CHP’den ‘2024 Cumhurbaşkanlığı bütçesi’ reaksiyonu: Emekliye kuru ekmek, saraya ızgara yürek

CHP milletvekilleri, TBMM Genel Heyetinde Cumhurbaşkanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde konuştu. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Türkiye’de en öncelikli sorunun sarsıntı olduğunu, sarsıntı olmadan evvel alınacak önlemlerin, sarsıntıdan sonra yapılacak yatırımların onda biri olduğunu söyledi.

Bütçenin değerli hususlarından birinin sarsıntı öncesi alınacak önlemlerle ilgili olması gerektiğini lisana getiren Erol, zelzele öncelikli yatırım programının revize edilmesini talep etti.

CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, bütçenin, “yandaşlar ve tefeciler için yapılmış; saraydaki atanmışlar tarafından yazılmış” olduğunu ileri sürerek, “O nedenle bu bütçe faiz bütçesi, borç ödeme bütçesi, hatta faizin de faizinin ödenmesi bütçesi olmuştur. Bu bütçede işçinin, çiftçinin, esnafın, emeklinin, memurun, bayanın, gençlerin, öğrencinin, engellilerin; kısacası cefakar halkımızın hayat şartlarını düzgünleştirmeye yönelik tek bir ödenek tahsisi ne yazık ki bulunmamaktadır.” diye konuştu.

CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, Türkiye’nin, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında “her gün biraz daha antidemokratik ve otoriter uygulamalarla yönetildiğini, kurumlarda tarikat ve cemaat kadrolaşmasının olduğunu” öne sürdü.

Güvenlik kurumlarını güçsüzleştirecek, iktidarın ideolojik menfaatlere uygun dönüştürülmesine neden olacak her türlü müdahalenin karşısında duracaklarını, şeffaflığı savunacaklarını söyleyen Derici, “Belli ki yaşadığınız güç zehirlenmesiyle sanal bir gerçekliğe inanıyorsunuz. Bugün ülkede sizin çizdiğiniz memnunluk tablosunun tersine derin bir yoksulluk sorunu, iç ve dış güvenlik problemleri, hukuksuzluk ve antidemokratik uygulamalar bulunmakta.” sözlerini kullandı.

“TOPLUMSAL ÇÜRÜME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, 2024 yılında, güvenlik ve savunma alanına 1 trilyon lirayı aşan bir bütçe ayırıldığını, güvenlik ve savunma alanında misyon yapan insan kaynağının ise 1 milyon kişiyi aştığını söz etti.

Buna karşın Türkiye’nin güvenlik tablosunun uygun olmadığını öne süren Kılınç, “Ülkemizin güvenlik kurumları bu çürümeyi hak etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti kara parayla uyuşturucuyla insan kaçakçılığıyla organize hata örgütleriyle anılmayı hak etmiyor. Saray ve tek adam idaresi kurumları, devleti çürüttü. Artık konutlarımızda, sokaklarımızda, okullarımızda, mahallelerimizde, kentlerimizde büyük bir toplumsal çürüme riskiyle karşı karşıyayız.” değerlendirmesinde bulundu.

CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, Diyanet İşleri Başkanlığının, “toplumun tüm kısımlarının Diyanet’i” olmasına yönelik beklentilerin lisana getirildiğini fakat sonuç alınamadığını öne sürdü.

Devletin misyonunun “ayrımcılığa uğramıyorsunuz” demek yerine her bir vatandaşın sıkıntısına merhem olacak devaları bulmak olduğunu lisana getiren Konuralp, Diyanet İşleri Başkanlığının yine yapılandırılması ve tüm inançlara eşit uzaklıkta hizmet veren bir kuruma dönüşmesi gerektiğini söyledi.

Konuralp, toplumsal medyada yer bulan imam sayısının süratle arttığını, Diyanet İşleri Başkanlığının bunlara karşı sessiz kaldığını argüman ederek, “Oysa Diyanet’in bu çağdaki en değerli vazifelerinden biri, bu toplumsal medyadaki kelamda din adamlarına karşı uğraş etmek, toplumu bunlardan korumaktır.” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’nin çabucak hemen her alanda büyük bir yozlaşma yaşadığını öne sürerek, “Çürümüşlüğün hakim olduğu bir ülkede bütçe yapmanın da bu bütçeyi halka anlatmanın da halkı inandırmanın da bir manası olmadığını düşünüyorum.” diye konuştu.

İktidarın, Türkiye’nin dünyanın birinci 10 iktisadından biri olması, kişi başı ulusal gelirin 25 bin dolara çıkması, ihracatın 500 milyar dolara yükselmesi, işsizliğin yüzde 5’e inmesi, enflasyon ve faizin düşmesi üzere hoş amaçları bulunduğunu söyleyen Kılıç, fakat hiçbir gayenin tutmadığını tez etti.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Ulusal Saraylar Başkanlığının 2022 yılı kesin hesabına bakıldığında başlangıç ödeneğinin 277 milyon lira, yıl sonunda gerçekleşen harcamanın ise 1 milyar 357 milyon lira olduğunu belirterek, misal bir durumun 2023 bütçe gerçekleşmesi için de geçerli olduğunu lisana getirdi.

Bakırlıoğlu, bütçeden sarsıntı bölgesine gereğince hisse ayrılmadığını öne sürdü.

“ÖYLE GÖRÜNÜYOR Kİ EK BÜTÇE GELECEK”

CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, bütçenin, doğmamış çocuğun üzerinde hakkı bulunan bir düzenek olduğunu, sıkı sıkıya korunup denetlenmesi, sorgulanması gerektiğini söz etti. Aytekin, şunları kaydetti:

“Bu bütçeye baktığımızda içinde çokça verginin olduğunu görüyoruz. Bütçenin yüzde 25’i bütçe açığından oluşuyor. AKP yönetemediği, har vurup harman savurduğu bütçenin faturasını halka kesiyor. O denli görünüyor ki eylülü görmeden bir ek bütçe yeniden Meclis’in gündemine gelecek.

Türkiye Yüzyılı o denli bir makyaj ki makyaj silinince açlığı görüyoruz. O kadar ki Merkez Bankası Lideri bile İstanbul’da mesken bulamıyor ve annesinin yanına yerleşiyor. Lider, Barınamıyoruz Hareketi’ndeki gençlerle buluşsun, o gençler kendilerine olayın sebebini pek net anlatır. Eserinizle ne kadar övünseniz az. Bu ülkede derin yoksulluk yok, bu ülkede yoksulluk uçurumu var, bu ülkede bodur çocuk gerçeği var, beslenemediği için ağzında diş olmayan çocuklar var. Türkiye Yüzyılı’nın özeti şudur: Emekliye kuru ekmek, öğrenciye kurtlu yemek, fakirlere taş çorbası, saraydakilere ızgara ciğer, yürek. Bu bütçeye ‘hayır’ demek bizim vatandaşlık misyonumuzdur.”

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Türkiye’nin basın özgürlüğünde 180 ülke ortasında 165. olduğunu savunarak, “dezenformasyon yasası” kapsamında 33 gazetecinin soruşturma geçirdiğini tabir etti. Bulut, “Türkiye’deki sarsıntı gerçeğini, yargıdaki yolsuzluğu ve seçimdeki suistimalleri aktaran gazetecilerin karşılarında isimli güçleri bulduğunu” savundu.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, 2024 bütçesinin “bütçe açığı” ile başlandığını öne sürdü.

Bütçenin gelir kısmının çabucak hemen tamamının vergiden oluştuğunu söyleyen Arı, “Bu gelir çoğunlukta dolaylı vergi sistemiyle toplanan vergilerden oluşuyor. Yani bizim gariban vatandaşın, işçinin, çalışanın, personelin, işsizin yaptığı harcamalarda ödediği vergiler.” diye konuştu.

AKP Küme Lideri Abdullah Güler, CHP milletvekillerinin konuşmasından sonra kelam alarak, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu söyledi.

Kimin elinde bilgi, doküman, kanıt varsa savcılıklara gidip şikayet müracaatında bulunabileceğini belirten Güler, “Uydurma, gerçek dışı, hayali ne kadar bilgi varsa lütfen buraya getirmeyin. Elinizde ne kanıt varsa, kim hangi suça karışmışsa şahsen takipçisi olacağım.” dedi.