Tutuklu yargılanan eski İstanbul büyükşehir belediye başkanı Kadir Topbaş’ın damadı işadamı Ömer Faruk Kavurmacı, Kadir Topbaş’ın adının da ‘FETÖ’yle yan yana getirilmek için fırsat oluşturulduğunu savundu.
‘FETÖ’nün iş dünyası yapılanması’ soruşturması kapsamında Türkiye işadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlere yönelik 86 sanığa açılan davanın bugün 9’uncu duruşması görüldü.
Kavurmacı, ‘FETÖ üyeliği’ suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Kavurmacı mal varlıklarına el konulduğunu, şirketlerine kayyım atandığını, hakkındaki suçlamalara da tek tek cevap vereceğini söyleyerek, “Tüm suçlamaları reddediyorum” dedi.
Kavurmacı şöyle devam etti: “Terör örgütü FETÖ üyesi değilim. Örgütün propagandasını yapmadım. Devletimin her zaman yanında oldum, olmaya da devam edeceğim. FETÖ’ye finans sağlamadım. Şahsi mal varlığım bulunmamaktadır. Hanların, yatlarım, katlarım olsun istemedim. Kazancımı ülkemizin hizmetine sundum, istihdam imkanı sağladım. Kayıt dışı bir tek işlemim yok. 2013-2015 yılları arasında vergi denetimlerinde eksiklik ve usulsüz bir tek işleme rastlanılmamıştır. Gerek vergi dairesi, MASAK raporlarında da terör örgütü FETÖ /PDY ile işbirliğim suç sayılacak işleme rastlanılmamıştır.”
Kendisinin yazılı ve görsel basında ‘FETÖ’cü ilan edildiğini ve iftira atıldığını savunan Kavurmacı, hiçbir ilgisi olmayan kayınpederi Kadir Topbaş’ın adının da ‘FETÖ’yle yan yana getirilmek için fırsat oluşturulduğunu öne sürdü.
Kavurmacı’nın savunmasında “Medyada gerçekle ilgisi olmayan suçlamalarda bulunuldu. Toplum vicdanlarında mahkum edilmem için yapıldı” demesi üzerine mahkeme başkanı “Basının manşetleri bizi ilgilendirmez. Algıya değil olguya bakarız” diyerek sanığın savunmasına devam etmesini istedi.
Duruşmada TUSKON’un 1 Mart 2014’teki 5’inci olağan genel kurulu da gündeme geldi. Kurula katılan ve TUSKON Başkanı Rızanur Meral’in konuşmasını ayakta alkışlayan işadamlarına operasyon yapılmıştı.
Meral şunları söylemişti: “Ama sokakta, otobüste kahvede, medyada, duyup gördüklerimize ve işittiklerimize göre, şuna da inanıyorum ki, yakın gelecekte, kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvedde, kimlerin asıl olduğunu herkes görecek.”
Kavurmacı, bu konuşmayı protesto ederek ayağa kalkmadığını, başkanı da desteklemediğini ifade ederek konuşmanın hemen ardından istifa ettiğini, ancak istifasının kabul edilmediğini öne sürdü.
Kavurmacı şöyle devam etti: “Bylock kullanmadım. Bylock’u tutuklandıktan sonra öğrendim. 17-25 Aralık’dan sonra iki oğlumu da Fatih Koleji’nden aldım. Eğitim hayatımda FETÖ’nün yurtlarında kalmadım, okullarında okumadım. Digiturk iptal işlemi gerçekleştirmedim. Devlet büyüğüne hakaret eden Rızanur Meral’i tek alkışlamayan bendim. 2014 yerel seçimlerinde şirketimin önce cephesine Başbakanımızın ve Kadir Topbaş’ın fotoğraflarını astım. AK Partiyi destekledim. 15 Temmuz’dan sonra kaçmadım. Milletimin hizmetinde kalmayı tercih ettim. Vatanını seven, milletini seven bir neferim öylede kalacağım. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim.”
‘Ağabeyimle görüşmüyordum’
‘FETÖ’yle irtibatlı olan kişilere elbise satılması nedeniyle şirketlerine el konulmasının izah edilebilir bir durum olmadığını söyleyen Kavurmacı, iddianamede de iki çalışanına da ödediği maaşlar nedeniyle suçlandığını söyledi.
Kavurmacı savunmasını şu sözlerle tamamladı: “Pasaportum alınmamasına rağmen pasaportumu emniyete giderek teslim ettim. Vatanını seven, milletini seven bir neferim öylede kalacağım. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim.”
Mahkeme başkanının “Sen yargıya güveniyorsun, Ahmet Sait Kavurmacı neden kaçma ihtiyacı hissetti?” diye sorması üzerine sanık Kavurmacı, “Uzun bir süredir görüşmüyordum” diye cevap verdi.
Mahkeme başkanı, “TUSKON’dan ne zaman istifa ettin. Ali Rıza Nur Meral’in konuşmasında ‘İnlerine gireceğiz’ diyor. Senin birinci derecede yakının, siyasetin içinde yakınların var. Rızanur Meral’in konuşmasının düzeyini eğitim durumuna göre anlayacak durumdasın. Neden 1-2 gün içinde refleks vermedin?” diye sordu.
Kavurmacı şöyle yanıt verdi: “Sözlü olarak beyanda bulundum, dilekçe verdim. ‘Kurulda konuşacağız’ dediler. Yerel seçimler vardı. Polemik olmasın, onlar beni çıkarsın diye bekledim. Haziran ayında ben çıktım.”
“MASAK raporuna göre Zaman Gazetesi FEZA A.Ş.’ye 6 bin 481 bin TL para transferi tespit edilmiş” sözleri üzerine Kavurmacı, “Reklam hizmeti bedeli” diye cevap verdi.
“Belli bir şekilde seçilmiş yayın organı mı?” diye sorusu üzerine Kavurmacı, “Bizde kesinlikle öyle bir şey yok” diye yanıt verdi.
Jurnalci.com
