Ekonomi

Ekmeğimizin De İşimizin De Düşmanı: Ekonomideki Büyük Sinsi Tehlike

Paylaş:

İktisatçı Prof. Dr. Yaşar Uysal, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde, ekonomide sinsi sinsi büyüyen bir sorunu gün yüzüne çıkardı. Uysal, Türkiye ekonomisinin gelecek yıllara damga vuracak en önemli sorunlarından birinin borçlar olduğunu belirterek, borcun daha çok borçlanarak çevrildiğine dikkat çekti. Uysal, yılın ilk 9 aylık dönemindeki verilere işaret ederek, “Dış borçlar için çevirme oranı yüzde 174,7 olmuş, yani geri ödenen her 100 TL’lik dış borç karşılığında 174,7 TL yeniden borçlanılmış. İç borçlar için çevirme oranı yüzde 249,4 olmuş, yani geri ödenen her 100 TL’lik dış borç karşılığında 249,4 TL yeniden borçlanılmış. Bu oran 2007 sonrasının en yüksek oranıdır” diye konuştu.

İç ve dış borç çevirme oranlarına bağlı olarak toplam borç çevirme oranı da yüzde 235’e yükseldiğini vurgulayan Uysal, şöyle devam etti:

“Yani geri ödenen her 100 TL’lik dış borç karşılığında 235 TL yeniden borçlanılmış. Kısaca ifade etmek gerekirse bütçe dengeleri bozulmuş, açık artmış, bu açığı kapatmak için ihtiyaç duyulan borçlanma miktarı da yükselmiş, ödenenden daha fazla borç kullanılmış. Dolayısıyla, faizlerdeki artışın da etkisiyle kamu, daha yüksek hale gelen borçlarını daha yüksek faizle bulduğu borçlar ile çevirmek zorunda kalacak, buna bağlı olarak kamu gelirlerinin daha büyük bir bölümü faiz ödemelerine gidecektir.”

UYSAL’DAN ÖNEMLİ UYARILAR

Uysal ile ocak-eylül dönemi bütçe gelişmeleri üzerinden Türkiye ekonomisini, 85 milyonun işini ve aşını doğrudan ilgilendiren konuları konuştuk. Sorularımız ve yanıtları şöyle:

Ocak-Eylül döneminde bütçe gelişmeleri incelendiğinde nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?

Bütçe gelir ve giderleri ile başlamak isterim. Bütçe gelirlerinin yüzde 74,2, giderlerinin yüzde 95,6 oranında arttığı, buna bağlı olarak da bütçe açığının 10,2 kat (yüzde 1026) yükseldiği görülüyor. Bu çok önemli ve endişe verici bir artıştır.

Vergideki adaletsizlik sürüyor mu?

Bütçe gelirlerinin en büyük bölümünü oluşturan vergi gelirleri yılın dokuz aylık bölümünde yüzde 81 oranında arttı. Ancak dolaylı vergi gelirlerinin yüzde 94,9, doğrudan vergilerin sadece yüzde 58,6 oranında artmış olması, vergi sistemindeki bilinegelen adaletsizliğin derinleştiğini ortaya koyuyor.

Yılın dokuz aylık bölümünde büyük tutarlı harcama kalemleri içinde en yüksek artışlar; sermaye transferleri yüzde 492, görev zararları yüzde 339 ile faiz yüzde 127 ve personel giderlerinde yüzde 117 gerçekleşmiş görünüyor. Sermaye ya da yatırım giderlerindeki artış yüzde 85 düzeyinde kalmış.

KİT’lerin görev zararlarında da ciddi bir artış gözleniyor. Öyle değil mi?

Evet, görev zararlarındaki artış büyük ölçüde TMO-TCDD-BOTAŞ ve EÜAŞ’ın işlemleriyle ilgili. TMO, hububat alımları için ciddi kaynak kullandı bu yıl. TCDD uzun yıllardır zarar ediyor, BOTAŞ ve EÜAŞ’ın doğal gaz ve elektrik sübvansiyonu nedeniyle harcamaları mevcut. Dolayısıyla büyük ölçüde bu alt kalemlerden kaynaklıyor.

Sermaye transferlerini biraz daha açar mısınız?

Sermaye transferleri 22,5 milyar TL’den 133,7 milyar TL’ye yükselmiş. Buradaki esas artış yurt içi sermaye transferleri içinde yer alan diğer hesabının 16,3 milyar TL’den 125,2 milyar TL’ye yükselmesiyle ilgilidir. Bunun da 100,6 milyar TL’lik kısmı Temmuz ayına kadar devam eden ve Hazine payına düşen Kur Korumalı Mevduat (KKM) ödemeleriyle ilgilidir.

Bütçe açığındaki bu rekor artışa bağlı olarak açığın finansman ihtiyacı da artıyor. Bu bağlamda neler söylenebilir? Saptamalarınız neler?

Yılın dokuz aylık bölümünde 512,6 milyar TL olan bütçe açığı, devletin avans ve emanet hesaplardaki varlıkları sonucunda 460 milyar TL’lik nakit açığına gerilemiş. Merkezi yönetim 460,5 milyar TL nakit ihtiyacına rağmen 677,5 milyar TL, yani fazladan borçlanmış. Böylece kasasında 217,4 milyar TL fazlalık oluşmuş.

Bu çerçevede dış borçlanma hakkında ne söylenebilir?

Yılın ilk dokuz aylık bölümünde 96,2 milyar TL’lik dış borç geri ödemesi yapılırken, 168,2 milyar TL yeniden borçlanma gerçekleştirilmiş. Böylece 71,9 milyar TL tutarında net dış borçlanma yapılmış.

Yine yılın ilk dokuz aylık bölümünde net 605,5 milyar dolarlık iç borçlanma söz konusu. Böylece yılın ilk dokuz aylık bölümünde hem iç hem de dış borçlarda artış yaşanmıştır.

Biraz da kamu borç stokuna ilişkin konuşalım. Gelişmeler nasıl?

Bütçe ve finansman boyutunda gerçekleşen gelişmelere bağlı olarak kamu borç stokunda da önemli bir artış yaşanmış. Nitekim 2022 yılı sonuna göre Ağustos sonu itibarıyla iç borç stoku yaklaşık 854 milyar TL, dış borç stoku kur artışlarının döviz cinsinden borçların TL değerini artırmasıyla 991 milyar TL, toplam borçlar 1 trilyon 845 milyar TL artış göstermiş.

Faiz ödemeleri katlanacak öyle değil mi?

Evet, bu veriler gelecek yıllarda bütçenin önemli bir bölümünün faize gideceğini gösteriyor. Dolayısıyla bütçede gerekli iyileşme sağlanamaz yani harcamalardan tasarruf yapılıp gelirler artırılmazsa, 1990’lı yıllara benzer bir bütçe yapısına geri dönülebilecektir.

Devlet bütçesindeki bozulmanın borçların artmasına neden olması, kendini borç çevirme oranlarında da hissettiriyor.

Nitekim, Yeniden Borçlanılan Miktar / Ödenen Borç Miktarı formülü ile hesaplanan bu oran borçların yönünü belirlemekte. Zira borç çevirme oranı (roll-over rate) yüzde 100’ün altında olduğunda borçların azalması, yüzde 100’ün üzerinde olduğunda artması söz konusudur.

Bu bağlamda yılın ilk dokuz aylık döneminde durum nasıl?

Dış borçlar için çevirme oranı yüzde 174,7 olmuş, yani geri ödenen her 100 TL’lik dış borç karşılığında 174,7 TL yeniden borçlanılmış.

İç borçlar için çevirme oranı yüzde 249,4 olmuş, yani geri ödenen her 100 TL’lik dış borç karşılığında 249,4 TL yeniden borçlanılmış. Bu oran 2007 sonrasının en yüksek oranıdır.

İç ve dış borç çevirme oranlarına bağlı olarak toplam borç çevirme oranı da yüzde 235’e yükselmiş, yani geri ödenen her 100 TL’lik dış borç karşılığında 235 TL yeniden borçlanılmış. Bu oran da 2007 sonrasının en yüksek oranıdır.

Bu durumu bir tümce ile analiz etmek isteseniz ne dersiniz?

Kısaca ifade etmek gerekirse bütçe dengeleri bozulmuş, açık artmış, bu açığı kapatmak için ihtiyaç duyulan borçlanma miktarı da yükselmiş, ödenenden daha fazla borç kullanılmış.

Dolayısıyla, faizlerdeki artışın da etkisiyle kamu, daha yüksek hale gelen borçlarını daha yüksek faizle bulduğu borçlar ile çevirmek zorunda kalacak, buna bağlı olarak kamu gelirlerinin daha büyük bir bölümü faiz ödemelerine gidecektir.

Türkiye ekonomisinin farklı boyutlarıyla görünümünü veren ödemeler bilançosu, Merkez Bankası bilançosu ve bütçe eş anlı olarak olumsuz sinyaller veriyor. Küresel konjonktürün de pek parlak olmadığı bir dönemde ortaya çıkan bu durum, ekonomide daha kapsamlı ve derinlikli önlemlere ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.

Ayrıca ekonomide mevcut sorunların sadece ekonomik/teknik önlemlerle çözülmesi de oldukça güç hatta olanaksız gibidir. Bu nedenle ekonomi yanında sosyal, politik ve kültürel boyutta da önlemler alınması gerekiyor. Dolayısıyla ekonomide yeni bir şeyler söyleme ve yapma zamanıdır. Temennimiz ekonomi yönetiminin gerekli bütünsel bir stratejiyi, tüm toplum kesimleriyle birlikte ortak akıl zemininde ortaya koyabilmesidir.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu