Yazarlar

Doğan Özdemir -Corona Günlükleri-56

Paylaş:

Corona Günlükleri-56

Bıktım artık!

Hayatımın her hangi bir sürecinde bir kez bile olsun yaşatıldıklarımdan bıkıp bu güzel ülkemden çekip gitmeyi düşünmedim, kabul de etmedim. Ne olursa olsun bu ülke bizimdi, kimler geldi kimler geçti, bunlar da geçerdi elbet! Ama bıktım; özellikle son 18 yılda her geçen gün artan dozda bıktım! Ülkemden değil; onu bu hallere getirenlerden bıktım!

Siyasetin en tehlikelisi olan din ve etnik kökenlerin kişisel çıkarlara malzeme yapılmasından; her yanda pıtrak gibi biten kerameti kendinden menkul şeyhlerden-şıhlardan; düne kadar aynı coğrafyada birlikte yaşamakta olduğumuz insanlarla aralarına din, dil, köken gibi yapay ayrımların sokularak birbirine düşman edilmelerinden bıktım.

Yalanlardan bıktım! Siyasilerin hiçbir konuda söylediklerinin inandırıcı olmamasından, enflasyondan, işsizlikten, hasta ve ölüm sayılarına kadar halkı yanlış bilgilendirmelerinden ve doğrusunu ortaya koyanları bir kaşık suda boğmalarından; dün ak dediğine bu gün yüzü kızarmadan kara diyebilenlerden bıktım!

Devlet kavramının insanlar için olduğu gerçeğini örterek kutsal bir hava veren ve kendilerini de devlet yerine koyanlardan; Demokrasi gibi bir idari sistemi ortadan kaldıranlardan, yerine tek adamlık sistemini kuranlardan bıktım. Bunun daha çok demokrasi getireceğini savunan sistem yıkıcılarına inananların saflığından bıktım.

Ülkemiz pazarlanmasından, Cumhuriyet dönemi sanayi kuruluşlarını eşe dosta peşkeş çekenlerden; bununla da övünen zihniyetten bıktım. Hırsı aklının önünde giden, sadece kendi geleceğini düşünen, bunun için her şeyi göze alabilen kişilere göz yuman, “Gündöndü” gibi hep güneşe; yani güçlüden yana döneceklerle aynı gemide olmaktan bıktım. Koskoca ülkenin bir avuç adama peşkeş çekilmesinden, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı vergilerimizin hunharca belli kişilere aktarılmasından, bütçenin halkın yararına değil, belli kişilere harcanmasından bıktım. Kendini dünya lideri görüp halkının vergileriyle toplanan paraları har vurup harman savuranlardan, kendi halkı açlıktan ölürken bol keseden başka ülkelere para gönderenlerden bıktım. “Yurtta barış dünyada barış” ilkesini düşüncesizce çiğneyerek, halen kendini Osmanlı’nın yükseliş döneminde görüp çevresindeki ülkelere yüksekten bakıp ayar vermeye kalkanların şimdi yapayalnız ve kale bile alınmayacak hale gelmesinden bıktım. İhtirasları ve hırsı aklının önünde gidenlerin maşa gibi kullanıldıklarını bile fark etmemelerinden, ülkemizi karanlık ve bataklık alanlara sürüklemesinden, kahraman Mehmetçiklerimizin boşu boşuna yaban ellerde şehit olmalarından bıktım.

Doğanın katledilmesinden, nerede bir yeşil alan görülse oraya saldırarak betona çevirmelerinden, sularımızın yok edilmesinden, ormanlarımızın kesilmesinden, madencilere tanınan doğayı talan etme yetkisinden, HES’lere sularımızı yok etme sorumsuzluğuna kadar denizlerimizin, kıyılarımızın yasalara rağmen kişiselleştirilmesine göz yumulmasından bıktım.

Bağımsızlık adına bu ülkenin bir çakıl taşını bile kimselere verdirmediğimiz dönemler yerine onlarca adamızın Yunanistan tarafından işgal edilmesine göz yumanlardan bıktım.

Hukuku katleden ve siyasallaştıranlardan, insanların tek umudu olan bağımsız yargının talimatla siyasal yargı haline getirilmesine göz yumabilen kişilerden bıktım. Anayasanın göz göre göre yok sayılmasından, ana hükümlerine bile uyulmamasından, yasaların yerini KHK’ların almasından, muhalif görüşlerin acımasızca susturulmasından, hukukun siyasileştirilmesinden, açıkça talimat verilmesinden bıktım. Seçilmiş kişilerin uydurma bahanelerle görevlerinden alınarak yerlerine yandaş atamaların yapılabildiği bir hukuk sisteminde yaşamaktan bıktım.

Ülkeyi yasalarla değil, bir avuç mafya bozuntusuyla yönlendirmeye çalışanlardan, o kişilerin açıkça yoldaş-arkadaş-ülküdaş ilan edilmesinden, bir Cumhuriyet Savcımızın da çıkıp suçu ve suçluyu övme fiilinden dolayı ağzını bile açamamasından bıktım. Açılımlarından, terörist başıyla toplantılarından, mesajının Diyarbakır meydanında okutulmasından, kardeşinin TRT’ye çıkarılmasından, sokakların kazılıp bombalı tuzak haline getirilmesine seyirci kalınmasından; sonra da hiçbir şey olmamış gibi yapılanları inkâr edebilmelerinden, bu iki dilli siyasetten ve yine bunları görmezden gelip çadır mahkemeleri bile kurabilen hukuktan bıktım.

Tüm bunlar olurken; aşı, işi, evi, cebinde üç kuruş parası, geleceği olmayan, yarını, desteklediği siyasilerin iki dudağı ve cebine sadaka gibi sunduğu üç beş kuruşa bağlı insancıklarımızın gözlerine çekilen kapkara örtüyü çıkarıp atamamalarından; kendilerini ipinden tutunca cennete götüreceklerine inandıkları şeyhleri tarafından çocuklarına tecavüz edilmelerine seyirci kalmalarından, ırz düşmanlarına bile “o Müslüman adamdır, yapmaz, yapsa bile bir açıklaması vardır” saflığıyla inanmalarından; elektriğini, suyunu, doğalgazını, ev kirasını ödeyemeyen, eve ucuz ekmek alabilmek için kuyruğa giren, çocuğuna şeker alamadığı için utanan; ama tüm bunların nedenini Allah’tan saymaya alıştırılanlardan, bu nedenle hesap soramayanlardan; onların da haklarını savunmak için çabalayan, sokaklarda eylem yapan, gaz yiyen, ceza alan, hapislere düşen, hatta canını verenlere karşı “bunlar kimin için mücadele ediyor” sorusunu soramayan ve yanıtını da veremeyen kişilerden de bıktım! Bunlara rağmen yaşadıklarını onuruna yediremeyen insanlarımızın ırzı, namusu, işi, aşı, evine ekmek götürememenin, çocuğuna harçlık verememenin, borçlarını ödeyememenin utancıyla canına kıymalarından kahroldum, üzüldüm, ezildim, bıktım.

Şunu anlayamadılar; size dar gelen, o mücadeleleri verenlere bol geliyor; uyanın! Onlar gaz, cop, kurşun yerken sizlerin ve ülkenin geleceği için mücadele ediyorlar. Eğer siz bunların farkına varamaz ve halen sizi soyanları desteklemeyi sürdürürseniz her geçen gün sıkıntınız daha da artacaktır. Çevrenize bir bakın, sokaklardaki eylemcileri iyice gözleyin. Onların çoğunu zaten tanırsınız. Evleri, işleri, emeklilikleri, sosyal yaşantıları sizin durumunuzdan çok ama çok daha iyidir! O zaman bu mücadeleyi kimin için yapıyorlar? Bir kerecik olsun o beyninizi çalıştırın; düşünün! Korkmayın; düşününce beyniniz acımaz!

Bıktım ama ne bu ülkeyi onlara bırakmaya, ne de kaçıp başka ülkelere yerleşmeye asla niyetim yok! Bu ülke ya onlara, ya bizlere dar geliyor! Bu nedenle bu uğurda kanımın son damlasına kadar mücadele etme azmimi asla kaybetmeyeceğimi de yineliyorum. Bu aydınlık ve çağdaş çizgide kıblesi “İnsan” olanlarla aynı tarafta olmanın kıvancıyla diyorum ki; Kurtuluş ve Kuruluş savaşlarını yüzünün akıyla vermiş bu ülke, öyle üç beş çapulcuya kolayına bırakılamaz! En koyu karanlık, aydınlığa en yakın zamanda olur! Ağır aksak da olsa yürüyen vicdana ve yasalara dayalı adalet, eninde sonunda doğruları bulup yanlışları yargılayacaktır.

“Susma, sustukça sıra sana gelecek!”

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu