Doha:Güvercin evlerinin başkenti

Doha’da yaşamaya başladığımda  bu şehre sanat, kültür  gözüyle bakabilen birileri var ve o bakış bu ülkenin kaderini değiştiriyor diye düşünürüm. Değişim için kaliteli düşünebilen bir kişi bile yetmez mi? Burada çok güzel bir kültür köyü var. Yıl boyunca opera gösterileri, sergiler, konserler, açık hava film gösterimleri, sokak gösterileri, yerel dans gösterileri bu köyde gerçekleşiyor.

Kültür köyü mavinin tam yanında gökdelenlerle göz göze… Köyde uğranabilecek şık restoranlarda mevcut. Eğer bir gün yolunuz Doha’ya düşerse bu köy ve İtalyan heykeltraş Lorenzo Quinn’in “The Force of Nature (Doğanın gücü) eseri nerede” sorusu olmalı. Yaklaşık iki buçuk metre uzunluğundaki eser yer çekim yasasına meydan okuyan Doğa Ana figürünü , yerküreyi kendi etrafında döndürürken betimliyor. Lorenzo Quinn’in esinlediği olaylar dünyanın birçok yerindeki kasırgaların yol açtığı yıkımlar. Eserde şekillendirilen kudretli ve öfkeli imaj bize doğanın gücünü hem de Quinn’in ifadesiyle güvende olduğumuz duygusunun sahteliğini hatırlatıyor. Bir de estetiğin sanatsal düzlemdeki yansıması geleneksel güvercin evleri var. Günahsızlık, sevgi ve barışın simgesi güvercinlerin birada yaşaması için inşa edilmiş yuvalar harika… Peki kültür dolu Doha’da gezilecek yerler bu kadar mı? Tabii ki değil. Size altı önerim daha var.Birileri bana doğada önce bir kare yakala ilk bakışta umudu, kadını ve yarınları simgelesin deseydi ilk çekeceğim foto olurdu. Bu parkta sanat eserlerinin, çocukların arasında yürürken onlarca hamile ağacın ahengini görür ve sorarsınız kendinize… Alexander Pope “Bir ağaç herhangi bir prensten daha soyludur” sözünü söylemeden önce acaba  görmüş müdür hamile ağaçları? Peki ya Nazım Hikmet görseydi kaç şiir daha yazardı “yaşamak  bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçesine” mısraları üzerine.

Müze rengârenk klasik arabaları da içeren Katarlı ailenin 15 bin parçalık koleksiyonundan oluşuyor.

Rengârenk binaların arasında  kano yaparken , renklerin ve onlarca farklı ülkeden gelen insanların bir şehrin dokusunu nasıl değiştirdiğini eklersin masala, renkler ve insanlar  olmasaydı bu şehir çölün kahverengisinde sıkışıp kalırdı.

Louvre piramidinin mimarı 91 yaşındaki Leoh Ming Pei  tarafından tasarlanmış. Katar Kraliyet ailesinin 1980’lerden beri İspanya, Mısır, İran, Irak, Türkiye, Hindistan, Orta Asya’dan topladığı 7 ve 19. yüzyıl arasındaki el yazmaları, dokumalar, metal, cam ve seramik objelerden oluşan bir koleksiyon sergileniyor. Türk inşaat firması tarafından inşa edilmesi dolayısıyla müze de gezmek ayrı bir gurur verici.

Katar’ın simgesi olan beyaz oriksleri görmek isterseniz Doha’ya yarım saatlik uzaklıktaki bu çiftlik ziyaret edilebilir. Beyaz Oriksler nesli tükenmekte olan bu bölgeye ait antilop türüdür.

Otantik doku , açık hava, güvercinler yerel halk, sokak ressamları, Katar’a özgü alışveriş tek destinasyonda olsun diyorsanız Souq Waqıf ilk gezilecek yer.

Hürriyet