CHP ve ÂLÂ Partili vekillerden SÖZCÜ Televizyonu’na çarpıcı açıklamalar

CHP Mersin Milletvekili Ali Becerikli Başarır ve ÂLÂ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican, SÖZCÜ Televizyonu’nda ‘Her Açıdan’ isimli programda Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtladı.

“AFAD’IN HİÇBİR PRATİĞİ YOK”

Depremin akabinde 26 saatte Kahramanmaraş’a ulaştıklarını belirten Başarır, şunları söyledi:

– Birçok bina yıkılmıştı ve bir tek iş makinesi yoktu. Bu 3 gün sürdü. Bugün hala enkazdan beşerler çıkıyor. Dün kırkıncı gündü. Bu sahiden inanılmaz bir ıstırap. Ben milletvekili olduğumdan beri, pandemiyi yaşadık, orman yangınlarını yaşadık, sel felaketlerini yaşadık, zelzelesi yaşadık…

– Orman yangınları oluyor. Türk Hava Kurumu’nun bakıyorsun deposunda uçaklar çürüyor. Sarsıntı oluyor, bakıyorsun çadırlar satılıyor, AFAD’ın hiçbir pratiği yok, hiçbir önlem alınmamış, güya zelzele olayı başımızdan çıkmış büsbütün aciz bir durumda bekliyor. Sel oluyor, ‘ya 18 vatandaşımız öldü fakat toprak suyla buluştu’ bu nasıl bir mantık.

Yaşanan zelzele felaketinin büyük kayıplar yaşanmasında sorumluluğu bulunan herkesin kesinlikle yargılanması gerektiğine vurgu yapan Başarır, şöyle devam etti:

– Yalnızca sen bu müteahhitleri tutuklayarak bu işi kapatamazsın. Bu işin her açıdan, herkesin sorumluluğu var. 2000 bin yılından bugüne kadar toplanan sarsıntı vergileri nerede? Sarsıntı sigortalarının toplandığı paralar nerede? Sen ne yaptın beyefendi bu paraları?

– 1 milyar 700 milyon dolara mal olan Osman Gazi Köprüsü’ne 12 milyar dolar ödedin. Tıpkı şeyi Çanakkale Köprüsü’nde yaptın, birebir şeyi Zafer Havaalanı’nda yaptın, tıpkı şeyi Marmara otoyolunda yaptın.

– Sarsıntı vergileri şayet bugün yerinde kullanılsaydı, zelzele vergileri birkaç tane şirkete, müteahhide bir yapıp 5 aldığı sistemde peşkeş çekilmeseydi, bugün Hatay’da da İstanbul’da da tüm sorun çözülmüştü. Bir sefer beyefendi ve arkadaşlarının tüzel olarak bundan ötürü sorumluluğu var. Bağımsız mahkemelerde hesap vermek zorundadır.

“PLANSIZ HALDE ÜLKEYİ TALAN ETTİLER”

“Her gün binlerce metrekare kamu yerimiz ihaleyle satılıyor” diyen Başarır, “Niye satıyorsunuz kardeşim? Türkiye bir afet bölgesi. Bakın artık bu toprakların hepsine muhtaçlığımız var bizim. Bunların hepsinin hesabının sorulması lazım. Hesapsız, plansız bir formda ülkeyi talan ettiler.” sözlerini kullandı.

“YARGI KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİLDİR”

Başarır, dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili ise şöyle konuştu: “Benim dokunulmazlığım kalksın. Lakin rüşvet mukavelesi yaptığı argüman edilen Erzincan milletvekilinin ki de kalksın. Milyonlarca dolarlık bir serveti paylaşamayan Erzurum milletvekilinin de kalksın. Hepimiz hesap verelim. Yargı kimsenin tapulu malı değildir. Bağımsız mahkemeler, burada hayatını kaybeden, meskenini kaybeden, hayatını, umutlarını kaybeden tüm yurttaşlarımız için hesap soracak. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.”

“HASAR NEDENİYLE YARDIMLAR GEÇ GİTTİ”

Başarır, Hatay Havalimanı’nın sarsıntıda ziyan görmesinden ötürü yardımların geciktiğini belirterek, “Sen Hatay Havalimanı’nı sarsıntı bölgesine yaptın. 5 mahkeme kararı var, ‘kardeşim burada yapma, burası toprak, burası sarsıntı bölgesi’ bugün birinci ziyanı Hatay Havaalanı gördü. Sadece bu sorumsuzluklarından ötürü, yardımlar, uçaklar, kurtarma grupları alana inemedi. Adana’dan gelmek zorunda kaldı. 8-10 saatlik gecikmeler oldu. Artık bunun hesabı sorulmayacak mı bu insanlara?” biçiminde konuştu.

“15 ÜLKEDEN 10 BİN YURTTAŞIMIZ OY KULLANACAK”

YSK’nın, 14 Mayıs seçimleri için 15 ülkede daha sandık kurulacağı açıklamasını da kıymetlendiren Başarır, “15 ülkeden toplam 10 bin yurttaşımız oy kullanacak. Milyonlar falan oy kullanamayacak. Herkes bu bahiste rahat olsun. Yurtdışı örgütlenmelerden sorumlu genel lider yardımcımız Bülent Tezcan, dünyanın her tarafındaki partililerimizle bağlantı halinde. Bu sayısı nerden biliyorsunuz derken, bu sayı esasen açıklanıyor. Bu sayıları biz alıyoruz. Resmi kaynaklardan aldığımız sayılar 10 bin. 10 bin 1 olamıyor. O yüzden yurttaşlarımız rahatlasın diye söylüyorum.” tabirlerini kullandı.

“ÖCALAN ÜZERE BİR ADAMA TRT’DE MEKTUP OKUTMADIK”

Yandaş kanallarda CHP’yi amaç alarak yapılan haberlere reaksiyon gösteren Başarır,  “Ne memnun ki bize, biz Osman Öcalan üzere bir adamı TRT’de mektup okutmadık. Ya da İstanbul 7A Ceza Mahkemesi, Diyarbakır 3A Ceza Mahkemesi, Muş 1 A Ceza Mahkemesi’ni bir çadıra koyup da bir yerde tahlil sürecinde insanlara karar verdirtmedik. Ya da benim emniyet müdürümü katledecek, onun art plandaki adamlarıyla ittifak yapıp görüşmedik. Mersin’de 3 çocuk annesi bir bayanın domuz bağıyla katledenlerle de yürümedik. Bunu herkes bilsin.” dedi.

“SİYASİ İSTİKRARLARI BÜYÜK ÖLÇÜDE DEĞİŞTİRDİ”

Depremin Türkiye’deki siyasi istikrarları büyük ölçüde değiştirdiğini vurgulayan ÂLÂ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican şöyle konuştu:

– Türk siyaseti zelzele öncesi ve zelzele sonrası diye bilhassa iktidar açısından ayrılı bir pozisyonda şu anda. Orada birçok acı olayla karşı karşıya kaldık. Ben de Osmaniye’de bir hafta kadar kaldım. Bu devirde o zorlukları, o sefaleti o rezaleti yaşadım.

– Bu sarsıntı sonrasında bu bölgede ortaya çıkan arama kurtarma çalışmalarının yetersizliğinden, çöken binaların çökme münasebetlerine kadar uzanan bir zincir var. Bu zincir bize şunu söylüyor; 1999 sarsıntısından sonra alınması gereken tedbirlerin alınmadığı ve ülkenin bir zelzele ülkesi olduğu gerçeği ortadayken buna uygun bir imar yapılanması, buna uygun yer belirlenmesi, buna uygun bir şuur oluşturulamadığını görüyoruz.

– İktidar 20 yıldır bunları yapmamanın ötesinde, bir de burada kayıpları arttıracak, sarsıntının yükünü arttıracak işler de yaptı.

“İMAR AFFIYLA 294 BİN YAPIYA RUHSAT İZNİ”

Andican, AKP iktidarında  İmar afları ismi altında yalnızca 10 ilin bulunduğu bölgede tam 294 bin yapıya ruhsat müsaadesi verildiğine dikkat çekerek, “Bunların hepsi imar kurallarına alışılmamış olarak yapılan yahut yenilenen yahut kat çıkılan binalar. Bunların birçok da bu zelzelede yıkılmış. Ve iktidar bunu para karşılığı yapmış. Üstelik bu parayı sarsıntı güvenliği için kullanacağım derken bunları da hiçbir vakit kullanmamış ve bütçeye aktarmış.” dedi.

“HASARA YER HAZIRLADINIZ”

Askeri işçinin, 6 Şubat sarsıntılarında geç alana indiğini de hatırlatan Andican, şöyle devam etti:

– Kocaeli sarsıntısında askeriye sarsıntıdan çabucak sonra müdahale ettiği için 10 küsur bin insanı canlı olarak çıkarmış. Bu zelzelede asker kışlada tutulduğu için ve 3 gün sonra lakin alana indiği için bakan kendi açıklıyor toplamda 347 kişi kurtarıldı. 347 nerede 10 bin küsur nerede. Demek ki siz askeriyeyi kışlasında tutmak suretiyle bu hususta milletin gördüğü büyük hasara bir manada yer hazırladınız.

“KIZILAY’IN İÇİ BOŞALTILDI”

– Sivil Savunma Teşkilatı ortadan kaldırılıyor. Kızılay’ın içi boşaltılıyor ve bir şirket haline dönüştürülüyor. Kızılay’ın olağan görmesi gereken işlevleri göremez hale getiriliyor. AFAD diye bir ünite kuruyorsunuz. Bütün felaketlere kelamda müdahale edecek. 6 bin 250 kişilik takımı var. Bunun da 3 bin 500- 4 bini masa başı eleman. Kalan 2 bin küsur kişi hangi sarsıntıya, hangi afete, hangi olaya yetişecek ve orada gerekli müdahaleyi yapacak.

– Bütün bu nedenleri üst üste topladığınız vakit cumhurbaşkanının Adıyaman’a gidip helallik istediği ve böylelikle bu işten elini yıkamayı ümit ettiği o gün ‘işte birinci birkaç gün gereğince süratli müdahale edemedik, özür diliyoruz’ falan havalarında onun sonucu budur.