Ekonomi

Dolar sahiplerini korkutan uyarı: Merkez Bankası döviz hesaplarını dondurabilir

Paylaş:

Haziran 2018 sonrasında hızlı ve istikrarlı bir yükselişe geçen dolar/TL paritesi, beraberinde tüm döviz türlerini de yukarı yönlü çekerken, Türk lirası son yıllarda eşi benzeri görülmemiş bir değer kaybına maruz kaldı.

AKP’nin ekonomi piyasalarına yönelik arka kapı müdahalelerinde kullandığı bir enstrüman haline dönüşen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), her ne kadar Anayasaya’ya göre “Türk lirasının değerini korumakla görevli ve bağımsız bir kuruluş” olarak tanımlanıyor olsa da, TL’nin değerini yabancı para birimlerine karşı korumayı başaramayarak, yanlış politikalarında ısrar etmeye devam etti.

2023 yılında yapılacak seçimler nedeniyle, mevcut hükümet tarafından yaz aylarında fiilen uygulanmaya başlanan ‘seçim ekonomisi’, beraberinde dolar kurunun uzun bir süre boyunca yatay seyir izlemesine yol açmış ve ekonomide görece bir istikrar ortamı oluşmuştu.

Fakat 11 şehiri etkisi altına alan ve 50 bin üzerinde vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açan Kahramanmaraş merkezli depremlerin 110 milyar doların üzerinde bir ekonomik tahribat yaratması ve bu bedele ilave olarak seçim nedeniyle hazineye binen yük, piyasalarda görece sağlanan stabil ortamı da yerinden sarstı. Dolar kuru 19.50 seviyelerini test ederken, Türkiye’de spot piyasaların merkezi Kapalıçarşı’da dolar 20.50 seviyelerini aştı ve dolarda gösterge ve serbest piyasalar arasındaki kur farkı 1 TL’yi geçti.

Tüm bu olumsuz gelişmeleri değerlendiren uzmanlar, sıradaki felaketin döviz hususunda bir karaborsa oluşması olacağını iddia ederken, ekonomist Atilla Yeşilada tarafından dolar sahiplerini korkutacak bir iddia ortaya atıldı.

Bu soruya “Çok fazla söylenti var. Bizimle temasa geçen yabancı yatırımcılar, devletin kurumlarının BDDK, SPK ya da diğerlerinin Erdoğan’ın kaybetmesi halinde, maksatlı bir şekilde döviz yükselsin diye getirilen bütün kısıtlamaları kaldıracaklarını düşünüyorlar. Ben açıkçası böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. Bizde devlet iktidardakine hep itaat eder, gittiğini anladığı anda işler değişir. Sayın Hanefi Avcı demişti, iktidardan gittiğin anda çay bile getirmezler.” sözleriyle yanıt veren Yeşilada, söz konusu senaryonun ihtimal dahilinde olmadığını söyledi.

Türkiye’nin bir yıl içerisinde ödemekle yükümlü olduğu ‘kısa vadeli borç’ oranının tarihin en yüksek noktasına ulaşmasına ilaveten, depremin ekonomik yükü ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki toplam mevduatın 1.9 trilyon liraya ulaşarak, tasfiyenin giderek zorlaşmış olmasına dikkat çeken Yeşilada, tüm bu sürecin ekonomi yönetimini radikal yasaklara itebileceğine göndermede bulunarak, şu ifadeleri kullandı:

“Çok farklı senaryolar mümkün. Örneğin seçimler 2. tura kaldı ama Meclis’te çoğunluğu da Millet İttifakı elde etti. 2. tura kadar beklenecek 14 günde Merkez Bankası’nın kararları acaba ne olur? İstikrarsızlık yaratmak, ‘Bakın Erdoğan giderse kriz gelir’ algısı oluşturmak için doların ipini serbest bırakabilirler mi? Bu 14 günlük sürede dövizin yükselmesini engellemek için maksatlı bir şekilde hiçbir önlem alınmayabilir mi? Elbette bunlar olağan şeyler, bizlerin de akıllarına acaba olur mu diye geliyor.

Hem Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği, hem de Meclis’te çoğunluğu aldığını düşünelim. bütçe açığı deprem harcamaları nedeniyle bu sene milli gelirin yüzde 6’sına kadar yükselebilir ve bunu dışarıdan borçlanma ile vergi toplayarak finanse edemeyeceğinize göre bankalara daha fazla düşük getirili şeyler kakalayarak halledeceksiniz. Bir noktada bu hükümet iktidarda kalırsa, bizim bankacılık sistemi de ABD’de çöken Silikon Vadisi Bankası’na dönüşecek. Muhtemelen de orada yaşanan krizin çok daha büyüğü ve yıkıcı olanı gerçekleşecek burada. Özellikle döviz birikimi olan vatandaşların buna dikkat etmesi gerekiyor.

Türkiye için seçimi kimin kazandığından bağımsız, her durumda olumsuz bir tablo ve acı reçetenin beklendiği aktarılıyor. Ben bu görüşe o kadar katılmıyorum çünkü biliyorum ki, şu anda yabancı yatırımcıların gözü tamamen Türkiye’de. Ankara ve İstanbul’a da geldiler bu hafta içerisinde. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inanırlarsa, bu ziyaret eden insanların yönettiği fonun büyüklüğünün de 1.5 trilyon dolar olduğunu hesaba katarsak, ben Türkiye’ye minimum 100 milyar dolarlık bir yabancı yatırım bekliyorum.

Hatta kur krizi yaşanmasını geçtim, Türkiye’yi bekleyen tehlikenin doların aşırı hızlı düşmesi ve TL’nin değerleşmesi halinde yaşanacağını düşünüyorum. İhracatçıyı sıkıntı içine sokmadan, TCMB bu konuda adımlar atıp geçmişte olduğu gibi döviz ihaleleri gerçekleştirecektir ve hem net rezervini yükseltirken, hem de mevcut swaplarını eritmeme yolunu uygulamaya karar kılacaktır. Böylece kredilibilitesi de yükselecek, aynı zamanda dövize bir saldırı olması da engellenecek.

Millet İttifakı’nın yayınladığı Ortak Mutabakat Metni, yabancı yatırımcıya da aynı zamanda güçlü bir mesaj. Kadro konusunda zaten bir sıkıntı bulunmuyor. Hatta sıkıntıyı bırakın belki de Deva Partisi ile İYİ Parti’nin güçlü ekonomi kadroları arasında bir rekabet dahi söz konusu olacak.

Büyük afetler bazen toplumların yeni bir sayfa açarak daha hızlı kalkınmasına vesile olur. Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde Sevr utancından Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyeti yarattık. Japonya ve Almanya 2ci Dünya Savaşında uğradıkları tarihi hezimeti, sanayi altyapıları ve beşeri kaynaklarını tamamen tüketmiş olmalarına rağmen, dünyanın en güçlü beş ekonomisi arasına yükselerek fırsata çevirdi.

Bazen de insanlık felaketten ders almaz. Covid-19 pandemisi ardından çoğumuzun hiç bir şey olmamış gibi eski davranışlarımıza dönmesi homo sapiensin miyopluğunun acı örneği.

Bizim rejim de asla felaketlerden ders almaz. Bu rejimin tek bildiği, hasta tedaviye cevap vermiyorsa, dozu ikiye katlamak. Berat Albayrak fiyaskosunun ardından Yeni Ekonomi Modeliyle ağır yaralı ekonomi ampüte edildi.

Deprem gibi nesillerce psikolojik travma yaratacak bir olaydan da fırsat yaratmaya çalışıyor bu rejim. Nedir bu fırsat?

Bu bahaneyle tüm muhalefeti, hatta daha da ileri giderek Kürt ve Alevileri bertaraf etmek.
Seçimi öteleyerek rant hortumunun ömrünü uzatmak.
Dünya kamuoyunun merhametine sığınarak bir kaç kuruş yardım alıp müteahhitlere dağıtmak.
Hiç bir plan-program olmadan deprem bölgesinde yeniden inşaata başlayarak yandaşlara rant, acısı henüz dinmeyen depremzedelere bir avuç sahte umut dağıtmak.

Eğer seçim ertelenecekse, hatta 18 Hazirana dahi kalacaksa, deprem harcamalarını seçim harcamalarını kısmadan gerçekleştirmek şart. Yoksa, seçmen küser. Depremde cukka musluğu kesilen yandaş iş kesimi seçim kampanyasının finansmanında hasis davranmaya başlar.

Ekonomi zaten harıl harıl büyürken bir de deprem harcaması yoluyla motora daha fazla mazot pompalamanın hem enflasyon hem de cari açığı katlanılamaz hale getireceğini anlamaz bu rejim. Meslektaş ve kardeşim Güldem Atabay’ın yazdığı gibi:

DÖVİZİN MİLİM YÜKSELMESİNE İZİN VERMEYECEK

“200 yıllık ekonomi külliyatına, yıllardır ekonomistlerin yaptığı uyarılara kulak tıkayan, paralı kadrolarıyla işin uzmanlarını düşmanlaştıran şekilde “faiz enflasyonun nedenidir” diye 2018’de başlayan rüzgârın nasıl bir hortum haline gelene kadar büyütüldüğünü izledik. Sırada döviz rezervleri swap hariç eksi 47 milyar dolara indirilerek “kolonları kesilen” merkez bankasının ilk depremde TL üzerinde yaratacağı enkaz var. Ve buna bağlı zincirleme kaza”.

Saray aklı bir dizi meslek şerefini para uğruna satan ekonomist ve rütbe uğruna cehaletin onlara yasakladığı postlara yapışıp ekonomiye yön veren bakan ve bürokratlardan oluşuyor.

TCMB enflasyon ve cari açık yükselirken, nominal döviz kurunu sabit tutmanın ağır ekonomik maliyetini anlayamayacak kadar ilkel bir beşeri yapıya sahip. İhracatta ivme kaybı ve döviz çıpasının enflasyonu bastırmakta sıfır fayda sağlamasına rağmen, yine de seçmeni hoş tutmak ve yeniden inşa faaliyetinde kullanılacak ithal ürünleri ucuza maletmek için, döviz kurunun milim yükselmesine izin vermeyecek.

Bu beyhude çabanın doğal sonucu da TL’nı ani bir saldırıya karşı savunacak FX rezervinin hızla erimesi. Net ve brüt rezervlerin son bir yılda sistemdeki dövizin büyük kısmının TCMB emrine tahsis edilmesine rağmen bir türlü büyümemesi bu yöntemin nasıl başarısızlığa mahkum olduğunu sokaktaki kadına bile anlatır, ama Kavcıoğlu sokağa çıkmaz, insan içine çıkamaz ki ders alsın.

Ne yapar Kavcıoğlu? Dövizde serbest piyasa rejimini terbiye etmeye kalkar. Yanına Hazine ve BDDK’yı da alarak her döviz işlemini denetim altına almaya kalkar. Bankalara döviz satarken ya da yurt dışına transfer ederken göz açtırmaz. Döviz kredi kullanmak Türk Ceza Kanuna dahil edilir. Artık yurtdışına para transfer etmek de fiilen yasaktır. Dış ticaretle uğraşan işdünyasının kur oynaklığına karşı en önemli savunma silahı olan forward işlemlerinde faiz artırılır. Bireylerin bu yolla servetlerini enflasyona karşı güvenceye almaları da yasaktır artık. Altın işlemlerinde alım-satım makası genişletilir. Yetmez altın ithalatına da sınırlama getirilir.

“ÖNCE BİREYSEL SONRA TİCARİ MÜŞTERİLERİN DÖVİZ MEVDUATLARI DONDURULACAK”

KKM ve TL mevduattan çıkacak fonların yastık altı dövize veya altına dönüşmemesi için de Borsa’ya hormonlu hıyar muamelesi yapılır. Doğal olarak ekonomi branşının 200 yıldır acı tecrübelerle edindiği tüm temel kuramlara aykırıdır bu çaba. Döviz rezervinde kanama durmaz, çünkü Türkiye her dönemde büyürken ithalata bağımlı bir yapı arzeder. Kredi ve nominal gelir genişlemesi her zaman döviz talebini de artırmıştır. Daha da kötüsü güvenilen dağlara kar yağmış, Putin’in RTE’ın seçilmesini finanse edecek kaynakları Ukrayna Savaşında buhar olup gitmiştir. Suudi Arabistan ve Katar’ın vadettiği $15 milyarın en fazla $2 milyarı gelmiştir. Çünkü, Arap zekası yarışta kaybedecek beygire para yatırmaz.

Bu kaygı verici gelişmelere bakıp ekonomide yön değişikliği beklemek hata olur. Dedim ya RTE rejiminin en temel fıtratı, hasta tedaviye cevap vermediğinde dozu ikiye katlamaktır. Bu gözlemden yola çıkarak, önümüzdeki haftalarda şiddetlenecek devaluasyon baskılarını dizginlemek için alınacak tedbir de belli:

Bu işlem zaten kurumsal mevduata yapıldı. İş dünyasının tüm serbest döviz birikimi KKM’de kitlendi. Şu ana kadar bireysel döviz mevduata konulan kısıtlamalar çok mütevazi kaldı, çünkü artık dolar zenginlerinin çoğunluğunu AKP seçmeni oluşturuyor. Ama, artık havuzda su bitti. Bu zengin AKP seçmenini dahi kayırmak imkansız. Fakir seçmenden bir kaç oy daha çalmak için döviz kurunun yatay kalması kaçınılmaz bir gereksinim. O zaman, yakında döviz mevduatını hesaptan hesaba transfer etmeye ve bankadan çekmeye de sınırlama gelecek

Tabi ki, mevduatın %55’ni tutan milyonerler aptal değil. Bu kadar serveti biriktirebilen bir birey herhalde onu koruyacak finansal bilgiye de sahiptir. Onlar bulutlara yazılan mesajı aldı.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu