CHP’li Nazlıaka: İktidara kırmızı kart gösteriyoruz

CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka İzmir’de 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bayan cinayetlerine ve bayana yönelik şiddete dikkat çekti. İzmir Konak meydanında, YaşamHak otobüsü üzerinden evvel mağdur aileler hükümete seslenerek, “Kadın cinayetlerini durdurun!” daveti yaptı. Kadınlar ve eşitlikçi erkekler, iktidara kırmızı kart gösterdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle İzmir Vilayet Bayan Kolları tarafından düzenlenen “Yalnız Değilsin, Biz Varız” temalı aktifliğe katıldı.

Konak’ta gerçekleşen harekete CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel, CHP Bayan Kolları MYK Üyeleri Nurşen Balcı, Hatice Semerci, Füsun Sökmez, CHP İzmir Vilayet Bayan Kolu Lideri Nurdan Şenkal Uçar, CHP Aydın Vilayet Bayan Kolu Lideri Ayşe Özdemir, CHP Çorum Vilayet Bayan Kolu Lideri Kamile Anar, Karşıyaka Belediye Lideri Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Lider Vekili Nilay Kökkılınç, ilçe bayan kolları liderleri ve yöneticileri ile bayan derneklerinin lider ve temsilcileri katıldı.

Kitle, ‘Olmaz De! Dur De! Şiddeti Engelle!’, ‘Korkmuyoruz, Susmuyoruz, İstanbul Mukavelesi’ni Savunuyoruz!’ yazılı pankartlar eşliğinde “Kadınlar Yürüyor, Uğraş Büyüyor!” sloganları atarak yürüdü. CHP Bayan Kolları’nın YaşamHak otobüsü üzerinden gerçekleştirdiği basın açıklamasında kürsüye birinci olarak acılı aileler çıktı. İzmir’de öldürülen Aslıhan Çiçek’in babası, Fulya Öztürk’ün annesi, Gülnur Yozgatlı’nın annesi hükümete seslenerek, “Bizim ciğerimiz yandı, öteki anaların, babaların ciğeri yanmasın… Yasalar faal uygulansın. Bayan cinayetlerini durdurun! Katilleri aklamayın, yargılayın!” daveti yaptı.

“KORUMA ALTINDA ÖLDÜRÜLEN KADINLARIZ”

CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel, “Yaşasın 1 Eylül, yaşasın barış. Bizler elbette barışın tesisi, insanların huzur ve barış içinde yaşaması için çalışacağız. Lakin bu ülkede bayana şiddet ve cinayetler engellenmediğinde ne barış ne de huzur sağlanır!” dedi. CHP İzmir Vilayet Bayan Kolu Lideri Nurdan Şenkal Uçar da “Bizler, İzmir de sokak ortasında, vahşice bıçaklanan kadınlarız! Dikili’de, Bayraklı’da, Konak’ta, Bornova’da, Çiğli’de, Kiraz’da, Bayındır’da, Karabağlar’da eşlerinden ayrılmak için mahkemelere müracaat etmiş çoğunluğu ‘sözde müdafaa altında iken’ öldürülen kadınlarız” diyerek hükümeti eleştirdi.

“BARIŞ GÜNÜNÜ KUTLAYAMIYORUZ!”

Elinde kırmızı kart ile kürsüye çıkan CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka ise mağdur ailelerin anlattıklarına dikkati çekerek, “Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü lakin kutlayamıyoruz. Barışın zıt manalısı yalnızca savaş değildir. Şiddet ve sömürü sistemi barış iklimini bozar! Cumhuriyet Halk Partisi olarak duruşumuz çok net: şiddetsiz, sömürüsüz ve kalıcı barışın olduğu bir nizam kurmak istiyoruz. Kalıcı barışı tesis etmenin yolu, eşitlikten geçiyor. Barışı sağlamanın yolu, hayatı savunmaktan geçiyor” dedi.

“İKTİDARA KIRMIZI KART GÖSTERİYORUZ”

Nazlıaka, “Hepimizin yüreğini yakan, ‘unutursak kalbimiz kurusun’ dediği ne çok vefat yaşadık!” dedi ve kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İzmir’de hayatını kaybeden Ezgi Özarslan’ın annesinin çığlıkları hepimizin kulağında… Ezgi’nin annesi, ‘Madem muhafaza kararı var o halde kızımı neden koruyamadınız?’ diye haykırdı. Bugün Ezgi’nin ailesi de ortamızda olabilirdi lakin katil Deniz Özarslan 35 gündür yakalanmadığı için, ailenin can güvenliği yok! O nedenle davet etmedik. Katillerin ortamızda elini kolunu sallayarak gezmesine müsaade verenlere, muhafaza kararına karşın kız kardeşlerimizi korumayanlara gelin daima birlikte kırmızı kartlarımızı gösterelim!

Beyza Doğan, 13 yaşında iken bir sapkın tarafından tehditlere maruz kaldı. Ailesi tam 35 kere şikâyette bulundu. Beyza 3 yıl tehdit ve taciz gördü. 16 yaşında bu sapkın zihniyet tarafından katledildi. Babası ‘Türkiye’deki adaletten şikâyetçiyim’ diye haykırıyor. Beyza’nın katili, bu ülkeyi yönetenlerdir. Beyza’nın katili çocuk istismarı davalarında, ‘bir kezden bir şey çıkmaz’ diyenlerdir. Beyza’nın katili, istismara uğrayan çocuklar için ‘çocuğun isteği vardı’ diyenlerdir. Buradan onlara da kırmızı kartımızı gösteriyoruz!

Yemen Akoda, 38 yaşında idi, tekraren şikayetçi olduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı Eşref Akoda tarafından öldürüldü.  Annesinin başında feryat eden kızı, ‘50 kez şikayet ettik, 50 kere! Neredeydiniz?’ diye isyan etti. Anneleri evlatsız, evlatları annesiz bırakanlara da kırmızı kartlarımızı gösteriyoruz!

“YAŞAM HAKKIMIZI GASP EDENLERE KIRMIZI KART”

Son bir yıl içerisinde İzmir’de öldürülen bayanların isimlerini tek tek sayan Nazlıaka, “Belki bu kız kardeşlerimizi tanımıyorsunuz fakat birebir durakta otobüs beklemiş olabilirsiniz, birebir banklarda oturmuş olabilirsiniz. Katledilen bayanlar sizin de kardeşiniz, anneniz, evladınız olabilirdi… Son dönemde İzmir’de bayana yönelik şiddette ve bayan cinayetlerinde artış oldu. Bu nedenle bugün İzmir’deyiz. Bu kız kardeşlerimizin bugün ortamızda olma hakkını elimizden alanlara kırmızı kartlarımızı gösteriyoruz!” dedi.

“İSTANBUL MUKAVELESİNİ FESİH EDENLERE KIRMIZI KART”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun datalarına nazaran, 2021 yılında 497 bayanın katledildiğini söz eden Nazlıaka, geçen yıl katledilen her 8 bayandan birinin ya muhafaza kararı olduğunu ya da karakola yahut savcılığa başvurduğunu belirtti. Bayanların yalnızca bayan olduğu için öldürüldüğünü tabir eden Nazlıaka, “Bu cins kırıma kırmızı kart gösteriyoruz!” dedi. Nazlıaka, İstanbul Mukavelesi’ni feshedenlere de kırmızı kart gösterdi! Koruma altındayken katledilen bayanlara vurgu yapan Nazlıaka, “Bu zihniyete de kırmızı kart gösteriyoruz!” dedi.

“YAŞAM TERCİHLERİMİZE KARIŞANLARA KIRMIZI KART”

“Ülkeyi o denli bir hale getirdiler ki; laiklik düşmanı zihniyet palazlandı!” diyen Nazlıaka, “Bir gün bayanlara ‘et’ deniliyor, bir gün minnacık çocukların açık kolları tahrik ögesi sayılarak pedofili destekleniyor, bir gün ülkenin yarısını oluşturan bayanlara alenen hareket ediliyor, sürtük deniliyor… En son İçişleri Bakanlığı, emniyet mensuplarının kıyafet yönetmeliğinde bir değişiklik yaptı. Makyaj, saç rengi, saç uzunluğu ve modeline kadar kısıtlama getirildi. Bu da yetmedi! Tırnak uzatmak dahi yasaklandı! AKP üç ‘Y’yi yok edecekti. Yasaklarda hudut tanımız hale geldiler. Onlar da biliyor artık; birinci seçimlerde gidecekler. Kadınların yediğine, içtiğine, nasıl giyineceğine, kaç çocuk doğuracağına, hayat tercihlerine karışanlara daima birlikte kırmızı kart gösteriyoruz!” diye haykırdı.

Nazlıaka, kelamlarını şöyle sonlandırdı: “Kadına yönelik şiddeti durdurmanın tek bir yolu var: Sandık. O sandık gelecek ve bayana yönelik şiddeti tolere edilebilir bulanlar, bayanı ikinci cinsiyet olarak tarifleyenler, bayan cinayetlerinden sayı diye bahsedenler, bayanları tek tipleştirmeye çalışanlar, bizlerin iradesi ile o sandığa gömülecek. Biz bayanlar çocuklar yatağa aç girmesin istiyoruz. Biz bayanlar, Taliban zihniyetini savunanlar tarafından yönetilmeyi istemiyoruz. Biz bayanlar adalet istiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Barış, Cihanda Barış’ kelamını şiar edinen sevgili İzmirliler; az kaldı! Birinci seçimlerden sonra hakkın, hukukun, adaletin olduğu, Cumhuriyet’in demokrasi ile şahlandığı günleri kucaklayacağız.”

Açıklama, katledilen bayanlar için dağıtılan kırmızı karanfillerin akabinde sona erdi.