Davutoğlu’ndan 7 Haziran – 1 Kasım 2015 sürecine ait açıklama

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, katıldığı televizyon programında İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısı, uyuşturucu tehlikesi ve çok sayıda terör saldırısının gerçekleştiği 7 Haziran – 1 Kasım 2015 seçim sürecine dair açıklamalarda bulundu.

“BÜYÜK BİR UYUŞTURUCU TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

4 Ağustos 2021 tarihinde Brezilya’da 1304 kilogram uyuşturucu ile yakalanan Brezilya uçağıyla ilgili “Cumhurbaşkanları kullansın diye alınan ve hatta başbakanlık dönemimde benim de kullandığım uçakla uyuşturucu taşındı” kelamlarıyla ilgili konuşan Davutoğlu, “Türkiye’de siyasetin de medyanın da hiçbir düzeyi ve ahlakı kalmadı. Bu haberi bu formda anlayanlar, Türkçe özürlüdürler. Ruhsal olarak istikrar sıkıntıları vardır. Orada çok açık bir ifadeyi saptırarak manipülasyon yapanlar var. Burada düzgün niyet aramak mümkün değil” dedi.

Davutoğlu, “2016’dan sonra Türkiye bir uyuşturucu merkezi haline geldi. 2017’ye kadar Türkiye uyuşturucuda transit ülke pozisyonundaydı. Şimdiyse Türkiye amaç pozisyonunda. Büyük bir uyuşturucu tehlikesiyle karşı karşıyayız” ihtarında bulundu.

“ŞU ANDA İKTİDAR İÇİNDE GAYRET VAR”

Davutoğlu, iktidar değişikliği karşısında bürokrasinin önlem aldığını belirterek, “Bürokrasi önlem alıyor. Bu önlemlerden birisi iş yapmamaktır. İkincisi, gelen her soruya üste işaret ederek yanıt vermektir. Şu anda iktidar içinde bir çaba var. İçişleri Bakanı Soylu, bu gayrette kendini emniyete almak için mümkün olan en yüksek hamasetle konuşarak, bir formda kendisini garanti altına almaya çalışıyor” dedi.

7 HAZİRAN-1 KASIM SÜRECİ AÇIKLAMALARI

Başbakanlığı devrinde terör olaylarının yaşandığı 7 Haziran – 1 Kasım sürecine de değinen Davutoğlu, bugünkü terör hücumlarıyla o devri karşılaştırmanın hakikat olmadığını savunarak, “İki devrin karşılaştırılması çok hakikat değil. O periyodu yaşadım. Bu periyodun içinde de muhalif bir siyasi önder olarak varım. 7 Haziran – 1 Kasım ortası sık sık bilhassa aşikâr çevreler tarafından lisana getiriliyor. Güya 7 Haziran – 1 Kasım ortasındaki Türkiye’deki terör olaylarını devlet-iktidar, kendisi organize etmiş ki 1 Kasım seçimlerine avantajlı girebilmek için… Bir kez bu mutlaka o periyodun başbakanı olarak asla doğruluk ögesi taşımayan bir husustur” dedi.

“ALÇAKÇA BİR İFTİRADIR”

“O devirde dünyanın her yerinde yaygın terör olayları vardı” diyen Davutoğlu, o devir yaptığı “Oyumuz arttı” açıklamasıyla ilgili şunları söyledi:

* “Bu alçakça bir iftiradır. Tekraren bunu yayınladık. O açıklama gar saldırısından 10 gün sonradır…Bazı çevreler kasıtlı ve şuurlu bir biçimde bu propagandayı yapıyorlar. Açıp baksınlar…Bütün siyasi başkanlara davette bulundum ‘bütün siyasi faaliyetleri seçime kadar durduralım’ diye…

* Geçen altılı masada Sayın Kılıçdaroğlu ile paylaştık karşılıklı andık; Sayın Kılıçdaroğlu’ya, Sayın Bahçeli’ye o günkü kümesi bulunan partilerin başkanlarına ayrıntılı bilgiler verdim taarruzdan 2 gün sonra. Bütün bu bilgileri verdikten sonra ikinci bir soruya geçseniz, ‘Anketler ne söylüyor size’ deseniz orada verdiğim yanıt ‘Gar olayları hasebiyle oyumuz artıyor’ manasına mı gelir? Evet oyumuz artıyordu anketlerde ikinci bir soruda ona yanıt verdim olayın üstünden 10 gün geçtikten sonra. Hasebiyle bu alçakça bir iftiradır.

“EĞER HÜKÜMET TARAFINDAN YAPILAN BİR İŞ OLMUŞ OLSAYDI…”

* 1 Kasım seçimlerine yönelik organize bir formda hükümet tarafından yapılan bir iş olmuş olsaydı, 1 Kasım seçimlerinden sonra bu terör taarruzlarının durması gerekirdi. 12 Ocak, seçimi kazanmışız, artık Türkiye’de büyük çoğunluk var… Sultanahmet’te IŞİD’ın taarruzunda 14 vatandaşımız ve yabancı turistler de hayatını kaybetti. 17 Şubat’ta PKK hücumuyla 30 vatandaşımızı kaybettik. 23 Mart’ta Kızılay’da PKK otobüs durağına girdi 38 vatandaşımızı kaybettik. 19 Mart’ta İstiklal Caddesi’nde tekrar 5 vatandaşımızı IŞİD’den kaybettik.Bir sonraki 7 Haziran’da PKK Vezneciler’de yeniden taarruz yaptı. Şayet sahiden şöyle bir algı olsaydı; seçimi kazandıktan sonra bu hücumların durması gerekirdi değil mi?

“MİLLİ BEKADAN BAHSEDEN SAYIN ERDOĞAN…”

* Ulusal bekadan bahseden Sayın Erdoğan, biz terörle gayret ederken, aleyhimize bir parti için çalışmalar yapmasına karşın Türkiye’de enflasyon yükselmedi. Dolar kuru, 2,60 ila 2,80 ortasında kaldı. Hiç kimse ekonomik krizi hissetmedi. Hiç kimse güvenlik krizini yaygın bir biçimde toplumda hissetmedi. Hiçbir yerde mafyatik yapı doğmadı. Hiçbir yerde organize hata örgütü başkanları, uyuşturucu baronları ülkeyi işgal edemedi. Biz bir terör tehdidine karşı çabayı verdik. Onurlu bir çaba. Oradaki açıklamanın art planı bu…”

“BİRİSİ TÜRKİYE’DE KAOS ÇIKARARAK SEÇİM İKLİMİNİ ETKİLEMEK İSTEYEBİLİR”

İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısına değinen Davutoğlu, “Türkiye’de bu olayın kesinlikle art planının çıkarılması lazım. Birisi şayet Türkiye’de kaos çıkararak seçim iklimini etkilemek isterse ki bu ihtimaller her vakit kelam konusu olabilir… O devirde de buna karşı uğraş ettik ve hiçbir yerde bunu bir argüman olarak bu manada kullanılmasını müsaade vermedik. Terörle çabayı yaptık, seçimi de demokratik koşullarda yaptık” diye konuştu.

ÜMİT ÖZDAĞ’A KARŞILIK: CİDDİYE ALMIYORUM, TEDAVİ GÖRMELİ

Ümit Özdağ’ın açıklamalarına cevap veren Davutoğlu, “Ciddiye de almıyorum. Bir akademisyen olarak değil, tedavi görmesi gereken birisi olarak, ruhsal istikrarını hakikat görmediğim biri olarak değerlendiriyorum. Yanıt vermeye kıymet bulmuyorum” tabirlerini kullandı.

“BİR DEVLET SIRRI VAR MIYDI?” SORUSUNA KARŞILIK VERDİ

7 Haziran – 1 Kasım 2015 sürecine ait “Bir devlet sırrı var mıydı?” sorusuna karşılık veren Davutoğlu, “Demokratik hukuk kurallarına uymayan hiçbir sürecin yapılmasına müsaade vermedim” dedi.

“AYDINLATILMADI”

Davutoğlu, Mersin’deki polisevi ve İstiklal Caddesi’ndeki terör taarruzlarına ait, “Bu iki akın da gereğince aydınlatılmadı. Saçma sapan açıklamalar geldi. (Yaptıkları açıklamalara göre) Türkiye hududu delik deşik demek” dedi.