GüncelGündem

CHP’li Özgür Özel: 100 yıl öncesi ile benzer durumdayız

Paylaş:

İzmir Karabağlar Belediyesi’nin düzenlediği, “100. Yıla Doğru Cumhuriyet ve Laiklik” konulu söyleşi bugün Yıldız Kenter Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.

Söyleşiye, eski CHP Genel Başkanı, gazeteci Öymen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, CHP Grup Başkanvekili Özel ve ilahiyatçı Eliaçık konuşmacı olarak katıldı.

Yurttaşların da ilgi gösterdiği söyleşiyi CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir milletvekilleri Tacettin Bayır, Sevda Erdan Kılıç, Atila Sertel ile Özcan Purçu da takip etti.

SELVİTOPU: CUMHURİYET MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu söyleşi öncesinde şunları söyledi:

  • Cumhuriyetin bu yıl 99. yılını kutlayacağız. Özellikle son günlerde cumhuriyetle ilgili biliyorsunuz kamuoyunda farklı değerlendirmeleri olanlar var. Şunu belirtmek istiyorum. Cumhuriyet öncelikle batı emperyalizmine karşı kazanılan zaferdir. Bunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Cumhuriyet tarihi tersine çevirmiştir. Sevr iptal edilmiş ve Lozan ile cumhuriyet yeniden kendini inşa etmiştir. Cumhuriyet toplumsal siyasal ekonomik, kültürel dönüşümdür. Bunu da çok iyi anlamamız gerekir. Özellikle ümmetçi bir toplum yapısından, çağdaş ulusal bir rejim şeklini almıştır. Toprak ağalarının, din adamlarının egemenliğinde köleleştirilmiş toplumdan çağdaş bir devlet yaratılmıştır. Cumhuriyet sadece toplumu değil, bireyi de bağımsızlaştıran bir özgürleşmedir. Cumhuriyet kadın özgürlüğüdür, çağdaş eğitimdir, sevgidir, dostluktur, insanlıktır, barıştır. Cumhuriyet Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

VELİ AĞBABA: ATATÜRK’E BORÇLUYUZ

Söyleşinin moderatörlüğünü yapan Veli Ağbaba cumhuriyetin önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:

  • Cumhuriyetin kuruluşu dünyadaki birçok ülkeye özgürlüğünü kazandıran bir harekettir. O dönem okuma yazma oranı düşük. Bugün cumhuriyetin tüm değerlerine saldırıyla karşı karşıyayız. Onların hocaları Fesli Kadir’ler, Vahdettin’ler. ‘Keşke Yunan kazansın’ diyen, Atatürk’ün annesi ile ilgili ağza alınmayacak hakaretler yapan birisi. Türkiye her şeye rağmen İslam ülkeleri arasında mezhep savaşları yaşamadı. Türkiye halen iç barışını koruyabiliyorsa, Suriye, Irak, Sudan, Tunus, Libya değilse bunu laikliğimize, cumhuriyetimize borçluyuz. Kızlarımız köle pazarlarında satılmıyorsa, insanların mezhebinden ötürü ciğerleri yenmiyorsa, kadınlar türban takmadığı için öldürülmüyorsa bunu laikliğe borçluyuz. Bunu bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimci Atatürk’e borçluyuz.

“HARF DEVRİMİ İSABETLİ OLDU”

Eski CHP Genel Başkanı, gazeteci ve yazar Altan Öymen, cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana yaşanan süreçle ilgili değerlendirme yaparken şunları kaydetti:

  • Cumhuriyetin ilanına yetişemedim. 1932 benim doğum yılım. Ailemde hemen hemen herkes öğretmendir benden başka. Öğretmenlik cazip bir meslekti. Babam milletvekilliği de yaptı. Beni de yanında götürürdü. Çok büyük bir kısım okuma yazma bilmiyordu. Mektup okuturlar, fırsat bulurlarsa iki satır yazıver derlerdi. O dönem çocuklar yeni yazıyla haşır neşir oldukları için çabuk öğrenmişler. O zamandan bu zamana gelmişiz. Eski yazıya özlem duymak akılalmaz bir şey. Eskiden ailemin de çoğu eski yazıyla öğrenmiş. ‘Aman bizim yazı gitti’ diyen olmamış. Şimdi geriye dönüp baktığımız zaman ne kadar isabetli olmuş. Bilgisayar çağındayız. Birçok şey Latin harfleriydi. Bunun Arap harfleri öğrenmiş olanlar bunun sıkıntısını çekiyorlar.
  • Arap harfleri kullananların, Uzak Doğu’daki Çin gibi ülkelerin yaşadığı sıkıntıyı Türkiye çekmedi. Kağıt bulmak zordu. İlkokulda bizim defterlerimizin kağıtları sarıydı. Kalemler böyle kurşun gibi yazmazdı. Fazla bassan kağıdı yırtardı. Bu sıkıntıları çektik. 1930’lardan itibaren fabrikalılaşma başladı. İzmit’teki kağıt fabrikası entegre bir tesisti. Sonra o fabrikaların sayısı 9’a yükseldi. Şu an hiçbiri kalmadı, çalışanı bilmiyorum. Muhtacız. Sadece kağıda değil, şekere de muhtacız. Ne akla geliyorsa. Sümerbank kuruldu. Madenler için Etibank kuruldu. Eksikleri saymanın haddi hesabı yoktu.

“MİLLET DERSİ VERDİ ŞAMAR GİBİ “

Basın sektöründeki sıkıntılara değinen Öymen şöyle devam etti:

  • RTÜK diye bir müessese var. Televizyonlar siyasi partilere ve basın hürriyeti ile ilgili konularda taraf tutmasınlar diye o amaçla kuruldu. İktidardaki partiden yana yayın yapmasın, tarafsız olsunlar. Toplumun haber ihtiyacı olmadığı taktirde demokrasi olmaz. Kime oy vereceğini edineceği malzemeli televizyondan ediniyorlar. Artık internetle genişledi. Bunu dağıtmanın yolunu arıyorlar. Yazılı basın için ilan cezası. Devletin imkanları iktidardaki partiye gitmesin. Gazetelerin tirajlarına göre gitsin diye. Bunu da cezalandırıyor. İlanları kesiyorlar. İstanbul seçimini bozdurdular. Fark o kadar fazla değil, bunlar mutlaka sahtekarlık yapmıştır diyerek resmi gerekçe göstererek iptal ettiler.7-9 bin olan fark sonra 806 bin 145’e yükseldi. Millet onlara bu dersi verdi bir şamar gibi. Böyle devam ederlerse o yüzden iyimserim…. Bir de şuna inanıyorum. Bu terazi bu kadar ağırlığı çekmez diye. Bu kadar münasebetsizliği hiçbir toplum çekmez, milletimizin de çok tecrübesi var.

İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık konuşmasında cumhuriyet ve laikliğin İslamiyet’teki yeri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“100 YIL ÖNCESİ İLE BENZER DURUMDAYIZ”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise kendilerine gösterilen ilgiye teşekkür etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da selamlarını ileten Özel şunları söyledi:

  • Büyük Zafer’in 100. yılında Genel Başkanımızla birlikteydik. Haftalarca konuşulan Tunç başkanın konuşmasıyla damga vuran ama esas itiraz, 100 yıl önceki iktidar sahiplerinin ne bir Osmanlı’yı ne de o devirde yaşananları, sadece yönetim anlayışını ve Atatürk’ün cümleleriyle anlatıyor. Bir Vahdettin’in durumu bir de Damat Ferit’in durumu. İzmir’in kurtuluşunu ve düşmanı denize döktüğümüzü kutluyoruz. Şimdi cumhuriyetin 100. yılına giriyoruz. Birinci yüzyıla fevkalade benzeyen bir durum var. Her yazdığına katıldığım biri değildir. Bazen kantarın topuzunu kaçırdığı oluyor ama bazen de inanılmaz yazıyor.
  • Yılmaz usta, Yılmaz Özdil. Birinci yüzyılın başında ne yaptık bugün ne durumdayız? Türkiye’nin bir fabrikası yoktu. Bütün fabrikalar kuruldu, şimdi hepsi özelleştirildi. Cumhuriyetin 100 yıl öncesinde başladığımız zaman yitik olan her şeyi cumhuriyet sayesinde elde ettik, belli noktaya getirdik. Sonra birileri tarafından bilerek yıpratıldı ve aşındırıldı. Sonra da elden çıkarıldı. Sonra da itibarsızlaştırılarak ortadan kaldırıldı. 100 yıl öncesi ile benzer durumdayız. Cumhuriyeti ülkeyi kurtarmak da cumhuriyeti kurmak da bir kişinin, bir zümrenin, bir partinin işi değildi.

“YÜKSEK YARGI BİR KİŞİNİN GÜDÜMÜNE GİRMESİN”

“Çok kıymetli bir ayrım ve kavşağa doğru yaklaşıyoruz” diyen Özgür Özel şöyle devam etti:

  • Her şeyin başı sonu kuvvetler ayrılığı. Güçlü bir parlamento, onun oluşumu, yönetimi, denetimi ve olanaklarının da dünya standartlarını görmesi lazım. Böyle bir anayasa değişikliği için çalışıyoruz. Yargı için iktidara gelelim de yargıyı ele geçirelim. Nasıl yapalım? Anayasa Mahkemesi’ni bir şekilde ele geçirelim. Böyle bir hesabımız yok. Gelelim, bir şey yapalım ki bir daha ne yüksek yargı ne kürsü hakimleri bir siyasi partinin güdümüne girmesin. Aldıkları eğitimin ve mesleklerinin icap ettiği tarafsızlıkla karar versinler. Kimseden korkmasınlar. Yargıyı ele geçirmeyi değil, ele geçirilmeyecek bir yargıyı inşa etmenin peşindeyiz.
  • Gelelim önce Sabah gazetesinin aldığı ilanları keselim. 3 mülkiye, 5 vergi müfettişi yollayıp çökertelim. Sonra da bir yandaşa Ziraat Bankası’ndan kredi verelim bizim olsun. Bunun peşinde değiliz. Birinci yüzyılı kuranlar böyle davranmadılar. Gelin öyle bir Basın Kanunu yapalım ki basını ele geçirmeyelim. Bir daha kimsenin ele geçiremeyeceği bir Basın Kanunu yapalım. Özgürce üye olunacak sendika ama patronu da siyasilerden koruyacak önlemlere ihtiyaç var.

“MİLLETİN PARASI NASIL HARCANIYOR?”

Özgür Özel sözlerini şöyle tamamladı:

  • Özgüveni yüksek işler yapmak lazım. Meclis’te bütçe kanunu görüşülüyor. Aynı zamanda kesin hesap kanunu da görüşülüyor. Para nasıl harcanacak diye kıyamet kopuyor. O sürede geçen sene ne yaptın konusu fırt diye geçiyor. Milletin parasının geçen sene nasıl harcandığının fasılların nasıl tüketildiğinin kesin hesap komisyonu tarafından yapılması lazım. Bunu söylemek kolay ama başkanını ana muhalefetten koymak lazım. Fındık üreticisi de üzüm üreticisi de ziraat mühendisi de öğretmen de eczacı da ağlıyor. Her şeyin gelip dayandığı şey eğitim. Herkes yargıdan korkuyor.
  • Yargıyı çözmek, onu çözmek değil esas mesele eğitim. Cumhuriyet hem kendisiyle hem vatandaşıyla barışacaksa eğitim sistemini düzeltecek. En çok kültür bakanı ve mili eğitim bakanı değişmiş. Eğitimi niteliksiz, nicelik açısından çok sıkıntılı sonuçlar doğuran hale getirmiş. Okuduğunu en az anlayan öğrenciler bizim. En az kendini ifade edebilen öğrenciler bizim. Bizim mahalle sanıyor ki her şey AK Partililer için çok iyi. İmam hatipler açıldı. AK Partili seçmen de mutlu, oturuyor. Yüzde 18’i mutlu. Bütün anneler çocuğunun eğitimine ‘Bu çocuk hayata iyi hazırlanıyor mu’ diye bakar.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu