CHP İstanbul Vilayet Başkanlığı’na, daha evvel Vilayet Başkanlığı vazifesinde bulunan Cemal Canpolat, aday olduğunu, bugün vilayet başkanlığı önünde açıkladı.
Canpolat, “Bu çınarın gölgesinde Türkiye’nin ötekilerine, farklı kanıda olanlara, bizim üzere düşünmeyenlere, tıpkı Cumhuriyet’in kurulduğu gün üzere herkesin tekrar bu ulu çınarın altında toparlanmasının uğraşını vereceğiz” diye konuştu.
Cemal Canpolat’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“YENİDEN AYAĞA KALDIRMAYA HAZIR MISINIZ?”
*Artık yine ayağa kalkma vaktinin geldiği CHP örgütü, ayağa kalkmaya hazır mı? Bu saltanat tertibini yıkmaya hazır mı? Parti içerisinde barışı, sevgiyi tekrar yeşertmeye hazır mı?
*Belediye liderlerinin, vilayet liderlerinin, ilçe liderlerinin, merkez yöneticilerin, bütün örgütün, sahipsiz olan örgütün, kimsesiz olanlarla birlikte barış içinde tekrar ayağa kalkmaya hazır mıyız?
*Buraya, vilayet lideri oldunuz, neden bir daha oldunuz sorusu sorulmadan evvel kendim karşılık vereyim; CHP’de misyon verilir, gereksinim duyulduğu anda CHP’nin rastgele bir alanında ilçe idaresinde, ilçe başkanlığında, komitede CHP’de çaycılık yapma vazifesi de verilse biz bu misyonu yapmaya hazır olduğumuzu verilen vazifesi yapmaya hazır olduğumuzu söylemek istiyorum.
“İŞÇİLERLE BİR ARADA GREV DAYANIŞMASINDA YER ALDIK”
*Biz daha evvel vilayet lideri seçildiğimizde toplumun farklı kesitleriyle dışarıda kalan, itilen, sahipsiz olan, kimsesiz olanlarla bir dayanışma, birliktelik örneği vermiştik. Kongreyi aldığımızın ikinci günü, partimizin en az oyu alan, dışlanan, itilen, Anadolu’nun her tarafından gelen, en çok işsizin olduğu Sultanbeyli’ye gittik.
*Gittik mi karda, kışta? Gittik. Sultanbeyli’yi ayağa kaldırdık mı? CHP’nin tüzüğünde sermayenin de emeğin de ancak tercihinin emek olduğu yazılı olduğunu hepimiz biliyoruz. İkinci gün nereye gittik?
*Paşabahçe personellerinin grevine katıldık. Çalışanlarla, işçilerle birlikte grev dayanışmasında, sahipsizlerin yanında yer aldık mı? Aldık.
“KÜRTLERİN MESELESİNE BİRLİKTE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
*Arada bir hafta geçtikten sonra Türkiye’de itilen, sahipsiz, yalnız bırakılan, doğu, güneydoğunun öteki sayıldığı Kürtlerin yok sayıldığı bir periyotta 120 kişilik bir heyetle hem de Sur olaylarının olduğu periyotta Diyarbakır’a birlikte gittik mi?
*Biz o gün Diyarbakır’a gittiğimizde merhum Tahir Elçi’yi ziyaret ettikten sonra Diyarbakır Valiliği’ne gidip brifing aldık. Onun gerisinden gidip Sur’da 35, 40 gün Sur’a giremeyen yurttaşlarımızla barış türkülerini söyledik.
*Birlikte 183 tane sivil toplum örgütüyle Kürt yurttaşlarımızla birlikte bu ülkede hiç kimse ayırmayacağını, barış içinde, birlikte özgürlük içinde yaşayacağımız, Kürtlerin sıkıntısına birlikte sahip çıkacağımızı söyledik mi? Söyledik.
“BİZ O GÜN GÖRDÜK BUNLARI”
*Şimdi o gün inşa ettiğimiz o alan üzerine partinin son Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu alanlar üzerine inşa edilmiş oldu.
*Biz o gün emeği, dışlananları gördük. Pekala ne yaptık? Hiç kimsenin, İstanbul’un art yakasına gitmediği bir periyotta Gaziosmanpaşa’da, Sultangazi’de sokakta halkla, ötekilerle bütünleşerek yalnızlarla, sahipsizlerle birleşerek İstanbul’un art yakasını ayağa kaldırdık mı? Kaldırdık.
*Tam bu mühlet içerisinde İstanbul’da süratle bir AKP baskısının hem aşağıda mahallî idareler baskısının en tesirli olduğu periyotta o gün biz İstanbul’da kimsenin tanımadığı bir küçük belediye lideri olan, şu anki Büyükşehir Belediye Liderimiz Ekrem İmamoğlu’nu, Kadir Topbaş misyondan alındıktan sonra elini kaldırıp büyükşehir belediye lider adayı yaptık mı? Biz o gün gördük bunları.
*Dışlanan, ötekileşen sendika alanlarını bağ kurarak 21 sendika liderinden oluşan kurullar kurarak sendikal alanla bütünleştik. Sendikacılarla birinci defa uzun mühlet sonra bağ kurduk. Bir çaba alanı yarattık…
*Öteki sayılan, geçimini kâğıt toplamakla elde eden kağıt toplayıcıları ile o gün Genel Liderimizle buluşturup kağıt toplayıcılarıyla ötekilerle birlikte İstanbul’da yeni bir alan yarattık. Ve CHP’nin programına kâğıt toplayıcılarının olduğu alanda hem yönetici hem de belediye meclis üyesi seçmesini o dönemki yönetmeliklerimize koyduk.
“ÖRGÜT BİZİ MAHCUP ETMEDİ”
*Genel Liderimiz, milletvekillerimiz tutuklandığında Ankara’da bir tek eline pankart alarak bu ülkede bütün sahipler, bütün hukuk mağdurları, yalnız bırakılanlar için adalet pankartını alarak dünyanın Gandi’den sonra en büyük yürüyüşünü Ankara’dan İstanbul’a kadar o büyük yürüyüşü, Adalet Yürüyüşü’nü yaptık mı?
*Biz Genel Başkan’a katkı sunmak için İstanbul’un bütün STK’ları ile Maçka Parkı’nda bir ortaya geldik. 21 STK lideri ile mektuplaşarak Maçka Parkı’nda buluşturduk.
*Peki sonra, İstanbul’da 200 bin kişi, ‘olmaz’ diyenlere inat İstanbullular, Türkiye, İstanbul örgütü bizi mahcup etmedi.
*100 yıl evvel yedi düvele karşı uğraş etmiş, milletlerarası sermayeyi, emperyalist güçleri, Anadolu’da Çanakkale’de denize döken Türkiye halkı, büyük çınarın üyeleri, bu gerici saltanata karşı gayret verip gericiliği yenen, milletlerarası sermayeye diz çöktüren, tam bağımsız Türkiye’yi kuran büyük çınarın üyeleri; sevgilerin, yine bu çınarın ayağa kalkmasına muhtaçlığı vardır.
*Bu çınarı ayağa kaldırmak için geldik… Bu çınarın gölgesinde Türkiye’nin ötekilerine, farklı fikirde olanlara, bizim üzere düşünmeyenlere, tıpkı Cumhuriyet’in kurulduğu gün üzere herkesin tekrar bu ulu çınarın altında toparlanmasının uğraşını vereceğiz.
“GENEL LİDERİMİZE SALDIRARAK YENİ BİR ŞEY YAPAMAZSINIZ”
*CHP’yi o denli kimse yandaş televizyonlara el sallayarak, parmak göstererek doruktan kimse CHP’yi dizayn edemez.
*Bir yenileşmeye gereksinim var mı, elbette var, yeni takımlara muhtaçlık var mı elbette var. Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturan Genel Liderimize saldırarak, itibarsızlaştırarak, siz CHP’ye yeni bir şey yapamazsınız. Biz bu yenileşmeyi birlikte yapacağız.
“HANGİ HALİ KOYDUNUZ”
*CHP’de yenilenme olacak, nasıl olacak? Üstte üç, beş medyanın yönlendirmesiyle zirveden telaffuzlarla 25, 30 yıldır bu partide milletvekili olup hiç değişmeyenlerle değişimi sağlamak mümkün değildir.
*Ne ile yapacağız, nasıl yapacağız bu değişimi? CHP, idaresinde olacaksın, 20 yıl bir tek şeye muhalefet etmeyeceksin…
*20 yıl bir tek şeyi eleştirmeyeceksin, 20 yıl bir defa önseçim demeyeceksin, önseçim kaldırıldığında kaldırılması için el kaldıracaksın, 20 yıldır 45 vilayet liderini son seçimde 45 vilayet lideri aday olduğunda bunun 40 adedini milletvekili listelerine koymayacaksınız… Hangi değişimden hangi hali koydunuz bu örgütün lehine?
*Daha dün seçimden evvel söylenenlerle seçimden sonra aksisini yaptığı, ömrün her alanında emekçinin, emeklinin, fakirin, sahipsizin mağdur olduğu, meskenine ekmek götüremeyen işsizler için, torununa harçlık veremeyen emekliler için aday oldum.
*Bunların haklarını ayağa kaldırma için sizinle birlikte uğraş etmeye geldim. Siz bu uğraşa hazır mısınız?
“İSTANBUL’U ALACAĞIZ, TÜRKİYE’Yİ ALACAĞIZ”
*CHP’nin İstanbul adayını, Sayın İmamoğlu’nu belediye lideri yapmaya hazır mısınız? İstanbul’u alacağız, Türkiye’yi alacağız, Cumhurbaşkanlığı’nı alacağız. Yılgınlık yok, suskunluk yok, korkaklık yok.
*Bize oy veren 25 buçuk milyon ismine direnmeye, gayret etmeye, onların onurunu muhafazaya hazır mısınız? 25 milyon oy veren yurttaşlarımızın her birine hürmetler sunuyorum, her birine hürmetler sunuyorum. Eksiklerimiz, yanlışlarımız oldu lakin bu periyot sisteme, nizama karşı çaba verilen bir periyottur. Bu nizamı değiştireceğiz.
*Emeğin, fakirin, emekçinin tertibini kuracağız. Bu sistemi değiştirmeye hazır mıyız? Yine İstanbul’da başlayarak partideki sevgisizliği ortadan kaldıracağız. Partimizi yine bir büyük aile, büyük çınarın gölgesi altına herkesi toplayacağız.
*Dışarıya vereceğimiz bir tek kişi yok. Kırıp dökeceğimiz bir tek kişi yok. Partinin tamamını kucaklayacağız, dışarıda kalanlar kucaklayacağız. Sevgiyi, başarıyı, emeği öne koyacağız, liyakati öne koyacağız ve CHP’de arbede periyodunu bitireceğiz, yine CHP’nin, Mustafa Kemal Atatürk’ün yedi düvele karşı savaştığı tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyacağız. Çabasını yürüteceğiz. Uygun ki geldiniz, güç verdiniz. (ANKA)
