CHP’den çarpıcı EYT açıklaması

CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi.

Ortak Siyasetler Metni’nin Erdoğan’ı rahatsız ettiğini söz eden Özel, şu tabirleri kullandı;

*Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, hem küme toplantısında hem TRT yayınında konuştu.

*6 siyasi partinin hazırladığı 244 sayfalık Ortak Siyasetler Metninin önemli biçimde Erdoğan’ın kimyasını bozduğunu, kendisini rahatsız ettiğini ve 6 partinin bir ortaya gelerek vardıkları bu türlü bir büyük mutabakatın kendisini son derece rahatsız ettiğini hepimiz gözlemledik.

*Yaptığı küme toplantısının neredeyse tamamını bu metne ayırdı ve kendisi en âlâ bildiği şeyi yapmaya çalıştı; dezenformasyon yaptı, yanıltmaya çalıştı.

*Cumhuriyetin ikinci yüz yılına, 9 ana başlık, 75 alt başlık ve 2300 somut vaadi ortaya koyduğumuz bu metne karşı son dermana lakin en âlâ bildikleri şeye, palavraya sarıldı.

“KUYRUKLU PALAVRALARLA İKTİDARA TUTUNMAYA ÇALIŞAN BİR ERDOĞAN”

*Erdoğan dün çıktı, ‘Faizi daha da düşüreceğiz. Benim inancım şu dedi. Enflasyon sonuçtur, faiz sebeptir’ dedi. ‘Bu benim pozisyon, alanım iktisat. Sonucu ortada’ dedi. Evet, sonucu ortada.

*Bakın, bu faiz: Erdoğan, buraya kadar karışmıyordu, daha doğrusu oraya kadar enflasyonla faiz birlikte gidiyorlardı. Bu dedi ki: “Öyle değil. Onlar bilmiyor, bir tek ben biliyorum; düşürün faizleri.’ Bakın o andan itibaren enflasyonun durumu. Bir tek bu ay düşüş var. Baz tesiriyle. Ne yapmaya çalışıyor?

*Vatandaşa kaz tesiri, kaz üzere yolacak. Bakın baz tesiri var lakin bu da fiyatlar, fiyatlarda düşüş yok. Enflasyonun 84’ten 64’e düşmesi, fiyatın düşmesi değildir. Bakın fiyat 197’den 200’e çıkmış yeniden.

*Fiyat artmaya devam ediyor, sonucu ortada. Hala daha almış eline 1946, ekmek karnesi diyor. Ya ekmek karnesi bu ülkeye girerse perişan olacağı bir İkinci Dünya Savaşı’na girmemesi lazım fakat her ihtimale karşı ordunun karnını tok tutmak lazım.

*Peki, senin devrin? Gece yarıları akaryakıt kuyruğu, boşuna ümit verdiğin EYT’lilerin SGK önündeki kuyruğu, İŞKUR’un önünde işsizler ordusu kuyruğu, ucuz ekmek kuyruğu, ucuz yağ kuyruğu, bir ümit kuyruğu ve sonunda dön dolaş kuyruklu palavralarla milletin başını karıştırıp iktidara tutunmaya çalışan bir Erdoğan’la karşı karşıyayız.

“EYT TEKLİFİNDEKİ MAĞDURİYETLER GİDERİLMELİ”

*EYT’yi 7 aydır sallıyorlar. Ocak ayını 2023’e girmeden çözeceğiz dediler, bakın şubat ayına geldik geliyor. Neden? Bir hesapları var. Mümkün olduğu kadar geç.

*Utanmadan diyorlar ki, “seçime en yakın vakitte maaş alsınlar ki, paranın sıcaklığı ile oy kullansınlar.” 21 yıldır ayazda bıraktığı, iliğini kemiğini dondurduklarına, “paranın sıcağı ile bana oy at, bu sana seçim rüşveti” diyorlar. Bu noktadayız…

*Ben bütün vatandaşlarımızın bu yaklaşımı insaflarına terk ediyorum, teslim ediyorum. Artık ayrıyeten ne demişti Yılmaz Tunç, ne demişti bakan? 5000 gün prim kaidesi tamam, borçlanmalar falan… Artık emeklilikte prime takılanlar çıktı karşımıza.

*Bir geldi gördük ki sigortalı olduğu yıla nazaran 5975 güne kadar bir kademelendirme… Emekli olacak kişi 975 gün daha ondan prim isteyecek ya da çalıştıracak onu.

*3 yıla yakın. 9 Eylül 1999 ile 2008 ortasında sigortalılara yönelik olarak yeni bir kademelendirme gereksinimi var. BAĞ-KUR mağduriyeti var. 5000 güne emekli olabilen varken BAĞ-KUR’da, bayanlar da 7200, erkeklerde 9000 gün prim.

*Olmaz, bu adaletsizliğin ortadan kalkması lazım ve tekrar en kıymetli mağduriyet alanı staj ve çıraklık mağdurları. Biz staj ve çıraklık mağdurlarının sesi olmaya, onlar için gayret etmeye devam edeceğiz.

*EYT’nin maliyetini Çalışma Bakanı 100 milyar diyordu, Maliye Bakanı 255 milyar dedi. Nasıl devlet yönetiyor bunlar? Bu kadar olur mu? Yani bir devlet ciddiyetine 255 yerine 253 dese, o lisan sürçmesini düzeltmesi lazım. Bir sayı vardır, doğrudur; hesap bu ya, para bu. Ne yapmaya çalıştıkları belirli değil.

“BUNA DA TENEZZÜL ETTİLER”

*Hülle yoluyla evvel HSK’dan Yargıtay’a; Yargıtay’da bir evrak okumadan, bir imza atmadan iki ay sonra AYM’ye gönderilen Fidan, saray tarafından Anayasa Mahkemesi’nin başına kayyum atanmak istedi.

*2 yıllık Anayasa Mahkemesi üyesi, sarayın hülle ile getirdiğini herkes biliyor. Yargıtay üyeleri ortasından seçecek ya, gidip onu Yargıtay’a koyup, iki ay sonra Anayasa Mahkemesi’ne seçtirdiler Yargıtay’da buyruk komuta altındaki kendi yandaş mensuplarına.

*Bunu görünce Zühtü Aslan ve rahatsızlık yaratınca bu Anayasa Mahkemesi’nde, 1 yıllığına da olsa aday olmayı tercih etmiş ve seçimi aldı. Cumhur İttifakı’nın adayı Anayasa Mahkemesi’ne kayyum olamadı.

*Yani bir iktidarın sonunda “buna da tenezzül ettirdiler” demekten öbür da bir şey değil. Hemşehri derneğinin seçiminde yapılmayacak işler bunlar, hemşehri derneği seçiminde yapılmaz bunlar. Bir yerden telefonla şunu seçin, bunu seçin; aday olamayacak birine numara çektirip getirip lider seçtirmek, çalışmak falan…