Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), dün ağustos ayı enflasyon bilgilerini açıkladı. TÜİK’e nazaran; ağustos ayı enflasyon oranını yüzde 9,09 olarak açıklarken; yıllık bazda da bu oran yüzde 58,94 olduğunu bildirdi.
Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) nazaran ise, Ağustos ayı TÜFE oranı yüzde 8,59; yıllık bazda enflasyon ise yüzde 128,05 olarak kaydedildi. İstanbul Ticaret Odası ise yüzde 8,79 olarak aylık enflasyonu açıkladı.
DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), ağustos ayı enflasyon besin enflasyonuna nazaran ise, emeklilerin ve dar gelirlilerin besin enflasyonu yüzde 90-115 ortasında olduğunu bildirdi.
TÜİK ağustos bilgilerinin uzun vakit sonra bağımsız araştırmacıların enflasyon bilgileri ile paralellik göstermesi dikkat çekti. DİSK Genel Lideri İstek Çerkezoğlu, TÜİK’in açıkladığı kelam konusu bilgileri kıymetlendirdi. Çerkezoğlu, şunları söyledi:
“OLAĞANÜSTÜ BİR SÜRECİ YAŞIYORUZ”
*Türkiye İstatistik Kurumu dün ağustos ayı enflasyon sayılarını açıkladı. Aylık enflasyon yüzde 9,09; yıllık enflasyon oranını da yüzde 58, 94. Yani resmi enflasyon yüzde 60’a dayandı Türkiye’de.
*Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı bu enflasyon sayısı bizler açısından son derecede değerli. Çalışanlar, çalışanlar, emekliler açısından son derece kıymetli. Türkiye’de bütün fiyat gelirleri tümüyle Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan resmi enflasyon verisine endeksli olarak belirleniyor.
*Yıllardır Tükiye’de karar süren siyasetler, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının siyasetleri ücretlilerin baskılanması üzerine heyeti.
*Aynı vakitte Türk lirasının değersizleştirilmesi ile bir arada baskı üzerine şurası iktisat siyasetler bugün bizleri getirdiği ağır tabloyu daima birlikte yaşıyoruz.
*Bu Türkiye’nin gördüğü büyük fakirleşme süreci. Emekçilerin, işçilerin alım gücünün fevkalâde azaldığı bir süreci yaşıyoruz.
“BİNLERCE ÇALIŞANIN DAHA FAZLA FAKİRLEŞMESİNE YOL AÇTI”
*Asgari fiyat artırılıyor, daima enflasyona ezdirmediklerini, resmi enflasyon oranında ya da biraz üzerinde bir minimum fiyat artışı yapılıyor ancak yapılan bu artışlar enflasyon karşısında manasını yitiriyor.
*Çünkü TÜİK’in açıkladığı enflasyon sayılarının gerçeği yansıtmadığını bu ülkede yaşayan herkes çok açık bir biçimde görüyor. Hepimiz her gün çarşıya, pazara, manava gidiyoruz. Konutumuza elektrik faturası, su faturası geliyor ve gerçek fiyat artışlarının ne olduğunu yaşayarak görüyoruz.
*TÜİK’in iktidarın direktifleri ile enflasyon sayılarının baskılanması binlerce çalışanın daha fazla fakirleşmesine yol açtı. Bunun sonucunda da TÜİK’in örneğin vergilerin dağılımına dair çok açık bir biçimde görüyoruz ki emeğin toplam ürettiğimiz bedelden aldığı hisse giderek düşüyor.
*Bu da aslında Türkiye’de çok önemli bir bölüşüm krizi olduğunu bize gösteriyor. Bizlerin alın teri ile ürettikleri ile Türkiye büyüyor fakat bu ulusal gelir artışından hissesini alamayan daima olarak ülke büyürken fakirleşen bir personel sınıfı var, işçiler var.
“TÜİK ENFLASYONU DÜŞÜK AÇIKLADIĞINDA ENFLASYON DÜŞMÜYOR”
*Son açıklanan sayılarda, bağımsız araştırmacıların aylık enflasyon sayısı ile paralel bir sayı açıklaması kıymetli. Türkiye İstatistik Kurumu artık, datalara açıklarken neye dayandırdığını bilmiyoruz.
*Hepimizin bildiği üzere geçtiğimiz kasım ayından itibaren TÜİK enflasyon sepetini açıklamaktan vazgeçti. Biz buna itiraz ettik, dava açtık. Davayı kazandık, yargı kararına karşın TÜİK enflasyonu nasıl hesapladığını açıklamamaya devam ediyor.
*Yargı kararına uymamaya da devam ediyor. Bu ay, TÜİK’in açıkladığı ağustos ayı enflasyonu, bağımsız araştırmacıları ve İstanbul Ticaret Odası’nın enflasyon sayıları ile paralel biçimde. Hükümet, zati yıl sonu enflasyon maksadını düzenlemek zorunda kaldı.
*Çünkü Türkiye’de enflasyon sayılarla ya da TÜİK’in açıkladığı baskılanmış bir ekip sayılarla gizlenemeyecek kadar açık ve somut. Gerçekler ‘yok’ deyince, yok olmuyor. TÜİK enflasyonu düşük açıkladığında enflasyon düşmüyor Türkiye’de.
*TÜİK’in vazifesi enflasyon ile gayret etmek değil. TÜİK’in vazifesi gerçekleri açıklamak. O nedenle bu sayının öteki bağımsız araştırmacılar ile paralel noktaya gelmesi bu açıdan kıymetli.
“EN VARLIKLI İLE EN FAKİR ORTASINDAKİ GELİR FARKI 25 30 KATLARA KADAR ÇIKTI”
*Enflasyon Türkiye’de gelir dağılımı uçurumu o kadar büyüdü ki… En varlıklı ile en fakir ortasındaki gelir farkı 25- 30 katlara kadar çıktı.
*Dolayısıyla bu kadar büyük bir gelir dağılımı eşitsizliğinin olduğu bir ülkede enflasyon sayılarının tıpkı vakitte gelir kümelerine nazaran hesaplanması ve açıklanması son derece yaşamsal.
*Bizlerin fiyatlarını belirleyen bu enflasyon sayılarının birebir vakitte bu kadar büyük bir gelir uçurumunun olduğu bir ülkede gelir kümelerine nazaran hesaplanması da değerli.
*TÜİK’ina açıkladığı yüzde 73’lük besin enflasyonunun emeklilerde yüzde 90 olması en düşük gelir kümesinde yüzde 115 olması bizim araştırma dairemiz DİSK-AR tarafından TÜİK’in ham dataları üzerinden yapılmış hesaplamalardır.
*Dolayısıyla Türkiye’de temel sıkıntı bu yüksek enflasyon karşısındaki gelir kaybını giderecek bir fiyat siyaseti, bununla birlikte bir vergi siyaseti ve enflasyonla aktif bir çabayı önüne koyan temel yapısal siyasetlerdir. (ANKA)
