Boğaziçi’ndeki sessiz protestoya disiplin soruşturması

İstanbul’daki Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, 4 Ocak 2021 tarihinden bu yana her mesai günü 12.15-12.30 ortasında şahsî iradeleriyle yerleşke meydanında toplanıyorlar.

Cüppelerini giymiş formda rektörlüğe sırtlarını dönen öğretim üyeleri, ‘akademik nöbet’ ismi verilen ayakta durma aksiyonunu gerçekleştiriyorlar.

Bu sessiz ve barışçıl aksiyon ile akademisyenler, üniversitenin özerk, özgür ve demokratik yapısını zedeleyen uygulamaları protesto etmeyi ve kamuoyunda farkındalık yaratmayı amaçlıyorlar.

13 AKADEMİSYEN HAKKINDA DİSİPLİN SORUŞTURMASI

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, öğlen tatillerinde Güney Yerleşke meydanında gerçekleştirilen 15 dakikalık sessiz protesto hareketine katılan öğretim üyeleri hakkında disiplin soruşturması başlattı.

Bugüne kadar 13 akademisyen hakkında başlatılan disiplin soruşturmalarının münasebeti olarak; aksiyonların ‘kanuna aykırı’ ve ‘üniversite işleyişini bozucu nitelikte’ olduğu öne sürüldü.

AKADEMİSYENLER, İŞLEYİŞİN BOZULMADIĞINI BELİRTİYOR

Öğretim üyeleri, her iş günü tekrarlanan ve sayısı 650’yi geçmiş olan hareketlerin soruşturmada tez edildiği üzere ‘üniversite işleyişini bozucu nitelikte’ olduğuna dair rastgele bir ispat olmadığını belirtiyorlar.

15 dakikalık kısa protestolar nedeniyle bugüne kadar yerleşke içerisinde rastgele bir aktifliğin aksamadığını söyleyen öğretim üyeleri, hareketlerin güvenlik müdahalesini gerektiren, öğrencileri, başka yerleşke sakinlerini yahut ziyaretçileri etkileyen rastgele bir aksiliğe neden olmadığını vurguluyorlar.

REKTÖRLÜK HAREKETLERİN ‘KANUNSUZ’ OLDUĞUNU ARGÜMAN EDİYOR

Boğaziçi Üniversitesi idaresi disiplin soruşturmasındaki ‘kanunsuzluk’ tezlerine destek olarak ise Rektörlüğün 1 Haziran 2023 ve 7 Temmuz 2023 tarihli yazılarını gösterdi.

Bu yazılarda gerçekleştirilen nöbetlerin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ‘yasak yerler’ başlıklı 22’nci unsuru uyarınca kanuna muhalif olduğu belirtilmişti.

Ayrıca rektörlük bu sessiz protestoların üniversite tercih etme etabındaki öğrenci adaylarının ‘tereddüde düşmelerine’ neden olduğunu argüman etmiş ve hareketlere devam eden öğretim üyeleri hakkında isimli, cezai ve idari süreçlerin başlatılacağını bildirmişti.

Bu yazıyla Rektör Naci İnci ve üniversite idaresi, üniversite işleyişiyle ilgili tenkitlerini sessiz bir formda tabir eden öğretim üyelerine cezai yaptırımlar uygulanacağı ikazını yapmıştı.

ANAYASA MAHKEMESİ VE AİHM KARARLARINI HATIRLATMIŞLARDI

2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun yasakçı bir perspektiften yorumlanarak toplantı ve şov hakları konusunda var olan Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının görmezden gelindiği belirtilen bu yazıya karşı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 10 Temmuz 2023’te bir kamuoyu duyurusu kaleme almış, günlük hareketlerine devam edeceklerini şöyle açıklamışlardı:

-Her iş günü öğlen 12.15-12.30 ortası cüppelerimizle sessizce Rektörlük binasına sırtımızı dönerek yürüttüğümüz, iştiraki külliyen ferdî tercih olan nöbetlerimiz, üniversitemize son 2.5 yılda dayatılan büsbütün doruktan inme kararlardan, mesnetsiz soruşturmalar, cezalar ve uzaklaştımalara, ders ve yerleşkeye giriş yasaklarından, liyakatsiz ve şeffaf olmayan atamalara, toplu mezuniyet merasimlerinin kaygıdan iptaline dek, öğrencilerin ve akademisyenlerin hiçbir sıkıntısına deva olamayan bir idareye karşı yapılan tüm itirazların, sembolik ve barışçıl bir sözüdür.

-Yönetimin bu itirazlara kulak vermek yerine, büyük bir nezaketsizlik ile meslektaşlarını mahpus ve disiplin soruşturmalarıyla tehdit etmesi idarenin içinde bulunduğu acizliği ve çaresizliği de gözler önüne sermektedir.

-Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak barışçıl protesto hakkımızın anayasamız tarafından garanti altına alınmış olduğunu tekrar hatırlatır, nöbetimizin, hiçbir bildirime, izine, ya da yönetimin saat/mekan tasarrufuna tabi olmadığının altını çizmek isteriz.

“BARIŞÇIL NÖBETİMİZİN KRİMİNALİZE EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ”

Nöbetin hiçbir idari ve akademik işleyişi aksatmasının kelam konusu olmadığı vurgulanan açıklamaya şöyle devam edilmişti:

-Asılsız münasebetlerle yasaklanması net bir biçimde hak ihlali manasına gelecektir ve hukuksuzdur. Söz özgürlüğünün ve bu özgürlüğün bir görünümü olan toplantı ve şov yürüyüşü hakkının kapsamı ve sınırlanması ile ilgili ölçütler, Anayasa Mahkemesi ve AİHM tarafından belirlenmiştir. 7 Temmuz 2023 tarihli yazıda tabir edilen yaptırım tehditlerinin ve sınırlamaların hukuka alışılmamış olduğunu ortaya koyan çok sayıda yargı kararı mevcuttur.

-Tamamen hukuk sonları içinde kalarak gerçekleştirdiğimiz barışçıl nöbetimizin, yüksek mahkeme kararları görmezden gelinerek kriminalize edilmesi kabul edilemez.

-Bu vesile ile tüm yasaklamalara ve tehditlere karşın, yapılan hukuksuzlukların takipçisi olmaya ve üniversitemizin içinde bulunduğu idare krizine dikkat çekmeye devam edeceğimizi, barışçıl ve hukuksal çerçeve içinde kalarak üniversitemizin özgürlükçü, çoğulcu, eşitlikçi yapısını müdafaaya yönelik itirazlarımızı farklı biçimlerde söz etmeyi sürdüreceğimizi belirtmek isteriz.

NÖBET DEVAM EDİYOR

Disiplin soruşturmaları sürerken Güney Meydan’da gerçekleştirilen akademik nöbet devam ediyor. Yaz devri olmasına karşın akademisyenler cübbelerini giyerek rektörlük binasına sırtlarını dönüyor.

Akademisyenler, öğlen tatillerinde gerçekleştirdikleri, üniversitenin işleyişini bozmayan ve şiddet içermeyen bu duruşun Anayasanın garanti altına aldığı tabir özgürlüğü kapsamında kıymetlendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.