Tarık Akan’ın cenaze törenine katılan Uğur Dündar, SÖZCÜ muhabiri Turgut Erat’a konuştu. Dündar; ”Türkiye çok değerli bir evladını kaybetti. Büyük bir Yurtsever, Cumhuriyet sevdalısı, Atatürk sevdalısı, devrimci, hep Türkiye’nin güzel yarınları için uğraş vermiş ve belki de bu nedenle genç yaşında kahredici bir hastalığa yakalanmış…” şeklinde konuştu.
Burada alkışlayanları görüyoruz. Bir de ne yazık ki onun arkasından hayır duası edecekleri yerde beddualar yağdıran, demedik laf bırakmayan, bizim dinimize hiç yakışmayacak lafları edenlerin sergilendiği bir yığın içimizi yaralayan lafların edildiği günü yaşıyoruz. Dinimiz gereği dua edeceğimize, bu tür sözler, bu tür düşmanlıklar bu toplumun ne hale getirildiğini gösteriyor.
İçimizi bir nebze ferahlatan, işte burada gördüğünüz toplumun bizi gördüğünde alkışlaması… Niçin alkışlıyorlar bizi? Biz ölümüne cumhuriyete bağlıyız. Biz ölümüne Atatürk devrimlerine bağlıyız.Biz ölümüne yurdumuza sevdalıyız. Başka Türkiye yok diye bağırıyoruz ve bütün uğraşlarımız Türkiye’nin daha güzel yarınlara kavuşması için. Bizi anlamayanlara ben ne desem az…
Onun eğitime yaptığı katkıyı ki bana göre en büyük hayırdır. Yoksul çocukları burslarla okutan bir Tarık Akan’dı o. Taş mektep taş gibi bir okul oldu. Andımızı yasakladılar ve Tarık Akan, Ataol Behramoğlu gibi büyük bir ozandan ricacı oldu. Öğrencilerinin isteği üzerine yeni bir andımız yazıldı. Ben de bunu dile getiren öyküsel bir yazı kaleme aldım, ölümünden 4 – 5 gün önce. Ertesi gün açtı telefonu o hasta haliyle bana teşekkür etme inceliğini gösterdi. O kadar da hassas kalpli bir insandı. Ben de ona söz verdim. Dedim ki; Pazartesi okullar açılacak. Çocuklarla hep birlikte andımızı okuyacağız ve sen de orada dimdik olacaksın Tarık dedim. Ama ne yazık ki ömrü vefa etmedi. Çok üzgünüm, acımız büyük. Türkiye çok büyük bir evladını kaybetti.
SÖZCÜ
