
10 Nisan polis haftası nedeniyle geçen Cumartesi günü Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü girişine 24 Ocak 2001 tarihinde uğradığı hain suikast sonucu beş korumasıyla şehit edilen Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın balmumu heykeli dikildi.
“HALKIN GÖNLÜNDE TAHT KURAN BİR İSİM”
Heykelin açılış töreninde konuşan Vali Münir Karaloğlu, Ali Gaffar Okkan’ın vatan ve millet sevgisiyle gönüllerde taht kurduğunu belirterek, “Diyarbakır ve bölgenin çok sıkıntılı olduğu dönemde, bir taraftan terörle amansız mücadele ederken diğer taraftan devletin şefkatli yüzünü hissettiren adamdır. Sadece bir polis müdürü olarak değil, Diyarbakır sokaklarında ihtiyacı olan yetime, öksüze el uzatan, halkın gönlünde taht kurmuş büyük bir devlet adamıdır. Ali Gaffar Okkan, belki de halkın gönlünde bu kadar yüksek mertebe bulmanın karşılığı olarak hain bir pusuyla beş arkadaşıyla birlikte Diyarbakır’da şehit edildi” dedi.
“DİYARBAKIRLILAR ÇOCUKLARINA İSMİNİ VERDİ”
Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın da, “Bugün Diyarbakır sokaklarında gezerken bir eve iş yerine gittiğimizde Ali Gaffar Okkan’ın resimlerini görüyoruz. Biz de Emniyet Müdürlüğü’nün girişinde, gelen herkesi sıcak gülüşüyle selamlasın istedik. Onun için bu heykeli yaptırdık. Şahadetinden sonra yüzlerce çocuğa ismini koydu Diyarbakırlılar. Okkan’ın izlerini Diyarbakır’ın her tarafında görüyoruz. Onun yolunda devam edeceğiz. Diyarbakır bugün Türkiye’nin en güvenli kentlerinden biridir” dedi.
FAİLLERE NE OLDU?
Silah kullanan 16’sı tetikçi, 10’u gözcü ve koruma olmak üzere 26 Hizbullah tetikçisi tarafından gerçekleştirilen hain suikastın faillerinden Hasan Sarıağaç Diyarbakır’da, Bedri Esmer ve Hüseyin Sarıağaç Elazığ’da, Şafi Demirdağ ise Batman’da polisle girdikleri çatışmalarda öldürüldü.

Hizbullah Şura Üyesi Mehmet Beşir Varol.
Barındığı hücre evinde polisle girdiği çatışmada öldürülen Hasan Sarıağaç’ın üzerinde ele geçen Takarov marka tabancanın balistik incelemesinde şehit müdürün vücudundan çıkan iki mermi çekirdekleriyle eşleştiği tespit edildi.
Bu teröristin kardeşi Hüseyin Sarıağaç’da Elazığ’da barındığı hücre evinde kıstırılınca kendi eş ve çocuklarını kalkan yaparak 3 polisi şehit ettikten sonra ölü ele geçirildi. Üzerinde ele geçen 3 polisi şehit ettiği MP-5 otomatik tüfeğin ise seri numarasına bakıldığında Okkan’ın önde giden motorize koruma ekibinden gasp edilen silah olduğu anlaşıldı.

Tetikçi Abdulkadir Aktaş.
10 KİŞİ HAKKINDA DAVA AÇILDI
Okkan ve beş koruma polisin şehit edilmesinden sonra yürütülen operasyonlarda suikastın tetikçileri gizlendikleri hücre evlerinde yakalandı. Suikastın tetikçilerinden Hizbullah İlim kanadına mensup Mehmet Fidancı, Servet Yoldaş, Şener Dünük, Recep Dünük, Veysi Şanlı, Bedran Salamboğa, Mustafa Bozkurt, İbrahim Gürceğiz, Abdulkadir Aktaş ile tetikçilere talimat veren örgütün şura üyelerinden Mehmet Beşir Varol yakalandı. Haklarında Diyarbakır 4, 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinde dava açıldı.

Tetikçiler Şener Dünük (sol başta) ve Servet Yoldaş (ortada).
TÜMÜ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLE CEZALANDIRILDI
Tetikçilerde ele geçen silahlar balistik incelemeye gönderildi. Olay yerinden toplanan 468 boş kovandan 43 adedinin Bedran Salamboğa’nın evinde ele geçen 5 kalaşnikofun üçünden atıldığı tespit edildi. Servet Yoldaş’ın gizlendiği evde ele geçen 4 kalaşnikofun ise namlu ağızlarının suikast sonrasında törpülenerek suikastta kullanıldığı tespitini önlemeye çalıştıkları belirlendi.

Tetikçiler İbrahim Gürceğiz (sağ başta) ve Mustafa Bozkurt (sağdan ikinci).
Yargılama sonucunda, toplanan deliler, tetikçilerin gözaltındaki itirafları, olay yerinde savcı huzurunda yaptırılan tatbikattaki anlatımları bir bütün olarak değerlendirilerek sanıklar hakkında, “Anayasal düzeni bozarak yerine İran modeli şer’i esaslara dayalı bir İslam devleti kurmak amacıyla Ali Gaffar Okkan ve beş koruma polisini şehit etmek” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Cezalar, Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti.
HÜDA PAR AKP’YE DESTEĞİNİ AÇIKLADI, TAHLİYELER BAŞLADI
Tetikçiler, hükümlü olarak cezalarını çekerken 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerin hemen öncesinde yeni bir gelişme yaşandı. Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Hüda Par’da o dönem yöneticilik yapan sanık avukatları AKP’yi Güneydoğu’da destekleyeceğini deklare etti.

Tetikçi Veysel Şanlı.
Sonrasında da AİHM normları üzerinden adil yargılama hakkının ihlal edildiğini gerekçe gösteren avukatlar, sanıklar için yeniden yargılama talebinde bulundular.
Bu talepler jet hızıyla işleme alındıktan sonra tahliye kararı veren özel yetkili mahkemeler, Okkan’ın şehit edildiği suikastın bütün faillerini teker teker serbest bıraktı. Okkan suikastının faili olarak şu anda cezaevinde tek bir tutuklu bulunmuyor.

Tetikçi Bedran Salamboğa.
Üstelik bu tetikçiler sadece Okkan suikastı değil, 93 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmuşlardı. Okkan ve beş şehidin ailesi ise, hakları olmasına rağmen kendilerine süresi içinde tebligat çıkarılmadığı için itirazda bulunamayınca sanıkların tahliye kararları da kesinleştirilmiş oldu.
DOKÜMANDAKİ SUİKAST İTİRAFI
Tahliye edilen suikastın faillerinden Mustafa Bozkurt ile İbrahim Gürceğiz’in yakalandığı Batman’daki hücre evinde ele geçen örgüt içi el yazmalı bir dokümanda ise Batman Emniyet Müdürü’ne yönelik de suikast yapılması için örgütün gönderdiği talimatta şöyle yazıyordu: “Gaffar pisini temizleyen arkadaşlarla irtibata geçin. Onlar bu konuda tecrübelidir. Silahlar Keko’ma (Kardeşime) kurban olsun. İstediğiniz her türlü silah size feda olsun.”
OKKAN, HİZBULLAH GERÇEĞİNİ ORTAYA ÇIKARMIŞTI
Ali Gaffar Okkan’ın yürüttüğü başarı operasyonlarla domuz bağları, işkenceli sorgular, mezar evler nedeniyle acımasız yüzü açığa çıkan hain örgüt, tabanda kaybettiği gücünü kazanmak ve ayakta olduğu imajını yaratmak için “Cemaate en büyük darbeyi vurdu” diyerek Gaffar Okkan’a suikast planını hazırlamıştı.
17 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz Kavacık Villalarında örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesine misilleme olarak Velioğlu’nun ölüm yıl dönümüne denk gelecek şekilde bir yıl sonra 24 Ocak 2001’de Okkan ve koruma polisleri şehit edilmişti.
Hainler suikast sonrası, Hizbullah’ın Güneydoğu’da işlediği tek kurşunlu cinayetlerin simgesi haline gelen Takarov marka bir tabancayı da sembol olarak olay yerine bırakmışlardı. Mahkemenin tahliye ettiği tetikçilerden Şener Dünük ise şu anda İçişleri Bakanlığının en çok aranan azılı teröristler listesinin 10 milyon lira para ödüllü Kırmızı kategorisinde aranıyor.