Bayan örgütleri İstanbul Kontratı için başvurmuştu… Gözler Danıştay’da

Kadın örgütlerinin, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı yaptığı iptal başvurusu bugün Danıştay 10. Dairesi’nde görüşülecek. Bayan örgütleri, dava öncesinde Danıştay önünde ortak basın açıklaması yaptı. Mor Çatı Bayan Sığınağı Vakfı’ndan Elif Bilgiç “Kadınlara yönelik ayrımcılığı körükleyerek erkeklere hizmet eden maddelere ve karar düzeneklerine itiraz ediyoruz. Buradayız zira bayanların maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddetin en çok kendi hayatlarımızdan şahidiyiz ve bayanlar lehine bu hukuk sistemini dönüştürmek için uğraşa her yerde devam edeceğiz” dedi.

DAHA EVVEL RET KARARLARI ÇIKMIŞTI 

Danıştay 10. Dairesi; Antalya Bayan Müracaat Merkezi ve Dayanışma Derneği, Bayan Dayanışma Vakfı, Bayanın İnsan Hakları Derneği ve Mor Çatı Bayan Sığınağı Vakfı’nın “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile çekilmesi” karşısında yaptığı iptal başvurusunu bugün görüşecek. Danıştay İdari Dava Daireleri Konseyi, mukaveleden çekilmenin iptali istikametindeki talepler karşısında ret kararı vermişti.

“SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLME KARARI HUKUKSUZ”

Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı dava öncesinde bayan örgütleri; Danıştay binası önünde basın açıklaması yaptı. Mor Çatı Bayan Sığınağı Vakfı’ndan Elif Bilgiç, yapılan açıklamada şunları kaydetti:

– Türkiye 20 Mart 2021’de, birinci imzacısı ve tarafı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı ve tek adam kararıyla imza çekti. Kamuoyunda İstanbul Kontratı olarak bilinen, Bayanlara Yönelik Şiddet ve Konut İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Uğraşa Dair Avrupa Kurulu Mukavelesi, bayanlara yönelik erkek şiddetine karşı var olan en kapsamlı mukavele olma özelliği taşıyor. Türkiye bu kararla sırf memleketler arası bir mukaveleden çekilmekle kalmadı birebir vakitte toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımıyla şiddete karşı uğraş etmekten büsbütün uzaklaştı. Mukavelenin üstüne kurulduğu şiddeti tedbire, bayanları şiddete karşı muhafaza, failleri cezalandırma ve kurumların şiddete karşı uyum içinde çalışması prensiplerini reddetti.

“SÖZLEŞME BAYANLARIN BİLGİSİ İLE YAZILMIŞ BİR KILAVUZ”

– Bayana yönelik erkek şiddeti ile yıllardır uğraş eden bayan örgütleri olarak elbette ki birinci günden bu yana mukaveleden yanayız ve 6251 sayılı Kanun ve Anayasa’nın 90. unsuru mucibince Sözleşme’nin iç hukukun bir kesimi haline geldiğini ve mukaveleden çekilme kararının hukuksuz olduğunu vurguluyoruz. İstanbul Mukavelesi, yıllardır bayana yönelik şiddet son bulsun diye çalışan, bayanların tecrübelerinden öğrenerek sistemi bayanlardan yana dönüştürmek için çaba eden bayanların bilgisi ile yazılmış bir kılavuz metin. Bu nedenle bizler için bir memleketler arası kontratı olmanın çok ötesinde, şiddeti sonlandırmak için devletlerin yükümlülüklerini bayanların tecrübelerini temel alarak belirleyen bir metin.

“CUMHURBAŞKANI’NIN VAZİFE VE YETKİSİNE AYKIRI”

– Bu nedenle ortalarında biz Antalya Bayan Müşavere Merkezi ve Dayanışma Derneği, Bayan Dayanışma Vakfı, Bayanın İnsan Hakları Derneği ve Mor Çatı Bayan Sığınağı Vakfı’nın bulunduğu onlarca bayan ve insan hakları örgütlerinin yanı sıra siyasi partiler ve barolar İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesindeki hukuksuzluğu Danıştay’a taşıdı. İptal kararının desteği olan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Anayasa’nın Cumhuriyetin nitelikleri (Madde 2), kanun önünde eşitlik (Madde 10), Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü (Madde 11), temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması (Madde 13), milletlerarası antlaşmaları uygun bulma (Madde 90) ve Cumhurbaşkanı’nın misyon ve yetkileri (Madde 104) hususlarına alışılmamış olduğu için kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için başvurduk.

– Danıştay’daki onlarca müracaatın bir kısmı geçtiğimiz yıl görüşüldü ve bayanlar iptal istemlerine dair haklı beyanlarını Danıştay salonunda lisana getirdiler. Ancak Danıştay 10. Dairesi, bu hukuksuzluğu sürdürmeye kadar vererek, bayanların taleplerini görmezden gelerek, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ait Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini 2’ye karşı 3 oyla reddetti.

“DANIŞTAY’IN KARARINA KARŞIN BURADAYIZ”

– Danıştay İdari Dava Daireleri Konseyi ise bu kararı oy çokluğu ile kabul ederek Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını onayladı. Bu katılaşmadan aylar sonra, İstanbul Sözleşmesi’ne dair bir gece yarısı alınan hukuksuz karardan neredeyse 3 yıl sonra, şu ana kadar en az 268 bayanın öldürüldüğü 2023 yılının 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddete Karşı Milletlerarası Gayret Günü’nden 3 gün sonra bizlerin başvurusu pahalandırılacak. Biz Danıştay’ın kararına karşın buradayız, zira her gün maruz kaldığı şiddetten uzaklaşabilmek için takviye arayan bayanlarla dayanışma kuruyoruz.

“AYRIMCILIK VE ŞİDDETİN EN ÇOK KENDİ HAYATLARIMIZDAN TANIĞIYIZ”

– Bayanların şiddetten uzaklaşmak için nasıl uğraş harcamak zorunda kaldığını, devletin bayanları şiddetten muhafaza vazifesini yerine getiremediğini ve bayanlar için şiddetten uzakta hayat kurabilmenin imkansız hale getirildiğini görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmenin gerisindeki toplumsal cinsiyet eşitliği zıtlığının nasıl her alana yayıldığını, bayan ve LGBTİ düşmanlığının nasıl kışkırtıldığını görüyoruz. Birinci günden bu yana İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmenin bayana yönelik şiddetle çabaya siyasi iradi olmadığının açık göstergesi olduğunu lisana getiriyoruz.

– Bu savımız ise devletin ‘şiddete sıfır toleransı’ olduğu savı ve kendi maddelerimiz varken milletlerarası kontratlara gereksinim duymadığımız gerekçesiyle yalanlanıyor. Ancak 6284 sayılı Kanun’a, Uygar Kanun’a, Anayasa’ya yöneltilmiş ataklar bizlere haklı olduğumuzu bir defa daha gösteriyor. Bayanlara yönelik ayrımcılığı körükleyerek erkeklere hizmet eden maddelere ve karar düzeneklerine itiraz ediyoruz. Buradayız zira bayanların maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddetin en çok kendi hayatlarımızdan şahidiyiz ve bayanlar lehine bu hukuk nizamını dönüştürmek için çabaya her yerde devam edeceğiz. (ANKA)