Yaşam

Bu illerde yaşayanlar dikkat: İnsanların gölgesini ve kokusunu algılıyor! Ölümcül olabilir

Paylaş:

Havaların ısınmasıyla birlikte park ve bahçe gibi açık alanlarda vakit geçirme sıklığının artması, kene vakalarını da tetiklemeye başladı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Açıcı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Mustafa Açıcı, Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü en çok taşıyan kene türünün ‘Hyalomma Marginatum’ olduğunu belirterek KKKA virüsünü taşıyan bu kenenin en fazla Kelkit Havzası ve bu havzaya yakın kentlerde görüldüğüne dikkat çekti.

“TÜRKİYE’DE OLDUKÇA FAZLA RASTLANIYOR”

Kene türlerinin hepsinin virüs taşımadığını belirten Prof. Dr. Mustafa Açıcı, “Yumuşak kene dediğimiz grup daha çok meskenlerde bulunuyor. Tropikal ve sıcak iklim bölgelerinde yaygın olarak görülen kene türlerinin bir kısmı Türkiye’de görülüyor.”

“Bazı viral enfeksiyonları taşıyan ‘Ixodıdae’ adlı kenelere, Türkiye’de oldukça fazla rastlanıyor. Kenelerin hepsi virüs taşımıyor ama yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki ‘Ixodıdae’ denilen sert ve yumuşak kene türü enfeksiyona yol açabiliyor” dedi.

KKKA HASTALIĞINA RASTLANMA SIKLIĞI DAHA FAZLA OLAN İLLER

Türkiye’de her bölgede kenenin görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Mustafa Açıcı, “Karadeniz Bölgesi’nde rutubet fazla olduğu için ‘Rhipicephalus’ denilen kene türü yaygın olarak görülüyor. Sıcak ve kurak bölgelerde ise ‘Hyalomma’, ‘Dermacentor’ gibi kene türlerine rastlıyoruz.”

“Kene türleri, bölgenin rutubet durumuna göre değişim gösteriyor. Bazı kenelerin gelişimi için yüzde 80-90 nem yeterliyken, bazı kene türleri için yüzde 60 yeterli oluyor.”

“Türkiye’de KKKA virüsünü en çok taşıyan kenenin ‘Hyalomma Marginatum’ adlı türüdür. Gümüşhane, Tokat, Çorum, Zonguldak, Sivas, Yozgat ve Karabük’te ‘Hyalomma Marginatum’ cinsi daha yaygın olduğundan KKKA hastalığına rastlanma sıklığı bu illerde daha fazla” diye konuştu.

“BULAŞAN VİRÜS, KENE İÇERİSİNDE ÜRÜYOR VE BU VİRÜS DOĞADA KENELERLE YAYILIYOR”

Kenelerin en aktif olduğu dönemin yaz ayları olduğuna işaret eden Prof. Dr. Açıcı, “Bazı türlerin de sonbahar-kış aylarında aktif olduğu bir periyot var. Mesela, yaptığım bir çalışmada kış mevsiminde koyunların kulaklarının içinde ‘Rhipicephalus’ kenelerinin ‘nimf’lerine (ergine benzeyen kene) bol miktarda rastladım.”

“Keneler doğada diğer hayvanlardan da kan emerek gelişimini devam ettiriyor ve sonrasında toprağa düşüp yumurtluyorlar. Böylelikle yeni nesilleri ortaya çıkıyor. Yumuşak ve kumlu topraklarda gizlenmeleri ve yumurtlamaları daha rahat olduğundan buralarda daha fazla kene bulunuyor. Dolayısıyla üremeleri daha da kolaylaşıyor.”

“Bazı türler ise ağaçlık alanları tercih ediyor çünkü kolaylıkla kan emebilecekleri hayvanları bulabiliyorlar. Virüs taşımasa dahi bir kene, virüslü bir hayvanın kanını emerken enfekte olabiliyor. Bulaşan virüs, kene içerisinde ürüyor ve bu virüs doğada kenelerle yayılıyor” şeklinde konuştu.

“KENELER GÖLGE VE KOKUMUZU ALGILIYORLAR”

Doğayı seven insanlar için kenenin tehdit oluşturduğunu vurgulayan Açıcı, “Keneler gölgemizi ve yaydığımız karbondioksit kokusunu da algılayarak aktif duruma geçiyorlar. Kimisi de otların yüzey kısmında bekliyor. Kenelerin ayak ucunda yastık benzeri bir oluşum bulunuyor ve rahatça deriye nüfuz edebiliyor.”

“Bu yüzden kene üzerimizde yürürken farkında olmayabiliyoruz. Gerek çalışma esnasında gerek doğada oldukça deneyimim oldu. Böyle alanlara çıkıldığı zaman özellikle kasık, göbek ve eklem bölgeleriyle beraber tüm vücudumuzu muhakkak kontrol etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar doğabilir.”

“Tutunma söz konusu ise bir pens yardımıyla çok zorlamadan yavaşça keneyi çıkarmamız gerekiyor. Kesinkes dişli bir aletle çıkarmalıyız. Eğer bir sağlık kuruluşuna yakınsanız oraya başvurmak daha doğru olur” ifadelerini kullandı.

KKKA HASTALIĞI GENİŞ BİR BÖLGEDE GÖRÜLMEYE BAŞLADI

2002 yılından itibaren KKKA hastalığının yoğun olarak görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Esra Tanyel ise, “KKKA hastalığı geniş bir bölgede görülmeye başladı. Kelkit Havzası ve çevre iller dışında da kenelere rastlandı. Yaz ve bahar aylarında; ateş, halsizlik, kas ağrısı, eklem ağrısı ve kanama gibi şikayetlerle başvuran hastalarda KKKA hastalığı ihtimalini muhakkak düşünmemiz gerekiyor.”

“Diş eti ve burun kanaması, iç kanama ve idrardan gelen kan gibi belirtiler şeklinde seyredebilir. Vakalarımız nisan ayında gelemeye başladı. Hastanemizde kene vakasından dolayı 4. hastayı yatırdık. Ekim ve kasım aylarına kadar sürecin devam edeceğini düşünüyoruz.”

“Bazı bölgelerdeki hastanelerde kan temininde ciddi sıkıntılar olduğundan hastalar bize gönderiliyor. Hastanemiz, ileri tetkik ve özel tedavi gerektiren hastalıklar için yüksek teknoloji içeren eğitim ve araştırma hizmetlerinin verilebileceği altyapıya sahip üst düzey (3. Basamak) olduğu için bölgedeki ağır hastalar buraya sevk ediliyor.”

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu