Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı 4 saat sürdü.
Erdoğan, 17 günlük tam kapanma dönemi sonrası yaptığı ilk açıklamada,”Ramazan ayı tedbirleri sayesinde salgını büyük ölçüde yeniden kontrol altına aldık” diye konuştu. Erdoğan ayrıca “kademeli normalleşmenin” 1 Haziran’da başlayacak ikinci etabında alınacak tedbirlerin ise önümüzdeki günlerde duyurulacağını açıkladı.
Esnaf ve işletmelere iki ayrı grupta bir defalık 3 ve 5 bin lira nakdi yardım yapılacağını duyuran ”235 bin esnafa 5 bin TL, 1 milyon 150 bin esnafa da 3 bin lira hibe verilecek” dedi.
Yaş çay alım fiyatına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Bu yıl için yaş çay alım fiyatı kilo başına 3,87 liraya, destekleme ile birlikte 4 liraya yükseltilmiştir” şeklinde konuştu.
ABD Başkanı Joe Biden’a seslenerek, Filistin konusunda tepki gösteren Erdoğan, “Biden’ın İsrail’e silah onayıyla ilgili imzasını gördük. 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma, vesaire, bunları konuşuyorlar” dedi. Erdoğan, “Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldın. Şimdi de ciddi manada orantısız bir saldırıyla Gazze’ye saldıran ve yüz binlerce insanın şahadetine vesile olan bu olayda da siz kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz. Bunu söylemeye bizi mecbur ettiniz. Biz bu konularda daha fazla duramayız, durmayacağız. Filistin toprakları kanla yıkanıyor, siz de buna destek veriyorsunuz” diye devam etti.
Erdoğan’ın açıklamalarının tamamı şöyle:
“Aziz milletim, değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Milletimin ve tüm İslam aleminin Ramazan bayramını bir kez daha tebrik ediyorum.
Rabbimden nice Ramazan-ı şeriflere ulaştırmasını rica ediyorum. Salgın sebebiyle gönlümüzce bayram idrak edemediğimiz açıktır. Dünya ile birlikte ülkemizi de esir alan salgın musibetine karşı verdiğimiz mücadelenin tek amacı geleceği güvence altına almaktır.
5 milyon 100 bini aşkın insanımızın bu illete maruz kaldığı ortamda başka türlü hareket edebilmemiz mümkün değildir. Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde hamdolsun salgını büyük ölçüde kontrol altına aldık.
Mayıs ayının kalan günleriyle ilgili uygulama esaslarını İçişleri Bakanlığımız kamuoyuna duyurdu. Sokağa çıkma kısıtlamasını hafta içi saat 21.00-05.00 arasında hafta sonları ise sokağa çıkma kısıtlaması devam edecek. Şehirlerarası seyahatler sokağa çıkma kısıtlaması olmayan saatlerde yapılabilecektir.
Diğer seyahatler izne tabi olacaktır. Ana okulları ve kreşler açılacak, diğer öğretim kademeleriyle ilgili süreç daha sonra belirlenecektir.
Önümüzdeki günlerde gelişmelere göre bu konudaki uygulama esaslarını milletimizle paylaşacağız. Ay sonuna kadar olan süreçte vaka sayılarını daha da aşağılara çekmek için kademeli normalleşme döneminin tedbirlere hassasiyetle uyumunu özellikle rica ediyorum.
Aşı faaliyetlerine tedarik programının el verdiği ölçüde çalışıyoruz. Öğretmen ve riskli grupları bir an önce aşılanması için çalışıyoruz. Belirlenen tedbirler, hayata geçirilen uygulamalar eziyet olsun diye değil sancılı, sıkıntılı, maliyetli dönemi bir an önce geride bırakmak için milletimizin önüne konmaktadır.
Zamanında ve etkin tedbirleri almayan ülkelerin nasıl ağır bedeller ödediğini sizler de görüyoruz. Türkiye böyle bir bedel ödemeden süreci yönetebildiyse vakitlice aldığı tedbirlere ve milletimizin dirayetine borçluyuz.
İnşallah en zorunu geride bıraktık. Bundan sonra eskisi kadar kapsamlı, kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç olmadığını ümit ediyoruz. Ama biraz daha dikkatli ve tedbirli olmayı kabul etmek mecburiyetindeyiz. Sağlık çalışanlarımıza, mülki idare, emniyet, jandarma teşkilatlarımıza, vefa grubunda yer alan kamu personeline şahsım, ülkem, milletim adına teşekkür ediyorum.
Salgın döneminde ortaya koyduğumuz samimi ve fedakarlığın şahidi bizatihi milletin ta kendisidir. Salgın artıp, vefat sayıları yükseldiğinde niye tedbir almıyorsunuz diye ortalığı velveleye verirken, tedbirler uygulanırken insanların hayatını niye bu kadar sınırlıyorsunuz edasıyla konuşanları görüyoruz. Bu herkese saygısızlıktır. Hiçbir sorumluluk üstlenmeyip, sadece klavye ve ekran silahşorlüğüyle ortada gezenlerin asıl niyet ve hesaplarının farkındayız.
Biz sadece milletimize bakıyoruz. Hakkını, hukukunu, sağlığını, aşını, işini korumanın mücadelesini veriyoruz. Gerisi lafı güzaftır, teneke gürültüsüdür. Hamdolsun milletimiz de milletimiz de bizim ne yaptığımızı, ne amaçladığımızı gayet iyi biliyor.
Salgının başladığı günden bu yana yaptığı fedakarlıklar için milletimin her bir ferdine en kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Attığımız her adımda insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla, insanımızın sağlığını, işini, aşını korumanın mücadelesini verdik. Salgınla mücadele ederken sanayi ve tarım üretiminde lojistik de, ihracat da en küçük aksamaya yol açmamak için çalıştık. Dünyada büyümeye devam eden nadir ekonomilerden biri olduk. Kısıtlamadan etkilenen sektörlere maaş, gelir, kira desteği. Vergide ötelemeleri yaptık. Vergi ve primle ilgili adımların yanında kredi kolaylıkları ve taksit ertelemeleri kolaylığını gösterdik.
Turizm sektörümüzü ayakta tutmak için çabaladık. Her kesimden ihtiyaç sahibi vatandaşımıza çeşitli kalemlerde hibe ödemeleri yaptık. Şimdiden 79 milyar liraya ulaştı. Yıl sonunda 105 milyar lirayı bulacak. İlaç, tıbbi malzeme, sağlık personeline ek ödeme, tarım üreticilerine sübvansiyonlu kredi desteği temin ettik.
Yaklaşık 645 bin emeklimizin maaşını 1500 liraya çıkardık. Bu süreç içerisinde dezenformasyon yapmıyorlar mıydı? Konvansiyonel, görsel medyada bu tür dezenformasyon yapanları da görüyoruz. Bunlarda haya, edep sözkonusu değil. Esnafımıza verdiğimiz ciro ve kira desteğinden 1 milyon 200 bin vatandaşımız yararlandı. Vergi indirimleriyle devletin 26 milyar lira alacağından vazgeçerek pekçok sektöre destek oldu.
Sosyal destek programlarıyla 5 milyon üzerinde haneye doğrudan nakit yardımı yaptık. Tüm nakdi ödemelerin tutarı şimdiden 134 milyar lira olarak gerçekleşirken bu rakam Haziran sonunda 181 milyar lirayı bulacaktır. Bankacılık sektörümüzün esnaf, kobi, ihracatçılarımıza, vatandaşımıza verdikleri kredileri kredi garanti fonu vasıtasıyla kolaylaştırdık.
Bu kredilerin topluma 315 milyar lirayı aşmıştır. Tarım Kredi Kooperatiflerin, esnaf, mükelleflerin vergi ve sigorta primi ertelemeleri, borç yeniden yapılandırmalarıyla her kesimden insanımızı rahatlattık. Borç ertelemelerin tutarı 219 milyar liraya yıl sonunda ulaşacaktır. Salgının başladığı günden bu yana 661 milyar liralık kaynağı insanımızın emrine vermiş olduk.
Esnaflarımıza yönelik yeni bir destek programın müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara vermek mecburiyetinde kalan esnafımıza iki grup destek oluyoruz. Birinci grup kahvehane, kafe, çay bahçesi, okul personel servisi, düğün salonu, öğrenci yurdu, hamamlar, kırtasiyeler, internet kafeler, lunaparklar gibi yerler yer almaktadır. Bu işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemeleri yapacağız.
İkinci grupta ise bakım, onarım, tamirat, kaporta işleriyle uğraşanlar, seyyar satıcılar, sıhhi tesisat, hırdavat, müzisyen, oto yıkamacı, kuru temizlemeci, oyuncak, kozmetik, camcı, çilingir, bakırcı, kalaycı, ayakkabı, konfeksiyon, zücaciye, tuhafiye ve kurs işletmeleri yer alacaktır.
Lokantalar, pastaneler, dondurma, berber, taksici, minibüsçü, otobüsçü, pazarcılar da bu gruba dahildir. Bu gruptaki vatandaşlarımıza bir defaya mahsus 3 bin lira hibe ödemesi vereceğiz.
İki ayrı grup 1 milyon 384 binde fazla esnafa karşılıksız olarak veriyoruz. Tüccar, sanayici, büyük şirketler için de nefes kredisi adı altında kolaylık sağlayacak yeni adım atıyoruz. Detayları Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından açıklanacak destek programlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Çiftçilerimize de müjdelerimiz var. Patates ve soğanı üreticilerimizden alarak ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Çeltiği de Toprak Mahsulleri Ofisi stoklarına dahil ettik. Bu yıl yaşanan kuraklık sebebiyle bazı ürünlerin rekoltelerinde azalma olacağı anlaşılmaktadır. Hububat ve bakliyatta ülkemizin kendi ihtiyacını karşılama konusunda herhangi bir sıkıntısı olmayacaktır. Kuraklıktan zarar gördüğü belirlenen çiftçilerimizin Ziraat Bankası veya tarım kredi kooperatiflerine borçları ertelenecektir.
Belirlediğimiz 2021 yılı alım fiyatları ise Toprak Mahsulleri Ofisi’nin sert ekmekli buğday alım fiyatı 2 bin 250 lira, arpa alım fiyatı 1750 lira, kırmızı mercimekte ton başına 5 bin lira, nohutta ise 4 bin 50 lira olarak belirlenmiştir.
Ton başına hububatta 275 lirayı, bakliyatta ise 910 lirayı bulan prim ve destekler verilerek üreticilerimizin giderlerine katkı sağlayacaktır. Açıkladığımız fiyatlar referans fiyat olacaktır. Aynı şekilde kabul edilecektir.
Çay üreticilerimiz için alım fiyatını açıklıyorum; 752 milyon tonun üzerinden çay alımı yaparak toplamda 2 milyar 760 milyon lira ödeme gerçekleştirdik. Bu yıl için yaş çay alım fiyatı kilo başına 3,87 liraya destekleme ile birlikte 4 liraya yükseltilmiştir.
Çiftçilerimizden tek isteğimiz bir karış toprağı boş bırakmadan ekmeleri, biçmeleri, üretmeleridir. Yeni hasat döneminin ülkemize, milletimize ve özellikle çiftçilerimize hayırlı bereketli olmasını diliyorum.
Sıkıntı yaşayanlar olmamış mıdır? Muhakkak olmuştur. Dünyadaki ve bölgemizdeki örnekleriyle mukayese edildiğinde Türkiye’nin hem vatandaşlarına hem iş dünyasına ciddi ve etkin destekleri sağlayan ülke olduğu hakikattir. Bunu biz söylemiyoruz, uluslararası kuruluşlar ifade ediyor. Tüm gayretlerimize rağmen gönlü buruk kalan vatandaşlarımız varsa onlardan helallik istemek inancımız ve kültürümüzün gereğidir.
Bizim bu husustaki muhatabımız milletimizin kendisidir. İşimizi doğru yapmışsak takdirini milletimizden göreceğiz, yanlışımız ve eksikliğimiz olmuşsa hesabını milletimize vereceğiz.
Türkiye’nin 81 vilayetinin 973 ilçesinin, 50 bini aşkın köy ve mahallesinin her karış toprağında bizim eserlerimiz var. Vatandaşımızın her biri hayatının her anında hizmetlerimizden istifade etmektedir. Ortaya sadece kulp takma, yalan ve iftira atma siyaseti koyabilenlerin bugünleri gibi geçmişlerini milletimiz gayet iyi biliyor.
Biz eğer 18 yıl içerisinde bu adımları atmışsak gönlümüz rahat. Türkiye’nin dört bir yanında bu eserler bugün varsa gönlümüz rahat. Şayet Türkiye en azından çok partili hayata geçtiğimiz 1950’den itibaren bu şekilde eser siyaseti merkezli anlayışla idare edilmiş olsaydı gelişmiş ülkeler listesinin en başında yer alıyor olacaktı.
Eser ve hizmet siyaseti yeni Türkiye’nin alemeti farikası iken siyaset ve toplum mühendisliği eski Türkiye’nin hastalıklarıdır. Bu hastalıkları yeniden tedavüle sokma gayretleri son günlerde artmıştır. Millete vadedecek hiçbir şeyi olmayanlar kısır çekişmelere, süni gündemlere yönlendirme çalışması içerisindeler.
Gezi olaylarıyla ülkemizi rotasından saptırmayı denediler. Milletimizin sinesine çarpıp geri çekildiler. 17-25 Aralık’ta bunu denediler. Yine itibar görmeyip hüsrana uğradılar. PKK ve DEAŞ terör örgütlerini kullanarak diz çöktürme gayretine girdiler başaramadılar. Milli iradeyi hedef alan bildirilerle, vesayet odaklarının oyunlarıyla siyasetleri, hükümetleri biçimlendirme niyetlerininin önünü kararlı ve ilkeli duruşlarla kestik.
Askeri darbelerle ülkenin geleceğini karartmayı alet edenlere 15 Temmuz’da en esaslı cevabını verdik. Şimdi de terör örgütlerini bir daha ülkemizde eylem yapamayacak hale getirmek için hainlerin inlerini başlarına geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz.
Milli İstihbarat Başkanlığımızın yerini belirlediği PKK’nın Suriye Genel Sorumlusu Sufi Nurettin isimli terörist ülkenin kuzeyindeki operasyonla etkisiz hale getirilmiştir. Suriye kökenli bu terörist uzun süre örgütün sözde silahlı kanadın sorumluluğunu yürütmüş, ardından Suriye’deki faaliyetlerin başına geçmiştir. Bu terörist Fırat Kalkanı, Zeytindalı harekatlarında askerlerimize karşı yapılan pekçok saldırının sorumlusudur. Gara’da 13 masum insanımızın şehit edilmesi talimataını verenlerden biri de bu teröristtir.
PKK-YPG’nin Irak ve Suriye’de saklanan elebaşlarının tamamını etkisiz hale getirene kadar operasyonlarımız sürecektir. Bu önemli ele başının etkisizleştirmede görev alan istihbaratçı ve özel harekatçılarımızı tebrik ediyor, her birinin alnından öpüyorum.
19 yıl önce ülkenin yönetimini devraldığımızda yaptığımız en önemli işlerden biri de terör örgütleri ve ideolojik kavgalar yanında suç örgütlerinin cirit attığı ülkede huzuru sağlamak olmuştur. Suç örgütlerini ülkenin ve milletin başına musallat olmaktan tamamen çıkardık. Demokrasi ve hukuk dışı her araçtan medet umanlar şimdi yeni arayışlara yönelmiştir.
En büyük üzüntümüz üzüntümüz ülkemizde hala çetelerden medet umacak kadar zavallılaşan, küçülen haysiyet fukarası kişiliklerin olduğunu görmektir. Halen suç örgütlerinden medet umanlar var. Terör örgütleri gibi suç çeteleri zehirli bir yılan gibidir.
Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına engel olamayacaktır. Ramazan ayının, Ramazan bayramının salgın şartlarının yol açtığı mahsunluğun yanısıra Kudüs ve Filistin şehirlerinden gelen acı haberlerin burukluğu içinde geçirdik. Birilerinin ‘Filistin’den ve Kudüs’ten bize ne’ şeklinde cehalet ve nefret kokan yaklaşımlara şahit oluyoruz. Hz. İbrahim’den, Hz. Davut ve Hz. Süleyman’a kadar bizim de peygamberimiz olan nice nebi bu topraklarda yaşamıştır. Hristiyanlığın tüm mezheplerinin en önemli kiliseleri Kudüs sınırları içindedir. Hz. Ömer Kudüs’ü fethettiğinde hıristiyanların kiliselerine dokunmamıştır. Mescid-i Aksa’nın ilk avlusunun adı Yavuz Sultan Selim’in 12 bin askeriyle gelip burada kıldığı yatsı namazına atfen 12 bin şamdanlı avlu olarak geçer.
Kudüs surları, çarşılarıyla ve diğer pekçok yapısıyla Osmanlı padişalarının eseridir. Peygamberimizin miraca yükseldiği kayaya Osmanlı’nın diktiği alemi yenileyen yine biz olduk, ecdadımız oldu. Asırlarca ecdadımız bu mubarek beldeyi korumak, imar etmek, oradaki insanı huzur içinde yaşatmak için var gücüyle çalışmıştır.
Osmanlı 1917’de Gazze ve ardından Kudüs’e yönelik saldırıları Anadolu’da Ermeni ve Rum isyanlarının yol açtığı sıkıntıların sebebiyle karşılamakta zorlanmıştır.
Bugün Biden’ın ciddi bir İsrail’e silah onayıyla ilgili imzasını gördük. O da bakıyoruz ki, çok çok önemli. 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma, şu bu vs. bunları konuşuyorlar. Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldın. Şimdi de ciddi manada orantısız bir saldırı ile Gazze’ye saldıran ve yüzbinlerce insanın şehadetine vesile olan bu olayda da ne yazık ki siz kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz. Bunu söylemeye bizleri mecbur ettiniz. Biz bu konularda çok daha fazla d uramayız, durmayacağız.
Bugün de tekrar hatırlatıyorum 84 milyon hep birlikte Kudüs nöbetimizi devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Osmanlı’nın yıkılışıyla barış ve huzur iklimini kaybeden pek çok coğrafya gibi Kudüs acıyla, kanla yıkanıyor. Siz de buna destek veriyorsunuz. 1948 yılından itibaren ise bu kadim topraklardaki çatışmalar ve istikrarsızlıklar tek taraflı katliam ve hırsızlık haline dönüşmüştür. Hiç durmayan bu zulüm Filistinliler’in ardı kesilmeyen göçleriyle, kamplardaki zorlu hayat şartları ve katliamlarla süre gelmiştir. Bu kötü fotoğrafın ortaya çıkmasında Filistinlilerin kendi aralarında çekişmeler ve kimi Arap ülkelerin meseleye yanlış bakış açıların etkisi olmuştur.
Bize düşen mazlumun yanında yer alıp onun hakkını göz etmektir. İsrail BM kararlarını hiçe sayarak saldırılara devam etmesi bölgedeki acıları derinleşmiştir. 1948-1967 arasında 3,5 milyondan fazla Filistinli mülteci durumuna düşürülmüştür. Sabra ve Şatilla kamplarında binlerce savunmasız sivil Fillistinli mültecinin katli dünyayı harekete geçirmemiştir.
Filistin halkının sivil itaatsizlik eylemleriyle kendini, evini, vatanını koruma mücadelesinin hep yanında olduk, olmayı da sürdüreceğiz. Fanatik Yahudiler, 1995’deki barış görüşmeleri sıasında Filistinlilere taviz vermekle suçladıkları kendi Başbakanlarını öldürecek kadar işi ileriye götürmüştür. Bir Yahudi Başbakan, ismini vermeyeceğim bana öyle demişti, “generalliğimde Filistinlileri öldürüyordum, bana en büyük zevki o veriyor” demişti. Bunu o zaman Başbakandım ve şahsıma söylüyordu. Bunların cibiliyetinde bu var. Filistin halkına demokrasiyi, meşru hak aramayı tavsiye edenler diplomaside Filistinlileri yalnız bırakmışlardır.
Hepsi terör içerisinde yetişmişlerdir. Şu andaki o da aynı. İsrail’in 2008’den itibaren Gazze ve Filistin’e yönelik saldırıları uluslararası alanda yeterli karşılığı bulamamıştır. Ülkemizden Filistin’e giden yardım organizasyonuda uluslararası sularda saldırmıştır. Bunlar yavruları öldürecek kadar katil. 5 yaşındaki yavruları, kadınları yerlerde süründürerek öldürecek kadar katil, yaşlı insanları öldürecek kadar katil. Aynı suda maalesef beslenenler de bunları destekliyor.
Amerika ve onu takip eden kimi ülkelerin 2017’nin sonunda Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını ilan etmeleri bu katil devletin iştahını kabartmıştır. İsrail’in artık her Ramazan ayında tekrarlamayı alışkanlık haline getirdiği saldırganlık ve katliamları 2021 ayında özellikle bu Ramazan bayramını hepimize zehir etmiştir.
İsrail’in bombalayarak, kurşunlayarak katlettiği onlarca masum çocuk, sivil, evlerini yıktığı, taciz ederek göçe zorladığı onbinlerce Filistinli aileyi görmezden gelenler Telaviv’e atılan füzeleri öne çıkarmışlardır. Kaç tane füze attılar? Siz orantısız güç kullanıyorsunuz. Savaş uçaklarıyla Gazze’ye bomba yağdırıyorsunuz. Gazze’nin savaş uçakları var mı? Kiminle neyi aldatacaksınız. Ankara’dan tüm dünyaya seslenmek istiyorum; Filistinli çocukların bombalarla ölmesiyle ilgilenmeyenler, İsrail’lli çocukların füze seslerinden korkması karşısında dehşete kapılanlar. Şu hale bak. Halbuki çocuklar öldürülürken değil uyutulurken sessiz kalınmalıdır.
Trajediye arkasını dönen, açıkça destek olanlar yarın kendi başlarına gelecek felaketin tohumlarını ektiklerini unutmamalıdır. Avrupa’ya sesleniyorum; yeri geldiği zaman dost olarak bize hitap edenlere sesleniyorum. Başbakanlık binasına İsrail bayrağı çeken Avusturya devletini tel’in ediyorum. Böyle bir resmi makama bir terör devletinin bayrağını çekmek, terörle izdüşümlü bir hayat yaşamak demektir. Avusturya devleti herhalde soykırıma tabi tuttukları Yahudilerin faturasını müslümanlara ödetmeye çalışıyor.
İsrali’in Kudüs’te yaptıklarına destek verenler tarihe, insanlığa karşı işledikleri bu suçun karasıyla anılacaklardır. Türkiye tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi Filistin topraklarında iki devletli adil çözümden yana olduğunu her fırsatta ifade etmektedir. Başkenti Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin kurulması için her platformda çaba göstermeyi sürdüreceğiz.
Müslümanların, Yahudilerin ve hıristiyanların vazgeçilmez dini sembollerini bünyesinde barındıran Kudüs için herkesin fedakarlık yapması gerekiyor. Dün sayın Papa ile yaptığımız ile telefon görüşmesinde bu hissiyatımı kendisiyle de paylaştım. Osmanlı döneminde tüm inanç mensuplarının ibadetlerini rahatça yapabilmelerine imkan veren uygulamadan ilham alarak şu teklifi yapıyoruz; Kudüs’ün üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi günümüz şartlarında en doğru ve tutarlı yol olacaktır. Aksi takdirde bu kadim şehirde kalıcı barışı sağlamak kolay ve mümkün görülmüyor.
Dünya tarihi Kudüs’te ateşlenen bombaların yol açtığı devasa çatışma, yıkım ve oluk oluk akan kanların örnekleriyle doludur. Bu tehdidin önüne geçmede en etkin yolu Kudüs’ü teklif ettiğimiz şekilde yyeni bir yönetimstatüsüne kavuşturmalıdır.
Tüm uluslararası kuruluşları bir an önce harekete geçmeye çağırıyoruz. Perşembe günü BM Genel Kurulu’nda sorunun çözümüne yönelik kayda değe adım atılmasını temenni ediyorum. Bu toplantıyı önemsiyoruz. İsrail’in bombaları ve kurşunları altında öldürülen, evlerinde atılan insanlara hiç değilse denizlerdeki balıklar, göklerdeki kuşlar, ormandaki ağaçlar kadar hassasiyet bekliyoruz.
İhtiyaç duyulacak her türlü siyasi ve askeri desteği vereceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Bu millet de bu ümmet de bu insanlık da bizimdir. Medeniyetimizden ve ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz şekilde kendimiz ve kardeşlerimiz için en doğrusunu, en hayırlısını, en güzelini yapmayı sürdüreceğiz.”
PARS HADJIN YILAN KOVUCU
Hadjin konsantre Yılan Kovucu 100cc/5lt suya seyreltilerek ilaçlama pompası ile yılanın gelmesi istenmeyen bölgelere uygulama yapılır.İklim koşullarına göre 25-35 gün etkisini korur. Yılan, kertenkele, köstebek, akrep gibi sürüngen ve haşeratlara karşı kovucu etkisi vardır. Bölgeden uzak durmasını sağlar.
Kullanımı:Hadjin konsantre yılan kovucu su ile karıştırılarak kullanılır.Bu karışım yılan, kertenkele, akrep vs yaklaşması istenmeyen bölgenin çevresine ilaçlama pompası ya da spreyle uygulanarak bir hat oluşturulur.
Yılan için; 100cc Hadjin/1lt su
Kertenkele için; 100cc Hadjin/5lt su
Akrep için; 100cc Hadjin/2lt su
DMRSÜREN Kimya Ltd Şti
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Tarım Kimyasalları,Yem katkıları , Seramik-Hamur Tutkalı,Çiçek Tutkalı,Mücellit Tutkalı,Panç Tutkalı,Taş ve Boncuk Tutkalı,Kumaş-Aplike ve Keçe Tutkalı
Transfer Dekopaj Tutkalı,İp ve Dantel Sertleştirme Tutkalı,Ahşap Montaj Tutkalı
Hobi Tutkalı,Puzzle Tutkalı ,Mineralleri,zeolit,sepiyolit,diyatomit,kaolin,sunshield gölge tozu,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars sıvı kükürt,parvet hayvan yara tozu,parspet hayvan bakım ve yara tozu,badimon yara tozu,çinko metal tozu,demir tozu,manganez dioksit,mangan dioksit,mangan tozu,mikronize mangan,hayvan altlığı,hadjin yılan kovucu,pars lime sülfür,bit-pire kovucu,nangrafi,nano tozlar,metal tozları,maden tozları,nano partiküller,dmrsüren,dmrsüren kimya,kimyadeposu.com,çinko sülfat,bakır sülfat,mangan sülfat,magnezyum oksit,magnezyum sülfat,demir sülfat,kalsiyum oksit,kalsiyum hidroksit,potasyum silikat,potasyum hidroksit,hekzatetramin,sodyum lignosülfonat,potasyum lignosülfonat,grafit tozu,mikronize grafit,kimyadeposu.com
Jurnalci.com
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,