AktüelGüncel

‘Cumhuriyet’davasında son durum..Ahmet Şık salondan çıkarıldı..

Paylaş:

Tutuklu gazeteciler, Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında bugün 5. kez hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu ve gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay 421 gündür tutuklu yargılanırken, gazeteci Ahmet Şık 360, Emre İper ise 263 gündür tutuklu yargılanıyor. Dava kapsamında 4’ü tutuklu 18 Cumhuriyet çalışanı yargılanıyor. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma öncesinde, “Dışarıdaki Gazeteciler” Çağlayan’daki adliye önünde basın açıklaması yaptılar.

Duruşmadan bir bölüm:

Mahkeme Başkanı Dağ:  Bu savunma değil. Siyasi dava değil. Böyle savunmaya izin vermem.

Ahmet Şık: Neden?

Mahkeme Başkanı Dağ: Sanığı dışarı alıyorsunuz.

Ahmet Şık: Bu siyasi bir dava. Umarım siz kendiniz gibi bir mahkemede yargılanmazsınız. Hepsi yargılanacak.

Salonda, “Ahmet çıkacak yine yazacak” sloganları atıldı. Mahkeme Heyeti salonu terk etti.

Duruşmaya saat 14’e kadar ara verildi.

Ahmet Şık: Hakikati örtbas eden, gizlenen her gerçekle ortak geleceğimizin karartılmasına suç ortaklığı yapan bir medya var.

Her şey gözlerinin önünde cereyan ederken korkuyla ya da konforunun bozulacağı endişesiyle bir suskunluk sarmalına hapsolmuş bir sessiz çoğunluk var.

Hal bu iken, tamamen zalimliğe adanmış ve kötülüğünü şiddetle besleyen bir dikta rejiminde doğal olarak, özgürlüğünün sınırlarını genişleten de sadece kötülük oluyor.

Öyle maharet ya da zekâ gerektiren bir kötülük değil. Gücü elinde tutmanın kibri ve pervasızlığıyla hayata geçirilen sıradan ve organize bir kötülük.

Kötüler. Farkındalar ve biliyorlar kötü olduklarını. Ve bu da, onları daha kötü yapıyor.

Bu karanlık iklimi yaratanlar kendileriyle ve kötülükleriyle yüzleşmenin ağır sonuçlarını geciktirmek için de kendilerinden olmayanları, kendileri gibi olmayanları, suçlarını ifşa edenleri suçluyorlar.

Bu tablonun ortaya çıkmasında AKP iktidarının en güçlü silahı kuşku yok ki medyası oldu. El koymalar, satın almalar yoluyla iktidar sözcülüğünü üstlenen bir medya inşa edilmişti.

Mahkeme Başkanı Dağ: Sözünü kesiyorum Ahmet Şık. Böyle gidersen izin vermem. Açılmış olan soruşturmalar var. İktidarla alakası yok Savunma kapsamında kalacaksan devam et.

İzleyiciler: Siz diyeceksiniz:

Dağ: Burası forum değil. Siz öğretemezsiniz bana.

İzleyici: Ahmet’e siz diyeceksiniz. O sizin oğlunuz değil.

Mahkeme Başkanı Dağ: Çıkarın dışarı

İzleyici dışarı çıkarıldı.

Ahmet Şık: Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yeni adli yılın açılışı vesilesiyle 23 Kasım 2017’de yaptığı konuşmada çok çarpıcı veriler ortaya koydu. 2016 yılı adli suç istatistiklerine göre 80 milyonluk ülkemizde yaklaşık 6 milyon 900 bin şüpheli bulunduğunu açıklayan Cirit; “Demek ki Türkiye’de, nüfusa oranladığımızda yüzde 8 civarında kişi şüphelidir. Haklarında ilk derece soruşturma yürütülmektedir” dedi.

Bu sözleri referans alsak bile, ülke nüfusunun yüzde 8’inin şüpheli olması çok yüksek bir oran. Ama Yargıtay Başkanı Cirit’in yaptığı basit hesap hatasını düzeltmek gerekiyor.

Şöyle ki; 0-15 yaş grubunda yer alanlar ile akıl hastalarının ve benzeri isnat yeteneği bulunmayan insanların ülke nüfusuna oranı yaklaşık yüzde 25. Bir yüzde 10 da bedensel engelli olan ya da yatalak ve fiziken suç işleyemeyecek durumda olan insanlar var.

Bu iki kategoride yer alanları hesaptan düştüğümüzde, yasalar karşısında isnat yeteneğine sahip yaklaşık 50 milyon insan kaldığını söyleyebiliriz.

Eğer, Yargıtay Başkanı’nın ifade ettiği gibi yaklaşık 7 milyon şüpheli varsa bu oransal olarak ülke nüfusunun yüzde 15’inin devlet nezdinde şüpheli görüldüğü anlamına gelir. Başka bir deyişle sokaktaki her 7 kişiden biri şüpheli.

Buradan yola çıkarak günümüz Türkiye’sini kısaca özetlemeye kalksak karşımıza çıkan tablo şöyle bir şey oluyor:

Çoğulculuğa değil çoğunlukçuluğa sırtını dayayarak memleketin kendinden olmayanlarına değişik biçimlerde ve düzeyde terörist muamelesi yapan bir iktidar var.

Terörist muamelesini akıl almaz suçlamalara dönüştüren iktidar güdümünde bir yargı var.

Ara verilmedi.

Ahmet Şık: Ben beyanda bulunmak istiyorum, ondan duruşmanın devam etmesini istiyorum.

Mahkeme Başkanı Dağ: Biz duruşma gereksiz yere uzamasın diye demiştik.

Ahmet Şık: Ben de o nedenle söylüyorum

Duruşmaya devam ediliyor.

Güncelleme: 12.10

Mahkeme Başkanı Dağ: Saat 14.00-14.30 gibi Leyla Tavşanoğlu ve Mehmet Faraç tanıklık yapacaklarını iletti. Sonra iddia makamı mütalaasını verecek. Saat 14.00’e kadar ara verildi.

Mahkeme Başkanı Dağ: Röportajdaki sözlerin size ait olmadığını söylediler. Cezai girişimde bulundunuz mu?

Satmış: Ben de o yayının yapıldığı gün Twitter’den o sözlerin bana ait olmadığını yazmıştım. Ama tekzip yoluna gitmedim, çünkü bir gazeteci olarak bir gazeteyi tekzip etmek bana uygun olmazdı.

Savcı: röportajınızda MİT TIR’ları haberi var. “Bunu yayınlarsanız tutuklarlar” demiş bazı hukukçular. Kim onlar?

Satmış: Akın bey, Bülent bey vardı.

Savcı: Akın bey de toplantıdaydı.

Satmış: Evet.

Avukat Tora Pekin: 16 görev yaptığınızı söylediniz. Başlangıcını ve sonunu söyler misiniz?

Satmış: 2015 Şubat-Haziran 2016’da bıraktım. Köşemin adı “son dakika” idi sanırım. Tek bir köşe yazdım, haftada bir yazdım. Duvar Yazıları’nı bir müddet anonim yazdık. Anonim yazılanlar genelde bir kişinin üstüne kalır, bir süre ben devam ettim. Köşede ismim yazmıyordu. Bir haftalık müddet için yazdı sonra yeniden çıkardık.

Pekin: Hem bazı gazetelerin sözlerini çarpıttığını söylediniz, hem Twitter’da yaptığınız bir açıklama var. “Söyleşinin algı yaratmak için dönüştürülüp kullanıldı” dediniz. Size mal edilen açıklamalar sizin mi?

Satmış: Konuştuğum kişi 30 yıllık arkadaşımdı. Sohbet olarak gerçekleşti. Anlamını aşan sözler olabilir ama benim sözlerimdi.

Avukat Pekin, röportajdan alıntı yapıyor “Bundan 3-4 yıl önce Akın Atalay Vakfı değiştirecek müdahalelerde bulundu” demişsiniz, o sürede görev yapıyor muydunuz? -Hayır.


(Doğan Satmış)

(Çizer: Yıldıray Çınar)

Pekin: Mustafa Balbay’ın ayrılması bizim bulunduğumuz döneme rastladı. Vakıf seçimlerini medyaya yansıdığı kadar biliyorum. Balbay benim de içinde bulunduğum yazıişlerini suçladı. Yazıdaki “ele geçirme” sözünü vakfın yönetimindeki denge değişikliğini anlatmak için söyledim. ifade anlamını aşan bir ifade olmuş

Satmış: Biz görev aldığımız dönemde yayın politikası değişikliği tartışma yarattı. Ermeni soykırımı haberleri, Kandil röportajı eleştiri almıştı. Bunlar gazetecilik faaliyeti…

Pekin: “Akın Atalay 15 Temmuz’dan bir hafta önce bizim ekibi tasfiye etti” demişsiniz. Sizin ekibiniz kimdir?

Satmış: Dündar geldiğinde gazeteye geldim. 10-11 kişiydik. Sözü edilen dönemde gazeteden ayrıldı. Kastım odur.

Pekin: Siz Atalay’ın darbe girişimini bildiği imasında bulunuyorsunuz.

Satmış: Öyle mi? Öyle bir şey demedi. Biz Atalay ile yayın konusunda bir iki olay yaşadık ama bunlar hep gazetecilik faaliyetiyle ilgili şeyler.

Doğan Satmış tanık kürsüsünde. Mahkeme Başkanı Dağ, “Doğan bey bu davada Cumhuriyet gazetesinin bazı yazarlarının, Vakıf üyelerinin örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardımla suçlandıklarından dolayı bir kovuşturma yapılıyor. Tanık olarak doğruları söyleminizi talep ediyoruz” diyerek Satmış’a yemin ettirdi.

Satmış, “16 ay boyunca köşe yazarlığı ve GYY danışmanlığı yaptım. Yazılı bir savunma hazırladım. Savunma değil de tabi tanıklık. Hazırladığım beyanı okumak istiyorum” dedi. Bazı avukatlar, “Tanıklık bildiğini duyduğunu mahkemeye beyanıdır. Önceden hazırlanmaz” diyerek duruma itiraz etti.

Avukat Bahri Belen: Tanıktaki kişi de “savunmamı yapacağım” dedi, sanık psikolojiyle geldi, hakkında da bir soruşturma var. Sanık psikolojisiyle yapacağı tanıklığın ne kadar geçerli olacağını da soruyoruz.

Mahkeme Başkanı Dağ: Röportajı için burada. Elinizdeki notlara zaman zaman hatırlama amacıyla başvurabilirsiniz.

Doğan Satmış: Röportajım bazı gazetelere yanış yansıdı. Ben bu arkadaşların FETÖ bağlantılı olduğunu söylemedim, buna inanmıyorum da. Bu arkadaşlar yıllarca FETÖ’ye karşı mücadele etmiştir. O sözler bana ait değil. Gazeteciliğin bu şekilde ağır cezalarda yargılanması dışarıya yansıması açısından da olumsuzdur. Bunu 35 yıllık gazeteci ve gazeteci meslek örgütlerinde yer aldığım için size aktarmak görevi bilinciyle geldim.

Dağ: GYY Danışmanlığı dediniz. Cumhuriyet’te yayın danışmanı olduğunuz dönemde bu sıfatın hak ve yetkilerini tanımlar mısınız?

Satmış: Gazetelerde ertesi günkü yayınlar bir gün önceki toplantılarda belirlenir. Günlük haberler okunur ve toplantıya katılanlar görüşlerini belirler ortak konsensusla haberler hazırlanır. Herkesin söz hakkı vardır ama ortaya çıkan karar ortak bir görüştür.

Dağ: İcra Kurulundan yayın toplantılarına katılır mı?

Satmış: Hayır. Bazen GYY İcra Kurulu üyesi olur. O zaman olur onun dışında kurul üyesi katılmaz.

Dağ: İcra Kurulu’nun yayınlara manşetlere etkisi var mı?

Satmış: Yoktur. İcra Kurulu yayını gazetede görür. İstisnai durumlar olabilir, yayın yönetmeniyle icra kurulu üyesi konuşmuş olabilir ama saatleri bile farklıdır.

Mahkeme Başkanı Dağ: Katip arkadaşlarımız tanıklarla, sadece bu dosya için değil başkaları için de, tanıkları defaatle telefonla arıyoruz. Arandığında Mehmet Faraç bugün itibariyle geleceğiniz, dersinden ötürü belli bir saatte hazır olacağını ama zorla getirme kararının zorluk yaratacağını söylemiş.

İlkiz: Merak ettiğim için sordum.

Mahkeme Başkanı Dağ: Merakınız giderildi mi?

İlkiz: Evet. Aynı tarihe rastlayan bir tanık dinleme kararınız da var. İkisi de aynı tarihe rastladığı için, biraz da meraklı olduğumdan sordum. Açıklamanız için teşekkür ederim.

Fikret İlkiz: Zorla getirmeye yönelik bir kararınız var. Burada anladığımız demek ki tanık Mehmet Faraç size gelerek hakkında verilmiş olan zorla getirilme iptalini beyan etmiş, yazdığınıza göre. Çünkü siz de tanığın sizle görüşmek suretiyle zorla getirilme beyanı varmış ki bu beyandan hareketle kaldırmışsınız. Çünkü tezkerenizin dışında zorla getirilme kararının neden kaldırıldığı konusunda UYAP’ta herhangi bir dilekçe, belge, başvuru göremedim. Sanıyorum böyle gerçekleşmiş, bu tezkerenizi böyle değerlendirdiğimizi bilgilerinize sunuyorum. Bu konuda açıklama talep etmiyoruz ama siz açıklamalar yapıyorsunuz.

Ayhan Erdoğan: Sürecin hukuka uygun yürütülmediği konusunu defalarca dile getirdik. Tüm ara kararlarda da rücu için talepte bulunduk çünkü mahkemenin ceza mahkemesi olamayacağını belirttik. Bugünkü tanık çağrılma usulü de adil yargılamaya aykırı olduğunu zabıtlara geçirilmesini isteriz. Aleyhte beyanda bulunan birinin burada tarafsız beyanda bulunamayacağını bu durumun da adil olmadığını kayıtlara geçirmek istiyoruz.

Belen: Delillerin taraflarca tartışılmasından sonra 216 tartışmasını yapacağız. İddia makamı da esasa ilişkin görüşünü de 216 tartışması sonrası verecek. Bir kişinin daha Namık Kemal Boya’nın da tanıklığına karar vermişsiniz. Ama iddia makamının görüşü alınmadı. Eğer böyle tanıklıklar olacaksa, iddianameye dayanak olan Mustafa Balbay’ın çağrılmasına karar verilmemiş ama Balbay’ın avukatı Boya’nın dinlenmesi istenmiş. Anlamadık. Dinlenmesin demiyoruz. Başka yargılamalarda da “yargılamayı uzatma” gerekçesiyle taleplerin kabul edilmediğini bildiğimiz için taleplerde bulunmadık. Ama daha sonra taleplerimizi dile getireceğiz.

Dağ: Bizim başka delil oluşturacak talebimiz olmayacak.

Belen: Boya’nın usuli bakımdan eksikliği bir bakıma CUMOK’la ilgili bağlantısı nedeniyle dinlenilmesinin olayın açıklanmasına katkıda bulunacağı açısından böyle bir karar verdiğimiz anlaşılıyor. O halde biz de CUMOK’tan olan çok eski Cumhuriyet okurlarından da tanık dinletebiliriz diye düşünüyoruz.

Dağ: Memnuniyetle kabul ederiz

Avukat Bahri Belen: Geçen oturum ara kararınızda varsa talep varsa bizden bildirmemizi istediniz. Bizim için tehsikat (Düzeltme/Düzenleme)  talebiniz olduğunu anlıyoruz. Bunun için dosyadaki delillerin toplanması lazım, bundan sonra bu talebi istiyor muyuz diye değerlendirmemiz lazım

Dağ: Kemal Aydoğdu için yazılan müzekkereye cevap yok. Mahkememizin geldiği aşamada delil durumu budur. Biz ayrıca bir talep yoksa hazır olan tanık Doğan Satmış’ın beyanıyla devam etmek istiyoruz.

Güncenleme: 11.05

Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ: Eksiklerimiz var. Bilirkişi raporları istemiştim emlak raporu geldi. Talep ettiğimiz tanıkların tamamı hazır olacak. Dijital materyaller konusunda üç ayrı müzekkere yazdık ama inceleme yapılmadı. Bazılarının şifreleri bozuk, bazılarının yok denildi.

Duruşma başladı. Mahkeme başkanı talep edilen tanıkların geldiğini söyledi.

“Dışarıdaki Gazeteciler”in Çağlayan’daki adliye önünde yaptıkları basın açıklaması şöyle:

Mahkeme heyetinden üye hâkim Halit İçdemir, 31 Ekim’deki 4. duruşmada tutukluluğa devam kararına şerh koymuştu. İçdemir, muhalefet şerhinde, Atalay, Sabuncu ve Şık’ın sabit ikametgâh sahibi olmaları, delil karartma ihtimallerinin bulunmayışı, tutuklulukta geçirdikleri süre, tanıkların büyük ölçüde dinlenmiş olması, delillerin toplanmış olması gerekçeleriyle tahliye edilmeleri yönünde görüş bildirmişti. Heyet, ayrıca 2 celsedir çağrıldığı halde duruşmaya gelmeyen tanık Mehmet Faraç ile birlikte Leyla Tavşanoğlu ve Doğan Satmış’ın tanık olarak dinlenmeleri için zorla getirme kararı çıkarmıştı. Mahkeme, savcılıktan ve savunma tarafından soruşturmanın genişletilmesi talebi olmadığı takdirde esas hakkındaki mütalaanın istenilmesine de hükmetmişti.

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu