Burak Yılmaz’dan açıklamalar… ‘Jorge Jesus beni kendisinin hayranı yaptı’

2022 FIFA Dünya Kupası nedeniyle lige verilen ortada Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belek Turizm Bölgesi’nde kampa giren Fortuna Sittard’ın kaptanı, Türk basın mensuplarıyla bir ortaya geldi. Deneyimli futbolcu, hem mesleği hem de Türk futboluyla ilgili birçok mevzuda açıklamalarda bulundu.

Hem kampta bulunan hem de Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen antrenörlük kursuna katılan Burak, “Uzun bir müddet sonra Antalya’ya geldim, ülkeme geldim. Yaklaşık 2,5 yıldır yurt dışındayım. Özlemişim. Baba ocağı da burada. Her şey yolunda. İdmanlar güzel gidiyor. Teknik yöneticilikle ilgili A lisansı eğitimim devam ediyor. Federasyonumuza ve bize bu imkanı sağlayan Oğuz Çetin hocamıza teşekkür ediyorum. Hayatımın bu devri huzurlu ve keyifli geçiyor. İnşallah bu türlü devam eder.” diye konuştu.

‘Keşke 20’li yaşlarda değişim olsaydı’

Kendisinde gözle görülür bir değişim olduğunu ve artık teknik yöneticilik hazırlıklarını yapmaya başladığını aktaran deneyimli golcü, “Bendeki değişimin yaşla ilgili olduğunu düşünüyorum. Keşke 20’li yaşlarda bu değişim olsaydı. O vakit farklı bir Burak olurdum. Futboldan sonrasına hazırlanıyorum. Profesyonel dayanak, ruhsal takviye alıyorum. Hocalardan bir şeyler öğreniyorum ancak şimdi hiçbir şey bilmiyorum. Mesleği yüksek bir oyuncu olarak kursa gidiyorum ancak hoca olarak hiçbir şey değilim. Futbolcu olarak en alt kademeden tırnaklarımla kazıyarak bir yerlere geldiysem teknik yönetici olarak da bunu yaptığımda başarılı olacağımı düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.

Burak Yılmaz, Türkiye’de genç teknik yöneticilere verilen şanslardan bahsederek, “Ülkemizde de net bir değişim var. Genç hocalara yönelim, sevgi, hürmet ve dayanak var. Bu çok kıymetli. Volkan Demirel, Nuri Şahin, İlhan Palut, Çağdaş Atan, Emre Belözoğlu üzere birçok örnek var. Selçuk’un (Selçuk İnan) ismine çok memnunum. Kasımpaşa Kulübüne ve sevgili Serkan Rençber’e teşekkür etmek lazım. Selçuk’a güvenip ona bu türlü bir talih vermeleri çok kıymetli. Selçuk’un da en güzelini yapacağını düşünüyorum. Dört gözle onun maçlarını bekliyorum. Ülkemizdeki bu duruma ayak uydurmaya, kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Daha sakin bir adamım.” değerlendirmesinde bulundu.

“Trabzonspor beni Türk futboluna kazandırdı”

Antalyaspor altyapısında yetişen ve sonrasında Türkiye’de sırasıyla Beşiktaş, Manisaspor, Fenerbahçe, Eskişehirspor, Trabzonspor ve Galatasaray formaları giyen Burak, mesleğinde Trabzonspor ve Galatasaray’ın çok kıymetli olduğunu lisana getirdi.

Trabzonspor ve teknik yönetici Şenol Güneş’in mesleğindeki kıymetine değinen 37 yaşındaki futbolcu, “Trabzonspor beni Türk futboluna kazandırdı. Bitmiş, her yerde bahtını kullanmış ve başaramamış bir Burak Yılmaz’a Şenol Güneş güvendi. Beni tekrardan Türk futboluna kazandırdı. Onlara tekrar teşekkür ediyorum. Galatasaray da beni Avrupa çapında futbolcu yaptı. Trabzonspor, Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe’den ekmek yedim. Bunların benim üzerimdeki emeğini görmezden gelemem.” formunda görüş belirtti.

Kariyerindeki 3 kırılma anını anlatan Burak, “Birincisi Şenol Güneş ile tanışmam ve Trabzonspor’a transferimdir. İkincisi Çin’e, üçüncüsü Lille’e transferimdir. Bu üç an çok pahalı. Trabzonspor’a giderek Türk futboluna kazandırıldım. Çin’e gittiğimde hayatta maddi olarak rastgele bir korkum kalmadı. Lille’de de hem özel bir şampiyonluk yaşadım hem de Christophe Galtier’den çok şey öğrendim.” diye konuştu.

“Finali Fortuna’da yapacağım”

Burak Yılmaz, mesleğini Fortuna Sittard’da bitireceğini ve futbolcu olarak Türkiye’ye dönmeyeceğini söyledi.
Futbolculuk mesleğinin sonlarına gelen 37 yaşındaki oyuncu, “Finali Fortuna’da yapacağım. Orada yapmam gerektiğini düşünüyorum. 21-22 yıldır hem tenkide hem de övgüne maruz kaldım. Portekiz maçında penaltıyı kaçırdıktan sonra kendime bir daha Türkiye’de futbol oynamamam gerektiğini hissettim. Hem yapılan yorumlara hem de gelen bildirilere çok üzüldüm, kırıldım. Hangi ekip olduğunun kıymeti yok ve futbol hayatıma Fortuna Sittard’da devam edip, orada bitirmek istiyorum. Bu muhakkak net. O yüzden boşu boşuna ‘Burak Adana Demirspor’a yahut Beşiktaş’a dönüyor.’ haberleri yapmayın.” tabirlerini kullandı.

Burak, Fransa’da Lille’den ayrıldıktan sonra Hollanda tercihiyle ilgili, “Yurt dışına öğrenmeye gittim. Hollanda’nın dünya futbolunda bir ekol olduğunu düşünüyorum. Çok âlâ ve özel bir futbol var. Tüm gruplar kazanmaya ve futbol oynamaya yönelik. Türk futbolu benim için çok bedelli ancak Hollanda’da bu işi daha çabuk öğreneceğimi düşündüğüm için gittim. Hollanda’da çok âlâ karşılandık. Bizlerin gayretlerini görüyorlar. Bu yüzen büyük bir hürmet gördüğümü düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.

“Yabancı oyuncu hududunun biraz daha düşerek devam etmeli”

Burak Yılmaz, Türk futbolunda tartışılan yabancı hakeme karşı olduğunu, yabancı oyuncu sayısının da düşmesi gerektiğini lisana getirdi.
Yabancı oyuncu kuralıyla ilgili ne vakit konuşsa çok büyük reaksiyon aldığını aktaran Burak, şunları kaydetti:

“İnandığımı söylemek zorundayım. Türk futbolunda kazanan ya da kaybeden fark etmeden maç sonunda daima hakemin konuşulduğu, çabucak hemen diğer hiçbir şeyin konuşulmadığı bir lig izliyorum. Maçtan sonra her hoca yabancı oyuncu kuralını konuşuyor. Ben bunu yüzde 100 eleştiriyorum. Hollanda’dayım. Hakemin konuşulduğunu hiç görmedim. Ben milliyetçi bir beşerim. Hakemlerimize sonuna kadar güvenilip desteklenmesi gerek. Hakemlerimizin asla makus niyetli kusur yapacağına inanmıyorum. Yabancı hakemin kelam konusu olmaması, yabancı oyuncu hududunun biraz daha düşerek devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Herkes daima yabancı hakem ve futbolcu konuşuyorsa o vakit yabancı lider, yönetici ve gazeteciler de gelsin.”

“Bir gün kelam sahibi olsaydım bütün paramı altyapıya harcardım”

Burak Yılmaz, futbolda altyapının çok kıymetli olduğunu belirtti. Türkiye ile Hollanda’yı kıyaslayan deneyimli futbolcu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bir gün Türk futbolunda kelam sahibi olsaydım bütün paramı ve kullanılabilir kaynaklarımı altyapıya harcardım. 18 milyonluk Hollanda, 85 milyonluk Türkiye’nin önündeyse hepimizin düşünmesi gerek. Hollanda altyapı bakımında dünyada en kıymetli ülkelerden. Daima oyuncu yetişiyor. Türkiye’de bir oyuncu bulduğumuzda ona hakikat yüklenip hem övmede hem de eleştirmede ortasını bulamıyoruz. Oyuncuyu makûs yola gerçek ittiğimizi düşünüyorum. Bunun örneği Arda Güler’dir. Nazar değmesin, Allah yolunu açık etsin. Severek ve gururla izliyorum. Bir gün gazeteyi açıyorum Arda’yı Manchester City ve PSG istiyor. Bir gün açıyorum neden A Ulusal Takım’a çağrılmadığı konuşuluyor. Genç oyuncularımıza biraz daha dikkatli davranmamız gerekli. Oyuncularımızın Hollanda’dakilerden yetenek olarak eksiği yok ancak oradaki kaideler, altyapı eğitimi, donanımlar çok farklı. Altyapıdaki oyuncular bizlerden daha uygun kurallarda idman yapıyor.”

“Jorge Jesus, çok bedelli bir teknik direktör”

Burak, Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jorge Jesus’u eleştirildiği periyotta kaleci Altay Bayındır’a sahip çıkması nedeniyle övdü. Şenol Güneş, Fatih Terim ve Mustafa Denizli’nin Türk futbolu için özel teknik adamlar olduğunu aktaran Burak Yılmaz, “Jorge Jesus da çok pahalı bir teknik yönetici. Türkiye’ye hem konuştukları hem de yaptıklarıyla çok fazla şey öğretiyor. Altay’a sahip çıkması çok pahalıydı. Beni kendisinin hayranı yaptı. Hiçbir Türk hocadan bu sertlikte ve önemli bir müdafaa görmemiştim. Kendisine Altay’a verdiği takviyeden ötürü teşekkür ederim. Altay’a sahip çıkarken biraz sonluydu. Daha fazla sinirlendirmeyelim ki ondan daha çok şey öğrenelim.” formunda görüş belirtti.

Galatasaray’da forma giyen Arjantinli golcü Mauro Icardi ile ilgili görüşleri sorulan ulusal futbolcu, “Icardi çok kıymetli bir oyuncu. Bunu gelir gelmez gösterdi. Fit olursa ülkemize, Galatasaray’a çok şey katacaktır. Fakat onun diğer sakatlık ve özel hayatla ilgili sorunları var. Onları da halledebilecek deneyime sahip bir oyuncu. Galatasaray taraftarı ve topluluğu da ona her formda takviye olacaktır. Galatasaray’da oynamış bir futbolcu olarak topluluğun oyuncusunu ne kadar koruduğunu, onlara takviye olduğunu çok düzgün bilirim. Bundan ötürü Icardi’nin Galatasaray’da çok başarılı olacağını düşünüyorum. Okan ağabeyin verdiği dayanak, oyuncularla ilgili münasebeti, isteği, dileği ve Galatasaraylılığı kesinlikle Icardi’yi daha üst noktaya taşıyacaktır.” diyerek kelamlarını tamamladı.