DİSK’ten vergi adaletsizliği vurgusu

DİSK Genel Lideri Dilek Çerkezoğlu ve konfederasyon üyeleri, Edirne’den başlatılan yürüyüş kapsamında bugün Eskişehir’e geldi.

Çerkezoğlu, Tepebaşı ilçesi Ulus Anıtı’ndaki mitinginde Tepebaşı Belediyesi Paklık İşleri işçisi tarafından oluşturulan Eko Gösteri kümesinin şovları ile karşılandı.

‘Gelirde adalet, vergide adalet. İnsanca yaşayacak ücret’ yazılı pankartın açıldığı mitingde sıkı sık ‘İnadına sendika, inadına DİSK’, ‘Sefalete teslim olmayacağız’, ‘Vergide adalet gelirde adalet’, ‘Birleşe birleşe kazanacağız’, ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’ sloganları atıldı.

DİSK Genel Lideri Dilek Çerkezoğlu, yaklaşık 2 yıldır Türkiye’nin içine girdiği ağır tablo karşısında her gün yoksullaşıldığını belirterek, “Her gün alım gücümüzün düştüğü yüksek enflasyon karşısında her gün fiyatlarımızın gerilediği bu da yetmiyormuş üzere ağır vergi yüküyle her gün daha fazla ezildiğimiz bu süreçte bu çabayı daima birlikte büyütüyoruz. Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz. Bunun için binlerce imza topladık. Maliye Bakanlığı’na götürdük. Çalışma Bakanlığı önünde kitlesel açıklamalar yaptık. Adaletli bir vergi sistemi için hazırladığımız kanun teklifini de Meclis’e verdik. Artık süreci takip ediyoruz. Yani az kazanandan az çok kazanandan çok alınan adil bir vergi sistem, için yapılması gerekenler çok açık” diye konuştu.

“VERGİYİ TABANA DEĞİL TAVANA YAYMALI”

Dünyada emekçi ile işverenin tıpkı oranda vergi ödediği öteki bir ülke olmadığını söz eden Çerkezoğlu şunları söyledi:

*Dünyada emekçilerin, çalışanların fiyatları yıl içinde düşerek, ellerine daha az fiyatın geçtiği öbür bir ülke yok. Bizler ürettiğimiz bedelden hakkımızı alamadığımız üzere aldığımız fiyat de düşüyor. Ocak, şubat, mart ayında aldığımız maaşı ekim, kasım, aralık aylarında alabilmek için vergide adalet diyoruz.

*Ülkeyi yöneten iktidar bütün vergi yükünü çalışanın, işçinin, halkın üzerine yüklemek için siyasetlerini hayata geçiriyor. Seçimden çabucak sonra KDV, ÖTV dediğimiz dolaylı vergileri artırdılar. Motorlu Taşıt Vergisini bile yılda iki sefer aldılar. Bütün vergi yükü bizim üzerimizde. Hala ağızlarını açtıklarında vergiyi tabana yaymaktan kelam ediyorlar.

*Bu ülkede vergiyi tabana değil tavana yaymak lazım, tavana. Yani az kazanandan az vergi, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi istiyoruz. İktidara sesleniyorum; şayet daha fazla vergi almak istiyorsanız, şayet vergi gelirlerini artırmak istiyorsanız artık emekçinin, işçinin, emeklinin, halkın cebine bakmaktan vazgeçin.

*Etrafınıza bakın. Kar rekorları kıran şirketlere bakın, katbekat kar bilançoları açıklayan bankalarınıza bakın, kur muhafazalı mevduattan bir kuruş vergi almadan milyonlar kazananlara bakın. Artık kâfi diyoruz, kâfi.

*Çekin elinizi soframızdan, çekin elinizi soframızdaki ekmeğimizden, çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğinden. İşte bu nedenle vergide adalet diyoruz. TBMM’deki bütün siyasi partilerdeki milletin vekili olarak oraya giden 600 milletvekiline davetimiz, adaletli bir vergi sistemi için hazırladığımız kanun teklifini oybirliği ile Meclis’ten geçirin.

“ASGARİ FİYATLA ÇALIŞANLARIN ORANI YÜZDE 70”

İnsanca yaşayacak bir fiyat ve vergide adalet davetinde bulunan Çerkezoğlu, minimum fiyatın yılda bir sefer belirlenecek olmasına da reaksiyon gösterdi. Çerkezoğlu şöyle konuştu:

*Cumhuriyetin ikinci yüzyılında baktığımızda tüm parametrelerde, tüm ölçülerde maalesef geriye gitti. Ürettiğimiz pahadan aldığımız hisse, emeğin ulusal gelirden aldığı hisse Cumhuriyet seviyesinin en geri düzeyinde yüzde 2’lere düştü. İşte o nedenle gelirde adalet istiyoruz. Artık minimum fiyatın belirlendiği bu süreçte tekrar alanlardayız, yeniden meydanlardayız. Minimum fiyat belirlenecek kısa bir müddet sonra.

*Bu ülkede minimum fiyat bir sembolik fiyat değil. Bütün dünyada sembolik bir fiyat olan, çalışanların yüzde 1’inin, 2’sinin, 3’ünün taban fiyatla çalıştığı dünyada, Türkiye’de minimum fiyat bir ortalama fiyat. Çalışanların yarısından fazlası taban fiyat ile çalışıyor. Özel kesimde taban fiyatla çalışanların oranı yüzde 70. Böylesi bir ülkede yaşıyoruz.

*Yani minimum fiyat o nedenle son derece değerli. Minimum Fiyat Tespit Komitesi iki tane toplantı yaptı. Birinci toplantı yarım saat, ikinci toplantı bir saat sürdü. Artık üçüncü ve dördüncü toplantıyı bekliyoruz. Bir masanın etrafına 15 kişi toplanıp milyonlarda personelin, işçinin, emeklinin hakkında karar verdiği bir taban fiyat belirlenme süreci hak mıdır, reva mıdır, demokratik midir?

“ASGARİ FİYAT TOPLU PAZARLIKLA BELİRLENMELİ”

DİSK olarak taban fiyatın bu türlü tespit edilmesini kabul etmediklerini belirten Çerkezoğlu, “Asgari fiyat, devletin toplumla yaptığı en büyük toplu mukaveledir. Gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmelidir. Bütün sendikaların, konfederasyonların masada olduğu ve uyuşmazlık durumunda grev hakkımızın olduğu gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmelidir. İşte bu türlü olmadığı için bugün minimum fiyat açlık hududunun bile altına gerilemiş durumda. İnsanca yaşayacak bir fiyat için, minimum yaşamak istemiyoruz diyerek minimum fiyat değil toplu kontrat demek için, gelirde adalet, vergide adalet için tekrar alanlardayız. Taban fiyatta biz sayıların peşinde koşmak istemiyoruz. İnsanca yaşayacak bir fiyat istiyoruz. Ürettiğimiz bedelden hakkımızı istiyoruz” dedi.