Devlet Bahçeli: Hainlere karşı aynı siperdeyiz

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, “Cumhurbaşkanı artık dengeleyici olsun, birleştirici mesajlarla görevini yerine getirsin. Başbakan da herkesi kucaklasın, unutmasınlar ki hainlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kararına ilişkin olarak, “OHAL millete pusu kuran odaklara karşı güvencedir, anayasal tedbirdir” görüşünü dile getirdi. “FETÖ’cü teröristler insanlığın yüz karalarıdır” diyen Bahçeli, “Askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken sağlam belgelere dayanmak esas olmalıdır. Suçlu ile suçsuz ayırt edilmelidir. Paralel yapı her yönüyle araştırılmalıdır. Bu yapılıyorken masumların hakkını gasp etmek, suçsuz günahsız insanımızı mağdur etmek terör örgütünün zalimliği kadar tehlikelidir” diye konuştu.
Bahçeli, Ak Saray’da yapılan liderler zirvesi ile ilgili olarak, “Cumhurbaşkanı artık dengeleyici olsun, birleştirici mesajlarla görevini yerine getirsin. Başbakan da herkesi kucaklasın, unutmasınlar ki hainlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz” dedi.
Devlet Bahçeli’nin konuşmasının satırbaşları şöyle:
“Bunlara Türk askeri demek günahtır, vebaldir. Haçlı işbirlikçileridir, maşalardır. Bu maşaları tutan eller kirlidir, ezeli ve ebedi düşmanlarıdır. Tarihimizde yaşanmamış ne varsa, 15 Temmuz gecesi vuku bulmuştur.
Fetullahçı terör örgütü ur gibi sarmıştır. Her yere çöreklenmişlerdir. yıllardır din kisvesi altında üremiş, güçlenip ortaya çıkmak için uygun zaman aramıştır. Dinler arası diyalog uydurmasının yapılması da boşuna değildir.
FETÖ’cü teröristler 3. bin yılda Asya’nın Hıristiyanlaşmasına hizmet etmiştir. Türk devletinin kritik noktalarına özenle yerleşmişlerdir. Bu kaleyi içten çökertme harekatıdır. Türkiye ile hesabı olan çevreler terörist başı Gülen’i koz olarak ellerinde tutmuşlardır. FETÖ’cüler kimin işine yarıyorsa silah gibi kullanılmıştır. Hiçbir darbe 15 Temmuz gibi derinden sarsmamıştır.
15 Temmuz bize göre işgal teşebbüsüdür. 15 Temmuz’da TBMM bombalayan namussuzlarla, 1920’lerde Osman Gazi’ni tekmeleyen barbarlar arasında en ufak fark yoktur. FETÖ Müslüman Türk milletinin lanet ve beddua ile anacağı odaklardır.
“GENERAL KADROSUNUN YÜZDE 35’İ DEMİR PARMAKLIK ARKASINDA”
Bunlar devleti ele geçirip Türkiye’yi parçalamayı amaçlamışlardır. 15 Temmuz sonrasında bürokraside yaşanan toplu tasfiyeler tehlikenin önemini ortaya koymaktadır. 13 bin kişi gözaltına alındı. 125 amiral ve general tutuklandı. TSK’nın general kadrosunun yüzde 35’i şu anda demir parmaklıklar arkasındadır.
90 gün süreyle OHAL ilan edilmiştir. OHAL kararı aynı gün onaylanmıştır. MHP Türkiye’nin bugünkü kırılgan tehlikelere açık döneminde OHAL desteğini çekinmeden göstermiştir. Toplumsal huzurun temini asayişin sağlanması maksadıyla devletin elini güçlendirmek pek tabi şarttır, doğaldır. OHAL millete karşı alınmış bir karar değil, devlete pusu kuran odaklara karşı anayasal bir tedbirdir.
Paralel devlet yapılanmasına ait olduğu iddia edilen 934 okul, 15 üniversite, 35 sağlık kuruluşu kapatılmış ve varlıklarına devlet tarafından el konulmuştur. Dikkat edilmesi gereken hususlar var: Askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken sağlam bilgi ve belgelere dayanmak esas olmalıdır.
Her ülkücü ya devlet başa ya kuzgun leşe diyen Türk milliyetçisidir. Ülkücü hareket Türk milletinin övünç madalyasıdır. İdari ve kanuni tasarruflar sürratle alınırken mazlumlara ilişilmemelidir. Toplumun her kesimi kaygılı ve huzursuzdur. Hükümetten beklentim FETÖ terör örgütünün kökünü kuruturken suçluyla suçsuzun karıştırılmamasıdır.
TSK’nın yapı ve omurgası çok hırpalanmıştır. Sözde darbe davalarıyla birçok asker mesleklerinden edilmiştir. Askeri liselere giriş sınavlarının şaibeli olmalısı, FETÖ kumpası Türk ordusunda derin yaralar açmıştır. Askeri sistemin yeni baştan, sadakat göze alınarak düzenlenmelidir. Peygamber ocağı din tacirlerin değil, samimi devletinin ve milletinin çıkarını kişisel menfaatlerinin üzerinde tutan kardeşlerimizle layık olduğu mertebelere çıkacaktır.
“ARDINDA CIA VE PENTAGON DURUYORSA…”
15 Temmuz darbe teşebbüsüne batılı ülkeler kesin tepki koyamamışlardır. Bu darbe sürecinin arkasında CIA’nın olduğu iddiaları yoğunlaşmaktadır. ISAF komutanın Türkiye’ye 2 defa geldiği konuşulmaktadır. Hainlerin ardında CIA ve Pentagon duruyorsa karşımızda ciddi sorun duruyor demektir. ABD bunun altından kalkamayacaktır. ABD, 15 Temmuz’un içindeyse ve İncirlik üzerinden devreye girdiyse, iki ülke arasındaki dostluk ilişkisi vahim düzeyde hasar görecektir. ABD merkezli güç merkezleri Türkiye’yi içssavaşa sürüklemek istemektedir. CIA piyonu Gülen’in de bu teslimi bu ihtimal dahilinde görülmelidir.
15 Temmuz’u Ortadoğu’dan ayrı tutmamak gerekir. Halep’e insani yardım ulaştıracak koridor ulaştırılamazsa, binlerce sivil açlık ve susuzluktan kırılacaktır. 5 yıldır kaos içindeki Halep, Türkiye’den yardım almıştır. Halep’in nefes borusu PYD ve Esad tarafından kesilmiştir. Kilis’e 60 kilometre uzaktadır. Halep’teki kardeşlerimiz perişandır. Halep Gaziantep’tir, Kilis’tir. İç sorunlarımız fazla olsa da Halep’e duyarsız kalamayız. Bunlar Suriye’yi çürümeye bırakmışlardır. Irak’ta Türkmen ve Müslüman kanı döken, bu defa da son yurdumuzda devreye girmişlerdir.
FETÖ’cüler bunlar Türkiye’ye tutunmuş ortaklarıdır. 12 Temmuz’da çocuklarımız kazandı diyorlardı, çok şükür 15 Temmuz’da onların gayri meşru çocukları kaybetti. Teröristlere Osmanlı şamarını korkusuzca indirdi. Millet kenetlendi, oyunu gördü, oyuncuların maskesini indirdi. Her birimiz Türkiye Cumhuriyetini son neferimize kadar savunmalıyız. Türkiye’ye sahip çıkmalıyız. Demokrasi darbeden büyüktür. İster FETÖ, ister PKK, ister IŞİD olsun Türkiye’yi geçemeyeceklerdir.
“CUMHURBAŞKANI DENGELEYİCİ OLSUN”
Cumhurbaşkanı artık dengeleyici olsun, birleştirici mesajlarla görevini yerine getirsin. Başbakan da herkesi kucaklasın, unutmasınlar ki hainlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz. Türk milleti bu vatanda bağımsız şekilde varlığını muhafaza edecektir. MHP de hissesine şahadet düşse bile gereğini yapacaktır.
Demokrasi dışı bu arayışların kaynağını temelsiz ve asılsız kaygılar oluşturmuştur. Ekonomik kriz, toplumsal bunalım, yönetim istikrarsızlığı milletimizin ve demokrasimizin üzerinde dönüp durmuştur. Demokrasinin işlediği dönemlerde bile olağanüstü beklentiler eksik olmamıştır. Ara rejim heveslileri ile yönetime müdahale çığırtkanları bugünlere kadar gelebilmişlerdir. Demokrasimiz üzerindeki kara bulutları kovmak, çözümü siyaset içinde görenlerin sorumluluğudur. Bütün yasadışı oluşumların ortaya çıkarılması ve hukuk içinde çözülmesi olması gereken anlayıştır. Biz bu çabaların destekçisi olacağız. Demokrasimiz üzerine düşen 15 Temmuz gölgesinin iç ve dış sorunlarını bulup adil yargılamayı sağlamak acil ihtiyaçtır. MHP süreci takip etmektedir. MHP, demokrasi ve insan haklarını savunan siyaset takipçisidir. Hukukun üstünlüğüne hürmet herkesin en temel görevi olmalıdır. Adalet, gerçek anlamda mülkün temelidir. Her şey hukukun belirlediği çerçevede yürütülmelidir. Devlet, hukuk demektir. Adaletin gecikmeden tecelli etmesi hukuk devletinin vazgeçilmez gereğidir.
Türkiye’ye silah sıkmış, ihanet etmiş kim varsa ağır şekilde cezalandırılmalıdır. İdam konusunda AB’nin ne söylediği kendi bileceği iştir. Türkiye kimseden müsaade almamalıdır. Hainler ile ilgili dava en kısa sürece sonuçlandırılmalıdır.
“EN BÜYÜK TEHDİT ARA REJİM”
Demokrasimiz üzerindeki tehditlerin en önemli ayağı ara rejim arayışındaki mihraklardır. Geleneksel kriz üreten siyaset yoluyla, toplumsal yapı kamplaşmıştır. Geçmişe sünger çekilmelidir. Türkiye’nin iç ve dış sorunlarla boğuştuğu bu dönemde, siyaset ilkel dürtülere düşmemelidir. Muhalefeti küçümseyen, tahkir eden siyasi ahlak ülkemiz daha iyi günlere ulaşamayacaktır. Demokrasiye anlam katan özellik, birbirine benzemeyen görüşlerin seslendirilmesidir. Bizim anlayışımıza göre Cumhuriyet ve demokrasi bir bütünün ayrılmaz parçaları olduğu gibi birbirlerinin can yoldaşı ve teminatıdır.
“SAFLARIMIZI SIMSIKI TUTALIM”
Bizim başkaları gibi Cumhuriyetle, milletle, devletle hiçbir devirde sorunumuz olmamıştır. Özümüzün harcı millet ve demokrasi sevdasıyla karılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, demokrasiyi ve parlamenter sistemi birlikte yüceltmeye her zamankinden daha fazla mecburdur. Türkiye içinden geçilen bunalımlu süreci mutlaka aşmalıdır. Şimdi herkes bu yeni döneme samimi katkılarda bulunmaya hazır olmalıdır. MHP yeni bir sayfa açmaya hazırdır. Yeterince hasmımız vardır, iç ve dış sorunlarımız vardır. Siyasi partilerin çekişmesi ve birbirine girmesi Türkiye aleyhtarı yürekleri alevlendirecektir. Bizim birbirimize ihtiyacımız vardır. Bu aziz vatandan başka gidecek yerimiz yoktur. Kaynaşalım, saflarımızı sımsıkı tutalım, bu cendereden hep beraber çıkalım. Türkiye ve Türklük sonsuzlukla buluşsun.
Terörle mücadele sırasında şehit olan polislerimize, ülkemizin yüzakı Prof. Halil İnalcık’a Allah’tan rahmet diliyorum.”