Türkiye’yi sarsan 6 Şubat sarsıntılarının akabinde tartışmaya açılan bahislerin başında 2018 yılında çıkarılar imar barışı geliyor. AKP iktidarının 2018 yılında çıkardığı “İmar Barışı” uygulamasıyla Türkiye genelinde 3 milyon 152 bin kaçak yapı yasal hale getirildi. Sarsıntının vurduğu kentlerde toplam 294 bin 166 kaçak binaya imar barışı kapsamında yapı kayıt evrakı düzenlendi. İstanbul’da da 318 bin kaçak konut imar barışından yararlandı.
Depremden evvel afetin yerle bir ettiği kentlerde gerçekleştirdiği mitinglerde imar barışını vatandaşlara müjde olarak duyuran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün gece katıldığı bir TV programında yaptığı “ Yok imar affıydı, yok şuydu, yok buydu filan falan artık düşünemeyiz. Zira düşünmeye kalırsak şu andaki sarsıntıda yaşadıklarımızla karşı karşıya kalıyoruz” açıklaması reaksiyon çekti.
Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu
25 İMAR AFFI ÇIKARILDI
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Lideri Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, Türkiye’nin yüzde 90’ının 1. derece zelzele jenerasyonunda yer aldığını, 1900’lü yıllardan bugüne kadar 5’in üzerinde 137, 7’nin üzerinde 22 sarsıntı yaşadığını anlatarak “ Sarsıntı hayatımızın her alanında var olmuş. Lakin bu sarsıntılara karşın de art geriye imar afları çıkarmaya devam etmişiz” dedi. 1948’den bu yana 25 imar affı çıkarıldığını tabir eden Giritlioğlu “İmar afları, AKP iktidarının da daima gündemindeydi.
Erdoğan başbakanken 2003 yılında hazine topraklarının satışının önünü açan orman vasfını kaybetmiş alanların satışa sunulacağını duyurmuştu. 2012’de çıkardıkları yasa ile bunu gerçekleştirdiler. Toplanan paranın kentsel dönüşüme kullanacağı söylenmişti. 2018’de de torba yasa ile imar barışı ismiyle yeni bir imar affı çıkardılar” diye konuştu.
“İMAR AFFINA KARŞI ÇIKANLARI VATAN HAİNİ İLAN ETTİLER”
İmar barışına meslek odaları olarak itiraz ettiklerini hatırlatan Giritlioğlu reaksiyonunu şöyle lisana getirdi:
“İmar affı ihanettir, cinayettir dedik. Erdoğan o devirde imar affına karşı çıkanları vatan haini, terörist, bölücü ilan etti. İmar affını yasallaştırmak için o devrin bakanları ‘vatandaşın kanayan yarası, hak sahiplerine hakkını veriyoruz, bu bir reformdur’ dediler. Binlerce canın yok olduğu sarsıntı bölgesindeki kentlerde bu imar affı müjde üzere anlatıldı. Reklam sinemaları çekildi. Bakan Kurum ‘imar affında amaca ulaştık’ dedi. Devletin kasasına 25 milyar TL’ye yakın para girdiğini açıkladı. Bunların müjde olmadığını o vakit söyledik.
Bugüne kadar imar aflarını çıkaran, müjdeleyen, imar aflarına karşı çıkanları suçlayan iktidar bugün güya bunları kendi yapmamış üzere ‘bir daha imar affı yok’ diyor. Bu bir oyun, latife değil. Bir daha yapmayacağım demekle hataların üzeri örtülemez. İmar affı bir kabahattir, ihanettir, cinayettir. Bunun hesabı ‘bir daha yapmayacağız’ diyerek örtülemez. İktidar imar affı güzellemeleri yaparak bugüne kadar vatandaşa müjde üzere sunarak bu işten prim yaptı. Para da topladı. Topladığı paraları kentsel dönüşüme harcamadı.
Bugün sarsıntı bölgesinde yüzbinlerce insanımız bu yanlışlı siyasetin kurbanı oldular. Bunun ne telafisi var, ne özrü var, ne de ‘bir daha yapmayacağız’ üzere sözlerle üzeri kapatılabilecek bir şey. Bunların hesabının verilmesi gerekiyor.”
