AktüelGüncelTürkiye

CHP sözcüsü Öztrak: Size Taliban’ı meşrulaştırma görevini kim verdi

Paylaş:

CHP sözcüsü Öztrak: Size Taliban'ı meşrulaştırma görevini kim verdi

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Taliban ile ilgili açıklamaları karşısında; “Taliban’ı meşrulaştırmaya kalkıyor. Allah aşkına! Size Taliban’ı meşrulaştırma görevini kim verdi? Askerimiz Taliban’a destek için orada olacaksa, acaba kime karşı olacak? Yanlış yapıyorsunuz! Size düşen Afganistan’da taraf olmak değildir. Taliban şakşakçılığından fayda gelmez” uyarısını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma namazı sonrası yaptığı açıklamalarda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ifadelerine de tepki gösteren Öztrak, “Zaten tek bildikleri saldırmak, hakaret etmek… Kendisini hakaretleriyle baş başa bırakıyoruz ama şunu da ifade etmeden geçmeyelim. Bu dil, korkusunu bastırmak için mezarlıkta ıslık çalanların dilidir. Fakat siyasi ömrünü tamamlamış bu zevat için korkunun ecele faydası yok” dedi.

Basın mensuplarından gelen Erdoğan ile Biden arasında Afganistan konusunda anlaşma yapıldığı iddialarının kanıtı olup olmadığına yönelik soruya Öztrak, “Biden bu son zirvede, bu konuyu Avrupa’nın birçok ülkesiyle görüşmüş. Ülkelerin yöneticileri açıklıyor. ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü’nün ‘Biden, en üst seviyelerde görüşmelerde bulundu.’ Afgan göçünün görüşülmemesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Kanıtlar ortada. Kanıtlar, ABD kurumlarının web sayfaları ve diğer ülke liderlerinin yapmış olduğu açıklamalar” yanıtı verdi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İzmir’de basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Devlet yönetimindeki kriz; gün geliyor canımızı alıyor, gün geliyor malımıza çöküyor, gün geliyor geleceğimizi çalıyor, gün geliyor devletimizin namusu olan sınırlarımızı tehdit ediyor. Gören gözler, hisseden kalpler için apaçık deliller ortada. Son bir ayda yaşadıklarımıza bir bakın… Bir yanda; kendi şatafatı ve sözde itibarı için 13 uçaklık filo kuran, diğer yanda; ülkesinin güzelim ormanları için devlete tek bir yangın söndürme uçağı bile almayan, himayesindeki Türk Hava Kurumu’nun ‘ateş kuşlarını’, hangarlarda çürüten bir kibir abidesi var. Sonuç; 20 yılda yanan kadar ormanımız, iki haftada yanıyor. Sekiz yurttaşımız, alevlerde can verdi. Yunanistan’da da orman yangını oldu. Yangın helikopterlerini hazır edemeyen komutan, yangınlara zamanında müdahale edemeyen bakan yardımcısı, çıktı istifa etti. Yetmedi, Yunan Başbakanı; Yunan halkından zararları engelleyemediği için özür diledi. Erdoğan ve hükümeti ise geçtik özür dilemeyi, bir yanda ‘yangınla mücadelede en başarılı biziz’ diye caka satarken, diğer yanda on parmaklarında on kara, suçlamadıkları kimseyi bırakmadılar. Kayıplarımızdan dolayı, ne Erdoğan’ın, ne de hükümetinin yüzü kızardı. Ölen öldüğüyle, yanan yandığı ile kaldı.

Erdoğan sen, ben bizim oğlan; topladığı besleme kalemlerin çanak sorularına, önceden hazırlanıp, arkaya asılmış cevapları okuyor. ‘Dere yatağıyla oynamışlar’ diyor. Kim oynamış? Bu ülkede hükümet kim? Bu memleketi kim yönetiyor? Beyefendi kimi, kime şikâyet ediyorsunuz? Dere yatağıyla kim oynadı? Buna kim göz yumdu? Dere yatağıyla oynayanlara ne yapacaksınız? Sorumluları yargıya teslim edecek misiniz? Elbette hiçbir şey yapmayacaksınız. Ölen öldüğüyle, kalan da acısıyla kalacak. İş ABD Başkanıyla görüşmeye gelince, ‘illa Dışişleri yetkilisinin olması mı lazım, ben var mıyım orada, Dışişleri kime bağlı, bana bağlı’ diye afra tafra yapacaksın ama iş, ormanlardaki yangınları söndüremeye gelince, ‘itfaiyeleriniz neredeydi’ diyerek, belediyelerimizden hesap sormaya kalkacaksın. Sel felaketine uğrayan yerlerde de ‘dere yatağıyla oynamışlar’ diyerek havaya bakacaksın. Beyefendi siz milletin üstüne çay paketi atarken, bizim belediyelerimiz, Genel Başkan’ımızın direktifleriyle yangına su atıyordu. İstanbul’dan, Ankara’dan, Tekirdağ’dan, Mersin’den, Adana’dan yurdun dört bir yanından tüm belediyelerimiz, Antalya’ya, Muğla’ya yanan ormanlar için yardıma koştu. 267 araç 792 personelle yangın söndürmeye destek verdi. Felaketzedelere; içme suyu, gıda, hayvan yemi/maması, mobil mutfak TIR’ları, beyaz eşya, ev eşyası, kıyafet ve çeşitli malzemeler gönderdiler. Belediyelerimiz aynı şekilde, sel felaketinin yaralarını sarmak için de canla 

‘Biz ne zaman birlik olacağız’ diye soruyor. Cevap çok basit. Türkiye’nin varlığını ve birliğini temsil edecek, tarafsızlık yeminine sadık kalacak, 84 milyonu kucaklayacak, öfke ve nefretle değil, herkesle sevgi ve nezaket diliyle konuşacak, 13. cumhurbaşkanımızı seçtiğimiz zaman. Merak etmesin. Allah’ın izniyle, milletimizin teveccühüyle, birlik ve dirliğimizin sağlanacağı, milletimizin bahtının açılacağı, o günlere az kaldı.

Bu ülkede, ‘128 milyar dolar nerede’ diye pankart asmak suç olmuştu. Şimdi de ‘sınır namustur’ diye pankart asmak suç oldu. Ama kafa koparan, kadınları köleleştiren, hukukumuza göre hala terörist olan, Taliban’a yağcılık yapmak suç değil. Aylardır genç Afgan erkeklerinden oluşan taburlar, son derece düzenli, son derece organize bir şekilde, akın akın ülkemize geliyor. Milletimiz sesini yükseltene, Genel Başkan’ımız bu işgale sert tepki gösterene kadar, Erdoğan bu organize işgal girişimine sessiz kaldı. Beyefendi şimdi yavaş yavaş, pabucun pahalı olduğunu anlamaya başladı. Birkaç gün önce, ‘finansı iyi yönettiğimiz için mültecileri almaya devam edeceğiz’ derken, dün çıktı, ‘Türkiye’nin Avrupa’nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti yoktur’ deyiverdi. Bel kıran çark bu değildir de nedir? Geçmiş olsun. Adama ‘Badel harabül Basra’ derler. Yani milyonlarca sığınmacı ülkemize geldikten sonra, Basra harap olduktan sonra… Bir de dün çıkmış, ‘düzensiz göçmenlerin huzursuzluk yarattığının farkındayız’ diyor. Akşam yemeğinden sonra günaydın. Siz bu insanların akın akın ülkemize gelmemesi için gelenlerin huzursuzluk yaratmaması için ne yaptınız? Siz tüm meselelerde olduğu gibi sığınmacı meselesini yönetemediniz, o zaman da huzursuzluk çıkar. Türkiye Erdoğan hükümetlerinin yanlış hesap ve politikaları sayesinde dünya üzerinde en fazla sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapan ülke oldu. 2016’da; 6 milyar Avro karşılığında, Türkiye’yi Avrupa’nın göçmen ve mülteci gettosu yapmak için Avrupa Birliği’yle el sıkışan; Genel Başkanımız değildi, CHP de değildi. Sizdiniz siz, Sayın Erdoğan.

Şimdi bazı Alman milletvekilleri, ‘parayı biz verdik” diyerek, bu meselelerde, sosyal medyadan ahkâm kesip, rahat rahat küstahlık yapabiliyor ama nedense hükümetin gıkı çıkmıyor. Çünkü parayı veren, gerçekten düdüğü çalıyor. Avrupa, Türkiye’yi bir mülteci ambarı gibi kullanıyor. Hükümetin yaptığı gibi sığınmacıları, mültecileri kontrolsüz şekilde almıyor. İlkin ekonomisinin, sosyal dengelerinin kaç mülteciyi taşıyabileceğine karar veriyor. ‘Benim vatandaşlarımın güvenliğini ve rahatlığını önceliklidir’ diyor. Alacaklarına sıkı bir güvenlik kontrolü uyguluyor. Terör, uyuşturucu gibi güvenlik sorunu olanları hiç almıyor. Avrupa’ya uyum sağlayamayacakları da almıyor. Avrupa, meslek sahibi olanları, parası olanları, uyum sağlayacakları seçiyor, kalanları da bize yani Türkiye’ye bırakıyor. Avrupa bunları yaparken, Erdoğan son on yılda ne yaptı? Sınırlarımızı sonuna kadar açtı Suriye’ye açık kapı politikası uyguladı. Gelenleri şehirlerimize sahipsiz bir şekilde gönderdi. Şehirlerimizde Suriyeli gettoları oluştu. Gelenler patronlar için ucuz işgücü, mafya ve çeteler için insan kaynağı, terör örgütleri için eleman deposu oldu. Erdoğan sığınmacılar ile bu ülkenin yurttaşlarını ucuz işçilikte ve yoksullukta eşitledi. Tüm bunların üzerini de ‘ümmet kardeşliği’, ‘muhacir-ensar’ laflarıyla örtmeye çalıştı ama günün sonunda bu lafların milletin karnının doyurmadığını gördü. Şimdi çıkmış, ‘Türkiye’ye sosyal uyum sağlayamayan Suriyelileri, kendi ülkelerindeki iyileşmeye paralel şekilde, evlerine döndürmeye yardımcı olmak da sorumluluğumuzun gereğidir’ diyor. Çarkın bu kadarına da pes…

Taliban’ın Kabil’e hızla girmesiyle beraber, Erdoğan’ın Biden ile gizli saklı yürüttüğü, Kabil Havalimanı’na Mehmetçiğimizi nöbetçi yazdırma planı şimdilik suya düştü. Ama BOP Eş Başkanı Erdoğan, egemen güçlerin Afganistan’daki taşeronluğunu kapmak için, oldukça çok kararlı görünüyor. Hukukumuza göre Taliban hala terörist bir örgüt. Son 20 yıldır, Taliban’a karşı kurulan koalisyonda yer alan, Taliban’ı terör örgütü ilan eden, Taliban liderlerinin mal varlığına el koymak için, TBMM’den yasalar çıkaran Erdoğan’ın teröristlerle el sıkışmak için gösterdiği heyecan da neyin nesi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu… Erdoğan, sokakta infaz yapan, kadınları köle eden Taliban ile temas kurabilmek için çırpınıyor. ‘Birbirimizi anlarız’, ‘Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanımız yok’, ‘Liderleriyle görüşebilirim’ diyebiliyor. ‘Türkiye’nin Afganistan’daki askeri varlığı yeni yönetimin uluslararası alanda elini güçlendirir’ diyerek, Taliban’ı meşrulaştırmaya kalkıyor. Allah aşkına. Size Taliban’ı meşrulaştırma görevini kim verdi? Askerimiz Taliban’a destek için orada olacaksa, acaba kime karşı olacak? Sizi bir kere daha uyarıyoruz: Yanlış yapıyorsunuz. Size düşen Afganistan’da taraf olmak değildir. Taliban şakşakçılığından fayda gelmez. Türkiye tüm Afgan halkını kucaklamalıdır. Ancak o zaman sorunun çözümüne katkımız olur. Erdoğan hem milletimizin aklıyla alay ediyor. Hem de Taliban’ın gadrine ve zulmüne uğramış, tüm Afganların kalbini kırıyor. 648 askerimiz hala Afganistan’da. TBMM, NATO görevi kapsamında, Mehmetçiğimizin Afganistan’a gitmesine izin vermişti. NATO’nun buradaki görevi, 1 Eylül’de resmen bitiyor. TBMM’nin hükümete verdiği izin de 1 Eylül’de fiilen sona eriyor. Taliban da ‘1 Eylül’e kadar askerlerinizi çekin’ diyor. Artık daha fazla oyalanmayın. 648 askerimizi ülkemize sağ salim geri getirin. Aksi halde Mehmetçiğimizin burnu kanarsa, sorumlusu siz olacaksınız.

Bugün, Erdoğan cuma namazı çıkışında cami önünde yine bazı açıklamalar yapmış. Çaresizlik çukuru içinde debelenen siyaseten söyleyecek sözü kalmayan Erdoğan, burada yine Sayın Genel Başkan’ımıza hakaretlerde bulunmuş. Zaten tek bildikleri saldırmak, hakaret etmek… Kendisini hakaretleriyle baş başa bırakıyoruz ama şunu da ifade etmeden geçmeyelim. Bu dil, korkusunu bastırmak için mezarlıkta ıslık çalanların dilidir. Fakat siyasi ömrünü tamamlamış bu zevat için korkunun ecele faydası yok.”

Öztrak, basın mensuplarından gelen sorulara da yanıt verdi.

28 Şubat davasındaki gelişmelerle ilgili değerlendirmesi istenen Öztrak, “Millet iradesi üzerinde hiçbir iradeyi kabul etmeyiz. Hiçbir müdahalenin yanında, yakınında olmayız. Bu süreçte soruşturmayı başlatan savcı, meslekten ihraç edilmiş. Kararı veren hâkimler içinde FETÖ’den mahkum olan var. Böyle bir yapıda ortaya çıkan cezaların tatbik edilme noktasına gelmesi milletin vicdanını yaralar. Onun için bu dava yeniden başlatılmalıdır” dedi.

HDP ile ittifak olup olmayacağına ilişkin soruya Öztrak, “Baştan beri söylüyoruz. CHP’nin içinde olduğu Millet İttifakı’nın kimlerle beraber olduğu bellidir. Bu ittifak iktidara yürüyor. Biz bu işlerin iyi gitmediğini gören AK Partili kardeşlerimizin de diğer tüm partideki yurttaşlarımızın da oylarına talibiz” dedi.


Erdoğan ile Biden arasında Afganistan konusunda anlaşma yapıldığı iddialarının kanıtı olup olmadığına yönelik soruya Öztrak, “Biden bu son zirvede, bu konuyu Avrupa’nın birçok ülkesiyle görüşmüş. Ülkelerin yöneticileri açıklıyor. ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü’nün ‘Biden, en üst seviyelerde görüşmelerde bulundu.’ Afgan göçünün görüşülmemesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Kanıtlar ortada. Kanıtlar, ABD kurumlarının web sayfaları ve diğer ülke liderlerinin yapmış olduğu açıklamalar” yanıtı verdi.

KURŞUN OKSİT MÜRDESENK NEDİR?

Kurşun oksit , PbO, mol ağırlığı 223, sırlarda çok kullanılan oksitlerden biridir.

880C’de erimeye başlar.

Başta ucuz olması ve çok iyi eritici özelliğinin olmasından dolayı tercih edilir.

Özellikle ham çömlekçi sırların yapımında kullanılan bir hammadde olup, renksiz parlak sırlara sarımtırak bir görüntü verir.

Kurşun oksit, çinko oksit ve silis ile birlikte kullanılırsa çözünürlüğü artar.

Sırı yumuşatarak ona esneklik kazandırır, gerilme yeteneğini artırır.

Sır çözeltisinin viskozitesini düşürür.

Alkalilerle karıştırıldığında sırın genleşme katsayısını düşürür.

Kırınım katsayısının yüksekliğinden dolayı çok parlaklık verir.

Bu nedenle artistik ve süs amaçlı formlarda daha çok kullanılır.

DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ

0552 3307100-0532 5466184

www.kimyadeposu.com

Kimyadeposu.com

Tarım Kimyasalları,Yem katkıları Mineralleri,zeolit,sepiyolit,diyatomit,kaolin,sunshield gölge tozu,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars sıvı kükürt,parvet hayvan yara tozu,parspet hayvan bakım ve yara tozu,badimon yara tozu,çinko metal tozu,demir tozu,manganez dioksit,mangan dioksit,mangan tozu,mikronize mangan,hayvan altlığı,hadjin yılan kovucu,pars lime sülfür,bit-pire kovucu,nangrafi,nano tozlar,metal tozları,maden tozları,nano partiküller,dmrsüren,dmrsüren kimya,kimyadeposu.com,çinko sülfat,bakır sülfat,mangan sülfat,magnezyum oksit,magnezyum sülfat,demir sülfat,kalsiyum oksit,kalsiyum hidroksit,potasyum silikat,potasyum hidroksit,hekzatetramin,sodyum lignosülfonat,potasyum lignosülfonat,grafit tozu,mikronize grafit,kimyadeposu.com

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu