CHP’den Can Atalay reaksiyonu: Utanç günü olarak yazılacak

CHP Merkez İdare Konseyi (MYK), Genel Lider Özgür Özel başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Toplantının gündemine ait açıklamada bulunan Yücel, Türkiye Personel Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine reaksiyon gösterdi.

“UTANÇ GÜNÜ”

Atalay’ın milletvekilliğinin düşürüldüğü 30 Ocak gününün ülkenin hukuk ve siyaset tarihine “utanç” günü olarak yazılacağını söz eden Yücel, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararlarının akabinde derhal hür bırakılması gereken Atalay’ın, milletvekili seçildiği günden bu yana, 8 aydır hukuksuz bir formda cezaevinde tutulduğunu savundu.

“YARGI SİYASETİN ELİNDE OYUNCAK HALİNE GELDİ”

Atalay’ın Hatay halkının iradesiyle milletvekili seçilip mazbatasını aldığını ve Anayasa’ya nazaran dokunulmazlık kazandığını tabir eden Yücel, şunları söyledi:

“Anayasa Mahkemesi, 2 kere Can Atalay’ın siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ve derhal tahliye edilmesi gerektiğine karar verdi. 22 yıldır tek başına iktidar olmanın güç zehirlenmesini yaşayan AKP ve ona sonradan eklemlenen küçük ortağı MHP, bu hukuksuzluğa bir münasebet aradı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesiyle Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu hukuksuzluğun maşası oldu.

Can Atalay olayında bir sefer daha görüldü ki, yargı maalesef siyasetin elinde oyuncak haline geldi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, hukuken hiçbir kararı olmayan kararlarında, kuvvetler ayrılığı prensibini yok sayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne had bildirme cüretinde bulundu. Milletvekilliğinin düşürülmesi için gereken katılaşmış bir mahkumiyet kararı bulamayan iktidar, hukuk ve adap tanımamazlıkta kendisini bile aştı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi Liderinin imzası ile gönderdiği yazıyı Meclis’te okuttu.”

“ANAYASAL TERTİBİ BOZMA GİRİŞİMİ”

Yargıtay kararının Meclis’te okunması ve Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin hukuken ve Anayasal olarak “yok” kararında olduğunu ileri süren Yücel, “Anayasa’nın bu kararını uygulamamak, seçilmiş bir milletvekilini hürriyetinden mahrum bırakarak, milletvekilliğini düşürerek, bu hukuksuzluğun bir modülü olmak Anayasal tertibi bozma teşebbüsüdür.” argümanında bulundu.

“SALDIRIYI LANETLİYORUZ”

İstanbul’un Sarıyer ilçesindeki Santa Maria Kilisesi’ndeki taarruza da değinen Yücel, “Birlik ve beraberliğimizi maksat alan, toplumsal huzuru ve barışı bozmak için yapılan bu saldırıyı lanetliyoruz.” dedi.

“Seçim sürecine girdiğimiz bugünlerde, İstanbul’un göbeğindeki bu akın, ister istemez aklımıza geçmişteki terör akınları geliyor.” değerlendirmesini yapan Yücel, İçişleri Bakanlığı’ndan ülkede tek bir vatandaşın burnunun bile kanamayacağı güvenlik tedbirlerini almasını istedi.

İzmir’de taksi sürücüsü Oğuz Erge’nin öldürülmesinin herkesi derinden üzdüğünü tabir eden Yücel, ülkede bu kadar güvenlik sorunu varken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek kederinin CHP ve Genel Lider Özgür Özel olduğunu söyledi.

Yücel, “Bir asırlık geçmişiyle prensipli siyasetinden ödün vermeyen, bu ülkedeki her bir vatandaşımız için hoş bir gelecek kurma çabası veren Cumhuriyet Halk Partisini anlamanı aslında beklemiyoruz. O yüzden AKP Genel Liderinin, yüzyıllık Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik kelamlarının bir manası da kararı de yoktur” tabirlerini kullandı.

“SAVRULMA, VATANDAŞA ARTIRIM VE YOKSULLUK OLARAK YANSIYOR”

Halkın gerçek gündemini unutturmak için her fırsatta CHP’yi maksat alan iktidarın, halka açlık hududunun altında bir hayat dayattığını söyleyen Deniz Yücel, şöyle devam etti:

“Türkiye, Merkez Bankası rezervlerinin eksi 42 milyar dolar olduğu, hazinenin iç ve dış borçlarının 7 trilyonu, bu borçların faiz yükünün 6 trilyon lirayı geçtiği, dövizin 2024 yılının daha birinci ayında geçtiğimiz yıla nazaran yüzde 26 oranında arttığı, Türk lirasının günden güne kıymet kaybettiği, ekonomik olarak çok karanlık bir periyottan geçiyor. İktisattaki bu savrulma, vatandaşlarımıza artırım ve yoksulluk olarak yansıyor.

