Yaşam

Diyet Yaparken Kilo Verme Sürecinde Kilo Duraklaması: (Plato Evresi) Nedir?Nasıl Üstesinden Geliriz?

Paylaş:

Diyetin ilk dönemlerinde normal kalori alımı azaltıldığı için ihtiyaç duyulan enerji vücutta kas ve karaciğerde depolanan ve yapısında su barındıran glikojeni parçalayarak sağlar. Glikojen kısmen sudan oluşur. Bu nedenle, glikojen enerji için yakıldığında, suyu serbest bırakır ve bu da çoğunluğu su olan kilo kaybına neden olur. Fakat bu etki geçicidir.

Kilo verdiğinizde, yağ ile birlikte biraz kas kaybedersiniz. Kas, kalori yakma hızınızı (metabolizma) korumanıza yardımcı olur. Böylece kilo verdiğinizde metabolizmanız yavaşlar ve daha ağır kilonuzla karşılaştırıldığında daha az kalori yakmanıza neden olur.Bu durum diyet ile yapılan egzersiz içinde geçerlidir. Yeni kilo verme rutininizin egzersiz kısmı söz konusu olduğunda, vücudunuz da size karşı çalışıyor. Siz egzersiz yaptıkça vücudunuz enerji tasarrufu konusunda daha verimli hale geliyor. Başka bir deyişle ilk başlarda yapılan egzersiz ile yakılan kalori miktarı, vücudun adaptasyonu ile aynı egzersiz için gittikçe düşüyor. Örneğin 30 dk koşuda 400 kalori yakarken bu ilerleyen dönemde 300 kaloriye düşer.

Daha yavaş metabolizma, kilo vermenize yardımcı olan aynı miktarda kalori yeseniz bile kilo kaybınızı yavaşlatacaktır. Yaktığınız kalori, aldığınız kaloriye eşit olduğunda bir platoya ulaşırsınız.

Uzun süre diyet yapmanın zorlukları nedir?

Obezite tedavisinde uygulanan diyetlerin temeli negatif enerji dengesine dayanmaktadır. Özellikle ilk 1-2 hafta hızla kilo kaybı gözlemlenirken hedef kiloya yaklaştıkça kilo kaybında yavaşlamalar gözlemlenir. Günümüzde kısa sürede yüksek kilo kaybı vaat eden diyet programları mevcut. Ancak yapılan araştırmalar, kısa süre uygulanan çok kısıtlayıcı diyetler yerine uzun vadede sürdürülebilir bir beslenme planı uygulamayı önermekte.

Biyolojik, davranışsal ve obeziteye sebep olan çevresel faktörlerin etkisi ile “uzun süreli kilo denetimi” oldukça zorlu bir süreçtir.

Gıda endüstrisindeki gelişmeler, işlenmiş/paketli ürünlere kolaylıkla ulaşılması, sebze/meyve yerine bu ürünlerin tercih edilmesi, yoğun çalışma saatleri ve hareketsiz yaşam, evde yemek hazırlayamamak gibi pek çok faktör; bireylerin besin alımını arttırıp hareketini azaltarak kilo artışına zemin hazırlamaktadır.

Kilo duraksaması (plato evresi) neden gözlemlenir?

Kilo kaybı iştahı arttıran, tokluk hissini azaltan hormonal adaptasyonlarla seyreder. Bu sebeple direnç devam eder ve uzun süreli kilo korunmasına engel olur.

6 ayda vücut kütlesinin yüzde 10’unun kaybının ardından kilo duraksaması (plato evresi) ve verilen kiloların tekrar alınması yaşam tarzı değişikliği ile zayıflayan bireylerde olağan ve beklenilen bir durumdur.Plato etkisi hangi yöntemle olursa olsun; ister ilaç desteği ile ister yaşam tarzı değişikliği ile mutlaka başınıza gelir. Ancak bu evrenin uzunluğu kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Örneğin; bariatrik cerrahi hastaları, diğer hastalara oranla daha uzun süre plato evresinde kalabilirler.

Plato etkisinin nedeni ile ilgili iki hipotez vardır:

Hipotez 1: Vücudun kilo vermeye adapte olmaya başlaması ve ek kayıplara karşı bir savunma sistemi oluşturmasıyla plato evresi arasında ilişki kurulmuştur.

Hipotez 2: Bireylerin diyete olan uyum ve bağlılığında azalmayla plato evresinin ortaya çıkabileceği öne sürülmüştür.

Bilim ne diyor?

Bireylerin psikolojik sağlığı, kilo verme döneminde yaşayacağı hayal kırıklıklarından negatif etkilenebilir. Ancak makul hedefler konulduğunda ve olası kilo duraksaması durumunun yaşanabileceği belirtildiğinde süreç daha rahat atlatır. Hatta gerekirse klinik psikolog desteği de alınabilir.

Çok düşük kalorili, hipokalorik, diyet müdahalesinin başlangıçta hızla kilo kaybı sağladığı; ancak ardından plato evresine girildiği, farklı müdahalelerin sonunda da aynı noktaya varıldığı saptanmıştır.

Ayrıca çalışmalar da göstermektedir ki, enerji kısıtlaması strese neden olmaktadır. Stres ise uzun vadede sinirleri etkileyerek beslenme bozukluklarına yol açmaktadır. Çok düşük kalorili, katı kurallı ve kısıtlı diyetlerin 2 günden fazla uygulanmaması gerekir. Açlık hali, kişinin kortizol seviyesinin artmasına ve buna bağlı olarak da kilo geri kazanımına sebep olmaktadır.

Herhangi bir kilo kaybı olmamasına rağmen, bireylerin hali hazırda diyetin sürdürülebilirliği ile ilgili algısı değişebilir. Örneğin, porsiyon miktarının bilinç dışı artması gibi. Bu nedenle fazla besin tüketiminin önüne geçilebilmesi için göreceli olarak devamlı bir çabanın gösterilmesi gerekmektedir.

Nasıl üstesinden geliriz?

Kilo duraksamasının (plato evresinin), uygulanan diyetin çeşidinden bağımsız olarak her diyet yapan bireyde gözlemlenen bir vücudun kendisini koruma evresi olduğunu unutmayalım, yalnız değiliz!

Bu evrede herhangi bir “detoksvari”, “düşük kalorili diyet” uygulamak bizi başarıya götürmeyecektir. Yukarıda da belirttiğim gibi, her diyet mutlaka plato evresi ile sonlanır. Moral bozukluğu ile kaçamak yapıp sonrasında kendimizi aç bırakmaktansa sabırla “sürdürülebilir” sağlıklı beslenme planımıza devam edelim.

Fiziksel aktivitelerimizi aksatmayalım ve beslenme günlüklerimizi eksiksiz tutalım. Bu etkinin ciddi moral bozukluğu yarattığının farkındayım. O nedenle yeri geldiğinde klinik psikolog desteği ile ilerlemek bu sürecin daha sağlıklı geçmesine katkı sağlayacaktır. Ama inanın ki, geçecek. Sabırla ve sağlıkla yola devam.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu