Güncel

Cumhuriyet’e yönelik operasyonu yürüten savcı’imzasını’tanımadı..

Paylaş:

Suçlandığı teknik takip kararındaki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilmediğini iddia eden İnam, kız kardeşinin FETÖ bağlantılı dershanede öğretmenlik yapmasına ise “bilmiyorum” karşılığını verdi. İstanbul’da Selam Tevhid soruşturmasında aralarında siyasetçi, kamu görevlisi, işadamı ve gazetecilerin bulunduğu binlere kişi hakkında usulsüz telefon dinleme kararına imza attıkları gerekçesiyle 54 hâkim ve savcı, Yargıtay 16. Ceza Davası’nda yargılanıyordu. Davanın 4. duruşması, sanık sayısının fazlalığı, Yargıtay’daki salonların yetersizliği nedeniyle Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar ile avukatları ve çok sayıda müşteki katıldı. Davanın firari sanıklarından 28 Ocak 2016’da Yalova’da yakalanan Şike ve Odatv davalarının eski hâkimi Mehmet Ekinci ile davanın tutuksuz sanıklarından  Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik  soruşturmayı yürüten Savcı Murat İnam ve emekli Savcı Mustafa Çavuşoğlu katıldı.

Duruşmada savunma yapan İnam, hakkındaki suçlamaları reddederek savunmasını yazılı olarak mahkemeye sundu. İnam, Başkan Mehmet Öztunç’un sorularını da yanıtladı. Suçlamalara konu teknik takip ve izlemeyle ilgili ilk kararı havale ettiğinin belirtilmesi üzerine İnam, “Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı iken, görevli savcının yerinde olmaması nedeniyle havale evrakı bana imzalattırılmış. İmza benim imzama benzemekle birlikte sürekli attığım bir imza değil. Bilirkişi incelemesiyle netlik kazanmasını istiyorum” dedi.

Kız kardeşinin FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantılı olduğu ileri sürülen bir dershanede görev yaptığı iddiası sorulan İnam, “Bilmiyorum, 2014 Şubat ayından önce bazı dershanelerde öğretmen olarak görev yaptığını biliyorum” diye konuştu. Yurtdışı bağlantılı telefon görüşmelerine ilişkin sorular üzerine de iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunan İnam, numaraların tekrar incelenmesini talep etti. İnam, görüştüğü iddia edilen FETÖ şüphelisi Hüseyin Avcı’nın Gümrük Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı olduğunu, Kaan Özkubat’ın ise Çağlayan Adliyesi Sosyal İşler Müdürlüğü görevini yürüttüğünü anlattı. Terör örgütü üyeliğinden hakkında soruşturma yürütülen Özkubat’a ilişkin takipsizlik kararı verildiğini bildiren İnam, yaptığı iddia edilen diğer telefon görüşmelerinin kendisine ait olmadığını, konuştuğu kişilerin başkalarıyla yaptığı görüşmelerin iddianameye suç unsuru olarak konulduğunu savundu.

Savunmasının ardından İnam’a, 2013 yılında izleme talepli yazıya attığı imza gösterildi. İnam, “Benim imzama benziyor ama olmayabilir” diyerek beraatını ve duruşmalardan vareste tutulmasını istedi. İnam, bir başka soru üzerine, görev yaptığı dönemde bir savcıya günde 50-150 arası dinleme ve izleme takip evrakı geldiğini tahmin ettiğini dile getirdi.

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu