Dayak yer, tacize uğrar cinsel bağlantıya zorlanırdık

■ İPEK ÖZBEY/ NOKTA ATIŞI

KEDiCiKLER ANLATIYOR:

Yakışıklı erkekler, hoş bayanlar, değişik danslar, şatafat içinde hayat, bilmediğimiz bir din anlatısı, “İnşallah, maşallah”lı bir tuhaf hikaye olarak 1980’li yılların sonunda tanımaya başladık Adnan Oktar grubunu… Sonra tehdit, şantaj, casusluk, bayan ve çocukların istismarıyla… 1990’ların sonunda operasyon yapıldığında, kısa müddette düştükleri yerden kalktılar. Zira artık çok güçlüydüler. Siyasi irtibatları, memleketler arası bağları, silahları, insan kaynağı ve çok paraları vardı. Uzun yıllar kendilerine ilişkin televizyon kanalı A9’da garip danslar edip, birbirlerine methiyeler sistem bu küme adeta magazin figürü üzere görünüp, hata örgütü yüzünü bu renkli dünyanın ardına sakladılar.

2018’DE YENİDEN DÜĞMEYE BASILDI

Oysa cürümler kabarıyor, örgüt büyüyordu.  İşte bu noktada 2018 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü bir operasyon başlattı ve başta Adnan Oktar olmak üzere birçok örgüt üyesini cezaevine gönderdi. Büyük cezalar aldılar, onların ismi artık mahkeme evraklarında Adnan Oktar Silahlı Hata Örgütü olarak geçiyor. Pekala o yıllardır herkesin lisanında olan ‘Kedicikler’ neler yaşadı. O televizyon kanalında göründükleri kadar memnunlar mıydı? Tek sözle karşılık verelim: Hayır… Artık birçoğu yeni bir hayat kurdu, yeni kimlikler edindi ve kimi çocuk sahibi oldu.  O yüzden isim vermeden anlatacağım neler yaşadıklarını.

2019’da konuştuğum, Adnan Oktar’a yakınlığıyla bilinen ‘Gözde Kedicik’, itirafçı oldu, faal pişmanlıktan faydalandı, tahliye edildi.  1989 doğumluydu. Örgüte 2010’da girdi. Fizik okuyordu, birebir vakitte yurt dışına gitmek, mimarlık da okumak istiyordu. Sonra başına hiç beklemediği bir olay geldi. Kulak verelim:

‘GÖZÜNE KESTİRDİĞİNİ ALIR’

“Bir ajansa yazılmıştım. Reklam çekimlerine gidiyordum. Adnan Oktar, beni oradan izlemiş. O, birini görür, gözüne kestirir ve onu alır… Benim karşıma da iş adamı sandığım Can Yıldız’ı çıkardı. Bu hususların imamı. O kadar düzgün, o kadar şahane, o kadar emniyetli görünüyordu ki, aşık oldum. 21 yaşındaydım. Sonra o şefkatli adamın isminin Can değil Bora olduğunu öğrendim. Halbuki evlenecektik, çeyiz bakıyorduk. Oysaki Adnan’ın adamıymış. Örgüte teşebbüs onunla oldu. Sonuçta biz evlenecektik, her şeyi paylaşıyorduk. Bu ne demek, Bora her şeyinizi biliyor demek!”

Gözde Kedicik, 9 yıl bütün örgüt meskenlerini dolaştı. En son Adnan Oktar’ın konutundaydı. 5 sefer kaçmaya çalıştı, olmadı: “Adnan’ın meskeninde 18 bayandık. Daima yarı çıplağız, daima bir arada otururuz. Adnan beyaz uzun paçalı donuyla gelir karşına. Dayak yerdik, tacize uğrardık, cinsel bağa zorlanırdık. Yalnızca bayanları değil, çocukları da istismar ediyor. Zati 7 yaşından sonra alakaya girilebileceğini savunuyordu.”

Bana aşkla bakmazsan saçların kesilir!

Mağdurların avukatı Eser Çömlekçioğlu’nun Yüzyılın Davası kitabında Adnan Oktar Silahlı Kabahat Örgütü davasında yer alan mağdurların ve faal pişman sanıkların ayrıntılı tabirlerinden derlediği ve ‘Adnan Hoca’ olarak bilinen Adnan Oktar’ın uyguladığı eziyeti şöyle sıralayabiliriz;

■ Bayan üyelerin Adnan Oktar’a ‘aşkla bakmamaları’ sonucu saçları kesilmektedir.

■ Bayan üyeler, bir anlık yanılgılarının sonucunda kaşları kazınarak insan içine çıkamaz hale getirilmektedir.

■ Bayan üyeler, saatlerce süren dayak seanslarında bitmek bilmeyen tokat ve tekmelere maruz kalmaktadır.

■ Bacılar kümesi üyeleri istenileni yapmadığında, karşı çıktığında başlarından aşağıya sıcak yemek dökülmektedir.

■ Kalabalık içinde çıplak vaziyette bekletilmektedirler.

■ Aşağılamak maksadıyla hizmetçi ya da öbür tıp kıyafetler giydirilerek kalabalık içinde bekletilmektedirler.

■ Kaçma kuşkusu olan şahıslar, tüm bağlantı araçları ellerinden alınarak bir odaya tek başına kapatılmaktadır.

■ Bayanlar, çıplak fotoğrafları çekilerek ailesine ve basına sızdırmakla tehdit edilmektedir.

■ Bayan üyelerden önemli bir yanılgı yaptığına kanaat getirilenler, Adnan Oktar tarafından yüzlerce erkek örgüt üyesinin cinsel saldırısına uğratılmakla tehdit edilmektedir.

■ Tüm üyeler -Adnan Oktar’ın hezeyanlarına göre- en ufak bir yanılgılarında kalabalık içinde saatlerce türlü küfürler ve hakaretlere maruz kalmaktadır.

■ Erkek örgüt üyelerinden yanılgı yapanlar, günler hatta aylarca paklık hizmetlerinde görevlendirilmektedir.

■ Yeniden erkek üyeler, ellerinden tüm maddi imkanları alınarak Kazakistan üzere sıkıntı kaidelerin olduğu ülkelere sürülmektedir.

Elindeki imgelerle beni tehdit ediyordu!

“… Ben artık Mustafa’nın elinde köleleşmiştim ve her istediğini yapmak zoruna kalmıştım. Zati en ufak bir itirazımda elindeki manzaralarla beni tehdit ediyordu. Bu imajları aileme ve bütün dünyaya yayacaklarını söyleyip daha evvel karşı gelen kızların başına gelenleri anlatıp, onlardan nasıl intikam aldıklarını anlatarak beni korkutuyordu.

‘ŞİDDETE FANTEZİ DİYORLARDI’

Bundan sonra artık beni birinin alacağını ve her dediğine uymamı söylüyordu. Ben 17 yaşımda iken beni konuttan alıp bilmediğim konutlara götüren ve o meskenlerdeki beşerlerle birlikte bana zorla anal yoldan tecavüz eden şahıslar vardı. Bu şahıslar farklı vakit dilimlerinde beni her ne işim, imtihanım vs olursa olsun istediklerinde zorla götürüp tecavüz ediyorlardı…

Ben 18 yaşına yeni girdiğim sıralarda ve örgütten ayrılana kadar sistematik olarak tekrar tecavüzlere maruz kalmaya başladım. Bu bireylerin hepsi bana zorla anal yoldan tecavüz etmeye devam ettiler. 4 erkek vajinal yoldan da birleşme gerçekleştirmek istedi ve zorla bir kısım birleşme yaşandı. Bu tecavüzler sırasında ben istemediğim için bana fizikî şiddet uygulamaya devam ettiler. Daha sonra da bu şiddetin olması gereken birer fantezi olduğunu söylüyorlardı.”