Erdoğan’ın 2024’ü ’emekli yılı’ ilan etmesine emeklilerden karşılık: Öpülme yılımız bizim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada SSK ve Bağkur emeklisi aylıklarına ek yüzde 5 oranında artış yapıldığını duyurdu. Erdoğan, “SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimizin Ocak 2024’ten itibaren 6 aylık artış oranı yüzde 42,6’ya yükseliyor. Temmuz ayında artışlarla birlikte emeklilerimizin hepsi yaklaşık tıpkı oranlarda maaş artışına kavuşacaklardır. Emekli maaşı alt hududunu 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkarıyoruz. 2024’ü emekliler yılı olarak ilan ediyoruz. Hedefimiz bu vesileyle emeklilerimizin hayat kalitesini artıracak yeni hizmetleri devreye almaktır” dedi.

Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan emekliler, ek artış oranına reaksiyon gösterdi.

“2024 EMEKLİLERİN YILI OLMAYACAK, MEVT YILI OLACAK”

62 yaşındaki Gülizar isimli bir emekli şunları söyledi:

“Marketlere gidilsin bakılsın. Marketlere gidildiği vakit geçinilip geçinilmeyeceğini herkes görüyor. Vatandaşlar parktan diğer gittikleri yer yok. Kafelere gidip de bir simit ile bardak çayı içemiyoruz. Ben emekliyim. Hayal kırıklığı yaşadık. Umutla bekliyorduk lakin hayal kırıklığı yaşadık. Bu para ile geçinilmez. Bize ‘ölün’ diyorlar. Bizim maaşımıza artırım vermiyorsa şayet, enflasyonu düşürmesi gerekiyor. Enflasyonu düşürmediği sürece bu maaşla asla yaşanmaz. Bize ölün diyorlar. 2024 emeklilerin yılı olmayacak, mevt yılı olacak. Minimum fiyatlı de öğrenci okutuyor, kiralar esasen yükselmiş. Onun için bu parayla geçim çok güç.”

“HIRSIZLIK MI YAPALIM, MARKETTE SOYGUN MU YAPALIM”

55 yaşındaki emekli Ergün Akyıldız ise şöyle konuştu:

“İlk emekli olduğum vakit 900 lira maaş bağlandı. Asıl kök maaşım 6 bin 300 liradır şu anda. Gelen artırımlarla bir arada 7 bin 500 lira yapmışlardı. Yaptıkları yüzde 32 artı yüzde 5 artırımı ek ettiğimiz vakit 9 bin 860 lira olmuş maaşımız. Bunu da 10 bin liraya tamamlamışlar. Şuradan rastgele bir yerin kirasını sorarsanız 15 bin lira altında bir daire yok. Şu anda işe gidiyorum. Daha evvel Tayyip Erdoğan 5 bin lira verirken dedi ki; ‘Çalışanlara vermiyorum’ dedi. Artık 10 bin lira ile geçinemezken işe gidersem, 5 bin lirayı da vermediği vakit ne yapmalı pekala? Hırsızlık mı yapalım, markette soygun mu yapalım, birinin telefonunu mu gasp edelim? Ne yapmamızı bekliyor bu hükümet?

Bir markete gidin, bir peynir alın, yiyebileceğiniz bir peynir 200 bin lira (200 lira). Yiyemeyeceğiniz, çöpe atacağınız peynir ise 150 bin lira (150 lira). Nasıl besleneceğiz? Bir süt alıyorsun, 40 bin lira (40 lira). Bir zeytin alıyorsun 150 bin lira (150 lira) kilosu. Nasıl geçineceğiz? Ben mecburen kalktım, çalışmaya gidiyorum; akşam saat 11.00’de işten geleceğim. Bu sefer de diyor ki; ‘Sen çalışıyorsun, sana 5 bin lira vermeyeceğim’ diyor. Ne yapayım, hırsızlık mı yapayım o vakit.

“2024 YILI, EMEKLİLERİN VEFAT YILIDIR”

2024 yılı, emeklilerin mevt yılıdır. Bütün emekliler, açlığa terk edildi. Emeklilere çağrım var; 31 marttaki seçimde düzgün oyunu kullansınlar, düzgün yere oy versinler oylarını. Muhalefeti erken seçime götürsünler ki biz de artık bunlardan kurtulalım.

Emeklinin ömür şartı yok. Emekli yaşamıyor ki zati. Emeklinin en büyük hayatı şuradaki parkta çay içerler, kahvehaneye de gidemezler, o çay için akşama kadar otururlar. Bir tane çay içer, ondan sonra meskenine masraflar. Öbür bir ömür kaidesi yok. Gidip bir lokantadan yemek yiyemezler, lokantayı boş ver bir tane tavuk döner yiyemez emekliler. Yalnızca şuradan bir tane çay içerler, ondan sonra da konutuna sarfiyatlar. Emekliler, gözünün önüne baksın, bu seçimlerde adam üzere yere oylarını versin. Bu iktidarı erken seçime götürsünler.”

“SOKAKLARDA, SOĞUKLARDA TESPİH SATIYORUZ. MESKENİ GEÇİNDİREMİYORUZ. ALDIĞIMIZ MAAŞLAR KÂFİ DEĞİL”

Parkın önünde seyyar satıcılık yapan 68 yaşındaki emekli Erol Baykan ise aylıklara yapılan ek artırımı şöyle kıymetlendirdi:

“Sokaklarda, soğuklarda tespih satıyoruz. Konutu geçindiremiyoruz. Aldığımız maaşlar kâfi değil. Konut kiraları aldı başını gitti. Yüzde 5 verdi Tayyip Erdoğan ancak yüzde 5’i kendi versin de bakalım, geçinebiliyor mu? O milletvekilleri geçinebiliyor mu? Hiç mi yoksulun halini düşünmüyorlar? Daima kendi üst kademelerini besliyorlar, doyuruyorlar fakat alt kademedeki beşerler acından ölüyorlar. Bu olacak iş değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin hali bu mu olacaktı?

Ben kiraya mı vereyim, elektriğe mi vereyim, suya mı vereyim? Sokaklarda bu türlü şeyler satmaya mecbur kalıyorum. Sürüm sürüm sürünüyoruz. Tayyip Erdoğan’ın alt kademedekiler ile ilgilenmesi lazım. Orta gelirli beşerler çok perişan durumda.

Ben 10 yaşından beri daima sokaktayım. Simit mi satmadım, salatalık mı satmadım, ayakkabı boyacılığı da mı yapmadım… Yapmadığım iş kalmadı. Daha hala daha sürüyor.

Yukarıdakilere şunu söylemek isterim, bu insanlara yardımcı olsunlar. Beşerler perişan durumda. Çiftçilerimiz hele… Babamdan kalan köyde tarla var, inan ki ekemiyorum. Tarlalar artık para da etmiyor. Yapacak hiçbir şeyimiz kalmadı. Büyüklerimiz herkese sahip çıksın.”

“ÖPÜLME YILIMIZ BİZİM”

66 yaşındaki emekli İsmail Narlı ise şunları söyledi:

“Harika bizim yılımız… Ben yalnız başımayım. Ben 10 bin lira ile sıkıntı geçiniyorum. Bir de meskende üç kişinin olduğunu düşünün. 10 bin lira ile nasıl geçinecek? Ben mesken kirası vermiyorum, otomobilim da var. Ben 7 bin 500 lira ile güç geçinirken, 10 bin lira ile nasıl geçineceğim? Herhalde markete girmiyorlar üzere geliyor bana. Beşerler konut sahibi değil, kiracı. Bundan 10 bin liradan 5’ni kiraya verse nasıl geçinecek? Bunun hesabını yapıyorlar mı, yok. Mümkün değil. ‘Ben geçiniyorum’ diyen palavra söyler. Allah yardım etsin emeklilere.

Kasabın yolu ne yandan geçiyor? Kasabın yolu nerede? Ben unuttum kasabın yolunu. Markete gireceksin, tavuğun kalçalı butundan alacaksın onla da köfte yapacaksın, haşlama yapacaksın. Mümkün değil. 15 bin lira bir umuttu; o olurdu fakat ben mutlu değilim.”

Narlı, Erdoğan’ın “2024’ü emeklilerin yılı ilan ediyoruz” kelamları için, “Harika yılımız. Öpülme yılımız bizim” dedi.