GüncelGündem

Dışişleri Bakanı Fidan: Ukrayna için ayrı Filistin için ayrı standart olamaz

Paylaş:

ANKARA (AA) – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bakan Fidan, Türkiye olarak kim tarafından ne amaçla yapılırsa yapılsın masum sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir suretle tasvip etmediklerini her zaman ve her platformda dile getirdiklerini ifade ederek, şunları aktardı:

“7 Ekim’den bu yana Batılılar dahil ilgili taraflarla yoğun bir diplomasi trafiği içindeyiz. Her meselede ilkeli ve hakkaniyetli davranmayı esas alıyoruz. Ukrayna için ayrı, Filistin için ayrı standart olamaz. Adil bir dünya istiyorsak, her zaman ilkeli ve tutarlı davranmak zorundayız.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün de vurguladığı Gazze’de bir an önce ateşkesin sağlanması, ardından kalıcı barışa giden yolun açılması gerektiğini aktaran Fidan, şöyle devam etti:

“Bazı ülkelerin Gazze’deki kıyıma aleni destek vermesi, şiddeti teşvik etmesi kabul edilemez. Gazze’deki insanlık dramının bölge ülkelerini de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Bu nedenle bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri, kalıcı ve adil barışı teşvik etmeye çağırıyoruz. Bu bölgenin aktörleri olarak bölge sorunlarımızın çözümünü başkalarına havale etmemeliyiz.”

Bakan Fidan, halihazırda Gazze’de devam eden insanlık dramının ve felaketin bir an önce ateşkes yoluyla ve insani yardımlara müsaade edilmesinin sağlanmasıyla bir son bulması için çalıştıklarını belirtti.

Bunu uluslararası toplumun diğer üyeleri ve organlarıyla beraber yaptıklarını kaydeden Fidan, “Özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi, Afrika Birliği, Birleşmiş Milletler kümesinde olan bütün ülkelerle yoğun bir diplomasi trafiğimiz var.” dedi.

Fidan, bunlarla ateşkesin sağlanması ve insani yardımların içeriye götürülmesi için neler yapılabileceği konusunda çalışmaya devam ettiklerini belirterek, “Gönül isterdi ki bunu Avrupa Birliği (AB) ile de aynı şekilde yapabilseydik. Ama AB topluca aldığı pozisyon gereği maalesef (Gazze’de) ateşkes ifadesini duymak istemiyor. İnsani yardımlarla ilgili herhangi bir zorlayıcı ve baskı uygulayıcı bir zemini de kabul etmiyor.” değerlendirmesini yaptı.

500 civarında yabancı ülke vatandaşının Gazze’den çıkışı için mutabakata varıldı

Refah Sınır Kapısı’nın ağır yaralılar için açılmasına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, “An itibarıyla 500 civarında yabancı ülke vatandaşının Gazze’den çıkmasına yönelik İsrail ile Mısır makamları arasında mutabakata varıldığı yönünde bize de bilgi ulaştı.” dedi.

Bakan Fidan, konuşmasında “Bunların arasında Türk vatandaşlarının olması için de müzakerelerimiz devam ediyor. Türk vatandaşı olan Gazze’deki mukim kardeşlerimizin kimlikleri belli. Onlara yönelik çalışmalarımız Mısır ve İsrail makamlarıyla devam etmekte.” ifadelerine yer verdi.

“Gazzeli kardeşlerimize yönelik bu kuşatma ve saldırılar uluslararası hukukun açıkça ihlalidir”

Fidan, karşılıklı ziyaretlerin ivme kazandığı bir süreçte olduklarını, son iki ayda Tahranı iki kez ziyaret ettiğini, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret etmesinin planlandığı söyledi.

Abdullahiyan ile terörle mücadelede iki ülkenin işbirliğini güçlendirmek için neler yapabilir üzerine görüşme fırsatı bulduklarını belirten Fidan, Gazze’deki trajedinin en önemli gündem maddeleri olduğunu, Gazze’de Filistinlileri en temel haklardan mahrum bırakan yasa dışı kuşatmanın halen devam ettiğini aktararak şöyle konuştu:

“Elektriği ve suyu kesilen gıda ve ilaç tedariki engellenen Gazzeliler günlerdir ağır bombardıman şartları altındalar. Evleri yerle bir edilen insanlar tüm dünyanın gözü önünde acımasızca ve alenen katledilmekteler. Mülteci kampları, okullar, ibadethaneler, hastaneler bile maalesef hedef alınmakta. İnsanlar yurtlarından tehcir edilmekte. Gazzeli kardeşlerimize yönelik bu insanlık dışı kuşatma ve saldırılar uluslararası hukukun açıkça ihlalidir.”

Fidan, Gazze’deki zulüm karşısında sessiz kalınmasının mümkün olmadığını, İstanbul’da düzenlenen mitingin Gazzeli mazlumların yanında olduklarının en somut göstergelerinden biri olduğunu söyledi.

“Filistin için de İsrail için de güven ve huzura kavuşmanın yolu iki devletli çözümden geçiyor”

İsrail’in girdiği yanlış yoldan bir an önce geri dönmesi, şiddete son vermesi gerektiğini vurgulayan Fidan, İsrail’in şiddet yoluyla güvenlik tesis edilemeyeceğini ve Filistinlileri görmezden gelerek daha fazla kan dökerek bir yere varılamayacağını anlaması gerektiğini ifade etti.

Fidan, bölge ülkelerinin politika geliştirmesi, çözüm odaklı alternatif görüşlerin ele alınabileceği bir zeminin oluşturulması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

“Uluslararası barış konferansının bu iş için en uygun platform olacağını düşünüyoruz. Bunun nerede, nasıl olacağına dair istişarelerimiz ilgili dostlarımızla devam etmekte. Türkiye olarak dostlarımızla işbirliği içerisinde önce ateşkes sonra kalıcı barışın tesisi için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Varılacak bir anlaşmanın uygulanması aşamasında garantör olarak sorumluluk almaya da hazırız. Tüm bu çabalarımızın amacı 67 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen Filistin Devleti’nin kurulmasıdır. Filistin için de İsrail için de güven ve huzura kavuşmanın yolu iki devletli çözümden geçiyor.”

Mevkidaşı Abdullahiyan ile bölgesel gelişmeleri de ele alma fırsatı bulduğunu aktaran Fidan, Gazze’deki çatışmaların Suriye sahasına yansımamasını ayrıca sahadaki sükunetin korunmasının önemine değindiklerini, Irak’ı da ele aldıklarını söyledi.

Fidan, “Türkiye ve İran bu bölgede ilelebet var olacaktır. İkili ilişkilerimizi her alanda geliştirmemiz ve bölgesel konularda işbirliği yapmamız son derece önemlidir. Bu anlayışla çaba göstermeye devam edeceğiz.” dedi.

“Batı bu noktada moral üstünlüğünü tamamen kaybetmiş durumda”

İki bakan, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

“Barışın sağlanması hususunda Türkiye olarak Batılı ülkelerle birlikte bu krizin çözülmesi için hangi yöntemleri öngördüklerinin” sorulması üzerine Fidan, Türkiye’nin savaşın başından beri diplomatik ve diğer çabalarını devam ettirdiğini dile getirdi.

Avrupa Birliği’nin durduğu yerin “ABD ile beraber İsrail yürüttüğü askeri harekatın yine İsrail’in takdir edeceği ölçüde devam etmesi” olduğunu ifade eden Fidan, bunun hem kendi toplumlarına hem de bölgede çok ciddi bir krize yol açtığını vurguladı.

Bakan Fidan, dünyanın birçok yerinde İsrail’in saldırılarının protesto edildiğine işaret ederek “Özellikle medyada, sosyal medyada çeşitli sivil toplum kesimlerinin bu insanlık dramına yönelik kendi tepkilerini ortaya koymalarını da takdirle karşılıyoruz. İnsanlığın en azından bir şey gelmediği bir yerde diliyle kalbiyle, gönlüyle bir tavır ortaya koymasının son derece asil bir insanlık davranışı olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.

Bu çerçevede yürütülen çalışmaların baskı oluşturduğunu kaydeden Fidan, “Artık Batı bu noktada moral üstünlüğünü tamamen kaybetmiş durumda. Buradan sonra başka gidecek bir yer yok. Daha fazla insanın, zulmün devam ettiği ve buna da kılıf üretilmeye çalışıldığı bir noktada ortaya konan tüm mazeretler artık tükenmiş durumda. Bundan sonra artık sahici bir barış için ne yapılabilir ona yoğunlaşmak gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

“Kalıcı çözüm bulunması gerekiyor”

Fidan, 1. ve 2. Gazze Savaşlarında da Türkiye’nin ateşkesin sağlanması hususunda ilgili taraflarla “mekik diplomasisi” yaptığını belirterek bugün ortaya koydukları bazı tekliflerin olduğunu, bu teklifleri dostlarıyla paylaştıklarını ve bunların kabul gördüğünü görmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Bu tekliflere değinen Fidan, “Ateşkesi şu anda hemen istiyoruz, olsun. Ama buna, kalıcı çözüme yönelik çalışmalar eşlik etmedikçe bu şiddet sarmalının belli bir müddet sonra tekrar ortaya çıkacağını öngörmek zor değil.” dedi.

Fidan, “Birincisinde, ikincisinde ateşkes oldu, üçüncüsü oldu. Üçüncüsünde biz çözüm bulmazsak ateşkes sonrası tekrar problem olacak. Bunu görüyoruz. Kalıcı çözüm bulunması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in ve bazı müttefiklerinin kalıcı çözümden anladığının “tehdit olarak gördükleri Filistinli direniş grupların, silahlı unsurların ortadan kaldırılması formülü” olduğunu aktaran Fidan, bunun hiçbir zaman güvenlik getirmeyeceğini vurguladı.

Fidan, burada hem İsrail devletinin hem Batılı toplumların “Filistinlileri de tatmin edecek bir çözümün ortaya konması ve bölge ülkelerinin de bunda sorumluluk alması yolunda bir çözümü kabul etmeleri” gerektiğini, aksi takdirde “bu şiddet sarmalının kendisini bölgede üretmeye devam edeceğini” belirtti.

Çatışmaların coğrafi olarak yayılmasına ilişkin endişelerinin olduğunu kaydeden Fidan, İranlı mevkidaşının kendisine “bölgedeki başka silahlı unsurların eğer şartlar değişmezse çatışmaya dahil olacaklarına ilişkin güçlü emareler olduğunu” söylediğini aktardı.

Fidan, böyle bir gerçeklik karşısında ateşkes ve barışın her zamankinden daha elzem haline geldiğini belirterek “Bölgemizde biz istikrarı, ekonomik kalkınmayı ve refahı ararken sürekli kendini tekrar eden bir şiddet sarmalı içerisinde bulunmak, görmek istediğimiz bir stratejik denge değil.” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu değiştirmek için her türlü diplomatik çabayı kullanma yolunda iradesi olduğunu kaydeden Fidan, özellikle liderler diplomasisiyle bu konuda “Türkiye’nin oynayabileceği bir rol varsa o rolü oynamada tereddüt göstermediğini” söyledi.

Bakan Fidan, bu yöndeki çalışmalarının devam edeceğini vurguladı.

Türkiye’nin garantörlük teklifi ve Refah Sınır Kapısı’nın açılması

Türkiye’nin garantörlük teklifinin de olduğunu hatırlatan Fidan, “Sadece iki devletli çözümün bir an önce hayata geçmesini talep etmiyor Türkiye hem kendimizin hem bölgedeki diğer ülkelerin bu sorunun çözümünde ve uygulanmasında elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

Fidan, aksi takdirde iki tarafın da kendi başına bu şartlar altında bir anlaşmaya varması ve bu anlaşmayı uygulamasının zor olduğunu belirterek İsrail tarafından sürekli ortaya çıkartılan konunun “İsrail’in güvenliğinin ne olacağı” meselesi olduğunu, öte yandan aynı derecede “Filistinlilerin güvenliği nasıl olacak sorusunun” da ortaya konması gerektiğini ifade etti.

Bakan Fidan, şöyle devam etti:

“Her iki tarafın da tavizler vererek belli bir çizgide buluşup anlaşması ve anlaştığı anlaşmanın arkasında durması gerekiyor. Bunun içerisinde uluslararası toplumun bizim önerdiğimiz şekliyle veya başka bir şekliyle uygulamada yardımcı olmak üzere garantörlük veya başka bir kavramla da nitelendirilebilir bir mekanizmayla anlaşmanın hayata geçmesi için kolaylaştırıcı, güven verici rol oynaması gerekiyor.”

Fidan, öte yandan bazı yabancı pasaport sahiplerinin ve ülke vatandaşlarının, Gazze’den Refah Sınır Kapısı yoluyla çıkacağına ilişkin bilgiler ulaştığını belirtti.

Refah Sınır Kapısı’nın işletilmesinin yalnızca Mısır’ın inisiyatifinde olmadığını; İsrailli makamlarla yürüttükleri müzakereler sonucunda hem insani malzemeler girdiğini hem de çıkması gereken vatandaşların çıkabildiğini kaydeden Fidan, “Zaman içerisinde bazı yaralıların Mısır’a tahliyesi konusunda da karar alındığını duyduk. Bu konuda da gerçekten memnun olduk. Önümüzdeki günlerde de belli miktarlarda artan sayılarda yabancı ülke vatandaşlarının Gazze’den belli bir mekanizmayla çıkarılmaya başlayacağını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Mehmet Şah Yılmaz,Muhammet Tarhan,Tuğba Altun

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu