CHP’den Katar tezkeresi yansısı: Askerimizin canı bu kadar mı ucuz!

CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Dünya Kupası Kalkanı Harekatı tezkeresini eleştirerek, “Dün TBMM’de bir birinci yaşandı; bir futbol turnuvası için, üstelik Türkiye’nin de katılmadığı Katar’daki Dünya Kupası için tezkere çıkarıldı. Bizim askerimizin, polisimizin canı bu kadar ucuz mu!” dedi.

Engin Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi. Engin Özkoç, özetle şunları lisana getirdi:

“Türkiye’nin gerçek gündemi nedir? Bir siyasetçi olarak sahiden şaşkınlık içerisindeyim. Gündem çok meşguldü. Bir; bayanın kılık kıyafetiyle ilgili bir mevzuyu yasal garanti altına alınmasına ait Sayın Genel Başkan’ın konuşması oldu, akabinde da bir kanun teklifi verildi.

Başka? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, bir futbol turnuvasında kendi güvenliğini kendisi sağlayamadığı için, bizim askerimizin ve polisimizin Katar’da güvenlik sağlaması için bir tezkere onandı.

“MUHTEREM İNCE HÜLLE YOLUYLA GELDİ”

Anayasa Mahkemesi’nde üye seçildi; ben seçimden evvel gelecek kişiyi burada açıklamıştım. Sayın İnce, hülle yoluyla geldi. Anayasa Mahkemesi’nin içi boşaltılıp, yandaş şahıslar oraya taşınıyor. Ya kimseden bir çıt yok, tek bir ses yok.

Dün burada açıkladım, yılbaşından beri 90 evladımızı şehit verdik dedim. Hiç karşılığı yok, hiç… Yandaş medya, ‘Engin Özkoç, Recep Tayyip Erdoğan’a nasıl baktı?’. Küfür lisanını kullanan, kirli bir lisan kullanan, baskıcı bir sistem kullanan, gençleri aşağılayan, bayanları aşağılayan, insanları aşağılayan bir beşere, haz etmediğim bir beşere nasıl bakıyorsam bu türlü baktım. Çok mu kıymetli? Yani verdiğimiz şehitlerden daha mı değerli? Enflasyon altında yaşayan insanlarımızın çektiği sıkıntıdan daha mı değerli?

KATAR’A TEZKERE TEPKİSİ

* Artık insanlarımıza sesleniyorum; Katar’da bir Dünya Kupası var. Biz o Dünya Kupası’nda oynuyor muyuz? Hayır. O Dünya Kupası’na katılmamışız lakin Tank-Palet’i almasını çok istediğimiz, teknoloji konusunda bizden üstün saydığımız, limanlarımızı peşkeş çektiğimiz, yerlerimizi peşkeş çektiğimiz Katar, kendi güvenliğini kendisi sağlayamıyor diye biz evlatlarımızı oraya göndereceğiz.

* Daha evvelden olimpiyatlarda yaşanan terör olaylarını, insanların hayatlarını kaybedebildiğini biliyorsunuz. Evlatlarımızın oraya kendi canı kıymetine gitmesi gerekir mi, gerekmez mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda dün elini kaldıran milletvekillerinin kendi evlatlarından bir tanesi oraya gidecek olsa tıpkı vurdumduymazlıkla elini kaldırır mıydı? Türkiye Cumhuriyeti bir Dünya Kupası’na, olimpiyatlara mesken sahipliği yapacak olsa, kendi güvenliğini sağlayamayan bir ülke olsa, öteki ülkeler ve federasyon buna müsaade verir mi?

* Madem paran o kadar çok, gani gani, madem Tank-Palet’i alacak gücün var, limanlarımızı alacak gücün var; kendi güvenliğini kendi sağla kardeşim, özel güvenlik tut. Benim evladımın Katar topraklarında canı kıymetine orada olmasına nasıl el kaldırırsınız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde? Türk askerinin, Türk polisinin canı bu kadar mı ucuz? Evlatlarımızın canı bu kadar mı ucuz? “

Cumhuriyet Halk Partisi olarak çatışma istemediklerini, barıştan, kardeşlikten ve adaletten yana olduklarını vurgulayan Özkoç, şöyle devam etti:

* Barış istiyoruz barış. Bayanlarımız için barış istiyoruz. Onların kılık kıyafetine hiç kimse karışmasın istiyoruz. İnançlar için barış istiyoruz. Özgürlükler için barış istiyoruz. Öğrencilerimizin geleceğinin teminat altına alınmasını istiyoruz. Paralı eğitimin son bulmasını istiyoruz.

* Çiftçimizin desteklenip, bu bereketli topraklarda üretim yapmasını istiyoruz. Katma bedeli yüksek eserler üreten sanayiciye teşvik verip, onları büyütmek istiyoruz. Katar’ı değil, öteki ülkelerde toprak kiralayarak öteki ülkeleri zenginleştirmeyi değil, kendi ülkemizin esnafını, çalışanını ayağa kaldırmak istiyoruz. Barış istiyoruz, adalet istiyoruz. Çatışma istemiyoruz.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KARŞILIĞI: ÖNÜMÜZE BİLGİ GELİRSE, ONA NAZARAN KARŞILIK VERİRİZ

Özkoç, bir soru üzerine, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kanun teklifi ve teklif üzerine AKP’nin gündeme getirdiği anayasa değişikliği tartışmalarına ait şunları söyledi:

* Bayanın kılık kıyafetiyle ilgili bir yasa teklifi verdik ve dedik ki: Bunu sağa sola çekiştirmeye, başka çatışma alanları yaratmaya hiç gerek yok. Sade, net, anlaşılabilir bir teklif verdik tüm bayanlarımız için, bütün bayanlarımızın giysi kuşamı ile ilgili tartışmaya son vermek için. Bunun için bize küfreden, bize hakaret eden, yakışıksız kelamlar söyleyen insanlara da döndük yüzümüzü: Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getiriyoruz, birlikte çıkartalım dedik. Artık bize ne söyleyeceklerini bilmiyoruz. Nereye çekeceklerini bilmiyoruz. Öteki bir çatışma alanı yaratacaklar mı bilmiyoruz. Konuşma lisanlarının uygun olmamasından bunu çıkartıyoruz. O yüzden siyasetçi, önüne gelen bilgiye nazaran konuşur. Önümüze bir bilgi gelirse, onun da yanıtını veririz.

“VERGİ DİLİMLERİ, OCAK AYINI BEKLEMEDEN DÜZENLENMELİ”

Engin Özkoç, enflasyon nedeniyle maaşlardaki yüksek artışın, yüksek vergi dilimine takıldığı ve çalışanların net gelirlerinde azalma olduğuna dikkat çekilerek, görüşünün sorulması üzerine şu karşılığı verdi:

* Vergi dilimleri, geçen yılın enflasyonuna, gelirine nazaran belirlendi. Lakin enflasyon o denli bir arttı ki buna nazaran artırılan fiyatlar yüksek vergi dilimine girdi, kuş oldu. O yüzden katiyen ocak ayı beklenmeden vatandaşların bir de buradan ziyan etmelerinin önüne geçilmeli, Bakanlık, bir an evvel vergi dilimlerinde ayarlama yapmalı.

* Çalışanların, sendikaların feryatlarına kulak açmalı. İnsanların aldıkları maaş, bırakın ailelerini geçindirmeye, üç beş günlük masraflarını karşılamaya yetmiyor. Bunun için düzgün bir iktisat gerekiyor. Bunun için Merkez Bankası’nın özerkliği gerekiyor. Liyakat sahibi bakanlar gerekiyor. Yani Nebati gibilerinin bu ülkede bakanlık yapmaması gerekiyor.