir hata olursa onu da düzeltiriz.

HABERTÜRK