Binlerce meşe ağacı, tavuk çiftliği kurbanı

Elazığ Merkeze bağlı bin 100 nüfuslu  Sütlüce Köyü’nde bir arazi sahibinin tavuk çiftliği kurmak için binlerce meşe ağacını iş makinalarıyla kestiğini belirten köylüler, yerleşim yerine yakın alanda olan mevcut çiftliklerin yaydığı berbat kokudan ötürü rahatsız olduklarını, buna tahlil bulamadan yeni bir çiftlik için ağaçların kesitinin yapılması ve köylülere danışılmamasına reaksiyon gösterdi.

“YEŞİL ALANLARIMIZ KATLEDİLİYOR”

Sütlüce köyünde yeşil alanın bol olduğunu lakin korunması gerekirken bu yeşil alanların katledildiğimi belirten  Sütlüce köyü muhtarı Ali Kaya, şunları söyledi:

“Sütlüce Köyü olarak, yeşil bir alana sahibiz. Lakin gördüğünüz üzere yeşil alanımız katlediliyor. Bir firma yahut özel şahıslar tarla satın alıyorlar. Aldıkları bu tarlalarda tarım yapacaklarını sav edip, ağaçları kesiyorlar. Daha sonra tarım da yapmıyorlar. Çiftlik yapıyorlar.

Bu çiftliklerin köyümüze çok önemli ziyanları var. Kokusu olsun, yaban hayatı olsun, yeraltı sularımız olsun, bunlar tarımımızı, köyümüzü bitirme noktasına geldi. Artık tarım yapamaz hale geldik. Burada çiftçilik yapıyoruz, hayvancılık yapıyoruz.

Bu durum artık köylümüzün bir şey yapamaz hale gelmesi demektir. Köyü terk etmek zorunda kalıyor köylümüz. Bununla ilgili ilgili kurumlara müracaatlarımızı yaptık. Büyüklerimize bildirdik. Fakat rastgele bir sonuca ulaşamadık. Bundan ötürü köyümüz çok şikayetçi. Biz şikayetçiyiz. Problemlerin çözülmesini istiyoruz.

Bizim tahlil bekleyen bir sıkıntımız esasen vardı. Taş ocağımız var. Taş ocağı etrafımıza ziyan veriyor, patlatma yapıyor ve meskenler çatlıyor. O yetmezmiş üzere, bir de ağaç katliamı başladı. Tarla katliamı başladı. Bunlar bize çok dert yaşatıyor. Bununla ilgili yetkilerimizden tahlil bekliyoruz. Gerekli mercilere bildirdik. Bir an evvel çözülmesini istiyoruz.

İki üç gün içerisinde binlerce ağacımız kesildi, yeşillik alanımız telef oldu, mahvoldu gitti. Köy gittikçe çoraklaşmaya gerçek gidiyor. Telef olup gidiyor. Bu ağaçlar Orman Bölge Müdürlüğü’nün bilgisi dahilinde kesiliyor. Burası adamların tapulu yeri.

Orman Bölge Müdürlüğü müsaade veriyor. ‘Ben bu ağaçları kesmek istiyorum’ diyor. Tarım toprağı olarak kullanmak istiyor lakin devleti de kandırıyor işin doğrusu. Kullanmıyor. Çiftlik yapıyorlar sonra. 2-3 yıl içerisinde 8-10 tane çiftlik yapıldı.”

“YERLEŞİM YERLERİNE 1 KİLOMETRE UZAKLIKTA  OLMALI”

Köyde yerleşim yerlerinde yakın kurulan tavuk çiftliklerinden ötürü köyde durulamayacak duruma gelindiğini belirten köy sakinlerinden İbrahim Aktalın şöyle konuştu:

“Ben tarımla yapıyorum, bu çiftliklerin yapılması gün geçtikçe artıyor. Bunlar arttıkça, biz burada tarım yapamaz hale geldik. Burada çalışmaların başlaması iki üç  gün oldu. Onlar binlerce ağacımızı katlettiler. Bunların geri dönüşümü yok. Bunlar ormandan müsaade aldıkları vakit yerine tekrar tarım toprağı olarak kullanamıyorlar.

