Davutoğlu’ndan siyasilere davet: Gelin arınalım

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Konya’da Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun da katıldığı iftar yemeğinde konuştu.

“GELİN KUTUPLAŞTIRMADAN ARINALIM”

Konuşmasının başında Konya’nın tarihî ve manevi değerine dikkat çeken Davutoğlu, Ramazan ayının arınma ayı olduğunun altını çizdi. Siyasi isimlere ve aydınlara davette bulunan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:

* “Her bir siyasi partiye, her bir politiğe, aydına, sivil toplum temsilcisine davetimiz var: Geliniz arınalım. Neden mi arınalım. Gelin kutuplaştırmadan, düşmanlaştırmadan arınalım” dedi. “Hz. Mevlana üzere gel diyelim, git demeyelim. Hacı Bektaş-ı Veli üzere soframızı, kapımızı, alnımızı açık tutalım, elimizi açık tutalım.

* Yunus Emre üzere sevgi diyarı eyleyelim bu toprakları. Üstlerden bir yerlerden gelen üstenci bir lisan, buyurgan bir lisan toplumumuzu kutuplara böldü. Bizden ve onlardan dediler. Siz ve biz dediler ve daima olarak toplum içindeki farklılaşmalardan siyasi kutuplaştırmalar çıkardılar.

* Hz. Mevlana’nın diyarından davette bulunuyoruz: Gelin barışalım. İslam sözünün kökünde ‘silm’ vardır. ‘Selam’ vardır. Hazreti peygamber selamı yaygınlaştıralım derken yalnızca esselamu aleyküm sözünü yaygınlaştırmak değil Allah’ın barışı selamı üzerine olsun diyerek barışı yaygınlaştıralım iletisi verir.”

“RAMAZAN’I SİYASETE KURBAN EYLEMEYELİM”

Davutoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

* “Hangi partiden, hangi siyasi görüşten, hangi etnik ve mezhebi kökenden olduğumuza bakmaksızın sabah yola çıkarken yolda karşılaştığımız herkese selam verelim. Seçim devrindeyiz. Siyaseti ramazana kul eyleyelim. Ramazan’ı siyasete kurban eylemeyelim. Bakınız sarsıntı bölgesinde tıpkı sitede, birebir binada enkaz altında kalanlar birbirlerine hangi mezheptensin, hangi inançtansın, hangi partidensin diye sormadı. Geçmişimiz bir, bahtımız bir, geleceğimiz bir.

* 14 Mayıs bu türlü bir ortak geleceğin yeni bir miladı olacak inşallah. Yeniden Konya’dan Sayın Cumhurbaşkanı adayımızın huzurunda ve cumhurbaşkanı yardımcılarımızla, bütün siyasi erkanla birlikte biz Hz. Mevlana’nın, Seyyid Mahmud Hayrani’nin, Hadimi hazretlerinin ve birçok büyük Horasan erenlerinin torunları olarak kelam veriyoruz. Hiçbir güç ve kudret bu toprakların manevi kıymetlerine ziyan veremeyecek. Kimse Konyalılara ve milletimizin yüreğine endişe salmaya kalkmasın. Kimse bu topraklarda bir daha asla din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlayamayacak.”

“KAZANIMLARIMIZ DAHA DA GÜÇLENDİRİLECEK”

“Başörtüsünü yasal çerçeveye kavuşturmak başta olmak üzere şu ana kadar din ve vicdan özgürlüğü konusunda elde edilmiş tüm kazanımlarımız korunacak, daha da güçlendirilecek” diyen Davutoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

* “Sayın cumhurbaşkanı adayımız ve öbür başkanlarla birlikte altına imza attığımız Temel Prensipler ve Gayeler metnini iktidardakiler okusunlar ve milletimiz, hepimizin altında imzası olan bu metinde bütün bir millete şu teminatı verdiğimizi görecekler: din ve vicdan özgürlüğündeki kazanımlar korunacak ve daha da geliştirilecek. Kimse kaygı salmasın ve tekrar buradan bütün 85 milyonun her birine sesleniyoruz.

* Fikriniz, inancınız, ideolojiniz, hayat şekliniz ne olursa olsun sizler bizim için onuruna hürmet duymak zorunda olduğumuz insanlarsınız. İnsan kardeşlerimiz. Ahsen-i takvim üzere yaratılmış insanlara kimse zirveden bakamaz. Kimse kibirle bakamaz. Kimse manevi kıymetlerimizi öteki insanları dışlayıcı formda kullanamaz. Yüreğimizi, gönlümüzü açacağız ve inşallah 14 Mayıs bu türlü bir kardeşliğin, insan onuruna dayalı yeni bir periyodun başlangıcı olacak inşallah.”

“TÜRKİYE’NİN PRESTİJİ ASLA ÇİĞNENMEYECEK”

Devlet yapısına ziyan verecek her türlü gelişmenin karşısında olacaklarını kaydeden Davutoğlu, şöyle konuştu:

* “Selçuklu sultanlarının huzurundan, Anadolu’da devlet geleneğimizin kurulduğu bu yerden sesleniyorum. Konya’nın yerin ruhu manevi derinlikle tarihi derinliğin buluştuğu bir yerdir. Kimse Türkiye’nin geleceğinde rastgele bir biçimde ulusal beka ya da devlet yapımızla ilgili dert duymasın. Bilakis bu kelamı Selçuklu’nun merkezi Konya’dan gür bir sesle veriyoruz; devletimizin prestiji daha güçlü olacak. Kurumlarımız daha güçlü olacak. Türkiye’nin milletlerarası prestiji bugün olduğu üzere asla çiğnenmeyecek. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına bir daha diğer ülkelerin devlet liderleri ‘aptal olma’ diye hitap edemeyecek. Kimse Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik tehditler karşısında atıl kalacağımızı beklemesin, düşünmesin, bu vehme kapılmasın.

* İşte buradan; tarihteki en kararlı terörle çabayı vermiş başbakan olarak söz ediyorum. Türkiye’ye hangi terör örgütünden gelirse gelsin, hangi iç yahut dış mihraktan gelsin devlet yapımıza ziyan verecek her türlü gelişmenin karşısında dimdik ayakta duracağız. Kimse toplumun yarısına dönerek terör suçlamasına, hain suçlamasında bulunamayacak. Herkes geleceğinden emin olsun, gençlerimiz umutla baksın. Dünyanın her yerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diye onurla dolaşacakları yeni bir periyodu daima birlikte kuracağız inşallah.”