Emekliler isyan etti: Ayaklar altına düştük, baştakiler utansın

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) üyesi emekliler sorun ve taleplerini lisana getirmek üzere bugün Ankara Kızılay’da bir ortaya gelerek basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı emekliler ismine TÜED Mamak Şube Lideri Murat Tokgöz okudu.

Açıklamaya katılan 65 yaşındaki Nursel Tokgöz, vefat eden emekli eşinin maaşını aldığını belirterek geçinmesinin mümkün olmadığını belirtti “Hâlimiz çok perişan. Ne yapacağız bilmiyoruz” dedi. 7 bin lira kira ödediğini söyleyen Tokgöz, “Maaşım 7,5, emekli maaşı alıyorum. Bir formda geçiniyoruz, nasıl geçinirsek geçiniyoruz. Gerisini siz düşünün. Baştakiler utansın, nitekim utansınlar. Bizi bu hâllere düşürdükleri için” diye konuştu.

MUSA DALMA: AMELELİK YAPIYORUZ İŞ BULURSAK, O DENLİ ÇALIŞIYORUZ

61 yaşındaki emekli Musa Dalma ise, “Ben 25 sene ASKİ’de çalıştım. Gece gündüz bu millete hizmet ettim, kar kış demeden çalıştım. En yüksek primden maaşımızı ödedik. Artık ayaklar altına düştük. Bize hiç artırım vermediler. Emekçi emeklileri hiç artırım almıyor. Onun için geçinemiyoruz” sözlerini kullandı.

Evini daha evvel krediyle aldığını belirten Dalma, “Geçinemiyoruz yani. Amelelik yapıyoruz iş bulursak, o denli çalışıyoruz. İhtiyarız diye kimse iş vermiyor” dedi. Dalma taleplerini, “Bir babanın 30 lira parası var, iki çocuğu var, birine 22,5 veriyor, birine 7,5 veriyor. Bu adaletsizlik. Madem o denli, eşit biçimde versin. Biz meskene ekmek götüremiyoruz, mağduruz yani. Biz de artırım istiyoruz” sözleriyle lisana getirdi.

DÖNGÜ TOKGÖZ: BİZİM GİBİLERİ GÖRSÜNLER, BİR ŞEY YİYİP İÇEMİYORUZ

68 yaşında olan ve yalnızca emekli eşinin maaşıyla geçindiklerini söyleyen konut hanımı Döngü Tokgöz de meskeninin kira olduğunu, eşinin şeker ve tansiyon hastalığı olduğunu belirtti. “Günde 200 liraya yevmiyeye gidiyoruz” diye konuşan Tokgöz, “Ev sahibi çıkın diye elinden geleni yapıyor. Gücümüz olmadığı için yapamıyoruz. Gaz yakamadık, ütü yapamadım, 5 kuruş fazla gelecek diye” tabirlerini kullandı.

B12 kıymetinin düşük olduğunu ve kendisine et yemesinin söylendiğini kaydeden Tokgöz, “İlaç alıyoruz. Bu ay 300 lira ilaç parası verdim. Bilmiyorum ne yapacağız, şaşırdık kaldık. Şu sıcakta eşim yevmiyeye gidiyor” dedi.

Tokgöz son olarak, “Bizim gibileri görsünler. Bir şey yiyip içemiyoruz. Yumurta, peynir artık taneyle almaya başladık. Bizim gibileri görsünler” diye konuştu.

“EMEKLİLER 7 BİN 500 LİRAYLA YARI AÇ YARI TOK, ADETA ÖMÜR SAVAŞI VERMEKTEDİRLER”

Türkiye Emekliler Derneği Lideri Mamak Şube Lideri Murat Tokgöz, şu açıklamayı yaptı.

* “2023 yılının başından bu tarafa minimum fiyata yüzde 105, kamu görevlilerine 8 bin 77 liralık güzelleştirme ile birlikte yaklaşık yüzde 86 artırım yapılırken, emeklilere bu kesitin aşağı üst yarısı kadar artırım yapıldı. Elbette ki bu kesitlere yapılandıran çok demiyoruz. Çalışan arkadaşlarımız da hak ettiği fiyatları alamamaktadırlar. Fakat emekliler de taban ücretlilerle, kamu görevlileriyle tıpkı marketlerden, birebir alışverişi yapmaktadırlar. Kaldı ki, emeklilerin sıhhat sorunları nedeniyle kamu vazifelileri ve minimum ücretlilerden daha fazla sıhhat harcamaları vardır. Ona karşın emekliler 7 bin 500 liraya mahkûm edilmiş, adeta sefil bir formda yaşamaya mahkûm edilmiştir.

* 2023 yılında Temmuz ayı itibariyle en düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira yükseltilmiş görünmekle birlikte 6 bin liranın altında kalan emekli aylıklarına bir kuruş artırım yapılmamıştır, sıfır artırım almışlardır. 2023 yılı Temmuz ayı itibariyle açlık hududunun 12 bin lira, yoksulluk hududunun 38 bin liraya dayandığı düşündüğünüzde 7 bin 500 liralık aylıkla geçinmenin mümkün olmadığını ilkokul çocukları bile bilmektedir.

* Emekliler 7 bin 500 lirayla yarı aç yarı tok, adeta ömür savaşı vermektedirler. 1999 öncesi en düşük emekli aylığı aylık bağlama oranları yüzde 70’lerde iken 4447 sayılı kanunla aylık bağlama oranları bugün itibariyle yüzde 35’lere kadar düşmüş ve emekliler minimum fiyatın altındaki bir hayat çabasına mahkûm edilmişlerdir. Bugün 7 bin 500 lira alan emekliler şayet 1999’dan evvel emekli olmuş olsalardı bugün itibariyle yaklaşık 15 bin liranın üzerinde bir aylık almaları gerekirdi, en düşük emekli aylık alanların.

“SAYIN BAHÇELİ BİRDEN SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ VE EMEKLİLERİN UMUTLARINI SUYA DÜŞÜRDÜ”

* Temmuz ayının başında emeklilere yapılacak artırımlar Meclis’te görüşülürken TÜED olarak bütün üyelerimize bir davette bulunduk. İlinizde bulunan milletvekillerine, siyasi parti temsilcilerine, bakanlara, kime ulaşıyorsanız ‘Emeklilerin içinde bulunduğu durumu anlatın’ dedik. Bir milyon üyemizle Meclis’i adeta abluka altına aldık. Bu gayretimiz sonuç vermiş olacak ki, sayın Bahçeli’nin memurlara verilen artırımların emeklilere de yansıtılması tarafında bir açıklaması oldu. Bu açıklamayla hepimiz umutlanmıştık. Fakat her nedense sayın Bahçeli birden sessizliğe büründü ve emeklilerin umutlarını suya düşürdü. Sayın Bahçeli’den emekliler olarak en azından bir açıklama bekliyoruz.

* Memurlara toplu mukavele masası toplanmadan, toplumsal taraflar masaya çağrılmadan 8 bin 77 liralık artış öngörülmüş adeta toplu mukavele masası yok sayılmıştır. Birebir kanunun devamında, kamu görevlilerine yapılacak her çeşit güzelleştirmenin bu şahısların emekliliklerine de yansıtılması gerekmektedir. Toplu mukavele dışında yapılan güzelleştirme, toplu mukavele dışında yapıldığından kamu emeklileri bu güzelleştirmeden faydalanamamaktadır.

* Bizler emekli olana kadar hayatımızın en az 25 yılını toplumsal güvenlik sistemine prim ödeyerek geçirdik. Şimdi maaşımızı cebimize koymadan, çoluğumuzun çocuğumuzun muhtaçlıklarını karşılayamadan, bu devletin belirlediği oranda, bu devletin belirlediği Toplumsal Güvenlik Kurumu’na prim ödedik. Onların belirlediği kaidelerde emekli olduk. Artık hükümetin bir yetkilisi çıkıyor, emeklilerin bütçeye yük olduğundan bahsediyor. Biz emekli olana kadar bütün primlerinizi sizin belirlediğiniz oranda ödedik. Bütçeye yük olan birileri varsa emekliler değildir, emekliler primlerini peşinen ödemişlerdir.

* Bütçeye yük olan birileri varsa birkaç kurumdan ballı huzur hakkı alanlar, ömür uzunluğu milletvekili olarak maaş alanlar, kamunun bütün imkânlarını ömür uzunluğu kullananlardır.

“PRİM ÖDEMEMİZE KARŞIN NEDEN TOPLUMSAL YARDIMA MUHTAÇ HÂLE GELDİK?”

* 7 bin 500 lira emekli aylığı alan ve karı koca yalnız iki kişi yaşayan emekliler bile toplumsal yardıma muhtaç hâle gelmişlerdir. Emekli olana kadar 25 yıl prim ödedik, en az ödeyenimiz. 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl prim ödeyenimiz var. Prim ödememize karşın bizler neden toplumsal yardıma muhtaç hâle geldik? Buradan bütün emekli kardeşlerime sesleniyorum. Toplumsal yardımlara başvurmaktan hicap duymayınız. Hicap duyması gereken birileri varsa bizleri toplumsal yardıma muhtaç edenlerdir. 11 bin 402 liralık taban fiyatın üçte birini bile bize reva görenler hicap duymalıdır.

* Bugün iktidar sahiplerine seslenmek istiyorum. Anneniz aç yatmaktadır, annenizi toplumsal yardıma muhtaç etmeye utanmadınız mı? Uykularınız da mı kaçmıyor, sabahlara kadar nasıl uyuyabiliyorsunuz?

“CUMHURBAŞKANIMIZ ESKİ TÜRKİYE’Yİ GENÇLERE ANLATMA VAZİFESİ VERDİ”

* Bugün 12 Ağustos, Birleşmiş Milletler Dünya Gençlik Günü. Dünya Gençlik Günü’nüzü kutluyorum hepinizin. Sayın Cumhurbaşkanımız bize çok kıymetli bir vazife verdi. Cumhurbaşkanımız bize eski Türkiye’yi gençlere anlatma vazifesi verdi. Biz bu vazife yapmaktan onur duyarız.

* Sevgili gençler, bizim 100 yıllık ulu tarihimizde kahramanlıklarımız, sevinçlerimiz, gözyaşlarımız, meşakkatlerimiz var. Tamamını sizlere anlatmak istiyoruz, lütfen bizi bulunuz.

* Bizleri nerede bulacağınızı anlatmak istiyorum. Bizler, sabah namazından sonra ana besin unsurumuz olan ekmeği 2 lira ucuza almak için Halk Ekmek kuyruklarındayız. Biraz para biriktirdiysek 250 gram kıymamızı biraz daha ucuz almak için Et ve Süt Kurumu’nun önünde kuyruğa girmekteyiz. Mesai saatlerinde, hükümetin tabiriyle ballı maaşlarımızı, çift dikiş maaşlarımızı kazanmak için inşaat şantiyelerindeyiz.

* Köşe başlarında ayakkabı boyamaktayız, simit satmaktayız. Sevgili gençler, bizler hava kararmaya yakın semt pazarlarında sebzeler toplamaktadır. Akşamları sokak hayvanlarının bile zahmetle yaşadığı varoşlarda gecekondularda hayatımızı sürdürmekteyiz. Son olarak sevgili gençler, enflasyon oranlarının açıklandığı periyotlarda TÜİK’in ayaklarının altındayız, iki dudağının ortasındayız. Lütfen bizi bulun ve bizimle uzun uzun sohbet edin. Eski Türkiye’yi bir de bizden dinleyin.” (ANKA)