Türkiye’de doğmak kimileri için şekerli su ile hayatta kalmaya çalışmaktır. Türkiye’de yaşamak kimileri için penceresi naylonla kapatılmış, sobasız bir meskende yaşamaya çalışmaktır. ‘İnsanca ömür’ dediğimiz şey Türkiye koşullarında artık mümkün değil. Türkiye’de milyonlar, akşamdan sabaha, daha da yoksullaşırken AKP, emekçinin, emeklinin, memurun çığlığını duymazdan geliyor. Halktan kopuk iktidar, kendi küçük memnun dünyasından vatandaşa nutuk atıyor.”

“KİME İNANALIM?”

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye lider adayı Murat Kurum’un, katıldığı bir televizyon programında zelzelede hayatını kaybedenlerin sayısına ait yaptığı açıklamaya da reaksiyon gösteren Yücel, “Murat Kurum’un gafının akabinde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugün, can kaybımızı 53 bin 537 olarak açıkladı. Kime inanalım?” diye sordu.

Kahramanmaraş merkezli zelzelelerde hayatını yitirenlere bir kere daha rahmet dileyen Yücel, “6 Şubat’ın yıl dönümünde Genel Liderimiz Özgür Özel başta olmak üzere tüm takımlarımızla zelzelenin yıktığı Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Osmaniye, Kilis ve Elazığ’da olacağız. Tam da zelzele saatinde, yitirilen canlarımızı bir sefer daha anacağız. 11 vilayetteki anma aktifliklerine katılarak zelzelenin 1. yıl dönümünde depremzedelerimizin acılarını paylaşmak için onlarla birlikte olacağız.” diye konuştu.

“ADAYLAR, PARTİMİZİ EN GÜZEL HALDE TEMSİL EDECEK”

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Deniz Yücel, CHP’nin “Ankara’da MHP kökenli şahısları aday gösterildiği” istikametindeki soru üzerine, “Adaylarımızın hepsi partimizi en yeterli biçimde temsil edebilecek, toplumsal demokrat belediyeciliği en âlâ halde uygulayabilecek adaylardır. En azından biz o denli olduğunu düşünerek adaylaştırdık. Cumhuriyet Halk Partililerin motivasyonu çok yüksektir. Ankara’da da yüksektir, öteki vilayetlerde, öbür ilçelerde de. Bu bahiste bize ulaşan bir rahatsızlık ya da tasa yoktur” diye konuştu.

“BÖYLE BİR ÇALIŞMAMIZ YOK”

İstanbul’da DEM Parti ile işbirliği ya da uzlaşıya ait bir çalışma olup olmadığı tarafındaki soruya karşılık Yücel, “Şu an için bu türlü bir çalışmamız yok.” tabirini kullandı.

Deniz Yücel, şöyle devam etti:

“Biz ittifakı, birlikte çalışmayı, sandıkta seçmenle yapacağız. Cumhuriyet Halk Partisinin gösterdiği adaylar, tüm seçmenlerin, geçmişte öteki siyasi partilere oy vermiş olsa da öbür ideolojilerden gelmiş olsalar da tüm seçmenlerin teveccühünü alabilecek nitelikte, kapasitede ve ideolojide adaylardır. Başka siyasi partilerin aday çıkarma özgürlüğü her yerde vardır. Bir siyasi partiyle bir ittifak yapılırsa bu yapıldığı vakit sizlerle, kamuoyuyla ve basın mensuplarıyla paylaşılır.”

Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini protesto gayesiyle düzenlenecek mitinge ait soru üzerine Yücel, “MYK’da ve PM’de bu türlü bir niyet var. Lakin şu anda mutlaklaşmış bir miting kararı yok. Zelzelede yitirdiğimiz canlarımızı gölgede bırakacak, gölgeleyecek rastgele bir gündem olmasını istemedik. O yüzden 6 Şubat’tan sonra yapacağımız MYK ve PM’de bu mevzuyu gündeme alacağız.” dedi.

Yücel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Kahramanmaraş Merkezli Zelzeleleri Kıymetlendirme Toplantısı”nda yaptığı açıklamalara ait soruya karşılık, “AKP iktidarının yöneticilerinin, bakanlarının birbirleriyle çelişen, tutarsız açıklamaları, kamuoyunu ikna etmeyecek, kamuoyunu tatmin etmeyecek, kamuoyunda karşılık bulmayacak, kapalı kapılar gerisinde yapılan açıklamalar. İktidar yetkililerinin şeffaf olması gerekiyor. Lakin bu şeffaflığı biz zelzelenin birinci gününden beri iktidar yetkililerinde, AKP yetkililerinde göremiyoruz.” diye konuştu.