Bu orman ağaçları söküldüğü vakit, yerine yeni baştan fidan yahut emsal ağaçlar dikildiği vakit biz buna tekrar varız. Lakin çiftliğe döndüğü vakit burası bir inşaat alanına döndü. Biz köyümüzü hiçbir formda kullanamıyoruz. Bunlar koku olarak bizim hayatımıza önemli sıkıntılar veriyor.

Burada ne köyümüzde oturabiliyoruz, ne yaşayabiliyoruz, ne de yediğimiz yemekten bir şey anlayabiliyoruz. Çok makûs bir kokusu var, sıhhatimizi etkiliyor. Köyümüzün nüfusu bin 200. 450 hanemiz var. Fakat burada önemli bir dert içerisinde yaşıyoruz, bunlar çözülmüyor. Bu tavuk çiftliklerinin önüne geçilmesini istiyoruz.

Buraya daha öncesinde bir çiftlik yapıldığı vakit, halkımız bu çiftliğin nasıl bir önemli meselelere yol açtığını bilmediği için buna müsaade edildi. Bu yapıldıktan sonra çiftlikten örnek alınarak devam edildi, sayısı arttı. Çiftlik yapıldığı vakit biz şikâyette bulunduk. Dönüp bize;’ Tırnaklı hayvanlar ile kanatlı hayvanlar ortasında 1 kilometre olması gerekir’ derken,  şu anda 10 metre, 50 metre,100 metre baz alınıyor.

Ve bunlar kurtarmıyor. Bunların göz önünde bulundurulmasını istiyoruz. Natürel ki kokuyu da görünce bunların aralığı olmuyor. Rüzgarın önüne geçilmiyor zira. Bu yüzden mahalle içerisinde biz çiftliklerin yapılmasını istemiyoruz. Daha kırsal alanlara çıkartılmasını istiyoruz”

“’TARIM’ DİYEREK YERLERİ ALIYORLAR SONRA ÇİFTLİK AÇIYORLAR”

Köyde alınan birçok toprağının tarım falliyetinde bulunmak hedefiyle alınmasına karşın sonrasında çiftlik kurulduğunu belirten köy sakinlerinden Ali Pişkin ise şunları söyledi;

“Şu ana kadar köyümüzün ve mahallemizin köyün dışına çok çıkardılar, Yenimahalle’ye yanlışsız bu çiftlikleri kaydırdılar. Tarım diyerek alıyorlar. Sonra çiftliğe döndürüyorlar, tavuk çiftliğine.  Biz çok rahatsız bir durumdayız.

Acilen adalet istiyoruz, yanlışsız dürüst bir hukuk istiyoruz devletimizden. Maalesef devlet de yanımızda olmuyor. Çiftçilerin yanında oluyorlar. Binlerce, on binlerce, yüz binlerce ağacımız katledildi.

Biz bunu istemiyoruz yeşil alan olarak kalsın istiyoruz. İnsanları, vatandaşı birisini tut, 100 kişiyi bir kişi ezsin, istemiyoruz. Eşitlik, beraberlik, hukuk ve adalet istiyoruz.”

“EVİMLE ÇİFTLİK ORTASINDA 50 METRE VAR”

Evinin çabucak yanında kurulan tavuk tesisinden ötürü kokudan konutunda kalamadığını belirten Hüseyin Salış, “45 yıldır Sütlüce köyünde ikamet ediyorum. Konutumun etrafında tavuk çiftliği yapıldı evimle çiftlik ortasındaki ara 50 metre yok. Bu sıkıntımla ilgili bütün kurumlara başvurdum ancak bir sonuç alamadım. Benim hasta kızım var köyümüzde hoş havası teneffüs etmesi lazım lakin çiftlikten gelen berbat kokudan ötürü hepsi beni terk etti. Eşim de bu sıkıntıdan ötürü beni bırakıp gitti. Sorunu bildirmeme karşın devletimizin de sorunun tahlili için neden bir sonuç alamadım bu kokunun içerisinde neden beni yaşatıyorlar. Kalacağım  tek bir yer burası, buradan öteki yere gidemem. İşim de yok çocuklarım da perişan. Burada kokudan ötürü ne ekebiliyorum ne de durabiliyorum. Yetkililere sesleniyorum bu sıkıntımıza deva bulunsun” tabirlerini kullandı.