İSTANBUL (AA) – YEŞİM YÜKSEL – Gezegenin sunduğu 1 yıllık doğal kaynağın insanlar tarafından kullanımı ölçülerek hesaplanan Dünya Limit Aşım günü bu yıl 2 Ağustos olarak belirlenirken bu yılın kaynaklarını 214 günde tüketen dünya, yarından itibaren gelecek yıldan borçlanacak.
İklim değişikliği, dünya nüfusunda yaşanan artış, ormansızlaşma ve kentleşme gibi faktörler doğal kaynakların her geçen gün daha hızlı tükenmesine yol açıyor.
Dünyanın sunduğu 1 yıllık doğal kaynağın insanlar tarafından kullanımını ölçerek o yıla ait Dünya Limit Aşım Günü’nü hesaplayan Küresel Ayak İzi Ağı (GFN), 2023 yılına ait doğal kaynakların 2 Ağustos itibarıyla tükendiğini açıkladı.
Buna göre, kaynaklarını 214 günde tüketen dünya, 3 Ağustos'tan itibaren gelecek yılın kaynaklarını kullanmaya başlayacak.
GFN tarafından 1961 yılından bu yana kaydedilen veriler ışığında ilk küresel aşım, kaynakların 25 Aralık'ta tükendiği 1971'de saptandı. Covid-19 salgını nedeniyle doğal kaynak kullanımında azalma görülen 2020 yılı hariç, küresel limit aşım günü hemen her yıl bir öncekinden daha erken bir tarihe geriledi.
Her ülkenin kendine ait limit aşım günü ise ülke bazında tüketilen kaynaklara göre tek tek hesaplanıyor. Katar, bu yılki doğal kaynaklarını 10 Şubat'ta tüketerek gelecek yıldan borçlanmaya başlayan ilk ülke olurken bu ülkeyi sırasıyla, kaynaklarını 14 Şubat'ta tüketen Lüksemburg, 13 Mart'ta tüketen ABD, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri ve 23 Mart'ta tüketen Avustralya takip etti. Türkiye, doğal kaynaklarını 22 Haziran itibarıyla tüketirken, listenin son sırasında ise doğal kaynaklarını 20 Aralık'ta tüketeceği hesaplanan Jamaika yer aldı.
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, doğal kaynakların kullanımı esnasında ve sonrasında ortaya çıkan atıkların, çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi sırasında ekolojik ayak izinin hesaplandığını, Dünya Limit Aşım Günü’nün de dünyadaki doğal kaynakların ekolojik ayak izine bölünüp, o yılki gün sayısıyla çarpılarak belirlendiğini söyledi.
– “Nüfus artıkça insanoğlunun talepleri de artıyor”
Doğal kaynakların, nüfus artışıyla azaldığını, her insanın yaşadığı ülke ve coğrafyaya bağlı olarak farklı tüketim alışkanlıkları bulunduğunu belirten Dindar, “Nüfus arttıkça insanoğlunun talepleri de artıyor. Dolayısıyla daha fazla gıda, su ve enerji üretimi söz konusu oluyor. Bu da bizim doğal kaynaklarımızı hızla tüketiyor.” dedi.
İnsan ihtiyaçlarının büyük bir kısmının doğal kaynaklardan karşılandığına, su kaynaklarının yaklaşık yüzde 71'lik kısmının tarımsal sulamada kullanıldığına dikkati çeken Dindar, sosyoekonomik anlamda gelişmiş ülkelerde tüketimin diğer ülkelere oranla daha fazla olduğunu, tüket-at anlayışının da daha yaygın görüldüğünü kaydetti.
Almanya gibi sanayinin geliştiği ülkelerde doğal kaynak kullanımının giderek arttığının ve bu ülkelerde limit aşım günlerinin gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelere göre daha erken bir tarihe denk geldiğinin altını çizen Dindar, ABD'nin 5, Almanya’nın 3 ve Türkiye’nin 1,75 dünya varmış gibi doğal kaynakları kullandığını ifade etti.
Doğal kaynakların dünya üzerinde eşit şekilde kullanılmadığını ve bu durumun da toplumlar açısından önemli eşitsizlikleri beraberinde getirdiğini vurgulayan Dindar, şöyle devam etti:
“Dünya genelinde resmin bütününe bakmak gerekiyor. Neticede doğal kaynaklar ve dünya hepimizin. Temiz su, hava ve toprak hepimiz için sunulmuş bir kaynak. Afrika’da her gün açlıktan, susuzluktan ya da hastalıktan ölen insanlar var. Diğer tarafta ise sanki 5 tane dünya varmış gibi harcama yapma lüksüne sahip başka bir kıtada da farklı yaşam tarzı devam ediyor. Ulaşım araçları arasında karbon ayak izine en fazla neden olan uçaklar, gelişmiş ülkelerde daha sık tercih ediliyor. Sosyoekonomik anlamda daha fazla kalkınmış bir ülke vatandaşı dünyayı daha fazla görmek için seyahat etmek ister. Uzak ülkelere gitmek içinse uçak tercih edilir. Lüks tüketim alışkanlıkları olan bir toplumda daha fazla su ve enerji kullanılır ve karbon ayak izi de artar.”
– “Bilinçli tüketici algısının oluşması gerekiyor”
Gelişmiş ülkelerde sıklıkla görülen tüketim çılgınlığının en fazla tekstil sektöründe yaşandığını ve insanları sürekli yeni şeyler almaya mecbur bırakan bir sistem yaratıldığını işaret eden Dindar, bunun ortadan kaldırılması için bilinçli tüketici algısının oluşturulması gerektiğine değindi.
Doğal kaynakların hızlı tüketimi sonrasında ilerleyen yıllarda su ve gıda kıtlığı gibi sorunların baş gösterebileceği, bu durumun küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi olayların sonuçları arasında yer alan iklim göçüne neden olabileceği değerlendirmesini yapan Dindar, şöyle konuştu:
“Doğal kaynakların tükendiği ve insan sağlığını tehdit eden aşırı hava olaylarının yaşandığı bölgelerde hastalıklar da artıyor. Konu yine insan sağlığına geliyor. Aslında insanın yaşamını devam ettirebileceği optimum şartlara bile sahip olamayacağımız bir boyuta geliyoruz. Önümüzdeki günlerde kıtlık yaşamak istemiyorsak, doğal kaynak kullanımının belirli ölçüde sınırlandırılması gerekiyor. Yoksa gelecekten çaldığımız doğal kaynaklarla çocuklarımıza bırakabileceğimiz bir yaşam alanı kalmıyor.”
Doğal kaynaklardan tasarruf yapmanın mümkün olduğunu dile getiren Dindar, binalarda ısı yalıtımı ve güneş paneli uygulamalarını, atık suların bahçe sulamada veya tuvalet ve lavabolarda rezervuar suyu olarak kullanılmasını tasarruf örnekleri arasında gösterdi.
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,