Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirve Toplantısı’nı değerlendirdi: (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yaşadığımız felakette Türk dünyası olarak sergilediğimiz dayanışmayı, birlik ve beraberliği hiçbir vakit unutmayacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Harikulâde Tepe Toplantısı’na ait açıklamada bulundu.
Türk Devletleri Teşkilatı Harika Ankara Tepesi’ni muvaffakiyetle tamamladıklarını belirten Erdoğan, Teşkilat üyeleri ve gözlemcileriyle Türkiye’de yaşanan sarsıntı ve sel felaketleri sonrasında dayanışma gayeli olarak bir ortaya geldiklerini söyledi.
Zirveye katılan devlet liderlerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız felakette Türk dünyası olarak sergilediğimiz dayanışmayı, birlik ve beraberliği hiçbir vakit unutmayacağız. Tepe kapsamında ayrıyeten Türk Dünyası İşbirliği kuruluşlarının genel sekreterleri ve liderleri ile Aksakallar Kurulumuzun değerli üyelerini de Ankara’da konuk ettik. Geçtiğimiz yıl Semerkant Doruğu’nda Teşkilatımıza gözlemci olarak katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de birinci kez bugün ortamızda yer almasından büyük memnuniyet duydum.” sözlerini kullandı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugün konut sahipliğini yaptığımız İnanılmaz Tepe ise ‘Afet-Acil Durum İdaresi ve İnsani Yardım’ temasıyla icra edildi. Malumunuz 6 Şubat’ta dünyada eşi gibisi ender görülecek formda 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki sarsıntıyla art geriye sarsıldık. Bu zelzeleler, ülkemizin 14 milyon vatandaşının yaşadığı 11 vilayetimizde çok önemli can kaybına ve yıkımlara yol açtı. Ortalarında Teşkilat üyesi ülkelerin vatandaşlarının da olduğu, 49 bini aşkın insanımızı zelzele felaketinde yitirdik. Akabinde da zelzele bölgesi kentlerimiz sel felaketine maruz kaldı. Buradan bir kere daha zelzelede ve sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli zelzeleleri insanlık tarihinin en büyük alışılmış afetlerinden biri olarak tanımlıyor. Gerçekten birinci sarsıntıları takip eden yaklaşık 600’e yakın müstakil sarsıntı büyüklüğüne ulaşan binlerce artçı sarsıntı, bu gerçeği teyit ediyor. Türkiye, geniş bir alanda yıkıma sebep olan bu zelzele fırtınasına, ağır kış koşullarının yaşandığı bir periyotta yakalanmıştır. Tüm bu aksiliklere karşın zelzelenin haberini alır almaz devletimizin tüm imkanlarını bölgeye yönlendirdik. Bakanlıklarımızla AFAD’la belediyelerimizle güvenlik kuvvetlerimizle arama-kurama takımlarımızla sivil toplum kuruluşlarımızla hasılı böylesi bir felakette muhtaçlık duyulacak kim varsa herkesle seferber olduk.”
“Kardeşlerimiz, milletimizin gereksinimlerini karşılamak için canla başla uğraş gösterdi”
Sadece arama-kurtarma grubu olarak 35 bini aşkın işçi, yardım ve dayanak gruplarıyla bir arada 272 bin kamu görevlisinin depremzedelere yardım için koştuğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum kuruluşları ve istekli vatandaşların da eklendiğinde bu sayının yaklaşık yarım milyona ulaştığını söyledi.
Dünyanın 90 farklı ülkesinden gelen arama-kurtarma takımlarının de bu süreçte Türkiye’ye takviye verdiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri, 6 Şubat’ta yaşadığımız felaketin akabinde yardım davetimize en süratli karşılık veren, en süratli harekete geçen, acılarımızı en kalbi paylaşan dostlarımızın başında geliyor. Teşkilatımız üyeleri, arama-kurtarmadan sıhhate ve insani yardıma kadar geniş bir alanda faaliyet göstermek üzere takımlarını çabucak Türkiye’ye sevk ettiler. Kardeşlerimiz gerek tıpkı gerek nakdi yardımlarla milletimizin gereksinimlerini karşılamak için canla başla uğraş gösterdiler. Bölgede kurdukları sahra hastaneleriyle yaralarımızın sarılmasına takviye verdiler. Ulaştırdıkları çadırlarla barınma gereksinimlerimizin giderilmesine katkı sağladılar.
Zor günlerimizde yanımızda yer alan Teşkilatımızın dost ve kardeş devletlerinin halklarına canıgönülden teşekkür ediyorum. Türk dünyası, tasada ve sevinçte bir olduğunu bugün tekrar göstermiştir. Bu dayanışmanın, arama-kurtarma çalışmalarında olduğu üzere sarsıntı yaralarının sarılmasında da devam edeceğine inanıyorum. Zelzele birinci anlarından itibaren başlattığımız seferberliği, kentlerimizin tekrar inşa ve ihyası sürecinde de sürdürüyoruz. Depremzedelerimizi en kısa müddette kalıcı konutlara kavuşturmak için her türlü uğraşı gösteriyoruz. Yer tespiti yapılan, yer ve etüt çalışmaları biten vilayetlerimizde temelleri atıp hızla işe başladık. Gayemiz, bir yıl içinde zelzele bölgesinin tamamındaki konut gereksinimini büyük ölçüde çözecek sayıda kaliteli ve inançlı yapıyı inşa etmektir.”
(Sürecek)

/////////

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk Yatırım Fonu Kurucu Muahedesi’nin imzalanması, Zirve’mizin somut kazanımlarından biri olmuştur. Fon sayesinde, KOBİ’lere, kalkınma projelerine, ulaştırma ve lojistik zincirlerine, altyapı projelerine, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara ve yenilenebilir güç çalışmalarına takviye sağlanacaktır.” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Harika Tepesi’nin akabinde düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde bölgede TOKİ vasıtasıyla birinci yıl 319 bin, toplamda ise 650 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi planladıklarını bildirdi.

Bu süreçte çadır ve konteyner kentlerin de kurulumunun devam ettiğini belirten Erdoğan, bütün bunları yaparken Nurdağı ve İslahiye’de prefabrik konutların kurulumuna da hızla girdiklerini söyledi.

Erdoğan, “Mayıs ayına kadar 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedeyi daha âlâ kaidelerde barınabilecekleri bu alanlara taşıyacağız.” diye konuştu.

Katar’dan gönderilen konteynerlerden yaklaşık 3 bininin geldiğini, bu ay sonuna kadar 10 bin konteynerin geleceğini bildiren Erdoğan, bu konteynerlerden Samandağı’nda olanları da gördüğünü, kaliteli, hoş, vasıflı konteynerlere vatandaşların taşınmaya başladığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Son 20 yılda yaşanan doğal afetler sonrasında nasıl hiçbir insanımızı aç açıkta bırakmadıysak, depremzedelerimizi de mağdur etmeyeceğiz. Dost ve kardeş ülkelerin de dayanaklarıyla, inşallah kelam verdiğimiz üzere kentlerimizi en kısa müddette eski görkemine tekrar kavuşturacağız. Sel felaketlerinin tekrar kanattığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışacak, yıkımları ve ziyanları tazmin edeceğiz.

Ülkemizin bir kısmında milyonlarca vatandaşımız afetlerin yol açtığı düşüncelerle boğuşurken, hiçbirimiz hayatımızı eskisi üzere sürdüremeyiz. Bu felaketin sebep olduğu kayıpları büsbütün telafi etmeden, insanlarımızı geleceklerine yine inançla bakacakları günlere kavuşturmadan bize durmak, dinlenmek haramdır. Bin yıldır bu topraklarda kaç badirenin üstesinden gelen milletimiz, asrın felaketinin yaralarını da Allah’ın müsaadesiyle kısa müddette saracaktır.”

“Bölgesel sorunlara dair fikir teatisinde bulunduk”

Depremler sonrasında Türkiye’ye yönelik yardım faaliyetlerinin, afetler ve tesirleriyle çabada işbirliğinin geliştirilmesinin bugünkü toplantının ana gündem hususu olduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Afetler ve tesirleriyle çaba bahislerinde teşkilatımız bünyesinde atılabilecek adımları elbette öncelikli olarak ele aldık. İlgili kurumlarımız ortasında işbirliğinin ileri düzeye taşınmasını ve müteakip Tepe’ye kadar Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Muhafaza Sisteminin tesisini kararlaştırdık. Ayrıyeten, ortak gündemimizde yer alan öteki sorunların yanı sıra bölgesel sıkıntılara dair fikir teatisinde bulunduk.”

Türk dünyasında bütünleşmenin lokomotifi olan iktisat, ticaret, ulaştırma ve güç alanlarındaki işbirliklerini de gözden geçirdiklerini aktaran Erdoğan, “Türk Yatırım Fonu Kurucu Mutabakatı’nın imzalanması, Zirve’mizin somut kazanımlarından biri olmuştur. Fon sayesinde, KOBİ’lere, kalkınma projelerine, ulaştırma ve lojistik zincirlerine, altyapı projelerine, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara ve yenilenebilir güç çalışmalarına takviye sağlanacaktır. Tüm bu alanlarda firmaların finansmana erişimi kolaylaşacak, ayrıyeten bölge içi ticaret teşvik edilecektir. Türk Yatırım Fonunun, Türk dünyasında ekonomik bütünleşmeye de katkı sağlayacağına inanıyorum. ‘Eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı’ prensibi çerçevesinde kurulacak fona, İstanbul mesken sahipliği yapacaktır. Bu formda global finans topluluğunda İstanbul’un oynadığı merkezi rolün pekişmesini de temin etmiş olduk.” biçiminde konuştu.

“Orta Koridorun geliştirilmesi konusunda mutabık kaldık”

Toplantıda, Teşkilat bünyesinde bölgesel ulaştırma ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesine matuf muahede ve kararların hızla uygulanmasının değerini vurguladıklarını aktaran Erdoğan, artık emniyetli bir alternatif haline gelen Orta Koridorun geliştirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını bildirdi.

Erdoğan, “Hepimizin önceliği olan güç güvenliğinin sağlanması için mevcut ve potansiyel işbirliği alanlarında görüş alışverişinde bulunduk. Bölgesel ve global gelişmeleri de tüm taraflarıyla değerlendirdik. Üye ve gözlemci devletler olarak, Teşkilatımızın güçlenmesinin, coğrafyamızın güvenliğine ve istikrarına kıymetli katkılar sağladığı noktasında hemfikiriz.” tabirini kullandı.

Aile meclisinin faaliyet alanlarının çeşitlenmesi, Türk Devletleri Teşkilatının memleketler arası görünürlüğünü giderek artırdığını aktaran Erdoğan, “Katedilen ilerleme kıymetli olmakla birlikte, asıl mevcut ve gelecekte karşılaşılabilecek sınamalar karşısında direncimizi artırmamızın gerektiğini de biliyoruz. Bunun için Teşkilatımızın imkan ve kabiliyetlerini güçlendirmemiz gerektiğinin farkındayız. Toplantımızda Teşkilat Sekretaryamızın beşeri, idari ve mali yapısını güçlendirmek için atılabilecek adımları da istişare ettik. Bir sonraki Devir Lideri Kazakistan’ın konut sahipliğinde, Türk dünyamızın manevi başkentlerinden Türkistan kentinde düzenlenecek müteakip Zirvemizin hazırlıklarını da ele aldık.” diye konuştu.

Zirve kapsamında dün ve bugün Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türkmenistan Halk Maslahatı Lideri Gurbanguli Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini lisana getiren Erdoğan, önderler olarak imzaladıkları Tepe bildirisiyle de farklı alanlarda işbirliğini güçlendirme iradelerini açıkça ortaya koyduklarını söyledi.

“Türk Devletleri Teşkilatı, yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir sinerji merkezi haline gelmektedir”

Küresel gelişmelerin, TDT’nin ehemmiyetini ve potansiyelini tekrar gösterdiğini lisana getiren Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Dünya siyasetinde öne çıkan ülkeler ve birlikler, sağlıktan finansa, güvenlikten yabancı düşmanlığına, sistemsiz göçten siyasi ve toplumsal istikrarsızlıklara kadar pek çok meseleyle boğuşuyor. İnsanlığın karşılaştığı yeni meydan okumalara adil ve sürdürülebilir tahliller üretemeyen milletlerarası sistem, daima yeni krizlere sebep oluyor. Tarihi, kültürel ve hakkaniyetli kurumsal yapılardan mahrum birlikteliklerin tıkandığı bir süreçte, Türk Devletleri Teşkilatı, yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir sinerji merkezi haline gelmektedir.

Gerçekten de bu çatı altında, Adriyatik’ten Asya’ya uzanan geniş bir coğrafyada çok büyük bir işbirliği imkanına sahibiz. Gerek bölgemizde, gerekse global ölçekte her gün farklı bir boyutu ortaya çıkan tarihi gelişmelerin Türk dünyasının önüne açtığı fırsat pencerelerini yanlışsız kıymetlendirmemiz gerekiyor. Siyasi dayanışmadan güç ve ulaştırmanın başını çektiği ekonomik işbirliklerine kadar her alanda, bu fırsatları kalıcı hale getirecek ve kara dönüştürecek kapasitemiz var.”

Bağımsızlıklarının üzerinden geçen nispeten kısa müddette kardeş ülkelerin yakaladığı muvaffakiyetleri, ortak gelecek ismine çok değerli gördüğünü tabir eden Erdoğan, TDT’nin kuruluşunun akabinde faaliyet alanının süratle genişlemesinin, üye ülkelerin dışında da yüz milyonlarca insanın umutlarını yeşerttiğini vurguladı.

Erdoğan, bu muazzam potansiyelin, TDT’nin tesir alanının büyüklüğüne işaret ettiğini de lisana getirdi.

Gerçekleştirdikleri her tepeyle, bu tesirin kapsamını ve temelini daha da güçlendirdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ankara Zirvemizin düzenlenmesine vesile olan Azerbaycan ile Devir Lideri Özbekistan’a, ayrıyeten tüm iştirakçi ülkelere ve temsilcilerine farklı ayrı şahsım, milletim ismine teşekkür ediyorum. Bu kara günümüzde yanımızda olan her bir kardeşimize minnet borcumuzu asla ödeyemeyeceğimizin altını tekrar çizmek istiyorum. Zirvemizin muvaffakiyetle gerçekleştirilmesi için ağır uğraş sarf eden Dışişleri Bakanlığımızı, Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasını ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Dorukta aldığımız kararların ülkelerimiz ve Türk Dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Rabbim ülkemizi, milletimizi, Türk dünyasını ve tüm insanlığı her türlü afetten, musibetten koruma buyursun. En son Şanlıurfa, Adıyaman, bu bölgede meydana gelen sel afetiyle büyük bir imtihanla karşı karşıya olduğumuzu söylüyor, burada da ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.”

(Bitti)