Yazarlar

Doğan Özdemir- Yapanları hayırla anmak!

Paylaş:

Yapanları hayırla anmak!

Yıllarınızı verdiğiniz bir kentin sizde bıraktığı derin anılar olacaktır. Örneğin; şu yamaçta bir zamanlar boydan boya meyve bahçeleri varmıştır, siz de ilk meyve hırsızlığınızı orada yaparken komşunuza yakalanıp kulaklarınız çekilmiştir. Veya deniz kenarındaki o kuytu yeşillikte komşu kızı ilk göz ağrınızla buluşmuşsunuzdur. Ya da bir zamanlar futbol oynadığınız koskoca alanlardan kan ter içinde akşam yemeğine yine yetişememiş ve yine babanızdan fırça yemişsinizdir.

O çocukluk günlerinin üzerinden geçen ilk 10-15 yılda o devasa meyve bahçelerinin nedense birdenbire yok oluverdiğini ve yerlerine onlarca binaların dikildiğini gördüğünüzde artık oralardan geçerken sadece çekilen kulağınızın acıdığını değil, yüreğinizin bir taraflarının yandığını duyumsarsınız!

Top oynadığınız, bisiklete bindiğiniz, bayram kutlamalarında kurulan lunaparkta gönlünüzce eğlendiğiniz yerlerin ise küçüle küçüle bir avuç kalmış, çevresi koskoca binalarla çevrilerek nefes alınamaz hale gelmiş olduğunu gördüğünüzde, akşam babanızdan yediğiniz fırçanın değil, çocukluğunuzun nasıl çalındığının acısını yaşarsınız.

Deniz kıyısına doğru uzanan o doğal yeşil alanların artık bırakın çocukluk aşkınızla el ele tutuşmak için gidebildiğiniz sığınaklar olmasını; kıyıya ulaşmak için para vermeden geçilemeyen yerlere dönüştüğünü görür, avucunuzda sevgilinin sıcaklığını değil, yüreğinizdeki acının ateşini duyumsarsınız.

Hele o günlerin üzerinden 20-25 yıl daha geçmişse, yaşınız kemale ermiş, olan biteni artık anılar hanesinden okur duruma gelmişseniz, o zaman bu küçücük anı kırıntılarının artık ulaşılamaz hale geldiğini görür ve derin bir “ahhh” çekersiniz! Çevrede artık ne bir meyve bahçesi, ne bir yeşil alan, ne bir toplanma alanı, ne kıyıdan bir koşuda girivereceğiniz deniz falan kalmamış olduğunu içiniz yanarak görürsünüz. Tepeden aşağı bakarken o hafif tatlı eğimde denize kadar olan alanda yemyeşil bahçeler içerisinde birbirine yakın komşu evlerinin sadeliği ve küçücük güzellikleri kaybolup gitmiştir. Artık yukarıdan bakınca gözünüzün önünde devasa beton yığınları Çin Seddi gibi denizi ve çevreyi görmenizi engeller hale gelivermiştir. Denize bakıp dinlenmenin yerini betonları izleyip yorulma alacaktır.

Hele bir iki katlı alçak ve bahçeli evlerin sıralandığı sahile yakın yerlerde, arkadaki yükselen eğime uygun az katlı binalarda yaşayanların da bu eşsiz manzarayı görmesini engellemeyecek şekilde olan yapılanma, en ön sıraya 7-8 kat beton setler dikilerek nasıl yok edildiğinin hayal kırıklığını yaşarsınız.

Artık her geçen gün çocukluğunuzun anılarından arta kalan değerler tek tek yok olmaya ve unutulmaya başlamıştır. Yaşadığınız kenti tanıyamaz hale gelirsiniz. Kentin tarihi ve coğrafi yapısı hızla değişirken acaba sizde ne gibi değişiklikler olacaktır?

Bu durumları yaratanın kendiniz olduğunu görmezden gelmeye çalışırsınız; ama vicdanınız bunu yutmaz, size karşı çıkar. İçinizden ha bire “sen de suçlusun!” diye haykıracaktır.

“Neden ilk sarı öküzü verirken sesini çıkarmadın?” sesi hep kulaklarında çınlayacaktır. Sadece sende mi? Hayır; elbette bu kentte yaşayan herkeste böyle olmalıdır. Ama yaşamın gerçekleri hiç de bu kadar basit değildir! Herkesin ortak yaşam alanı olan kentin, bir avuç rantiyenin çirkin emellerine teslim edilirken acaba sana da bir “sus payı” mı verilmiştir? Bu kadar yıkıma başka türlü nasıl karşı çıkmadın? Tek başına kalacağından mı korktun? İşte bu “iç sesler” bundan sonraki yaşamında hep kulaklarında acı acı çınlayacaktır; çınlamalıdır da!

Çünkü koca ustanın dediği gibi “suçun çoğu sendedir!” Ya da “hiçbir şey yapamıyorsan kollarını açıp korkuluk” bile olamayacak mısın, sorgulamalısın.

Bunları anlatırken karşımıza “şehirleşme, altyapı-üstyapı, çekim merkezi, falan-filan gibi çok “çarpıcı” gerekçelerle yaptıklarını savunanların çıkacağını da hiç unutmuyorum. Ama “kaş yaparken göz çıkarmanın” farkına varılmasını istiyorum. Çünkü bir kent, tüm içinde yaşayanların çocuklarına bırakacağı ortak mirastır.

Sonradan gediğim ve günden güne yıkımına tanık olduğum bu kentte her önünden geçtiğimde denizle arama giren o devasa binaları, sahili işgal edenleri, tepeden bile aşağıyı görmeme engel olan beton yığınlarını, yan yana yürüyecek kadar bile olamayan daracık caddeleri, yok edilen park ve bahçeleri şaşarak izliyorum. Bunlarla birlikte koskoca alanlara dağılmak varken kenti bir noktaya üst üste istifleyen binaları, düşünceyi, gerekçeyi, kafamı ne yana çevirsem gözüme batan bu çirkinlikleri her gördüğümde ne mi yapıyorum?

Bunlara izin veren en baştakinden en sondaki yetkilisine kadar tamamının yedi sülalesini rahmetle anıyorum! Bundan sonra da benzerlerini yaparak kent tarihine imza atanları da aynı şekilde anmaya devam edeceğim.

Ha; bir de ömrüm yeterse, tüm bu olumsuzlukları yapanların eserlerini ve ne zaman yapılmasına göz yumduklarını bir kitap haline getirip kent müzesine armağan etmek istiyorum. Gelecek kuşaklara unutulmaz bir anı olsun diye!

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu