Yıldız Dağları’ndan doğup, 283 kilometre yol katederek Meriç Irmağı ile birleştikten sonra Ege Denizi’ne dökülen Ergene Irmağı, kimyasal ve evsel atıklar nedeniyle yıllardır kirli akıyor.
Edirne’de Uzunköprü Belediyesi, Ergene Nehri’nin 5 noktasından su aldırıp, tahlil yaptırdı. Hazırlanan raporda, ırmak suyunun müsaade verilen çevresel kriterlerin üzerinde kirli olduğu belirtildi.
Raporu inceleyen Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Ergene’nin bölgede değerli olduğunu, yerleşim yerleri ile endüstriyel bölgeden etkilenen bir ırmak olduğunu söyledi.
Tarımsal ve gübreleme faaliyetleri nedeniyle bölgede azot fosfor ve gres yağı üzere konsantrasyonların arttığını belirten Prof. Dr. Tecer, şöyle konuştu:
*Yapılan tahliller sonucunda; buradaki yer üstü sularının 3’üncü derecede kirlenmiş bir su olduğunu görüyoruz.
*Yer üstü suları, etraf kriterlerine nazaran değerlendirdiğimiz vakit hiçbir halde içme ve kullanma hedefi ile kullanılamayacak.
*Ancak arıtılmadan sonra birtakım sulama gereksinimlerinde kullanılabilecek su kalitesine dönüştüğünü görüyoruz. Bir dikkat çeken nokta da demirin yüksekliği, demir konsantrasyonları da burada yüksek.
Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer
‘KANALİZASYON KARIŞIYOR’
*Yüksek su kriteri olan parametrelere baktığımız vakit toplam azotu 1,5 miligram/litreden fazla ise kirli suları işaret ediyor. Burada 12,58 miligram/litre düzeyinde.
*Kimyasal oksijen muhtaçlığı da 50’nin üzerindeyse de kirli su olarak kabul ediyoruz. Ölçümlerde bu paha 136’ya çıkmış. Demir de 110 litre düzeyine çıkmış.
*Dolayısıyla bu bedeller, müsaade verilen çevresel kriterlerin üzerinde. Bir de evsel atıkların, kanalizasyon sularının daha anlaşılabilir tabirle söylemek gerekirse akar sulara karıştığı manasına geliyor.
‘ARITMASI OLMAYAN FABRİKALAR KAPATILMALI’
Trakya Platformu Hukuk Konseyi Üyesi Avukat Bülent Kaçar, kirliliğin kaynağından engellenebileceğini belirterek, arıtması olmayan fabrikaların süreksiz yahut periyodik kapatılması gerektiğini söyledi. Kaçar, “Ergene havzasından Trakya’ya yaratılan bu kara tabloyu lakin devletin ve bakanlıkların alacağı aktif ve daima kontrol önlemleri ile önlemek mümkündür. Aksi takdirde birtakım günlük tahlillerle ya da açıklamalarla bu kara tablo devam edecek” dedi.
‘ETRAFA VERDİĞİ ZİYAN FELAKET DURUMDA’
Uzunköprü Etraf Gönüllüleri Derneği Lideri Hacer Doğrugüven, Ergene Nehri’nin çok kirliği olduğunu belirterek, “Koku ile etrafa verdiği ziyan felaket bir durumda. Maalesef Trakya’mızı, Uzunköprü’müzü mahvediyor. Çıktığı yer çok pak ancak Çerkezköy, Çorlu’dan sonra maalesef çok kirli bir durumda. Ergene, yıllardır temizlenmesi için uğraştığımız halde temizlenmiyor. Yetkililer hiçbir önlem almıyor. Almadıkları üzere de bizi hastalıklara mahkum ediyorlar. 90’lı yıllardan itibaren her dakika ‘tedbir alıyoruz, temizliyoruz’ diyerek vakit geçiyor. Politikler geliyor, bakıyor ve gidiyor. ‘Tamam temizleyeceğiz’ diyorlar, sonra da ‘Uzunköprü’nün köftesi güzelmiş’ deyip, yiyip, gidiyorlar” diye konuştu.
SU KALİTE ÖZELLİKLERİ
Su kalite özellikleri şöyle:
1’inci sınıf: Yüksek kaliteli su. İçme suyu olma potansiyeli yüksek olan yüzeysel sulardır. Yüzme üzere beden teması gerektirenler dahil rekreasyonel niyetler, alabalık ve başka hayvan üretimi ile çiftlik muhtaçlığı için kullanılabilir niteliktedir.
2’nci sınıf: Az kirlenmiş su. İçme suyu olma potansiyeli olan yüzeysel sulardır. Rekreasyonel amaçlar ve alabalık dışında balık üretimi için kullanılabilir. Mer’i mevzuat ile tespit edilmiş yahut kalite kriterlerini sağlamak kuralıyla sulama suyu olarak kullanılabilir.
3’üncü sınıf: Kirlenmiş su. Besin, dokuma üzere nitelikli su gerektiren tesisler hariç olmak üzere, uygun bir arıtmadan sonra su eserleri yetiştiriciliği için kullanılabilir nitelikte su ve sanayi suyu
4’üncü sınıf: Çok kirlenmiş su. Sınıf 3 için verilen kalite parametrelerinden daha düşük kalitede olan ve üst kalite sınıfına fakat güzelleştirilerek ulaşabilecek yüzeysel sulardır. (DHA)
